Yılbaşı kutlamaları aslında dünyanın en eski yıl dönümü kutlamalarından biridir hatta en eskisidir diyebiliriz.
Üstelik yine birçok şey gibi yeni yıl kutlamaları da günümüzden 4000 yıl öncesi Anadolu’da Sümerlerden ve Babil’den başlıyor.
O zamanlarda yeni yılın başlangıcı olarak, toprağın uyandığı ve ekilmeye başladığı bahar mevsiminin seçilmesi aslında son derece akla yakın. Baharın kendini gösterdiği günlerde ilk dolunay ile yeni yıl kutlamaları başlıyor ve bu kutlamalar da tam onbir gün sürüyor.
Yeni yılın bereketli geçmesi için tanrı Marduk onuruna bu onbir günün herbirinde farklı bir tören, farklı bir kutlama yapılıyor. Dolayısıyla tam bir karnaval havasında ve renkli törenlerle yeni yıla giriliyor. Tek tanrılı dinlere kadar bahar ayinleri ile başladı yeni bir yıl.
Bahar ayinleriyle yeni yıl kutlamaları sürerken, M.Ö. 46 yılında Jüles Sezar, kendi adını verdiği Jülyen takvimini yaptırıyor.
Bu kez ay değil, güneş dikkate alınmıştır. Ayrıca Jülyen takviminde bir yıl 445 gün sürüyor. Yılın ilk ayına da, ikiyüzlü bir Roma tanrısı olan Janus’un adı veriliyor. Roma paralarında da bu tanrının resmi görülüyor, Janus’a ait olan bu resimde yüzlerden biri kente girenlere, biri ise çıkanlara bakmaktadır.
January, Janvier hep Janus’tan üretilmiş, bizim Ocak ayımızın adının da “od” sözcüğünden üretilmiş olduğunu öğreniyoruz, kış aylarında fazla odun tüketimiyle ilgisi olsa gerek.
Roma imparatorluğunun çökmesinden sonra, batı dünyasında 1 ocaktaki yılbaşı geleneği ortaçağa kadar unutulmaya yüz tutuyor.
Ortaçağda ise yeni yıl anlayışında tam bir kargaşa yaşanıyor, İngilizler Mart ayında başlatıyorlar yeni yılı, Fransızlar paskalya ile, İtalyanlar ise noel ile kutluyorlar. Yeni yıl hediyeleri ve yılbaşı kartları da bu kutlamalara eşlik etmeye başladı.
Yılbaşını bugünkü haline getiren papa Xlll. Gregorien’dir, 1582’de gregoryen takviminin son halini almasından sonra yeni yılın başlangıcı olarak 1 Ocak benimsendi ve yeni yıl kutlamaları da bu güne alındı.
Biz de bütün dünya ile yeni yılı Miladi takvime göre belirlenen 1 Oçak’ta karşılıyoruz…
Aslında tüm dünyada yılbaşı aynı gece kutlanıyor gibi görünüyor ama ülkeler arasında farklılıklar devam etmekte ve görünen de şu ki yeni yılın baharda başlatılması geleneği Babil’den bu yana bazı ülkelerde hala etkisini sürdürüyor.
Örneğin:
Ayın döngüsünü esas alan Hicri takvimde yeni yıl Muharrem ayında başlıyor. Ancak hicri takvime göre bir yıl 354 gün sürdüğünden, her yıl yeni yıl Miladi takvime göre 11 gün erken başlamakta.
Çin de ay döngüsünü esas alıyor ve her yıl ilk kameri ayının ilk yeni ay gününde kutlanıyor, bu da genelde ilk bahara rastlamakta. Miladi takvime göre de, Çin yeni yıl kutlamaları da 21 ocak ile 21 şubat arasında bir güne denk geliyor.
İran’da da yeni yıl Nevruz’da, yani bahar ile başlıyor. Biraz daha uzağa gidersek, Tayland, Kamboçya ve Laos’ta da yeni yılın bahara denk geldiğini görüyoruz, bu ülkelerde yeni yıl kutlamaları 13 nisandan 15 nisana kadar sürüyor.
Aslında ben de neden yeni yıl, Babilliler gibi toprağın bereketlendiği, yeryüzünün kış uykusundan uyandığı bahar aylarında başlamıyor diye merak etmişimdir hep...
Bu ''soğuk'' yılbaşında ise insanoğlunun hırpaladığı yorgun dünyamıza acil şifalar diliyorum.
sevgilera.s.