Hepimizde sabır denilen bir olgu vardır. İnsan dan insana değişir bu olgu.
Kimi dayanıklıdır, kimi ise dayanıksızdır iskambil kagıdı hesabı....
Bu sabır öyle bir seydir ki, bazen başınıza çorapta örer, ruhunuzu da ele geçirir
siz farkın da olmadan. Sabır, sabretmek çeşitlidir kendi içinde. Bazen
bir eşe,sevgiliye,patrona,çoçugunuza, komşunuza v.s v.s liste uzar gider
Gelelim mevcuya sabırınızı sakata getiren bazı tipler vardır hayatımızda orda burda köşede
yanınız da ardınızda, bu tipler birilerinin damarına basıp, sonra da yarattığı ruhsal yıkımdan
(ki yaptıgını sanır) zevk alan zavallı mahluklardır.Gerginlik yaratmaktan hoşlanan tiplerdir
bir nevi hastalıklı ruh halide diyebiliriz.
Diyelim ki biri size kıl kaptı bir hesabı var kendince geçmişte yada dünde bugun de.
Ne yapacak değişik maskeler takarak karşınıza çıkar hazımsız ya üste çıkmak bak ben
daha sana neler yaparım mantıgın da oldugu için beyninizi dalgalandırmaya debelenir
e sizde altta kalacak değilsiniz tabii karşılıklı atışırsınız halbu ki tufaya gelmişsinizdir
onun da istediği budur zaten karşınıza gecerek gevrek gevrek guler vay be ben ne akıllı
insanım edasında. Halbu ki bilse geçiçi tatminlerde oldugunu çamur atmakla bir yerlere
gelemiyecegini o çamura kendinin saplanacagını. E sizde sabır taşısınız ya sabrın selamet
diye dayandıkça dayanırsınız...
Harp meraklısı budala, karşısında negatif enerjiyi boşaltacak bir muhatap bulamazsa
sadece kendine zarar verir.Tabi ki, hakkınızı aramanız gereken zamanlardan bahsetmiyorum.
Gereksiz kavgalardan ve gerginliklerden söz ediyorum.
Şimdi, “ohoo sen de bize koyunluk öğütlüyorsun” demeyiniz. Ne demek istediğimi
arifler anladı, anlamayanlara da onlar anlatsın artık.
Söylesin dursun, ne olacak? Bakar ki tınan yok; gider evde karısına çatar, çarşı pazarda ki insanlara
çatar,olmadı sokak kedisini tekmeler, o da olmadı ‘oturma organı’ gibi kalır savaş meydanında bir başına...
Affetmek ya da gerginlikleri uysallıkla karşılamak enayilik ya da onursuzluk değildir. Bilakis, kendi ruh sağlığınızı korumak adına, hinoğlu hinlere karşı alınmış bir önlemdir. Bırakın şimdi bana gurur, onur öyküleri anlatmayı. İnsan kendini biliyorsa ve kendinden eminse; üç kuruşluk adamların ettiği hakaretle kimliği bozulmaz, ya da onuru zedelenmez.
Sulh içinde yaşamak varken ne gerek var gerginliğe? Birbirimizin kafasını gözünü ortalığa saçmaya
deli boran gibi dellenmeye ne gerek var?
İnsanları cay poşetine benzetirim ben, sıcak suya atmadıgımız surece gercek renklerini
vermezler....
Arızalı, defolu, durustluk, bilgiçlik maskesi takınan insanlardan tanrı hepimizi korusun
diyerek nokta mı koyuyorum....
Alıntı
Kimi dayanıklıdır, kimi ise dayanıksızdır iskambil kagıdı hesabı....
Bu sabır öyle bir seydir ki, bazen başınıza çorapta örer, ruhunuzu da ele geçirir
siz farkın da olmadan. Sabır, sabretmek çeşitlidir kendi içinde. Bazen
bir eşe,sevgiliye,patrona,çoçugunuza, komşunuza v.s v.s liste uzar gider
Gelelim mevcuya sabırınızı sakata getiren bazı tipler vardır hayatımızda orda burda köşede
yanınız da ardınızda, bu tipler birilerinin damarına basıp, sonra da yarattığı ruhsal yıkımdan
(ki yaptıgını sanır) zevk alan zavallı mahluklardır.Gerginlik yaratmaktan hoşlanan tiplerdir
bir nevi hastalıklı ruh halide diyebiliriz.
Diyelim ki biri size kıl kaptı bir hesabı var kendince geçmişte yada dünde bugun de.
Ne yapacak değişik maskeler takarak karşınıza çıkar hazımsız ya üste çıkmak bak ben
daha sana neler yaparım mantıgın da oldugu için beyninizi dalgalandırmaya debelenir
e sizde altta kalacak değilsiniz tabii karşılıklı atışırsınız halbu ki tufaya gelmişsinizdir
onun da istediği budur zaten karşınıza gecerek gevrek gevrek guler vay be ben ne akıllı
insanım edasında. Halbu ki bilse geçiçi tatminlerde oldugunu çamur atmakla bir yerlere
gelemiyecegini o çamura kendinin saplanacagını. E sizde sabır taşısınız ya sabrın selamet
diye dayandıkça dayanırsınız...
Harp meraklısı budala, karşısında negatif enerjiyi boşaltacak bir muhatap bulamazsa
sadece kendine zarar verir.Tabi ki, hakkınızı aramanız gereken zamanlardan bahsetmiyorum.
Gereksiz kavgalardan ve gerginliklerden söz ediyorum.
Şimdi, “ohoo sen de bize koyunluk öğütlüyorsun” demeyiniz. Ne demek istediğimi
arifler anladı, anlamayanlara da onlar anlatsın artık.
Söylesin dursun, ne olacak? Bakar ki tınan yok; gider evde karısına çatar, çarşı pazarda ki insanlara
çatar,olmadı sokak kedisini tekmeler, o da olmadı ‘oturma organı’ gibi kalır savaş meydanında bir başına...
Affetmek ya da gerginlikleri uysallıkla karşılamak enayilik ya da onursuzluk değildir. Bilakis, kendi ruh sağlığınızı korumak adına, hinoğlu hinlere karşı alınmış bir önlemdir. Bırakın şimdi bana gurur, onur öyküleri anlatmayı. İnsan kendini biliyorsa ve kendinden eminse; üç kuruşluk adamların ettiği hakaretle kimliği bozulmaz, ya da onuru zedelenmez.
Sulh içinde yaşamak varken ne gerek var gerginliğe? Birbirimizin kafasını gözünü ortalığa saçmaya
deli boran gibi dellenmeye ne gerek var?
İnsanları cay poşetine benzetirim ben, sıcak suya atmadıgımız surece gercek renklerini
vermezler....
Arızalı, defolu, durustluk, bilgiçlik maskesi takınan insanlardan tanrı hepimizi korusun
diyerek nokta mı koyuyorum....
Alıntı