- 12 Temmuz 2006
- 799
- 11
Renklerin insan psikolojisi ve davranışları üzerinde önemli etkileri
olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre, sevilen renkler aynı zamanda
kişiliği de ele veriyor.Psikiyatrist Nihat Kaya´ya göre, son 10 yıldır
geliştirilmeye çalışılan kromoterapinin (renklerle tedavi) geçmişi ilk
çağlara kadar uzanıyor. Bu yöntemin işlevini çeşitli içimlerde ve
sistemler içinde renkler kullanılarak kişilerin sinir sistemleri
dengelemek ve böylelikle bazı hastalıkların önüne geçmek oluşturuyor.
Renkler Aynı Zamanda Önemli Bir Konu Olan Aşk & Sevginin Oluşumuna %95
Katkıda Bulunuyor...
Kromoterapide uygulanan başlıca sistemler, "hastaların giysilerinin
rengini değiştirmek, pencerelerinde ayrı renklerde cam kullanmak,
lambaların rengini farklılaştırmak, suyla belli renk birleşimi
oluşturmak" şeklinde sıralanıyor. Kromoterapide renk dengelerinin yanı
sıra meditasyon, iyi beslenme, uygun bir çevre düzeni gibi ayrıntılar
da önem taşıyor. Kromoterapide renkler ve anlamları ise şöyle:
Mavi: Genellikle yıldızları, geceyi, insan sıcaklığını, kalıcı ve
derin duyguları, düşünceyi ve dinlenmeyi simgeler. Maviyi sevenler
genellikle romantik ve duygusal bir kişiliğe sahiptirler. Yalnız
maviyi kesinlikle benimsemeyenlere de dikkat! Bu kişiler de
romantiktir, ama duygularını farklı biçimde göstermektedir. Giyside
mavi, sosyal bir kişiliğin göstergesidir. Çevreye uyumu hatırlatır.
Mavi giyenlerin ´ciddi ve iyi bir insan´ olduğu imajı yaygındır. Yatak
odası, banyo ve çalışma odası için ideal renktir. Sinir sistemi
bozukluğuna da bire birdir. Bu nedenle sıkıntılı olduğumuz zaman
denizi ya da gölü seyrederek yatışmamız, sakinleşmemiz söz konusu
olabilir.
Kırmızı: Hareketi ve hızı simgeler. Kırmızı sevenler, duyguları yoğun
yaşayan kişilerdir. Ne var ki, aşırı kırmızı sevgisi, kişide aynı
zamanda despotik bir yan ve sinirli bir kişilik göstergesi de
olabilmektedir. Başkalarının dikkatini çekmek isteyenler kırmızı
renkli elbiseler giyerler. Yemek masasının kırmızı bir çiçekle ya da
kırmızı peçetelerle süslemekte atmosferi daha sıcak bir hale
getirebilir. Ayrıca erotizmin de vazgeçilmez renkleri arasındadır.
Sarı: Güneyin rengi; aynı zamanda umudun, ilginin, iyimserliğin ve
evrensel aşkın rengidir. Sarıyı sevenler genellikle herkesle konuşan,
geniş bir kültür hazinesine sahip sosyal tiplerdir. Elbiselerinde bu
rengi tercih edenler, iyimser ve neşeli kişilerdir.
Kahve: Bu rengi sevenlerin tipik özelliği, heşeyin mükemmel olmasını
istemeleridir. İçinde bulunulan ortamı sıcak gösteren bu renk oturma
odası ve salon dekorasyonunda sıkça kullanılır.
Yeşil: Dikkatin ve konsantrasyonun rengidir. Bu, yemyeşil bir ormana
dalan kişideki ilk refleksi olması ile izah ediliyor. Bu rengi
sevenler, sağlam bir iradeye ve başkalarını kontrol etme yeteneğine
sahiptirler. Aşırı yeşil, kişinin süper denetimini, hafif yeşil ise
boşvermişliği simgeler.
Siyah: Varolma ve gençlik başkaldırısının tipik rengidir. Korku ve
umutsuzluğun yanı sıra ölümü de çağrıştıran siyah seromoni ve tören
giysisi rengi olduğu gibi cazibenin de rengi haline dönüşebiliyor.
Ölçülü kullanılıdğı takdirde, dekorasyonda belli bir zerafetin
işaretidir.
Beyaz: Bütün toplumların kutsal rengidir. bazılarında ´ölümü´
simgeleyen beyaz, aynı zamanda ´öteki hayatın´ başlangıcı sayılıyor.
Bu rengi sevenler, çatışmadan uzak, farklı ve özgür bir dünyanın
arayışı içinde olan insanlardır. Beyaz, aynı zamanda saflığın ve
aydınlığın simgesidir.
Pembe: Kadınlara huzur veren bir renktir. Kimileri açık, kimileri daha
sivri tonların düşkünüdürler. Oysa erkeklerin çoğu pembeyi ´iğrenç,
sıradan´ bir renk olarak değerlendirir. Pembe, erkekleri kaçırır ve
isteğini söndürür.
Mor: ´Erotizmin sonu´ anlamını taşıyan renktir. Mesleki açıdan da
ikili ilişkiler açısından da seçilecek en yaşlı renktir. Sanatçı ruhlu
insanların, meraklarını fantezileriyle yaşayanların tutkun oldukları
bu renk, işin ehili aşıkların kopamadıkları renkler arasında yer alır.
Gri: Ağırbaşlılığın, sadakatin ve sessizliğin simgesidir. Bu rengi
tercih eden insanlar, genellikle işlerine gereğinden fazla önem veren,
ciddi ama asla hırslı olmayanlardır. İkili ilişkilerde de gözleri
yukarda değildir.
olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre, sevilen renkler aynı zamanda
kişiliği de ele veriyor.Psikiyatrist Nihat Kaya´ya göre, son 10 yıldır
geliştirilmeye çalışılan kromoterapinin (renklerle tedavi) geçmişi ilk
çağlara kadar uzanıyor. Bu yöntemin işlevini çeşitli içimlerde ve
sistemler içinde renkler kullanılarak kişilerin sinir sistemleri
dengelemek ve böylelikle bazı hastalıkların önüne geçmek oluşturuyor.
Renkler Aynı Zamanda Önemli Bir Konu Olan Aşk & Sevginin Oluşumuna %95
Katkıda Bulunuyor...
Kromoterapide uygulanan başlıca sistemler, "hastaların giysilerinin
rengini değiştirmek, pencerelerinde ayrı renklerde cam kullanmak,
lambaların rengini farklılaştırmak, suyla belli renk birleşimi
oluşturmak" şeklinde sıralanıyor. Kromoterapide renk dengelerinin yanı
sıra meditasyon, iyi beslenme, uygun bir çevre düzeni gibi ayrıntılar
da önem taşıyor. Kromoterapide renkler ve anlamları ise şöyle:
Mavi: Genellikle yıldızları, geceyi, insan sıcaklığını, kalıcı ve
derin duyguları, düşünceyi ve dinlenmeyi simgeler. Maviyi sevenler
genellikle romantik ve duygusal bir kişiliğe sahiptirler. Yalnız
maviyi kesinlikle benimsemeyenlere de dikkat! Bu kişiler de
romantiktir, ama duygularını farklı biçimde göstermektedir. Giyside
mavi, sosyal bir kişiliğin göstergesidir. Çevreye uyumu hatırlatır.
Mavi giyenlerin ´ciddi ve iyi bir insan´ olduğu imajı yaygındır. Yatak
odası, banyo ve çalışma odası için ideal renktir. Sinir sistemi
bozukluğuna da bire birdir. Bu nedenle sıkıntılı olduğumuz zaman
denizi ya da gölü seyrederek yatışmamız, sakinleşmemiz söz konusu
olabilir.
Kırmızı: Hareketi ve hızı simgeler. Kırmızı sevenler, duyguları yoğun
yaşayan kişilerdir. Ne var ki, aşırı kırmızı sevgisi, kişide aynı
zamanda despotik bir yan ve sinirli bir kişilik göstergesi de
olabilmektedir. Başkalarının dikkatini çekmek isteyenler kırmızı
renkli elbiseler giyerler. Yemek masasının kırmızı bir çiçekle ya da
kırmızı peçetelerle süslemekte atmosferi daha sıcak bir hale
getirebilir. Ayrıca erotizmin de vazgeçilmez renkleri arasındadır.
Sarı: Güneyin rengi; aynı zamanda umudun, ilginin, iyimserliğin ve
evrensel aşkın rengidir. Sarıyı sevenler genellikle herkesle konuşan,
geniş bir kültür hazinesine sahip sosyal tiplerdir. Elbiselerinde bu
rengi tercih edenler, iyimser ve neşeli kişilerdir.
Kahve: Bu rengi sevenlerin tipik özelliği, heşeyin mükemmel olmasını
istemeleridir. İçinde bulunulan ortamı sıcak gösteren bu renk oturma
odası ve salon dekorasyonunda sıkça kullanılır.
Yeşil: Dikkatin ve konsantrasyonun rengidir. Bu, yemyeşil bir ormana
dalan kişideki ilk refleksi olması ile izah ediliyor. Bu rengi
sevenler, sağlam bir iradeye ve başkalarını kontrol etme yeteneğine
sahiptirler. Aşırı yeşil, kişinin süper denetimini, hafif yeşil ise
boşvermişliği simgeler.
Siyah: Varolma ve gençlik başkaldırısının tipik rengidir. Korku ve
umutsuzluğun yanı sıra ölümü de çağrıştıran siyah seromoni ve tören
giysisi rengi olduğu gibi cazibenin de rengi haline dönüşebiliyor.
Ölçülü kullanılıdğı takdirde, dekorasyonda belli bir zerafetin
işaretidir.
Beyaz: Bütün toplumların kutsal rengidir. bazılarında ´ölümü´
simgeleyen beyaz, aynı zamanda ´öteki hayatın´ başlangıcı sayılıyor.
Bu rengi sevenler, çatışmadan uzak, farklı ve özgür bir dünyanın
arayışı içinde olan insanlardır. Beyaz, aynı zamanda saflığın ve
aydınlığın simgesidir.
Pembe: Kadınlara huzur veren bir renktir. Kimileri açık, kimileri daha
sivri tonların düşkünüdürler. Oysa erkeklerin çoğu pembeyi ´iğrenç,
sıradan´ bir renk olarak değerlendirir. Pembe, erkekleri kaçırır ve
isteğini söndürür.
Mor: ´Erotizmin sonu´ anlamını taşıyan renktir. Mesleki açıdan da
ikili ilişkiler açısından da seçilecek en yaşlı renktir. Sanatçı ruhlu
insanların, meraklarını fantezileriyle yaşayanların tutkun oldukları
bu renk, işin ehili aşıkların kopamadıkları renkler arasında yer alır.
Gri: Ağırbaşlılığın, sadakatin ve sessizliğin simgesidir. Bu rengi
tercih eden insanlar, genellikle işlerine gereğinden fazla önem veren,
ciddi ama asla hırslı olmayanlardır. İkili ilişkilerde de gözleri
yukarda değildir.