Y
yagmurtasi
Ziyaretçi
- Konu Sahibi yagmurtasi
- #1
Bahar Getirdim Sana...
Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık...
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip,kendi iç
dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.
Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda
ruhumuzun bir başka yüzü...
Her aşkta kendimizi ararız,
o yüzden bulduklarımız benzerimizdir.
“Neyi arıyorsan sen, O’sundur” der
Mevlana..
Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin
ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden
kendi yüzünüz bakacaktır size...
Aşk denilen kaleydoskobun buzlu camına gözünüzü
dayadığınızda,binbir cam rengarenk ışıklar saçarak
döndüğünde,her seferinde bambaşka şekiller
ördüğünü görürsünüz.
Her camda, farklı bir renginiz vardır;
her şekilde sizden bir parça...
Aşklarınız hülasanızdır.
Sevdiğiniz her adam,
beğendiğiniz her kadın
farklı ruh hallerinizi ele verir;
arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam paralar yer değiştirip
yeni şekiller alır;
hepsi siz...
Sevgilinizin gözlerindeki dolunay,
sizdeki ışığın yansımasıdır aslında;
dilindeki sizin ilhamınız,
tenindeki sizin yansımanızdır.
Yoksa halâ bir sevdiğiniz,
O henüz kendinizi
bulamadığınızdandır...
Aşk, narsizmdir.
Sevda, çevrildikçe içinizin farklı ışıklarını yakan
eğlenceli bir kaleydoskop gibi başımızı döndürüyor.
Ve biz, hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir
gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz.
Gün boyu ayna karşısına geçip kara gözlerini,
incecik burnunu, dar kalçalarını,
kıvırcık saçlarını seyredermiş
hayran hayran...
Narcissusu’u bilirsiniz;
Öyle heybetli ve güzelmiş ki,
bakmaya dayanazmazmış kendine...
Bir gün ırmak kenarında gezinirken,
sudaki yansımasına ilişmiş gözü.
Uzanıp, iyice bakmak istemiş.
Tam gördüğünde kendisini,
dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa,
kapılıp gitmiş suya...
Yeryüzünün en güzel insanının
öldüğünü duyan Tanrı,
unutulmaması için O’nu
her bahar açan gözel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş, Narcissus, nergis olmuş.
Kıssadan hisse,
benden size tavsiye,
taze bir nergis verin
bugün sevgilinize...
Sonra da,
nerede baharsa mevsim,
rotasını oraya çevirip içinizdeki eski baharlara koşan bir gezgin gibi
“Bahar getirdim sana” deyin.
Baharın elinizde olduğunu unutmadan..
Gözlerindeki ırmağa baktığınızda
kendinizi göreceksiniz;
dikkat edin de
hayran olup düşmeyin...
Düşüp bahar kokulu
bir çiçeğe dönüşmeyin...
Can DÜNDAR
Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık...
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip,kendi iç
dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.
Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda
ruhumuzun bir başka yüzü...
Her aşkta kendimizi ararız,
o yüzden bulduklarımız benzerimizdir.
“Neyi arıyorsan sen, O’sundur” der
Mevlana..
Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin
ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden
kendi yüzünüz bakacaktır size...
Aşk denilen kaleydoskobun buzlu camına gözünüzü
dayadığınızda,binbir cam rengarenk ışıklar saçarak
döndüğünde,her seferinde bambaşka şekiller
ördüğünü görürsünüz.
Her camda, farklı bir renginiz vardır;
her şekilde sizden bir parça...
Aşklarınız hülasanızdır.
Sevdiğiniz her adam,
beğendiğiniz her kadın
farklı ruh hallerinizi ele verir;
arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam paralar yer değiştirip
yeni şekiller alır;
hepsi siz...
Sevgilinizin gözlerindeki dolunay,
sizdeki ışığın yansımasıdır aslında;
dilindeki sizin ilhamınız,
tenindeki sizin yansımanızdır.
Yoksa halâ bir sevdiğiniz,
O henüz kendinizi
bulamadığınızdandır...
Aşk, narsizmdir.
Sevda, çevrildikçe içinizin farklı ışıklarını yakan
eğlenceli bir kaleydoskop gibi başımızı döndürüyor.
Ve biz, hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir
gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz.
Gün boyu ayna karşısına geçip kara gözlerini,
incecik burnunu, dar kalçalarını,
kıvırcık saçlarını seyredermiş
hayran hayran...
Narcissusu’u bilirsiniz;
Öyle heybetli ve güzelmiş ki,
bakmaya dayanazmazmış kendine...
Bir gün ırmak kenarında gezinirken,
sudaki yansımasına ilişmiş gözü.
Uzanıp, iyice bakmak istemiş.
Tam gördüğünde kendisini,
dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa,
kapılıp gitmiş suya...
Yeryüzünün en güzel insanının
öldüğünü duyan Tanrı,
unutulmaması için O’nu
her bahar açan gözel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş, Narcissus, nergis olmuş.
Kıssadan hisse,
benden size tavsiye,
taze bir nergis verin
bugün sevgilinize...
Sonra da,
nerede baharsa mevsim,
rotasını oraya çevirip içinizdeki eski baharlara koşan bir gezgin gibi
“Bahar getirdim sana” deyin.
Baharın elinizde olduğunu unutmadan..
Gözlerindeki ırmağa baktığınızda
kendinizi göreceksiniz;
dikkat edin de
hayran olup düşmeyin...
Düşüp bahar kokulu
bir çiçeğe dönüşmeyin...
Can DÜNDAR