Arınç'tan başörtülü kadına kelepçe tepkisi: Bu, diktatörlüklerde bile olmadı

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
Arınç'tan başörtülü kadına kelepçe tepkisi: Bu, diktatörlüklerde bile olmadı
fft107_mf6437651.Jpeg

13/11/2015 10:52
Facebook'ta Paylaş




Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Uşak Valiliği ev sahipliğinde bu yıl 8'incisi düzenlenen "Ege İlleri Tanıtım Günleri"nin Atatürk Kültür Merkezi'ndeki dünkü açılış törenine katıldı. Konuşmasında, başörtülü kadın şüphelilerin kelepçelenerek gözaltına alındığı Manisa'daki "Paralel Devlet Yapılanması" operasyonuna değinen Arınç, Manisa'da yaşanan olayın vicdanları yaraladığını dile getirdi.

Türkiye'de bir hukuk devleti ve bir adli yargı varsa bunun gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
"Ancak mayıs ayından bu yana bu tür operasyonların hiçbir ciddi delile dayanmadığını, Manisa'nın temiz insanlarının lekelenmek istendiğini, bunların birer 'adi mücrimler' gibi güpegündüz, 50-60 polisle iş yerleri basılarak teşhir edilmelerini yanlış bulduğumu ifade ettim. Sonunda iş nereye geldi? Masum iki tane kadıncağız, başındaki örtüsü, bu yaşanan olay için o kadar önemli değil, sadece başörtülü iki kadına reva görüldüğü için böyle bir eylemi lanetliyor değilim. Bir kadın, başında örtü olur veya olmaz. Biz insanları kategorize etmeyiz, onlar kendi tercihleriyle başını örter veya örtmez. Ama basit bir soruşturma nedeniyle ellerine kelepçe takılarak teşhir edilmeleri, zannediyorum ki sizin de vicdanınızda üzüntüye yol açtı."

'BAŞBAKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Arınç, demokratikleşme adına yapılan tüm hamlelerde emeği ve katkısının olduğunu belirterek, "Biz demokratikleşmeyi, ileri demokrasi hamlelerini veya özgürlük alanlarının genişletilmesini... Bunları Avrupa Birliği normlarına çıkarmak için yasa değişiklikleri yaparken masum kadınların ellerine kelepçe takılacağını öngörmemiştik. Böyle bir şeyi yapmadık ve istemedik. Bu ihanettir. Böyle bir saçmalık olmaz" ifadesini kullandı.

201511131103_564457af67b0a97048d89669.jpg


Soruşturmaların delillere dayanması gerektiğine işaret eden Arınç, "Ben bu yaşanacak olayları çok öncesinden gördüğüm için Manisa Valisi'nden rica etmiştim. Bu Emniyet Müdürü ne yapıyor, ne yapmak istiyor? Bu kadar hoyratlık olur mu? Yapacağınızı adam gibi yapın, usulüyle yapın. Siz insanları küçülterek, insanlara hakaret ederek, insanların haysiyetlerini yerlerde çiğneyerek soruşturma yapamazsınız. Bu, diktatörlüklerde bile olmadı. Sovyet rejiminde bile olmadı belki. Ama maalesef bir emniyet müdürü bu sorumsuzluğunu tüm dünyaya duyuracak ölçüde yaptı" diye konuştu.

'BU TÜR HUKUKSUZ UYGULAMALARDAN VAZGEÇİLMELİDİR'

Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla emniyet müdürü ve ilgililer hakkında soruşturma açıldığını, emniyet müdürünün açığa alındığını anımsattı. Arınç, "En büyük teşekkürüm Başbakanımızadır. Bu hukuksuzluğun, bu vicdansızlığın üzerine gittiği ve gerekeni şimdilik yaptığı için çok teşekkür ediyorum. Hangi siyasi düşünceden olursak olalım, hangi kanaate, hangi inanca, hangi etnik ve mezhebi farklılığa sahip olursak olalım birbirimize karşı hürmetimiz, sevgimiz, saygımız olmalı. İnsan olduğu için onun insanlık haklarına da sahip çıkmalıyız. Bu sadece bugün Manisa'da olduğu için belki çok dikkatimizi çekti ama tüm Türkiye'de buna benzer hukuksuz uygulamalar varsa bunlardan bir an evvel vazgeçilmelidir" dedi. Terörle mücadelede, insanların can ve mal emniyetinin sağlanmasında canını siper ederek çalışan emniyet görevlilerine teşekkür eden Arınç, "Ama bir densiz, vazifesini suistimal eden birkaç kişi çıkar da insanların vicdanlarını kanatırsa buna hiçbirimiz müsaade edemeyiz. Bugün hiçbir şeye ihtiyacımız yok ki hukuka ve adalete olan ihtiyacımız kadar. Bizim ekmek ve su kadar şu anda hukuk ve adalete ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.

DHKP-C MİLİTANI GİBİ

Arınç, konuşmasını yaptığı kürsüde asılı bulunan, üzerinde Atatürk resmi olan Türk bayrağını göstererek, şunları kaydetti:
"Şu bayrağa dikkat eder misiniz? Bunu bir Türk bayrağı gibi görüyorsunuz ama tüm dikkatiniz Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinde. Bu bayrak yanlış. Neden. Çünkü Türkiye'de bir Bayrak Kanunu var. Bu Bayrak Kanunu'nda, çapı nasıldır, genişliği nasıldır, yıldız nerede durur, nerede bulunmaz, yönü hangi yerdedir ay ve yıldızın, bu açıkça yazılmıştır. O kanuna bakarsanız, bu yanlış. Hilal nerede, yıldız nerede. Atatürk'ün imzası bile ters. Ama bizim hepimizin gözü Gazi Mustafa Kemal'de olduğu için o nasıl olsa yerli yerinde deyip onu asmışız. Kınamak için söylemiyorum. Burada basit bir yanlışlık var. Bunu buraya asan hiç kimse kötü niyetli değil. Ters baskılı bir bayrak var. Şimdi bir aklı evvel, biraz da kafasından kaçırmış bir adam çıksa, 'burada Bayrak Kanunu'na aykırılık var, bu platformun başındaki hanımefendiyi hemen terör suçlamasıyla alıp götürelim de şunun bir hesabını soralım' dese, o bayandan önce bu lafı söyleyen adamı Bakırköy'e götürmek lazım. Çünkü bu bir suç değil. Öyle suçlar var ki bu arkadaşlarımız için iddia ediliyor. Dernekler Kanunu'na muhalefet, Yardım Toplama Kanunu'na muhalefet. Allah'tan korkun. Bunun cezası terör cezası değil ki. Adli para cezası veya bir aylık hapis, o da olursa. Bunun için iki kadının elini kelepçeleyip de DHKP-C militanı gibi veya KCK militanı gibi, YDG-H gibi, elinde roketatar ile yakalanmış bir insan gibi teşhir etmek vicdansızlıktır, hukuksuzluktur."

PARTİMİZ BU OYUNU BOZACAK FERASETTE

Öte yandan Arınç, yaptığı yazılı açıklamada, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ve Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olarak arandığı operasyonda gözaltına alınan kadınlara kelepçe takılması görüntülerinin vicdanları yaraladığını ve kamuoyunda haklı tepkilere neden olduğunu bildirdi. Daha önceki açıklamalarında benzer usulsüz ve hukuksuz uygulamaların yanlış olduğunu vurguladığını belirten Arınç, "Her ne sebeple olursa olsun partimizin de ismini ve omurgasını oluşturan adalet kavramından asla taviz verilmemesi gerektiğini ifade etmiştim. Geldiğimiz noktada daha önce ifade ettiğim kaygılarımın ne denli doğru olduğuna üzülerek şahit oluyoruz. AK Parti'nin son seçim başarısını hukuksuz uygulamalarla gölgelemek isteyenlere karşı uyanık olunması gerektiğini düşünüyorum. Umuyor ve inanıyorum ki partimiz bu sinsi planın farkında ve bu oyunu bozacak ferasettedir" değerlendirmesinde bulundu.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/a...pkisi-bu-diktatorluklerde-bile-olmadi-1471740
 
Yahu kadınları sokak ortasında saçından sürükleyip tartakladılar bu normaldi de, başı kapalı olunca mı diktatörlük oldu?

Açık kadın sürünsün, kelepçelensin ama kapalıysa yazık günah.

Neden efendim neden? Kapalı olunca Allah'ın sevgili kulu mu kesinlikle? Kapalı kadın suç işlemez mi?

İlginç bir memleket....
 
Allah aşkına haber içeriğini de okuyor musunuz ? Haber başlığı ile ilgili yorumlar yapılıyor .. Adam ne diyor başında örtü olur olmaz o farketmez benim için diyor..
 
şimdi polisler herkesi böyle götürüyorsa sorguya tamam
ancak bu kişilere özel değildir dimi bu yapılanlar
yahu bu başörtüsü netti size
açık olsaydı takılsaydı bu kadar haber olacakmıydı
ki ohh hemen örtsün kafayı bana kelepçe taktılar
ha şuda var gereksiz yere üstlerine gidiliyorsa
ki gidiliyorsaki gidiliyor sanırım cemaatin bu kadarıda olmaz dedirtir insana
sonuçta taban gerçekten temiz cemaatte çok güzel insanlar var
 
yahu bu iş tamamen emniyet müdürü/şube müdürü hatası.
 
Allah aşkına haber içeriğini de okuyor musunuz ? Haber başlığı ile ilgili yorumlar yapılıyor .. Adam ne diyor başında örtü olur olmaz o farketmez benim için diyor..

Yahu yapma bu adamın bunu deme sebebi çok belli, dünden beri haber başörtülü kadınlar kelepçelendi.

Samimiyse her kadın kelepçelendiğinde, polislerce sürüklendiğinde, dövüldüğünde böyle demeç versin...

Yani birşeyin sebebini anlamak için detaya takılmaya gerek yok.

Adam paralelci işte niyet belli.
 
Bu konuyla ilgili okuduğum bir yazıdaki başlık çok önemliydi bence .

''Mesele kelepçenin kime takıldığı değil , kelepçenin kendisi ''

Baş örtüsü bir insanı suçtan muaf kılmaz . Eğer suçlu ise göz altına alınır . Göz altı sürecinde de polise karşı direniş gösterirse ve 18 yaşının altında ise kelepçe takılır . Ben demiyorum , yasa diyor .

Manisadaki bu iki kadın direniş göstermiş mi göstermemiş mi ben tek kareden anlamam . Ayrıca buradaki direniş tamamen operasyonu gerçekleştiren polisin inisiyatifindedir , '' beni götüremezsiniz '' sözünü dahi bana direndi olarak algılayarak , kelepçe takar ve kendini bu şekilde savunur .

Evet , Sevgili Arınç ; mesele kelepçenin kime takıldığı değil , kelepçenin kendisidir. Ben ''baş örtülü kardeş '' muhabbetinden ; fikrim alınmadan da olsa olayın muhatabı seçilen bir vatandaş olarak , gerçekten sıkıldım .

Belki fotoğraftaki kadınlar , suçsuz . Hatta hiç bir ilişikleri yok . Kelepçe fişlemektir . Daha suçlu ilan edilmeden , bu suçlu demektir . Kelepçenin olur olmaz takılmasına , polisin kendi inisiyatifinde zaman zaman aşırı güç kullanmasına geçmişten de çok örnek bulunuyor . Ama siz hassasiyetleriniz doğrultusunda bu örnek üzerinden ''kınama'' yapıp , bir de baş örtüsünün altını çizdiğinizde , olmuyor ... olmuyor ...olmayacak Sevgili Arınç .
 
Bu konuyla ilgili okuduğum bir yazıdaki başlık çok önemliydi bence .

''Mesele kelepçenin kime takıldığı değil , kelepçenin kendisi ''

Baş örtüsü bir insanı suçtan muaf kılmaz . Eğer suçlu ise göz altına alınır . Göz altı sürecinde de polise karşı direniş gösterirse ve 18 yaşının altında ise kelepçe takılır . Ben demiyorum , yasa diyor .

Manisadaki bu iki kadın direniş göstermiş mi göstermemiş mi ben tek kareden anlamam . Ayrıca buradaki direniş tamamen operasyonu gerçekleştiren polisin inisiyatifindedir , '' beni götüremezsiniz '' sözünü dahi bana direndi olarak algılayarak , kelepçe takar ve kendini bu şekilde savunur .

Evet , Sevgili Arınç ; mesele kelepçenin kime takıldığı değil , kelepçenin kendisidir. Ben ''baş örtülü kardeş '' muhabbetinden ; fikrim alınmadan da olsa olayın muhatabı seçilen bir vatandaş olarak , gerçekten sıkıldım .

Belki fotoğraftaki kadınlar , suçsuz . Hatta hiç bir ilişikleri yok . Kelepçe fişlemektir . Daha suçlu ilan edilmeden , bu suçlu demektir . Kelepçenin olur olmaz takılmasına , polisin kendi inisiyatifinde zaman zaman aşırı güç kullanmasına geçmişten de çok örnek bulunuyor . Ama siz hassasiyetleriniz doğrultusunda bu örnek üzerinden ''kınama'' yapıp , bir de baş örtüsünün altını çizdiğinizde , olmuyor ... olmuyor ...olmayacak Sevgili Arınç .

İşte mesele de bu. Bende bundan muzdaribim, rahatsızım.

Aynı olay Kabataş mevzusunda da oldu, Erdoğan "başörtülü bacıma saldırdılar" dedi.

Burada Kabataş konusu tartışılınca,neden her konu başörtüye geliyor diye laf etmişlerdi.Sanırım konu muhattabı @_MedceziR_ di. Oysa o konuyu oraya getiren bu Kabataş mevzusunu anlatırken hep başörtülü kadına yapılan saldırı, başörtülü kadının mağduriyeti, başörtüden nemalanan başörtülü bacımcılardı. Öyle olunca da Kabataş rezaletinde başörtü konuşuldu.

Bu konularda başörtülü kadını öne alır da olayı geriye atarsan o zaman insanlar mevzuyu değil kadını ve başörtüyü konuşur
.
 
başörtüsüz kadınların da haklarını eşit derecede savunduğunda arkanda duracağım Arınç, o zamana kadar benim için bu tür söylemlerin tamamı durumdan mağduriyet çıkarmaktır.
açıkçası emniyet görevlilerine fiziksel müdahalede bulunmayan hiç kimsenin (hangi siyasi görüşten olursa olsun) kelepçelenmesine karşıyım.
bu ülkede insanlar polis kurşunuyla öldü, kadınlar saçlarından sürüklendi. bu kadınlara yapılan bir hukuksuzluk varsa hesabı sonuna kadar sorulmalıdır.
diğerlerinin de sorulmalıdır.
biz başı açık kadınlar da bu toplumun bireyleriyiz ve bizler de tıpkı baş örtülü hemcinslerimiz gibi değerliyiz.
başımız açık ya da kapalı devlet hepimize yapılan zulmün hesabını sormalı.
 
X