- 10 Ağustos 2009
- 26.093
- 18.278
www.haberturk.com/dunya/haber/1032945-avrupa-parlamentosunda-turkiye-raporu-tartisildi
Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye
raporu tartışıldı
AP Türkiye raportörü Piri, 23'üncü
ve 24'üncü fasıllar açılsın
çağrısında bulundu
0
0
0
in
Share
20 Ocak 2015 Salı,
2058 Güncelleme: 2020
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye
raportörü Kati Piri, acil reformlar
için yargı ve temel haklar ile ilgili
fasılların müzakerelere açılması
çağrısı yaptı.
Hollandalı Sosyalist Piri, tarafından
hazırlanan Türkiye taslak raporu AP
Dışişleri Komisyonu'nda tartışıldı.
Kati Piri, oturumda yaptığı
konuşmada AB'nin 23'üncü fasıl
olan yargı ve temel haklar ile
24'üncü fasıl olan adalet, özgürlük
ve güvenliği açarak Türkiye ile daha
fazla angajmana girilmesi
gerektiğini vurguladı.
Piri, "AP'nin uzunca bir süredir
yaptığı 23'üncü ve 24'üncü
fasılların açılması çağrısına bu
raporda da yer verdim çünkü yargı,
temel haklar, özgürlükler ve
güvenlikle ilgili reformların acil
olduğuna hepimiz inanıyoruz" dedi.
Piri'nin kaleme aldığı taslak
raporda, 23'üncü ve 24'üncü
fasıllara ilaveten müzakerelerin
kamu alımları, rekabet, ekonomik
ve parasal politika, sosyal politika
ve istihdam ve dış, güvenlik ve
savunma politikası fasıllarında
ilerletilmesi talep edildi.
Hükümetin AB üyelik hedefine
bağlılığını teyit etmesi ve bu
amaçla yeni bir strateji
hazırlamasının memnuniyetle
karşılandığı ifade edilen taslak
raporda, vize muafiyeti hedefi
doğrultusunda ilerlenmesi, bu
süreçte iş dünyasına vize kolaylığı
getirilmesi ve öğrencilerle
akademisyenlerin değişim
programlarının teşvik edilmesi
istendi.
Çözüm Süreci'ne güçlü destek
verilen raporda "Kürt meselesinin
başarılı bir şekilde çözülmesinin
Türkiye'de istikrara ve insan
haklarının korunmasına olumlu
katkı yapacağı" belirtilerek tüm
siyasi partilere bu süreci
desteklemeleri çağrısında
bulunuldu.
Yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı ve
etkinliğiyle ilgili endişelerden
bahsedilen raporda, Avrupa
standartlarına uygun yargı reformu
stratejisinin ilgili taraflarla işbirliği
içinde hazırlanması, hükümete
medya özgürlüğüne öncelik
vermesi istenerek, uluslararası
standartlara uygun şekilde
çoğulculuğu garanti altına alacak
bir yasal çerçevenin oluşturulması
tavsiye edildi.
Raporda Türkiye, uyguladığı insani
açık kapı politikası ve Suriyeli
sığınmacılara devam eden
yardımları nedeniyle takdir edildi.
"HRİSTİYAN TERÖRÜ DEMEDİK,
NEDEN İSLAMİ TERÖR DİYELİM?"
Bu arada raporun Dışişleri
Komisyonu'nda görüşülmesi
sırasında "İslami terör" tartışması
yaşandı. Hristiyan Demokratların
gölge raportörü Renate Sommer,
"Türkiye'de üst düzey politikacılar
(Paris saldırılarına) 'terör' diyor ama
'İslamcı terör' demiyor. İslamcı
terör kavramını kabul etmiyorlar"
diyerek bu tutumu eleştirdi.
Portekizli Sosyalist Ana Gomes,
Sommer'e tepki göstererek "Bence
Türkler veya herhangi bir
Müslüman ya da ilim sahibi
herhangi bir Hristiyan bu
kelimelere karşı çıkmalı. Bu şekilde
her Müslümanı terörist gibi
gösteriyorsunuz. İslam, Hristiyanlık
ya da Musevilik kadar terörün
karşısındadır. İrlanda'da (IRA'ya)
Katolik terörü, Hristiyan terörü
demedik. Şimdi neden İslami terör
diyecek mişiz? Terörist teröristtir ve
İslam'la terörü birbirine karıştırmak
için sinsice tuzak kuran, İslam'ı kötü
niyetle sapıkça kullanan insanlar
vardır. İslam terörü tasvip etmez,
tam aksine (lanetler)" dedi.
AB üyelerinin 2007'de oybirliğiyle
onayladığı, radikalleşmeyle
mücadele amaçlı medya iletişim
stratejisinde, "AB bir din ya da
medeniyeti terörle özdeşleştirmeye
dönük her türlü girişimi açıkça
reddeder" denilerek İslam'ı terörle
ilişkilendiren kavramların lügattan
çıkarılması isteniyor.
Buna rağmen Paris saldırılarının
ardından birçok Avrupalı yetkilinin
ve medya kuruluşlarının "İslamcı
terör" ifadesini yaygın şekilde
kullandıkları görülüyor.
Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye
raporu tartışıldı
AP Türkiye raportörü Piri, 23'üncü
ve 24'üncü fasıllar açılsın
çağrısında bulundu
0
0
0
in
Share
20 Ocak 2015 Salı,
2058 Güncelleme: 2020
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye
raportörü Kati Piri, acil reformlar
için yargı ve temel haklar ile ilgili
fasılların müzakerelere açılması
çağrısı yaptı.
Hollandalı Sosyalist Piri, tarafından
hazırlanan Türkiye taslak raporu AP
Dışişleri Komisyonu'nda tartışıldı.
Kati Piri, oturumda yaptığı
konuşmada AB'nin 23'üncü fasıl
olan yargı ve temel haklar ile
24'üncü fasıl olan adalet, özgürlük
ve güvenliği açarak Türkiye ile daha
fazla angajmana girilmesi
gerektiğini vurguladı.
Piri, "AP'nin uzunca bir süredir
yaptığı 23'üncü ve 24'üncü
fasılların açılması çağrısına bu
raporda da yer verdim çünkü yargı,
temel haklar, özgürlükler ve
güvenlikle ilgili reformların acil
olduğuna hepimiz inanıyoruz" dedi.
Piri'nin kaleme aldığı taslak
raporda, 23'üncü ve 24'üncü
fasıllara ilaveten müzakerelerin
kamu alımları, rekabet, ekonomik
ve parasal politika, sosyal politika
ve istihdam ve dış, güvenlik ve
savunma politikası fasıllarında
ilerletilmesi talep edildi.
Hükümetin AB üyelik hedefine
bağlılığını teyit etmesi ve bu
amaçla yeni bir strateji
hazırlamasının memnuniyetle
karşılandığı ifade edilen taslak
raporda, vize muafiyeti hedefi
doğrultusunda ilerlenmesi, bu
süreçte iş dünyasına vize kolaylığı
getirilmesi ve öğrencilerle
akademisyenlerin değişim
programlarının teşvik edilmesi
istendi.
Çözüm Süreci'ne güçlü destek
verilen raporda "Kürt meselesinin
başarılı bir şekilde çözülmesinin
Türkiye'de istikrara ve insan
haklarının korunmasına olumlu
katkı yapacağı" belirtilerek tüm
siyasi partilere bu süreci
desteklemeleri çağrısında
bulunuldu.
Yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı ve
etkinliğiyle ilgili endişelerden
bahsedilen raporda, Avrupa
standartlarına uygun yargı reformu
stratejisinin ilgili taraflarla işbirliği
içinde hazırlanması, hükümete
medya özgürlüğüne öncelik
vermesi istenerek, uluslararası
standartlara uygun şekilde
çoğulculuğu garanti altına alacak
bir yasal çerçevenin oluşturulması
tavsiye edildi.
Raporda Türkiye, uyguladığı insani
açık kapı politikası ve Suriyeli
sığınmacılara devam eden
yardımları nedeniyle takdir edildi.
"HRİSTİYAN TERÖRÜ DEMEDİK,
NEDEN İSLAMİ TERÖR DİYELİM?"
Bu arada raporun Dışişleri
Komisyonu'nda görüşülmesi
sırasında "İslami terör" tartışması
yaşandı. Hristiyan Demokratların
gölge raportörü Renate Sommer,
"Türkiye'de üst düzey politikacılar
(Paris saldırılarına) 'terör' diyor ama
'İslamcı terör' demiyor. İslamcı
terör kavramını kabul etmiyorlar"
diyerek bu tutumu eleştirdi.
Portekizli Sosyalist Ana Gomes,
Sommer'e tepki göstererek "Bence
Türkler veya herhangi bir
Müslüman ya da ilim sahibi
herhangi bir Hristiyan bu
kelimelere karşı çıkmalı. Bu şekilde
her Müslümanı terörist gibi
gösteriyorsunuz. İslam, Hristiyanlık
ya da Musevilik kadar terörün
karşısındadır. İrlanda'da (IRA'ya)
Katolik terörü, Hristiyan terörü
demedik. Şimdi neden İslami terör
diyecek mişiz? Terörist teröristtir ve
İslam'la terörü birbirine karıştırmak
için sinsice tuzak kuran, İslam'ı kötü
niyetle sapıkça kullanan insanlar
vardır. İslam terörü tasvip etmez,
tam aksine (lanetler)" dedi.
AB üyelerinin 2007'de oybirliğiyle
onayladığı, radikalleşmeyle
mücadele amaçlı medya iletişim
stratejisinde, "AB bir din ya da
medeniyeti terörle özdeşleştirmeye
dönük her türlü girişimi açıkça
reddeder" denilerek İslam'ı terörle
ilişkilendiren kavramların lügattan
çıkarılması isteniyor.
Buna rağmen Paris saldırılarının
ardından birçok Avrupalı yetkilinin
ve medya kuruluşlarının "İslamcı
terör" ifadesini yaygın şekilde
kullandıkları görülüyor.