Yazar : Ayşegül Aydoğan
Son 10 yılda ortaya atılan duygusal zekâ yani ’EQ’ (Emotinal Qutoient) kavramı, insan ilişkilerinden, iş ve aile yaşantısına kadar hayatın her alanında başarının kapılarını açma özelliğiyle önem kazandı.
Bir grup bilim adamına göre duygusal zekâ EQ, IQ’dan çok daha önemli. Bu tezi günümüzde pek çok işveren ve şirket de destekliyor. Öyle ki, artık şirketler personel alımında duygusal zekâ testleri uyguluyor, gazete ilanlarıyla IQ’su değil de EQ’su yüksek olanları arıyor.
Çocukluktan itibaren yetişme tarzı ve ortama göre şekillenen ’EQ yani duygusal zekâ nedir’, ’Ne işe yarar’, ’Oluşması için neler yapmak lazım’ gibi sorularımızı, Uzman Psikolog Aynur Sayım şöyle cevapladı.
EQ GELİŞTİRİLEBİLİR
Duygusal zekâ (EQ) nedir?
Son yıllarda daha yoğun olarak işlenen EQ, kişinin duygusal ve sosyal yönde iletişim becerisi, kendi duygularını tanıması, sorunlarla başa çıkmayı öğrenmesi, karşı tarafın duygularını anlayabilmesi (empati), problem çözme yeteneğine, yardımseverlik gibi iyi meziyetlere sahip olması, doğru ve sağlıklı ilişkileri kurabilmesini kapsıyor.
EQ’nun IQ’dan farkı nedir?
IQ ve EQ birbirlerine karşıt olmayan ama etkileyen kavramlar. Birbirlerini tamamlarlar. IQ doğuştan gelir. EQ ise gelişebilen bir yetenektir.
EQ insana neler kazandırır?
Duygusal zekâsı yüksek kişi, iş yaşamında ve özel hayatında başarıya ulaşır. Çocukları ve eşiyle mutlu olur. Konuşmayı, kime ne söyleyeceğini iyi bilir. Sosyal ilişkileri çok iyidir. Problem çözmeyi iyi bilir.
LİDERLER ONLARDAN ÇIKAR
Hangi işlerde başarılı olurlar?
Elemanlarının duygu ve düşüncelerini anlayabilen, onlara nasıl yaklaşabileceğini bilen kişiler olduklarından, hangi iş olursa olsun iyi bir lider olurlar. Bir işyerinde veya futbol takımında yönetici olur, şirketlerin yönetim kurulunda yer alırlar.
Çocuklarda ne zaman ve nasıl oluşmaya başlar?
Kişiliğin oluşmaya başlamasıyla diyebiliriz. Çocukların büyüklerle iletişim kurduğu, yani konuşmaya, duygu ve davranışlarını paylaşmaya başladığı andan itibaren gelişmeye başlar. Oluşması için anne babaların çocuklarla doğru iletişim kurmaları çok önemli.
ÇOCUĞUN DÜNYASINA GİRİN
Nasıl iletişim kurulmalı?
Oyun oynamak, onların dünyalarına girmek çok önemli. Çünkü çocuklar oyunda kendilerini yaşıyorlar, ifade ediyorlar. Çocuklarla oyun oynayarak doğru iletişimi kurabilirsiniz. Çocuk, arkadaşlarıyla nasıl konuşacağını, nasıl oynayacağını, problemi nasıl çözeceğini bu şekilde öğrenecek. Anne baba ona nasıl davranıyorsa o da arkadaşlarına o şekilde davranacak. Ev içinde şiddet öğrenen çocuklar sorunlarını şiddetle çözmek isteyecekler. Anne isteklerini bağırarak iletiyorsa, o da arkadaşlarına bunu yapacak. O zaman duygusal zekânın gelişmesi gerileyecek bir şekilde.
Neler EQ’nun gelişimini olumsuz etkiler?
Anne babanın ilgisizliği, çevre şartlarının uygun olmayışı, çocuğun geçirdiği bazı hastalıklar, iyi eğitim alamaması gibi faktörlerle yeterince gelişemeyebilir. Eleştirme, yargılama ve şiddetin çok olduğu ortamda çocuğun duygusal zekâsı gelişmez.
CEZA DEĞİL MAHRUMİYET
Çocukta EQ’nun oluştuğu nasıl anlaşılır?
Oyunlarda, katıldığı sosyal faaliyetlerde lider olur.
Neler yapılmalı?
Yanlış yaptığında ceza yerine mahrum etme yöntemi daha uygun. Televizyon seyrettirmemek gibi. Doğru davrandığında da ödül vermek, onunla oyun oynamak, sinemaya gitmek gibi. Bir problemle karşı karşıya kaldığında problemi nasıl çözeceğini öğretmek, sorumluluk vermek, kendi kararlarını vermesi için yüreklendirmek, onunla ilgili kararlarda fikrini almak, işbirliği ve dürüstlüğün önemini vurgulamak, bol bol sohbet etmek. Bunlar yapılmazsa sosyal yönü ve kendine güveni gelişmez. Kendine yetebilen bir birey yerine çekingen, pasif olur. Sorunlarını çözmek için şiddete başvurur, problemleriyle baş edemez. Bir de 3 - 4 yaşından itibaren anaokuluna gönderilmeli. Aile dışındaki ilk sosyal ve kurallı ortam olduğundan hem okula hem de sosyal yaşama hazırlanır, paylaşımı öğrenir. Burada yaşıtlarıyla oynamayı öğrenir.
Nasıl bir aile ortamı tavsiye edersiniz?
Anne baba birbirlerini sevdiklerini her fırsatta ifade etmeli, bunu çocuğun yanında göstermeliler. Birbirlerini öpmelerini, sarılmalarını çocuğun görmesinden kaçınmamaları lazım. Çünkü çocuğun ilerki yaşamında kurduğu aile, genelde kendi ailesinde gördüğünün aynısı oluyor.
Duygusal zekâ eksikliği nelere yol açar?
Depresyon, yeme bozuklukları, uyuşturucu bağımlılığına kadar uzanan riskleri artırır.
EQ’YU OLUŞTURAN BEŞ YETENEK
Özbilinç: Kendini tanıma. Duygularını tanıyan kişiler yaşamlarını daha iyi idare ederler, kişisel karar gerektiren konularda düşüncelerinden çok daha emindirler, iş, evlilik gibi.
Duygularını idare edebilme: Özbilinç temeli üstünde gelişmektedir. Bu yeteneği zayıf kişiler sürekli huzursuzluk içindeyken, kuvvetli olan kişiler olumsuz yaşantılar sonucu kendilerini daha kolay toparlar.
Kendini harekete geçirmek: Duyguları bir amaç doğrultusunda toplayabilmek, dikkat edebilmek, kendini harekete geçirmek, kendine hâkim olabilmek ve yaratıcılık için gerekli yetenektir. Buna sahip olanlar yaptıkları işlerde üretken ve etkilidirler.
Başkalarının duygularını anlamak (Empati): İnsan ilişkilerinde temel beceridir. Bu yeteneğe sahip kişiler, öğretmenlik, yöneticilik gibi mesleklerde başarılı olurlar.
İlişkileri yürütebilmek: Bu becerisi gelişmiş kişiler, sosyal yaşamlarında oldukça başarılıdırlar.
"SEN" DİLİ YERİNE "BEN" DİLİ KULLANIN
Duygu, düşüncelerimizi karşı tarafa anlatırken ’Ben’li cümleler kurun. Mesela arkadaşımızla bir problem yaşadık. ’Ben şu davranışından dolayı çok üzüldüm, kendimi kötü hissettim, sana kızdım’ gibi kişinin kendisini anlattığı, duygularını ifade ettiği, yargılama olmayan cümleler kurulmalı. Buna ’ben dili’ diyoruz. ’Sen öylesin’, ’sen böylesin’ diye yargılayıcı, suçlayıcı, eleştiri yüklü olmamalı. Bu gibi cümleler ’sen dili’ne giriyor. Sen dili kullanıldığında karşıdaki kişi otomatikman savunmaya geçiyor. Hepimizin doğasında bu var. O zaman da çatışma, kavga başlıyor. Problem çözülmüyor. ’Ben dili’ kullanıldığında karşı taraf sizi, neler yaşadığınızı anlıyor. Kendi davranışlarını görüyor, problem çözülüyor. Çocuklara da ben dili kullanmayı öğretmek gerek. Anne baba bunu kendi aralarında uygularsa çocuk da örnek alır.
VE İŞTE EQ TESTİ
Aşağıdaki soruları okuyun ve çocuğunuza uyma derecesine göre ’Hayır’, ’Az’, ’Evet’ ve ’Çok fazla’ cevaplarından birini verin. Ardından, testin sonundaki puanlama kutusundan cevaplarınıza uygun puanları yazın ve toplayın. Toplam puandan, değerlendirme kutusuna uyan aralığı bulun. Bu aralık, çocuğunuzun duygusal ve görsel zekâsının seviyesini belirleyecek..
Duygusal zekâ
Hedefini belirleyebilme becerisi var mı?
Kendini harekete geçirebilme becerisi var mı?
Ruh halini düzenleyebilme becerisi var mı?
Çevreyle iyi iletişim kurma becerisi var mı?
Kendi duygularını tanıma becerisi var mı?
Başkalarının duygularını anlayabilme becerisi var mı?
Terslikleri yenebilme becerisi var mı?
Duygusal yaşantıları ve olayları çabuk öğrenme becerisi var mı?
Olayları araştırma becerisi var mı?
Görsel zekâ
Yaşıtlarından daha hayalcidir.
Okurken kelimelerden çok resimleri öğrenir.
Sayfalarca resimler çizer.
Sanat etkinliklerinden zevk alır.
Boyama, çizmeyi zevkle yapar.
Motif çizme, örnek bulmada çok başarılıdır.
Harita okumada çok başarılıdır.
Yolunu bul, yap - boz oyunlarını sever.
Zihinde görüntüleri, simaları kolay öğrenir ve iyi hatırlar.
Son 10 yılda ortaya atılan duygusal zekâ yani ’EQ’ (Emotinal Qutoient) kavramı, insan ilişkilerinden, iş ve aile yaşantısına kadar hayatın her alanında başarının kapılarını açma özelliğiyle önem kazandı.
Bir grup bilim adamına göre duygusal zekâ EQ, IQ’dan çok daha önemli. Bu tezi günümüzde pek çok işveren ve şirket de destekliyor. Öyle ki, artık şirketler personel alımında duygusal zekâ testleri uyguluyor, gazete ilanlarıyla IQ’su değil de EQ’su yüksek olanları arıyor.
Çocukluktan itibaren yetişme tarzı ve ortama göre şekillenen ’EQ yani duygusal zekâ nedir’, ’Ne işe yarar’, ’Oluşması için neler yapmak lazım’ gibi sorularımızı, Uzman Psikolog Aynur Sayım şöyle cevapladı.
EQ GELİŞTİRİLEBİLİR
Duygusal zekâ (EQ) nedir?
Son yıllarda daha yoğun olarak işlenen EQ, kişinin duygusal ve sosyal yönde iletişim becerisi, kendi duygularını tanıması, sorunlarla başa çıkmayı öğrenmesi, karşı tarafın duygularını anlayabilmesi (empati), problem çözme yeteneğine, yardımseverlik gibi iyi meziyetlere sahip olması, doğru ve sağlıklı ilişkileri kurabilmesini kapsıyor.
EQ’nun IQ’dan farkı nedir?
IQ ve EQ birbirlerine karşıt olmayan ama etkileyen kavramlar. Birbirlerini tamamlarlar. IQ doğuştan gelir. EQ ise gelişebilen bir yetenektir.
EQ insana neler kazandırır?
Duygusal zekâsı yüksek kişi, iş yaşamında ve özel hayatında başarıya ulaşır. Çocukları ve eşiyle mutlu olur. Konuşmayı, kime ne söyleyeceğini iyi bilir. Sosyal ilişkileri çok iyidir. Problem çözmeyi iyi bilir.
LİDERLER ONLARDAN ÇIKAR
Hangi işlerde başarılı olurlar?
Elemanlarının duygu ve düşüncelerini anlayabilen, onlara nasıl yaklaşabileceğini bilen kişiler olduklarından, hangi iş olursa olsun iyi bir lider olurlar. Bir işyerinde veya futbol takımında yönetici olur, şirketlerin yönetim kurulunda yer alırlar.
Çocuklarda ne zaman ve nasıl oluşmaya başlar?
Kişiliğin oluşmaya başlamasıyla diyebiliriz. Çocukların büyüklerle iletişim kurduğu, yani konuşmaya, duygu ve davranışlarını paylaşmaya başladığı andan itibaren gelişmeye başlar. Oluşması için anne babaların çocuklarla doğru iletişim kurmaları çok önemli.
ÇOCUĞUN DÜNYASINA GİRİN
Nasıl iletişim kurulmalı?
Oyun oynamak, onların dünyalarına girmek çok önemli. Çünkü çocuklar oyunda kendilerini yaşıyorlar, ifade ediyorlar. Çocuklarla oyun oynayarak doğru iletişimi kurabilirsiniz. Çocuk, arkadaşlarıyla nasıl konuşacağını, nasıl oynayacağını, problemi nasıl çözeceğini bu şekilde öğrenecek. Anne baba ona nasıl davranıyorsa o da arkadaşlarına o şekilde davranacak. Ev içinde şiddet öğrenen çocuklar sorunlarını şiddetle çözmek isteyecekler. Anne isteklerini bağırarak iletiyorsa, o da arkadaşlarına bunu yapacak. O zaman duygusal zekânın gelişmesi gerileyecek bir şekilde.
Neler EQ’nun gelişimini olumsuz etkiler?
Anne babanın ilgisizliği, çevre şartlarının uygun olmayışı, çocuğun geçirdiği bazı hastalıklar, iyi eğitim alamaması gibi faktörlerle yeterince gelişemeyebilir. Eleştirme, yargılama ve şiddetin çok olduğu ortamda çocuğun duygusal zekâsı gelişmez.
CEZA DEĞİL MAHRUMİYET
Çocukta EQ’nun oluştuğu nasıl anlaşılır?
Oyunlarda, katıldığı sosyal faaliyetlerde lider olur.
Neler yapılmalı?
Yanlış yaptığında ceza yerine mahrum etme yöntemi daha uygun. Televizyon seyrettirmemek gibi. Doğru davrandığında da ödül vermek, onunla oyun oynamak, sinemaya gitmek gibi. Bir problemle karşı karşıya kaldığında problemi nasıl çözeceğini öğretmek, sorumluluk vermek, kendi kararlarını vermesi için yüreklendirmek, onunla ilgili kararlarda fikrini almak, işbirliği ve dürüstlüğün önemini vurgulamak, bol bol sohbet etmek. Bunlar yapılmazsa sosyal yönü ve kendine güveni gelişmez. Kendine yetebilen bir birey yerine çekingen, pasif olur. Sorunlarını çözmek için şiddete başvurur, problemleriyle baş edemez. Bir de 3 - 4 yaşından itibaren anaokuluna gönderilmeli. Aile dışındaki ilk sosyal ve kurallı ortam olduğundan hem okula hem de sosyal yaşama hazırlanır, paylaşımı öğrenir. Burada yaşıtlarıyla oynamayı öğrenir.
Nasıl bir aile ortamı tavsiye edersiniz?
Anne baba birbirlerini sevdiklerini her fırsatta ifade etmeli, bunu çocuğun yanında göstermeliler. Birbirlerini öpmelerini, sarılmalarını çocuğun görmesinden kaçınmamaları lazım. Çünkü çocuğun ilerki yaşamında kurduğu aile, genelde kendi ailesinde gördüğünün aynısı oluyor.
Duygusal zekâ eksikliği nelere yol açar?
Depresyon, yeme bozuklukları, uyuşturucu bağımlılığına kadar uzanan riskleri artırır.
EQ’YU OLUŞTURAN BEŞ YETENEK
Özbilinç: Kendini tanıma. Duygularını tanıyan kişiler yaşamlarını daha iyi idare ederler, kişisel karar gerektiren konularda düşüncelerinden çok daha emindirler, iş, evlilik gibi.
Duygularını idare edebilme: Özbilinç temeli üstünde gelişmektedir. Bu yeteneği zayıf kişiler sürekli huzursuzluk içindeyken, kuvvetli olan kişiler olumsuz yaşantılar sonucu kendilerini daha kolay toparlar.
Kendini harekete geçirmek: Duyguları bir amaç doğrultusunda toplayabilmek, dikkat edebilmek, kendini harekete geçirmek, kendine hâkim olabilmek ve yaratıcılık için gerekli yetenektir. Buna sahip olanlar yaptıkları işlerde üretken ve etkilidirler.
Başkalarının duygularını anlamak (Empati): İnsan ilişkilerinde temel beceridir. Bu yeteneğe sahip kişiler, öğretmenlik, yöneticilik gibi mesleklerde başarılı olurlar.
İlişkileri yürütebilmek: Bu becerisi gelişmiş kişiler, sosyal yaşamlarında oldukça başarılıdırlar.
"SEN" DİLİ YERİNE "BEN" DİLİ KULLANIN
Duygu, düşüncelerimizi karşı tarafa anlatırken ’Ben’li cümleler kurun. Mesela arkadaşımızla bir problem yaşadık. ’Ben şu davranışından dolayı çok üzüldüm, kendimi kötü hissettim, sana kızdım’ gibi kişinin kendisini anlattığı, duygularını ifade ettiği, yargılama olmayan cümleler kurulmalı. Buna ’ben dili’ diyoruz. ’Sen öylesin’, ’sen böylesin’ diye yargılayıcı, suçlayıcı, eleştiri yüklü olmamalı. Bu gibi cümleler ’sen dili’ne giriyor. Sen dili kullanıldığında karşıdaki kişi otomatikman savunmaya geçiyor. Hepimizin doğasında bu var. O zaman da çatışma, kavga başlıyor. Problem çözülmüyor. ’Ben dili’ kullanıldığında karşı taraf sizi, neler yaşadığınızı anlıyor. Kendi davranışlarını görüyor, problem çözülüyor. Çocuklara da ben dili kullanmayı öğretmek gerek. Anne baba bunu kendi aralarında uygularsa çocuk da örnek alır.
VE İŞTE EQ TESTİ
Aşağıdaki soruları okuyun ve çocuğunuza uyma derecesine göre ’Hayır’, ’Az’, ’Evet’ ve ’Çok fazla’ cevaplarından birini verin. Ardından, testin sonundaki puanlama kutusundan cevaplarınıza uygun puanları yazın ve toplayın. Toplam puandan, değerlendirme kutusuna uyan aralığı bulun. Bu aralık, çocuğunuzun duygusal ve görsel zekâsının seviyesini belirleyecek..
Duygusal zekâ
Hedefini belirleyebilme becerisi var mı?
Kendini harekete geçirebilme becerisi var mı?
Ruh halini düzenleyebilme becerisi var mı?
Çevreyle iyi iletişim kurma becerisi var mı?
Kendi duygularını tanıma becerisi var mı?
Başkalarının duygularını anlayabilme becerisi var mı?
Terslikleri yenebilme becerisi var mı?
Duygusal yaşantıları ve olayları çabuk öğrenme becerisi var mı?
Olayları araştırma becerisi var mı?
Görsel zekâ
Yaşıtlarından daha hayalcidir.
Okurken kelimelerden çok resimleri öğrenir.
Sayfalarca resimler çizer.
Sanat etkinliklerinden zevk alır.
Boyama, çizmeyi zevkle yapar.
Motif çizme, örnek bulmada çok başarılıdır.
Harita okumada çok başarılıdır.
Yolunu bul, yap - boz oyunlarını sever.
Zihinde görüntüleri, simaları kolay öğrenir ve iyi hatırlar.