inan direkt bu aklıma geldi. kartal sahilinide doldurdular. geçenlerde yanından geçerken aynını dedim arkadaşıma.Doldursunlar doldursunlar, İstanbul'da olması beklenen ve yüksek ihtimalle olacak olan 7,5-8 şiddetindeki deprem ve sonrasında yaşanacak tsunamiyle sulara gömüldüğünde fıtrat deriz
istanbul marina diye her gün trafikte takılıyoruz o kısımda lanet gelsin diyorum sövüyorum harfiyat kamyonlarına da bıktım yolu da keçi patikası kadar bıraktılar her geçişte otobüs kaza yapacak diye düşünüyorum :/inan direkt bu aklıma geldi. kartal sahilinide doldurdular. geçenlerde yanından geçerken aynını dedim arkadaşıma.
Maalesef biz yakın geçmişte yaşadıklarımızdan ders almıyoruz, 17 Ağustos depreminde sahiller ne oldu unutuldu sanırım, denize karışan enkazlar ve o enkazlardan çıkarılamayan insanları unuttuk, Allah kendi yarattığı taşı toprağı hallaç pamuğuna çeviriyor da, kulun doldurduğu sahili mi yerle bir etmeye gücü yetmeyecek?inan direkt bu aklıma geldi. kartal sahilinide doldurdular. geçenlerde yanından geçerken aynını dedim arkadaşıma.
Maalesef biz yakın geçmişte yaşadıklarımızdan ders almıyoruz, 17 Ağustos depreminde sahiller ne oldu unutuldu sanırım, denize karışan enkazlar ve o enkazlardan çıkarılamayan insanları unuttuk, Allah kendi yarattığı taşı toprağı hallaç pamuğuna çeviriyor da, kulun doldurduğu sahili mi yerle bir etmeye gücü yetmeyecek?
Hala yapılaşalımda nasıl olursa olsun deyip işin ticaretindeler, insan canı kıymetli değil çok yazık.
1500'lü yıllarda yaşanan İstanbul depremini araştırın, küçük kıyamet diye anılan bir depremdir, taş yapıtlar bile enkaz olmuş, tsunami olmuş, deprem uzmanları da o depreme dayanarak tsunami olacağını ve bir felaket yaşanağını söylüyor zaten lakin biz uzmanlardan daha iyi bilirim demeyi severiz.
İnadına bina, inadına yapılaşma, peki öyle olsun bakalım.
Ben de benzer düşüncelerdeydim ve inşaat mühendisi arkadaşlara bunların hala ne akla hizmet sahil doldurma yaptıklarını sordum. Aslında belli teknikler dahilinde sahil doldurularak da sağlam, depreme dayanıklı binalar yapılabiliyormuş, kazıklar kullanılıyormuş. Detaylarını tam bilemiyorum tabii ama eğer lüks yapılar yapılacaksa depreme dayanıklı yapılıyordur diye tahmin ediyorum.
Ama işte o teknikler kullanılıyor mu? Hadi kullanılıyor diyelim, olabilecek büyük depremde tsunami gerçeğini ne yapacağız? Tsunami şiddetine göre sahilden km.lerce ötesi bile etkilenebilir, ki 1500'lü yıllarda yaşanan ve küçük kıyamet hatta eski dille yazayım kıyamet-i suğra denen İstanbul depreminde tsunami şehrin surlarını, Galata ve birçok yeri aşmış, buralara yakın evler sulara gömülmüş, toprak yarılıp su ve kum fışkırmış, Marmara iç deniz olabilir lakin yaşanacak tsunaminin hasarı bir Myanmar kadar olabilir zira olası büyük depremin merkez üssü Marmara denizinin ta kendisi olacak, 1500'lü yıllarda bile binlerce insan ölmüş, bin küsür bina tamamen yıkılmışsa 2014 İstanbul'unu düşünmek bile istemiyorum doğrusu.
Bizim binaya değil, olası doğal afetlerde insanların kaçabilecekleri alanlara ihtiyacımız var, tarihte yaşanan İstanbul depremlerinde şehir bu kadar yapıya sahip değilken bile epey hasar görmüş, 20 milyon insan ve milyonlarca binanın düşünülmeden yapıldığı şehir bugün çok daha büyük bir tehlike altında, keza yaşayanlarda.
Teşekkür ederim, sakin bir zamanda mutlaka okurum yazıyı, kızdığım nokta düşünmeden ve planlanmadan yapılaşma anlayışı.Toplanacak alanlara avm yapıldığı için deprem olduğu zaman kaos kaçınılmaz olacak. Şurada detaylıca depremi, deprem sırasında yapılması gerekenleri ve sonrasında olabilecekleri anlatmış, derleme bir yazı uzun ama okunmaya değer.
https://eksisozluk.com/entry/44885300
Teşekkür ederim, sakin bir zamanda mutlaka okurum yazıyı, kızdığım nokta düşünmeden ve planlanmadan yapılaşma anlayışı.
Şehrin sorunlarıyla ilgili ne zaman birşeyler söylesem muhalefet olmak için yazdığımı zannedenler oluyor, halbuki burda mesele ne yazık ki gerçekten şehirde artık nefes alınacak yer kalmaması ve 30-40 yıllık süreçte çarpık kentleşme sıkıntısı ve bu sıkıntının ısrarla devam ettirilmesi.
İstanbul'da halkın bir doğal afette toplanacağı alanlar kalmadı, bırakılmadı, ki zaten deprem gibi afetlerde insanlar ne yapacağını bilmiyor, korku ve panik yüzünden epeyce zarar göreceğiz maalesefbirde toplanacak yerimiz olmayınca daha da fena bir hal alacak durum
Örneğin bir deprem olmuşsa ve biz bu depremde enkaz altında kalmamayı başarmışsak binadaysak binanın en üst katına, dışardaysak bulunduğumuz yerdeki en yüksek noktaya doğru kaçmalıyız, sahiller ve çukurda kalan alanlar herzaman daha risklidir.
Yeterince bilinçlendiriliyor muyuz? Hayır.
Yaşadıklarımızdan ders alıyor muyuz? Hayır.
Umalımda onca uzmanın, insanın öngördüğü felaket yaşanmasın veya en az hasarla atlatalım çünkü büyük bir deprem olursa koca şehrin yarısı hasar görür, can kaybımız çok olur