Balonlar Tiroid İçin Havalandı

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
292.910
602.602
43
fft99_mf5669590.Jpeg


Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği ile Merck, 23-29 Mayıs Tiroid Farkındalık Haftası nedeniyle Kadıköy Koşuyolu Parkında balon uçurma etkinliği düzenledi.
Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği ile Merck’in desteklediği 8. Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftasında bu yıl çocuklarda Hiper ve Hipotiroidiye’ye dikkat çekildi. Hafta boyunca, TV ve gazetelerde gerçekleştirilen uzmanlarla söyleşi, ilan, broşür ve bilinçlendirme etkinlikleriyle tiroit hastalıklarının yaşam kalitesini nasıl etkilediği, bazıları aileden taşınabilen tiroit hastalıklarına karşı çocuklarda hangi belirtilerin dikkate alınması gerektiği anlatıldı. Kadıköy Koşuyolu Parkında düzenlenen etkinlikte halk bilinçlendirildi, balonlar havaya uçuruldu. Tanısı konmayan ya da tedavi edilmeyen tiroit hastalıkları yüzünden milyonlarca insan oldukça düşük bir yaşam kalitesi ile hayatlarını sürdürüyor. Tiroit hastalıkları, dünyada 300 milyondan fazla insanı etkileyen, çok sık görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Her 2000-4000 bebekten 1’inde doğuştan hipotiroidi görülürken, bu duruma kız çocuklarında erkek çocuklara göre iki kat fazla rastlanıyor. Hipertiroidi ise 15 yaşından küçük çocuklarda 1 milyonda 8 olarak nispeten düşük oranda görülüyor. Boynun ön kısmında ’kelebek’ şeklinde bir iç salgı bezi olan tiroit bezi, vücudun metabolizma hızını kontrol etmek açısından büyük bir rol oynuyor.

images.jpeg

“TİROİT BOZUKLUĞUNDA gebelik ÇOK ÖNEMLİ”
Fatih Sultan Mehmet eğitim Araştırma Hastanesi doktorlarından Endokrinoloji Hekimi Doç. Dr. Seda Sancak, etkinlik hakkında şu bilgileri verdi:
“Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği olarak Merck’in desteği ile Dünya Tiroid Gününü kutluyoruz. Bu nedenle Kadıköy Koşuyolu Parkındayız. Halkı bilinçlendirmek ve farkındalığı artırmak için bu etkinlik düzenlendi. Tiroit bezi boyunda bulunan küçük bir organımız. Çok büyük görevleri var. Tiroit hormonu salgılıyor. Tiroit hormonu, bir çok görevde işlevi olan hormonlardır. Bu hormon eksikliklerinde en çok karşımıza halsizlik, yorgunluk, kilo alma, obezite, kabızlık, konsantrasyon bozukluğu çıkıyor. Özellikle gebelik sırasında çok önemli. Annelerde tiroit hormonları belli bir düzeyin üzerinde olmazsa, bebekler ilk 3 ay tiroit hormonu üretemedikleri için anneden almaları gerekir, anneden bebeğe tiroit geçmezse bebekte zeka geriliğine neden oluyor” dedi.
’’TSH’A BAKTIRMAK ÖNEMLİ’’
Türkiye’de tiroit farkındalığının yavaş yavaş arttığını belirten Doç. Dr. Sancak, şunları söyledi: “Bu tür etkinlikle, sosyal medya hastaları bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyor. Tanısı koymak için belirttiğimiz şikayetleriniz varsa, bir kerede olsa TSH’a baktırmamız lazım. Aile hekimleri, dahiliye uzmanları, endokrinoloji uzmanlarına gidebilirsiniz. TSH ile gerekirse başka tetkiklerle yararlanılabilinir. TSH ilk başta bakmak için yeterli bir hormon. Tanı konulduktan sonra başarı ile tedavi edilebilen bir hastalık. Tiroit hormonlarını yerine koyarak hastalığı tedavi ediyoruz. Hastaların bir bölümü ömür boyu, bir kısmı TSH değerleri düzene girene kadar, gebelikte ise doktor kontrolünde kullanılması gerekir. Periyodik olarak hastaları kontrole çağırarak kandaki değerleri izleriz.”
Risk guruplarının hemen hemen her yaşta olabileceğine dikkat çeken Doç Dr. Sancak, “Tiroit hastalıkları çocuklarda zeka gelişimi açısından önemlidir ve yakın takip edilmelidir. Farkında olmak çok önemli ve geç kalınmaması gerekir. Çocukluk çağı ve gebelik dönemi özellikle çok önemli. Mutlaka test yaptırılmalıdır’’ şeklinde konuştu.

Kaynak:Milliyet​
 
GEÇMEYEN YORGUNLUĞUN NEDENİ

İnsan bedeni için hayati öneme sahip tiroid hormonlarının gereğinden az ya da fazla salgılanması birçok ciddi sağlık sorununa yol açabiliyor. Halsizlik, çok üşüme ve sıcağa tahammülsüzlük gibi belirtiler tiroid hastalıklarının habercisi olabiliyor

Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek, Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’da hastaların bilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Tiroid boynun ön kısmında yer alan ve tiroid hormonlarını salgılayan bir bez. Tiroid hormonları, vücudun tüm hücrelerini etkileyerek organların çalışmasını ve metabolizma hızını düzenler. Tiroid bezinin çalışmasını, tiroidi uyaran hormon olan TSH aracılığıyla hipofiz bezi kontrol eder. TSH hormonunun etkisiyle tiroid bezi T3 ve T4 tiroid hormonlarını salgılar.

İyot eksikliği en büyük nedeni

Guatr, tiroid bezinin normalden büyük olması durumudur. Guatr içerisinde büyüyen yumrular ‘nodül’ olarak adlandırılır. Tiroid, içerisinde nodül olmadan da büyük boyutlarda olabilir. Guatrın başlıca belirtileri; boyunda şişlik, bası hissi, dar ve kısa boyunlu kişilerde horlama ve nefes darlığı olarak sıralanabilir. Ülkemizde guatr görülme sıklığının en önemli nedenlerinden biri iyot eksikliği. Özellikle çocuklarda ve hamilelerde iyot tüketiminin normal olması sağlıklı beden ve zeka gelişimi için önemli.

Tiroidin az çalışması hipotiroidi olarak adlandırılır. Hipotiroidinin belirtileri; halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, kabızlık, ciltte kuruluk, kabalaşma, turuncuya yaklaşan renk değişiklikleri, artan saç dökülmesi, çabuk üşüme ve soğuğa tahammülsüzlüktür. Tedavisi ilaçlarla sağlanır.

Gebeler iyi takip edilmeli

Tiroid ilaçlarının çoğu gebelikte de kullanılabilir. Gebelik öncesi bu ilaçların dozlarının ayarlaması ve bazı durumlarda ilaç değişikliği yapılması gerekebilir. Tiroid hastası anne adaylarının bu dönemde hem gebelik ihtimalinin daha yüksek olması hem de gebeliğin doğuma kadar sağlıklı devam etmesi için endokrinoloji uzmanına başvurmaları faydalı olur.

Aşırı terlemeye dikkat!

Tiroidin normalden fazla çalışması ve kanda fazla tiroid hormonu bulunması durumu ise halk arasında zehirli guatr olarak bilinen hipertiroidiye neden yol açar. Hipertiroidinin belirtileri; aşırı terleme, sıcağa tahammülsüzlük, çarpıntı, kilo kaybı, ellerde titreme, ishal olarak sıralanabilir. Hipertiroidi hastalığında tiroid bezi içinde fazla tiroid hormonu üreten bölgeyi değerlendirmek veya guatrda bulunan nodüllerin çalışmasını görmek amaçlarıyla tiroid sintigrafisi istenebilir.

Sintigrafi, çok düşük doz radyoaktif iyot verilerek yapılır. Tiroid sintigrafisinde fazla iyot tutan nodüller ‘sıcak nodül’, az iyot tutan nodüller ‘soğuk nodül’ olarak değerlendirilir. Sıcak nodüllerin kötü huylu hücre içerme ihtimalleri daha düşük.

Kanser riski belirlenebiliyor

Tiroid nodüllerinin bir kısmında tiroid kanseri gelişme riski var. Bu nedenle özellikle ülkemiz gibi tiroid hastalıklarının yaygın olduğu bölgelerde tiroid muayene ve taramaların yapılması hayati önem taşır. Nodüllerin varlığı durumunda vakit kaybetmeden bir endokrinoloji uzmanına başvurulmalı. Muayenede detaylı hasta öyküsünün dinlenmesinin ardından riskli bulunan nodüllerden biyopsi istenir.

Kanser riskini belirlemede ultrason eşliğinde kullanılan ‘tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi’ yöntemi, hastalığın tanısının konulmasını ve ameliyata gerek kalmadan nodül hakkında bilgi edinilmesini sağlar. Anestezi gerektirmeyen bu yöntemde; kan almada kullanılan enjektörle nodülün içerisinden çok az miktarda sıvı alınır ve incelenir. Biyopsi öncesi aç kalmaya gerek yoktur ve biyopsiden hemen sonra kişi iş ve sosyal hayatına dönebilir. Tiroid kanserleri, erken dönemde yakalandıklarında kemoterapi ve radyoterapiye gerek kalmaz.

Genetik geçiş gösteriyor

Özellikle birinci derece yakınlarında tiroid kanseri öyküsü bulunanların mutlaka testlerini ve muayenesini düzenli aralıklarla yaptırmaları gerekir. Tiroid hastalıklarında ailevi yatkınlık sık görüür. Ailesinde tiroid kanseri öyküsü olanlarda, tiroid kanseri yatkınlığı olan genetik hastalıklarda, radyasyona maruz kalmış kişilerde ve ayrıca nodülün büyük olduğu veya şüpheli özellikler gösterdiği durumlarda nodüllerin kanser hücreleri içerip içermediği mutlaka araştırılmalı.
 
X