Bartin///Amasra

AMASRA FATIH SULTAN`IN CEŞMİ CİHAN`I

Amasra deniz seven Ankaralilar için en yakin yerlerden biri. Küçük bir yer ancak gitmeye deger.
Ulasim: Ankara-Gerede-Mengen-Devrek-Bartin-Amasra : 385 Km dir.AMASRA Ankara'dan yola çiktiniz. Safranbolu üzerinden de Amasra'ya gidilebilir. Dilerseniz burada biraz soluklanip yola devam edebilirsiniz yada tatilinizin dönüsünde Safranbolu'ya ugrarsiniz. Amasra inisine dikkat edin çünkü yol virajli ve dik. Yol yagmurdan dolayı kaygan olur o yüzden arabayi temkinli kullanmakta fayda var. Hele acemi şoförler kesinlikle buralarda araba kullanmasin. Amasra merkeze gelmeden önce Kuskayasi Yol Aniti'na çikabilir, Bakacak tepesinden o inanilmaz manzarayi seyredebilirsiniz. Tek kelime ile harika. Amasra ayaklarinizin altinda. Süper gözüküyor.Amasra, Bati Karadenizde. İklim yüzünden her mevsim yagmur yagar. Sonbaharda ve kısın gittim ama yazinda geceleri serin olabilir o yüzden tedarikli gitmekte fayda var. Amasra Tarihi : Amasra yada tarihte bilinen ilk adiyla Sesamos sehri, M.Ö XII. Yüzyila kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit egemenliginden sonra sehir, Fenikelilerce ticari amaçlara yönelik bir koloni olarak kullanilmistir. Kısa süren Fenike hakimiyeti sonrasinda ion kolonizasyon hareketleri ile sehir Miletli ve Megarali denizcilerce ele geçirilmis ve kisa zamanda tüm Bati Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmistir. özellikle bölgenin zengin orman ürünleri (basta simsir, mese palamudu, kestane olmak üzere) ticaretin gelismesinde en önemli etkendir. Bir dönem Lidya egemenligine giren sehir, M.Ö IV. Yüzyilda Pers yönetimine geçmistir. Makedonyali Büyük Iskender'in Anadolu;yu Pers istilasindan kurtarmasindan sonra Sesamos;un yönetiminin Persli bir prenses olan Amastris;e geçtigini görüyoruz. Bu dönemde canli bir ticari hayat ile sehir tarihinin en parlak dönemini yasamistir. Amastris; ten sonra iki yüzyil kadar Pontus Kralligi;na bağli kalan sehir M.Ö 70 de Romalilarin hakimiyetine girdi. Paflagonya eyaletinin merkezi olan sehir, Roma imparatorlugunun 8217;te ikiye ayrilmasi ile Dogu Roma sinirlari içerisinde kalmistir. Dogu Roma yönetiminde ;Amastedos; adi ile anilan sehir, ticari fonksiyonlarini giderek kaybetmis, özellikle dinsel bir merkez haline gelmistir.

XIII. Yüzyilda Cenevizli tüccarlar sehri ele geçirmislerdir, Ekim 1460;ta Fatih Sultan Mehmet;in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan sehirde canli bir ticari hayatin yansimasi olarak pek çok sanat eseri günümüze ulasmistir. Amasra;nin Osmanlilarca fethi öncesinde sehre tepeden bakan Fatih, hayranliğini söyle dile getirir:;Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur ola?; Fetih sonrasi sehirdeki iki kilise camiye çevrilir, bir kadi atanir ve Fatih;in emriyle Eflani Kalesi halki Amasra;ya yerlestirilir. Osmanli yönetimindeki sehir, Bolu Sancak Beyligi;ne bagli bir merkez olarak varlıgini sürdürmüs, bu dönemde sehri ziyaret eden Batili gezginler büyük bir hayranlikla bahsetmislerdir. Amasrada görülecek yerler: Osmanli Hamami, Amasra Kalesi, Oyma Magaralar, Kemerdere Köprüsü, Içkale Mescidi, Bedesten, Fatih Camii, Antik Tiyatro, Gürcüoluk Magarasi, Çekiciler Çarsisi, Kuşkayasi Yol Anitı Amasra Kalesi: Kale Çekiciler Çarsisin'in orada. Kale'nin tepesinden Amasra'yi panaromik görebilir, manzarayi seyrederken çayinizi içebilirsiniz. Bizans döneminde ünlü olan buradaki tapınak, Osmanlı zamanında uzun yıllar boş kalmış ve kendiliğinden yıkılmıştır. Döşeme mozaiklerini ve temellerini ise defineciler sökmüşlerdir. Yapılan bilimsel etüdler sonucunda burasının; bir narteks ile köşe oda ve apsidlereyer verilerek orta mekana "Haç" planı sağlanmış bir kilise olduğu açıklanmıştır. Büyükada'nın, Amasra 'dan 150-200 metre kadar açıkta ve her türlü havada kolayca gidilip gelinemeyecek bir durumda olması dikkate alınınca Büyükada kilisesinin yanındaki diğer binalarla bir külliye niteliğinde ve Manastır işlevinde olduğu muhakkaktı. Adanın güney-batı eteğinden başlayıp tepeye doğru devam eden kaya basamakları da buraya ulaşıyordu. Çekiciler Çarşısı: Tahtadan el işi değişik hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Ancak pazarlık yapmayı sakın unutmayın ! Kuşkayası Yol Anıtı: Roma İmparatorluğu zamanında Tiberius Claudius Cermanicus (M.S 41-54) zamanında, Doğu Eyaletleri İnşaat Ordusu (Legion) Komutanlığı yaptıktan sonra kaydıhayat şartıyla Bithynia-Pontus Valiliğine atanan Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmış karayolu dinlenme yeri ve anıtıdır. Krateria-Amastris ara yolunun son dinlenme noktasında, Amasra'ya 4 km. mesafededir,yapıldığı zaman muhtemelen bir de anıtsalçeşmeyi kapsıyordu.Fakat sonradan bu çeşme yıkıldı ve suyu biraz aşağıda,halen Askersuyu diye bilinen yerde uzun zaman bir pınar olarak kullanılırdı.Anıt manzumesi şimdiki durumda, çok muntazam kaya dilimleri üzerine işlenmiş birbirini tamamlayan iki kitabeyi,bir insan figürü ile bir kartal figürü içeren "orta kabartma" tekniğiyle oyulmuş bir kompozisyon,oturma sedirlerini ve bir kaç kaya nişini kapsamaktadır. Tüm bunlar,yekpare kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca sıralanmıştır.260 140 cm boyutunda ve 50 cm derinliğinde kemerli bir nişin içinde kalan normal bir insan büyüklüğündeki başsız kabartmanın İmparator Claudius;a mı, yolu yaptıran Aquilla;ya mı ait olduğu bilinmiyor. Toğa giyimli vücut, hareketsiz işlenmiştir. Ayaklar da kopmuş vaziyettedir. Bu nişin sağında Toskan üslubunda kalın oyma bir sütunun başlığına bir kartal oyulmuştur. Bu Legionların sınırsız gücünü temsil etmektedir. Bir İnsan büyüklüğündeki başı kopuk kartalın sütun kaidesi 200cm yüksekliğinde 55cm çapındadır ve niş kaidesiyle aynı nizamda dört köşe bir tabana bağlıdır. Kitabelerden ilki, insan figürünü çerçeveleyen nişin üstündeki levhada, diğeri ise kabartmalardan uzakta ve batıdadır. Her iki yazı birbirini tamamlamaktadır. ;Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına,İmparator Cermanicus;un yüceliği için; Daha önce,İmparator Augustus tarafından ömür boyu Strategos ve iki defa da Legion komutanıatanan; Senato;da ise Consül Gabinius Secundus ile Consül Taurus Statilius;un, kendisine bir ödül verilmesi konusundaki önerileri üzerine Devlet Hazinesinden gereken izni ve ödeneği alan Gaius Julıus Aquilla, dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı. Kuşkayası'ndaki kitabelerden teki 1882'de G.Hirschfeld tarafından okunmuştur. Kuşkayası, Anadolu'da başka örneği bulunmayan biricik yol anıtıdır. Eni 5 metreyi bulan Roma kaya yolunun son izleri de bu anıtın önünde,yüzyıllarca kullanılmaktan hasıl olan aşınmışlığı ile görülebilmektedir. Amasra'ya kadar gidipte sahilde yürüyüş yapmamak olmaz. Yazın denize de girilebilen bu yerde deniz özleminizi bir miktar olsada giderebilirsiniz.Konaklama: Amasrada konaklamak için bir çok seçeneğiniz var. Bir çok pansiyon ve otel olduğu gibi ev pansiyonculuğu da yaygın. Eğer kalabalık bir grup gitmeyi planlıyorsanız evde kalmak daha ekonomik ve eğlenceli olabilir. Yeme-İçme: Amasra denince akla ilk önce balık gelir. Hafta sonları Amasra ziyaretciler nedeni ile kalabalık olduğu için yemek yiyeceğiniz restorana vakitlice gidip yer bulmaya bakın. Restoranlarda önceden rezervasyon olayı yok, tabii bir otobüs insan gitmiyorsanız. Bir yer beğendiniz ve yemek yiyeceksiniz, mutlaka "salata" ısmarlayın. Buradaki salatalar insana parmak yedirtir cinsten. Muhteşem bir lezzetti var. Tabii denizin dibinde olup balık yememek olmaz. Balık seçimini size bırakıyorum herkesin zevki farklıdır. Unutmadan!! Kandil ve Ramazan ayında restoranların bazıları kapalı diğerlerinde de alkollü içki servisi yapılmıyor. Haberiniz olsun. Eğlence: Lezzetli yemeğinizi yedikten sonra dilerseniz Amasra içinde yürüyüş yapın, sahil kenarında oturup çay için yada barlardan birine girin.



kaynak: amasram.net <--- kizlar gitmeye niyetlenirseniz bu sitede AMASRA otelleri hakkinda bilgi var..
 
Amastris'in gizemi

Persli Prenses Amastris'in yeniden kurarak adını verdiği kent, milattan önce üçüncü yüzyıla kadar "Sesamos" olarak biliniyor. M.Ö 12. yüzyılda Fenike, 8. yüzyılda Milet kolonisi, 306-288 yılları arasında Synoikisnos site devletinin başkenti, Roma ve Bizans dönemlerinde (M.Ö 70 ve M.S 395-1460) Paflagonya eyaletinin merkezi, 1261 yılından sonra da Cenevizler'in yaşadığı topraklarda hala o uygarlıklara ait çeşitli eser ya da kalıntılara rastlanıyor. M.Ö 306 yılına kadar Sesamos adıyla anılan ilçeye adını veren Prenses Amastris döneminde Amasra'da görkemli evler ve köşkler yapılmış. Roma İmparatoru Claudius (M.S 41-54) ise kenti, Tekkeönü (Kromna) üzerinden Sinop'a (Sinope) bağlı Bartın (Parthenia) üzerinden de Filyos'a (Tios) bağlayan karayolu ağına ve Kale, Bedesten, Tiyatro, Hamam, Yol Anıtı, Antik mezarlık gibi mimari yapılara kavuşturmuş. 13. yüzyılda Cenevizler'in eline geçen Amasra, ticaret üssü olarak kullanılmış. Fatih Sultan Mehmet 1460'ta kenti fethettiğinde bir kiliseyi camiye çevirmiş, Eflani kalesindeki halkı Amasra'ya getirmiş, Amasralılar'ın bir kısmını da İstanbul'a göndermiş. Amasra Osmanlılar döneminde kadılık merkezi olmuş.



Kuşbakışı baktığınızda gerçektende Amasra'nın uyuyan bir prensesi andırdığını görebilirsiniz..
 
begendikleriniz icin rep ve tesekkur butonlarini kullaniniz aksi takdirde mesajlariniz silinecektir resim ve bilgi paylasimi disinda sohbet etmeyiniz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…