Bahar aylarında kendimizi keyifsiz, yorgun, enerjisiz, iştahsız hissedebiliyoruz, çünkü mevsim değişiklikleri ruhsal durumumuz üzerinde olumsuz etkileşimlere neden olabiliyor.
Tazelenme ve yenilenme mevsimi bahar, beraberinde getirdiği ışık ve renklerle pek çok insanın neşe ve mutlulukla dolmasını sağlar. İçimiz kıpır kıpır olur, yüzümüze keyifli bir gülümseme yerleşir, ayaklarımız yere bir başka türlü basar, neredeyse uçacak kadar hafifleriz... Durum böyleyse harika tabii ki! Ama bu güzel mevsim, kimi zaman bedbinliğe ve huzursuzluğa da sebep olabilir. Kendimizi keyifsiz, yorgun, mutsuz, ilgisiz, dikkatsiz, halsiz, iştahsız hissedebiliriz, uykumuz düzensizleşebilir... Bunun sebebi de mevsim değişikliklerinin ruhsal durumumuz üzerinde olumsuz etkileşimlere de neden olabilmesidir.
VÜCUDUMUZ KİMYASAL REAKSİYONLAR VERİYOR
Baharla birlikte üzerimize çöken yorgunluğu ve hatta depresyonu tetikleyen pek çok unsur olabilir. Bunların bir kısmı biyolojiktir, çünkü vücudumuz havanın ısınmasına ayak uydurmaya çalışırken bazı kimyasal değişikliklerle de boğuşmak zorunda kalır. Örneğin seratonin ve melatonin gibi bizi mutlu etmek için çalışan hormonlarımız işlevlerini yerine getirmekte zorlanabilir. Beynimizde yer alan ve havaların ısınması karşısında vücut ısımızı dengelemeye çalışan hipotalamus adlı merkez, adrenalin ve kortizol gibi bazı hormonlarımızın salgılanmasını artırır; bu da daha çok yorulmamıza sebebiyet verebilir. Kansızlık, vitamin - mineral yetersizliği ve tiroid bezimiz de devreye girip olaylara karşı verdiğimiz tepkilerde değişikliklere yol açabilir... Bunlara, baharla birlikte artan yüksek beklentilere eşlik eden stresin yanı sıra yaşamımızın her anında yanımızda olan çeşitli sorunlarımız ve kaygılarımız eklenince bahar depresyonu kaçınılmaz olabilir.
YORGUNLUKTAN KURTULMAK İÇİN...
Bu duygu durumunu yaşıyorsak bazı tedbirler alarak huzursuzluğumuzu üstümüzden atabilir, baharın ve sonrasında gelecek olan yaz günlerinin tadını keyifle çıkarabiliriz. Uyku pek çok sorunun olduğu gibi bahar depresyonunun da en önemli ilaçlarından biri. Kaliteli ve düzenli uyuyarak, erken yatıp erkek kalkarak uykumuzu “yola” sokmalıyız. Yeterli su tüketmek, kafeinden uzak durmak, beslenmemize özen göstermek, özellikle bol sebze ve meyve tüketmek, spor yapmak (en azından yürümek), kendimizi doğanın kucağına atmak, bulunduğumuz ortamı sık sık havalandırmak, kısa aralıklarla dinlenmek üstümüze çöken huzursuzluktan kurtulmamızı ve kendimizi yeniden enerjik hissetmemizi sağlayacaktır.
KENDİNİ SEVMEK VE “AN”DA KALABİLMEK.
Depresyon ve iç sıkıntısından kurtulmanın en önemli ilacı ise kendimizi sevmek, “an”da kalabilmek, hayatın bir armağan olduğunun farkına varabilmekte yatıyor. Biricik ve tek olduğumuzu, önce kendimiz ve sonrasında tüm evren için değer taşıdığımızı bilmek, gereksiz ve küçücük sorunları büyütmemek, kötü enerjileriyle enerjimizi emen kişilerden uzak durmak, hayata gülümseyerek bakmak, yaşadığımız her anın tadını çıkartmak mutluluğun da anahtarları aslında. Ama bu anahtarları bizim elimize kimsenin tutuşturmadığını unutmamalı, çaba harcayarak bu kuralları hayatımıza uygulamalıyız.
Bahar depresyonu, alınan tedbirler ve vücudun mevsime uyumlanmasıyla bir süre sonra ortadan kalkıyor. Ama daha ağır seyreden durumlarda uzman desteği alınması da bir gereklilik olarak ortaya çıkabiliyor.
Kaynak:evryday