• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aşk-ı Topic

er_sev

Baladamın Gelini
Kayıtlı Üye
1 Ağustos 2009
7.068
1.033
198
35
Meleğin emri gibi aşkın!!!
Gökten inen vahiy gibi!!
Sayfaları birleştiremedikçe çarpılıyorumm!!
SANA ÇARPILIYORUM!!


Bir Fal Bak Bana Bu Gece..
Aşk'la Başlayıp Aşk'la Biten Cümleler Olsun Dileğin Heceleye Heceleye..

Acele Etme ...

...Cümlelerini Uzatarak İliştir Sol Göğsüme..
Son Cümleyi Öyle Bir Kur ki Gözlerime,

40 Yıl Misafirin Olayım Ömrüne..


ağzımdaki son küfürdün yine,
içtiğim sigaranın katranı gibiydin,
bi tarafın soğudu mu diye merak etmiyor değilim,
ırzına geçtiğin hayatımın itibarı itten beter şimdi...

...ihanetin s.çma kısmıydı hayatıma,
inkarın sıvama...



Ben
sana sevgili oldum, dost oldum.. Kadın olamadım! Benden gittiğin o
kadınlardan olamadım.. Bırakıp gittiğin oldum sadece, öylece gittiğin..
Yanımda biraz daha kalman için nasıl bir kadın olmalıydım? Peki sen
sevgili, Sen yeterince adam mıydın?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yarın, hiç bilmediğim bir aşka gidiyorum. Neler olacağı muamma, ancak çok iyi bildiğim bir şey var: Yaşamak için geç kalmak istemiyorum! Aşkın olduğu her yer benim oyun alanım. Biri “benimle oynar mısın” dedi. Misketleri varmış renk renk, ben de inandım, gidiyorum. Bakalım bu film nasıl olacak? Tek isteğim, diğerlerinden biraz daha lezzetli, biraz daha keyifli olması. Bu da bozuk çıkarsa, bir dahaki yazının başlığı hazır demektir: Aşk sadece kendini tekrar etmektir! ...


Basim gözüm üstünesin Suskum, avazim üstüne... Adindan baska silah Yazgindan baska günah Daha yazmamis Hiçbir gizli dosyada Hiçbir açik kitapta. ..



Sıradan kelimelerin sıradışı dizilişiydi hayat..Bir ucundan diğer ucuna
kadar paramparça olmuş ruhlarla dolu bir gezegen..Toprağı,suyu,havayı
örten karanlıkların sessiz çığlıkları siniyordu zamanın
pençelerine..Sığınacak limanlar kalmamış,dünden çalıntı düşler çoktan
tüketilmişti..Kaos boylu boyunca uzanıyordu bugün e.....Derinden gelen
uğultuyla irkildi gözbebeklerin ''beni çöz''...Bir insanı
çözmek,anlamakla eşdi..Denedin belkide bıkmadan yorulmadan yeniden
birkez daha..Çözdükçe kendinden parçalar edindin..Ekleyip birbirine
karanlığın içine süzüldün..Artık senden geriye ne dün ne bugün nede
yarın kaldı..Belleğinin tünellerinde kendinden kopup devrildin....
 
Gökyüzü masmaviydi, yalnız sabah gördüğüm...
En az deniz kadar, yalnız sesin duyduğum...
Ağlamaklıydı sesi...Ve titrek, sabah ayazı yemiş gibi...Nemliydi, bilirim, hiç görmediğim gözleri..
-Of, dedi...
Ne oldu, dedim...-
Hiç, ne olsun, dedi..
Bırak her şeyi gel, dedim...
-Olur mu, dedi...
Hepsi hepsi bir tabak daha koyarız masaya, dedim...-Gerek yok, dedi...Neden, dedim...-Aynı tabaktan yeriz, dedi...Bir daha sevdim...
İşte o günden beri mükerrer sevdâlara gebe günlerim...
Müebbet aşklara yorgan serer gecelerim...
Hep o yangının sıcaklığında bedenim...Hep o sadâkatin gölgesinde yüreğim...Ben çok laf ettim...
Ama o hep dinledi...
O bir kelâm etti...Ben iki kez sevdim...
 
Ayak uçlarımdan hayat çekilirken canını , canından çekme zamanı mı şimdi.
Bırak ellerin değmesin ellerime.Varlığıma tutun yeter.
Karanlığın içinde bir mum yakıver.Ellerini gökyüzüne çevir.Adını bırak dudaklarıma.
Gidebildiğin yerde değil, yaşadığın yerde nefes al.
Her gece başını koyduğun yastığı göğsüm bil. Akıt gözyaşlarını benim için.Bırak aksın içimdeki kabuk bağlamış yaralar. Kırıklarımı topla şimdi.
Mevzini değiştirme silahı kırık asker.Sadece menzilini seni sende sadece sen diye sevecek bu yüreğe çevir.
Her satırımın bir masal olduğunu bil.Her nefes alışımı dua.Bana dönüp nerdesin diye sorma.Göğüs kafesinin üstüne koy elini ve gözlerini kapat.Ben nefes aldığın yerde olacağım...








Çok zengin sevdim ben seni,çok çeşitli....
Abin oldum,arkadaşın oldum,kardeşin oldum hatta ablan bile...
Nasıl alıştıysan içi boş,sevişmekten öte geçemeyen fakir sevgilere,başın döndü,kustun üzerime.
 
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!

Biraz korunmak, biraz şımarmak...

Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!

Neden mi?
Herkesin eli tutulmaz,
herkesle film seyredilmez,
herkesle çekirdek çitlenmez,
herkesin kadını olunmaz da o yüzden!

İçinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, dna"larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar...

Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara!

Sabahları uyandığımda “günaydın sevgilim” mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!

Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...

Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...

Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!

Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum “neredesin” diye, “Hımm kim aradı bakayım” diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!

“Biliyo musun ne oldu?” ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. “Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş” falan desin bi de sonunda...

Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum?
Hiç sanmam!

Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.

Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz!

Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...

Çekirdek mutlaka olsun!
 
Bu sefer herşeyi baştan isticemm adamım...
Ama önce biraz soluklanayım uzun aşktan geldim...
Sizin adette ikram yokmu korkma çok şey istemem,
Geçer de Biter de Unuttururum de...
Sana gelince dudağımdan öpüpte çıldırtırsın değilde...
...Alnımdan öpüp helalimsin de...
 
Sen ayrılık sancıları çektiğimi sanarken..
Ben sezeryanla doğurdum 'acılarımı' !
Senden kalan sadece bir dikiş iziydi..
Yeni bir aşk estetiği icat etti...!
 
Önce aldırmadım seninle güzelleşen herşeye ...
sonra tüm parfümeri dükkanlarını aşındırıp kokunu ararken anladım seni deliler gibi
özlediğimi ...''
 
Uykundan feragat edip
En güzel masalını istemiştim senden.
Uyanamadım yine.
Sesimle gelemedim.
Üstünü örtemedim nihavent nefesimle.
Ölü gibiyim sevgili.
Kütük gibi bedenim..
Sancılarım revaçta.
Acılarımı yüreğimden ayıklayıp
Bir dinlensem
Söz verdiğin en güzel masalı dinleyeceğim sesinden.
Ne olur üzme kendini,
Sesimle yüreğini uy...andıramadım diye
Sen beni “ kendine “ bağışla ne olur.Bilirim ki;
Suskunluğum sende koca bir ömür.
Ve bil ki ey sevgili;
Seni konuş(a)madığım,
Adını an(a)madığım her bir an,
Benim ölüme senden önce kavuşmamdır.Eyvallah yüreğine.
Eyvallah en güzel masalın sahibi sesine..“ Her bir harfin bende bir Cennet sayfası.
Her nefesin acılarıma bağışlanmış yüreğimin en büyük duası..”
 
Sanmistik ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için variz
Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatça sigariz
Hiç yanilmamisiz her an düsüp düsüp kristal bir bardak gibi
Tuz parça kirilsak da hala içimizde o yanardag agzi
Hala kipkizil gülümseyen sanki atesten bir tebessüm zehir zemberek ASKIMIZ...
 
Aslında hiç kimse sevmedi,
Bir ben sevdim seni...
Severmiş gibi değil,
Kana kana sevdim seni.
Tıka basa sevdim...
...Dolu dolu sevdim......
Aslında kimse sevmedi seni,
Sevmekten çekindi
Oysa ben;
Yana yana sevdim seni...
Bile bile sevdim...
Aklımdan zorun var gibi,
Aklıma silah dayanmışcasına,
Mecburmuş gibi,
Ve başka çarem yokmuşcasına,
Bir ben sevdim seni...
Aslında bir sen sevmedin beni,
Herkesi sevdiğin gibi.
 
üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibiyaşadın.
özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün,şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme.
herkes kendinden sorumludur aşkta....
 
Her ben , dolayli bir sekilde bir seni anlatis, bir senden yakinistir.
Çünkü benim yerim seninle onun arasindadir.
Ve o degildir bana yakin olan, sensin.
Ben ben olsam dilbilgisi kitaplarindaki tekil sahis zamirlerini su
siraya göre düzenlerdim.
Sen, ben, o!
Basta sen gelir, çünkü ben diye bir sey yok sen olmadikça.
Her ben, ben'ligini sen'le anlar....
 
Farklı
kanallarda farklı programlarda atışıyoruz sevgilim! sen reytingi tavan
yapan bir dizide yavşağın biriyle yiyişirken, ben ucuz bir yemek
programında tarifini veriyorum senin.."
 
Bir oyundaymışım da, ebe beni unutup gitmiş gibi.
Yıllarca oyunun kaldığı yerden devam etmesini bekleyen bir çaresizdim.
Sobelenmek pahasına ortaya çıkıyordum ve kimseler varlığımı umursamıyordu.
Boğazım patlarcasına bağırıyordum: Burdayım ! Burdayım !
 
'Küserim ' dedim , kırılgan çocukluğun siteminde , 'HAYIR' dedi gülerek 'Küsmek , susmayı göze almaktır' ..ama sen korkarsın kendi sessizliğinden ve susamazsın...
'GEL ' dedim ozaman , sesimin fısıltı gürültüsünde , 'GEL'... Durdu , 'HAYIR' dedi , 'GELİRSEM , BİTER AŞK'..
'DÜŞTÜM' dedim elinin tersinden , 'HAYIR' dedi keskince.. 'DÜŞ' olsan farketmezdim Seni!
'Sevgim sana güç veriyormu' diye sordum , Başını çevirdi , yüzünde kalmamış taakâtle , 'HAYIR' dedi inatla , 'Öyle olsa , yıkılmazdım her seni seviyorum deyişinde'... 'Özledin mi Beni' Dedim , Sustu , Nefesini ellerinden aldı ve 'ÖZlenmez mi ' dedi..
'Git' dedim 'Git' 'Sen kalınca genişliyor bu dünya ve kayboluyorum ucsuz bucaksızlığında' , 'HAYIR' dedi sertçe , 'Gidersem kahraman olurum , kaLırsam Senin'..
 
İki el tuttum bugüne kadar , birini ben bıraktım diğeride beni.Biri kparken ağladı diğeri kahkahalar attı.Biri hep korudu beni diğeri korundu ellerimde.
Biri hayat denilen illete yem etmemeye çalıştı diğeri o illetin ta kendisiydi.Biri zorluklara göğüs germeyi öğretti diğeri ise zorlukların ta kendisiydi.
Biri bir damla yaşıma ömrünü verirdi diğeri akıttıgım gözyaşlarıyla ömrümü çürüttü.
Biri güldürdü diğeri ağlattı.Biri toparladı diğeri dağıttı.Biri çekti aldı beni çamurdan diğeri hep çamura sapladı.
Birinin adı '' ANNE '' idi...
Diğerinin adı '' AŞK ''....
 
dönüp dönüp kendi içime bakmaya alışkındım çok...
göğüs kafesimden içeri sızıp benliğimi kapı dışarı ettiğinden beri,
içime baktıkça gördüğüm yüzün bana beni anlatır olmuştu...

bu bir yanılsamaydı...
haneye tecavüzdü...

benliğim,mil çekili kalbine fazla janjanlı gelmişti..
 
Çoğunda anlaşıl(ma) mak için söylediğim
Kim vurduya giden cümlelerim oldu
Vuran bendim aslında düşüncelerimi
Düşüncesizce! ...
Vurdukça ben kanadım...
Kanatıldım sessizce...

Bir (in) sana tapmak istedim Tanrıçam
Kendi göbek bağımı kesercesine
Ve gözbebeklerinin derinliğine gömülürcesine
Kendi yarattığım tarınların günahsız kaderine inat
Öldükçe sana doğmak istedim Tanrıçam! ...
Keşke;
Gözbebeklerime çivilediğim yıl(dız) lar olmasaydı
Çalmayı öğrenmeseydim göklerden güneşi habersizce
Ah Tanrıçam!
nedensiz ölmeyi adet adinmeseydik
Öleni ölene dek;
Hiç bekler miydik

Kaybettiklerim yanında kazanılanlar hep kahır
Ah Tanrıçam bilir misin sen?
Aşk vurulsa da ayakta kalır...
 
Şimdi Allah işlediğimiz bu Aşk için
İkimizi de affetsin..

...Sensizlik,benimde olmayışımdı
Yalnızlık edecek kadar çoğul değil yokluğun..
...
Aşkı ve aksi ispatlanana kadar herkes masumdur..

Bir gün nasıl da yalnız kalacak ‘Sensizlik’
‘Bensiz’ kaldı diye bir başına..
 
Back