- 16 Ağustos 2010
- 293.150
- 603.134
- 43
Pek çok hastalık vardır ki, temelde yatan sebep bedenselmiş gibi gözükür ama aslında altta yatan sebep psikiyatriktir. Bunlardan bir tanesi de migrendir. Genellikle başın iki yarısını tutar ama bazen tek taraflı da görülür.
Migren, insanı kıvrandıran ve sık aralıklarla uğrayan sevimsiz bir misafirdir. Kelimenin kendisi 'hemikrania' dır, bunun anlamı da 'başın bir tarafındaki ağrı' demektir. Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kerem Doksat migren tedavisini sizler için anlatıyor;
Migren tutması genellikle tek taraflıdır ve baş ağrısına bazen bulantı ya da kusma eşlik edebilir. Öncesindeki döneme "aura" denir. Bu dönemde alınan ilaçlar ağrıyı genellikle keser.
ÇEVRESEL VE GENETİK FAKTÖRLER ÖNEMLİ
Migrenin çevresel ve kalıtımsal faktörlerin bir karışımına bağlı olduğu düşünülmektedir. Vakaların yaklaşık üçte ikisi aile içinde görülür.
Değişen hormon düzeyleri de rol oynayabilir. Ergenlik öncesi yaşlarda erkekleri kızlara göre biraz daha fazla etkiler, ancak sonraki dönemlerde kadınları erkeklere göre iki üç kat daha fazla etkilemektedir.
Migren eğilimi genellikle gebelik esnasında azalır. Başlıca teori, beynin kabuk kısmının uyarılmasında artma ve beyin-sapı bölgesinde bulunan sinirlerde aşırı uyarılmadır.
Genellikle bulantı, kusma giderici ve ağrı kesici ilaçlar birlikte kullanılır.
Böyle vakaların bir kısmında hipnoz terapisi de işe yarar ama çoğunda ya ağrıdan önce, ya da ağrı sırasında bazı ilaçların da verilmesi gerekir.
Bunların üçte birinde kalıcı iyileşme görülürken, bir kısmında uzun süre tedavi uygulamak gerekir.
MİGREN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
- AURASIZ MİGREN (YAYGIN MİGREN)
Auranın eşlik etmediği baş ağrılarını içerir. Aura, bazı epilepsi nöbetlerinde ve migren ataklarında görülen ve duyuları etkileyen çok kısa süren, kişiden kişiye değişebilen, haberci bir belirtidir.
Mesela bazı migren vakalarında migren atağından önce görme veya dokunma duyusunu etkileyen auraya rastlanır: Gözde ışık parlaması, karanlık bir yama oluşması veya parmaklarda uyuşma gibi. Birçok epilepsi vakasında aura ya yoktur ya da sonradan hatırlanmaz. Aura çoğu hastada tutarlılık gösterir ve benzer şekilde tekrarlanır.
- RETİNAL MİGREN
Görme bozukluklarının ve hatta tek gözde meydana gelen geçici körlüğün eşlik ettiği migren baş ağrılarını içerir. Nadiren körlük dahi yapabilir ama bu genellikle kısa sürer ve düzelir.
Bu tip migrenin hasarları genellikle uzun veya olağan dışı bir şekilde sık meydana gelen ya da nöbet veya beyin lezyonu ile ilişkili migren baş ağrılarını ve/veya auraları tanımlar.
MİGREN TEDAVİLERİ NELERDİR?
- İlaç tedavisi
- Besin takviyesi
- Hayat tarzı değişikliği
- Akupunktur tedavisi
- Hipnoz tedavisi
MİGRENE KARŞI TEDBİRLİ DAVRANIN
Haftada 2 günden fazla baş ağrısı olan, akut atakların tedavisinde kullanılan ilaçlara tahammül edemeyen veya kolaylıkla kontrol altına alınamayan şiddetli atak görülen kişilere önleyici tedbirler uygulamaları tavsiye edilir.
Burada hedef migrenin sıklığı, ıstırabı veya süresinin azaltılması ve başarısız olan tedavinin etkisinin artırılmasıdır.
Önleyici tedbirler kullanmanın bir diğer sebebi aşırı ilaç kullanımına önlenmesidir. Bu yaygın bir sorundur ve kronik günlük baş ağrısına yol açabilir.
Önleyici migren ilaçlarının, migren ataklarının sıklığı ya da şiddetini en az %50 azalttığı düşünülür. Ağrı kesiciler genellikle işe yaramaz ama antidepresanlar ve duygudurum dengeleyicileri, bir kısmında da hipnoz çok faydalı olur.
CİHAZLAR VE AMELİYAT
Migrenin önlenmesinde Biyo-geribildirim ve sinir uyarıcısı cihazlar da kullanılır.
Üç ana tedavi yaklaşımı mevcuttur: Tetikleyiciden uzak durulması, akut belirtilerin kontrol altına alınması ve farmakolojik açıdan önleme.
Erken atak döneminde kullanılmaları durumunda ilaçlar daha fazla etki gösterir. İlaçların sık kullanılması, baş ağrılarının daha da şiddetlendiği ve daha sık görüldüğü aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısına yol açar. Bu durumda bir kısır döngü başlar. Daha ileri giden durumlarda ise mutlaka ağrı-bilimci, nörolog ve psikiyatrın işbirliği gerekir.
Kaynak: Hürriyet
Migren, insanı kıvrandıran ve sık aralıklarla uğrayan sevimsiz bir misafirdir. Kelimenin kendisi 'hemikrania' dır, bunun anlamı da 'başın bir tarafındaki ağrı' demektir. Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kerem Doksat migren tedavisini sizler için anlatıyor;
Migren tutması genellikle tek taraflıdır ve baş ağrısına bazen bulantı ya da kusma eşlik edebilir. Öncesindeki döneme "aura" denir. Bu dönemde alınan ilaçlar ağrıyı genellikle keser.
ÇEVRESEL VE GENETİK FAKTÖRLER ÖNEMLİ
Migrenin çevresel ve kalıtımsal faktörlerin bir karışımına bağlı olduğu düşünülmektedir. Vakaların yaklaşık üçte ikisi aile içinde görülür.
Değişen hormon düzeyleri de rol oynayabilir. Ergenlik öncesi yaşlarda erkekleri kızlara göre biraz daha fazla etkiler, ancak sonraki dönemlerde kadınları erkeklere göre iki üç kat daha fazla etkilemektedir.
Migren eğilimi genellikle gebelik esnasında azalır. Başlıca teori, beynin kabuk kısmının uyarılmasında artma ve beyin-sapı bölgesinde bulunan sinirlerde aşırı uyarılmadır.
Genellikle bulantı, kusma giderici ve ağrı kesici ilaçlar birlikte kullanılır.
Böyle vakaların bir kısmında hipnoz terapisi de işe yarar ama çoğunda ya ağrıdan önce, ya da ağrı sırasında bazı ilaçların da verilmesi gerekir.
Bunların üçte birinde kalıcı iyileşme görülürken, bir kısmında uzun süre tedavi uygulamak gerekir.
MİGREN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
- AURASIZ MİGREN (YAYGIN MİGREN)
Auranın eşlik etmediği baş ağrılarını içerir. Aura, bazı epilepsi nöbetlerinde ve migren ataklarında görülen ve duyuları etkileyen çok kısa süren, kişiden kişiye değişebilen, haberci bir belirtidir.
Mesela bazı migren vakalarında migren atağından önce görme veya dokunma duyusunu etkileyen auraya rastlanır: Gözde ışık parlaması, karanlık bir yama oluşması veya parmaklarda uyuşma gibi. Birçok epilepsi vakasında aura ya yoktur ya da sonradan hatırlanmaz. Aura çoğu hastada tutarlılık gösterir ve benzer şekilde tekrarlanır.
- RETİNAL MİGREN
Görme bozukluklarının ve hatta tek gözde meydana gelen geçici körlüğün eşlik ettiği migren baş ağrılarını içerir. Nadiren körlük dahi yapabilir ama bu genellikle kısa sürer ve düzelir.
Bu tip migrenin hasarları genellikle uzun veya olağan dışı bir şekilde sık meydana gelen ya da nöbet veya beyin lezyonu ile ilişkili migren baş ağrılarını ve/veya auraları tanımlar.
MİGREN TEDAVİLERİ NELERDİR?
- İlaç tedavisi
- Besin takviyesi
- Hayat tarzı değişikliği
- Akupunktur tedavisi
- Hipnoz tedavisi
MİGRENE KARŞI TEDBİRLİ DAVRANIN
Haftada 2 günden fazla baş ağrısı olan, akut atakların tedavisinde kullanılan ilaçlara tahammül edemeyen veya kolaylıkla kontrol altına alınamayan şiddetli atak görülen kişilere önleyici tedbirler uygulamaları tavsiye edilir.
Burada hedef migrenin sıklığı, ıstırabı veya süresinin azaltılması ve başarısız olan tedavinin etkisinin artırılmasıdır.
Önleyici tedbirler kullanmanın bir diğer sebebi aşırı ilaç kullanımına önlenmesidir. Bu yaygın bir sorundur ve kronik günlük baş ağrısına yol açabilir.
Önleyici migren ilaçlarının, migren ataklarının sıklığı ya da şiddetini en az %50 azalttığı düşünülür. Ağrı kesiciler genellikle işe yaramaz ama antidepresanlar ve duygudurum dengeleyicileri, bir kısmında da hipnoz çok faydalı olur.
CİHAZLAR VE AMELİYAT
Migrenin önlenmesinde Biyo-geribildirim ve sinir uyarıcısı cihazlar da kullanılır.
Üç ana tedavi yaklaşımı mevcuttur: Tetikleyiciden uzak durulması, akut belirtilerin kontrol altına alınması ve farmakolojik açıdan önleme.
Erken atak döneminde kullanılmaları durumunda ilaçlar daha fazla etki gösterir. İlaçların sık kullanılması, baş ağrılarının daha da şiddetlendiği ve daha sık görüldüğü aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısına yol açar. Bu durumda bir kısır döngü başlar. Daha ileri giden durumlarda ise mutlaka ağrı-bilimci, nörolog ve psikiyatrın işbirliği gerekir.
Kaynak: Hürriyet