çok teşekkür ederim. emsal göstermeniz benim içimi oldukça rahatlattı çok sağolun.Düğün salonu ve kameranı davalı göstererek ikisine karşı maddi-manevi tazminat davası açabilirsiniz. Emsal bir kararda;
''Somut olayda,davacılar evlenmektedirler. Bu çok özel günün görüntülerini belgelemek ve bütün yaşam boyu bu günlerini ve anılarını bu belgelere dayanarak hatırlamak ve bundan manevi bir haz alabilmek için davalı ile mutlu günün resimlerinin çekilmesi için anlaşmışlardır. Ancak, davalı şirketin görevlendirdiği kişinin,gerekli dikkat ve özeni göstermemesi,ihmali ve tedbirsizliği sonucunda bu çok mutlu günün görüntüleri olan resimlerinin elde edilmesi olanağı kalmamıştır. Evlenme günlerindeki görüntüleri belgeleyen ve ilerde kendileri ve yakınları için büyük bir hatıra olan fotoğrafların ellerine geçmemesinin davacılarda yaratacağı üzüntü küçümsenemiyeceği gibi,yaşamları boyunca üzülmelerine neden olacaktır. Nitekim bu husus dava dilekçelerinde açık bir şekilde dile getirilmiştir. Bu durumda sözleşmeye aykırı davranışın niteliği,özel hal ve şartlar nedeniyle,BK.41. maddesi hükmünde sözü edilen haksız bir eyleme dönüşmüş ve davacıların kişilik haklarını,3444 sayılı kanunla değişik M.K. 24. maddesi anlamında zedelemiş ve aynı kanunla değişik BK.49. maddesi hükmünde öngörülen, manevi zarar,davalının kusurlu davranışı ile oluşmuş ve davacıların manevi tazminat isteme hakları da doğmuştur. Mahkemece bütün bu hususlar gözönünde tutularak,takdir edilecek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken,noksan araştırma,dayanaksız ve yanlış yorum ve kabul ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.'' şeklinde karar verilmiştir. Sizin de bu olaydaki gibi bir durum yaşadığınız ortada. Dava yoluna gidebilmeniz mümkün.
Düğün salonu ve kameranı davalı göstererek ikisine karşı maddi-manevi tazminat davası açabilirsiniz. Emsal bir kararda;
''Somut olayda,davacılar evlenmektedirler. Bu çok özel günün görüntülerini belgelemek ve bütün yaşam boyu bu günlerini ve anılarını bu belgelere dayanarak hatırlamak ve bundan manevi bir haz alabilmek için davalı ile mutlu günün resimlerinin çekilmesi için anlaşmışlardır. Ancak, davalı şirketin görevlendirdiği kişinin,gerekli dikkat ve özeni göstermemesi,ihmali ve tedbirsizliği sonucunda bu çok mutlu günün görüntüleri olan resimlerinin elde edilmesi olanağı kalmamıştır. Evlenme günlerindeki görüntüleri belgeleyen ve ilerde kendileri ve yakınları için büyük bir hatıra olan fotoğrafların ellerine geçmemesinin davacılarda yaratacağı üzüntü küçümsenemiyeceği gibi,yaşamları boyunca üzülmelerine neden olacaktır. Nitekim bu husus dava dilekçelerinde açık bir şekilde dile getirilmiştir. Bu durumda sözleşmeye aykırı davranışın niteliği,özel hal ve şartlar nedeniyle,BK.41. maddesi hükmünde sözü edilen haksız bir eyleme dönüşmüş ve davacıların kişilik haklarını,3444 sayılı kanunla değişik M.K. 24. maddesi anlamında zedelemiş ve aynı kanunla değişik BK.49. maddesi hükmünde öngörülen, manevi zarar,davalının kusurlu davranışı ile oluşmuş ve davacıların manevi tazminat isteme hakları da doğmuştur. Mahkemece bütün bu hususlar gözönünde tutularak,takdir edilecek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken,noksan araştırma,dayanaksız ve yanlış yorum ve kabul ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.'' şeklinde karar verilmiştir. Sizin de bu olaydaki gibi bir durum yaşadığınız ortada. Dava yoluna gidebilmeniz mümkün.
Merhabalar, derhal bir avukat aracılığıyla cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçesi vermelisiniz. Hakaret ve tehditlere maruz kaldığımız konusunda bir dilekçe ile savcılığa başvurulmalıdır.Begüm Hanım merhaba,
Benim merak ettiğim konu bambaşka. Avukat olduğunuz için bir fikir verebileceğinizi düşündüm.
1989 doğumlu erkek kardeşimin bir miktar kredi kartı ve kredi borcu var. Bir kısmını ödemiş, bir kısmını ise işsiz kalınca ödeyememiş. Şu an işsiz ve herhangi bir sigorta güvencesi yok.
Bankanın anlaşmalı olduğu avukatlık bürolarından taciz edecek şekilde annemi, babamı, ve (babamın üzerinde kayıtlı tüm numaraları bir şekilde bulup) diğer kardeşlerimi arayıp, bağırıp çağırıp, hakaret ederek, icraya geleceğim, herşeyinizi alacağım, göreceksiniz diyor. Hatta çoğu zaman geldim, kapındayım, aç bakalım kapıyı ne yapacaksın şimdi gibi saçma sapan tehdit cümleleri kurarak psikolojik olarak baskı yaratıyor. Benim annem panik atak hastası ve bu durum onun bu hastalığını fazlası ile etkiliyor.
Avukata manevi tazminat, psikolojik tahribat veya hakaret davası açmak istiyorum. Bu konu ile ilgili çok bilgili değilim ama kardeşimden dolayı aileme bu şekilde davranmaya hakları yok.
Konu ile ilgili yardımcı olabilir misiniz? En azından bir fikir verebilirseniz çok sevinirim.
Merhabalar, derhal bir avukat aracılığıyla cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçesi vermelisiniz. Hakaret ve tehditlere maruz kaldığımız konusunda bir dilekçe ile savcılığa başvurulmalıdır.
Malesef ben de duyuyorum bazen mesleki terbiyeden uzak bazı avukatların daha çabuk tahsilat yapma mantığı ile bu tip faaliyetlerde bulunduğunu. noktanoktam 'ın belirttiği gibi savcılığa hakarete ve tehdide maruz kaldığınıza dair suç duyurusunda bulunmalısınız