Dünyada aşkı anlatan ne varsa üzerinde hep aynı sembol var: Parlak kırmızı bir kalp... Ancak ABD'li bir tarihçiye göre tüm dünya yanılıyor. Gerçekte bu sembol "seven kalbi" değil "kadın kalçası"nı simgeliyor...
ABD'deki Ronaoke Üniversitesi'nden sanat tarihi uzmanı Galdino Pranzarone'nin araştırması dünyada büyük yankı yaratacağa benziyor. Yıllardan beri aşk ile ilgili incelemelere imza atan Pranzarone'ye göre kökeni binlerce yıl öncesine kadar dayanan bu sembol, ilk çağlardan itibaren kadınların "doğurganlık" anlamına gelen dolgun kalçaları göstermek için kullanılıyordu. Doğurgan kadın, bereketli toprak hep aynı sembollerle gösteriliyordu. Dolgun bir kadın bedeni.
ESİN KAYNAĞI TANRIÇA AFRODİT
Oysa Bedenin yaşam kaynağı kalp, sembolde olduğu gibi 2 kulakçıktan değil 2 kulakçık ve 2 karıncıktan oluşuyor. Yani 4 çıkıntılı bir dikdörtgen şeklinde. Gerçekte rengi de parlak kırmızı değil. Pranzore'ye göre ise semboldeki "kulakçıklar" dolgun kadın kalçalarının tersten görünüşü. Ya da dolgun göğüsleri tasvir ediyor.
Dünyada şu anda kullandığımız "kalp şekli" ilk kez İspanya'daki ilk çağ mağaralarında kadınların kıvrımlarının aktarıldığı duvar çizimlerinde görüldü. Antik çağlarda da güzellik tanrıçası Afrodit'in heykellerindeki dolgun kalçalarından etkilenen halk ona " Afrodit'in güzel kalçaları" anlamına gelen Afrodit Kalipigos adında bir tapınak ithaf etti. Bu tarihte kadın kalçalarına adanan ilk ve tek dini yapıydı. Ve tapınak bu sembolle süslendi.
600 YIL ÖNCE AŞK İÇİN KULLANILDI
Bu sembol, kalbi simgelemek için ilk kez 15'inci yüzyılda antik çağlara ilgi soylu kesim tarafından "aşkı" anlatmak için kullanıldı. O zamanda bu şekil ilk olarak oyun kartlarında görücüye çıktı. Daha sonra aşk mektuplarında ve ağaç kovuklarında yerini aldı. Pranzore'nin Discovery Channel'da da yayınlanacak belgesele de konu olan bu ilginç iddiası geniş kitleler tarafından benimsenirse, belki de bir sonraki Sevgililer Günü'nde üzerinde başka bir sembol olan çikolatalar rağbet görecek.