- 6 Mart 2012
- 17.745
- 27.702
- 49
Günümüzde diyabet hastalığı toplumda kalp ve damar hastalıkları gibi sık görülen hastalıklar listesinde ön sıralarda yer alıyor.
Tip 1 diyabet insülinle tedavi edilirken, tip 2 diyabetin tedavisinde ilaç, diyet ve spor öneriliyor. Ancak bir de gebelikte ortaya çıkan diyabet var ki, hem anneye hem de bebeğe zarar verebiliyor. Acıbadem Bodrum Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aybala Akıl, ‘gestasyonel diyabet’ adı verilen gebelik diyabetinin bebeğe birçok zarar verdiğini belirterek şunları söylüyor: “Gebelik diyabeti bebeğin 4,5-5,5 kilo doğmasına, iç organlarda kalıcı hasar oluşmasına, doğumda kan şekerinin aşırı düşük olmasına ve başka metabolik sıkıntılara neden oluyor.”
27. HAFTADA TARAMA TESTİ YAPILMASI ŞART
Kadınların gebe kaldıktan sonra glukoz toleransının bozulması ya da yatkınlığın artmasıyla gebelik diyabeti ortaya çıkıyor. Ailesinde diyabet hastalığı olanlarda yatkınlığın fazla olması nedeniyle mutlaka tarama testi yapılması gerektiğine değinen Dr. Aybala Akıl, “Gebeliğin 24-27. haftaları arasında diyabetle ilgili olarak tarama testi yapıyoruz. Ailesinde yatkınlık olanların yanı sıra kilolu kadınlara da bu testin yapılması önem taşıyor. Bebekte kalıcı hasarlar yaratabileceğinden annenin kan şekeri düzeyinin normal sınırlara getirilebilmesi için diyet tedavisi ve insülin tedavisi veriliyor” diyor.
ANNENİN ŞEKERİ YÜKSEKSE BEBEK KRİZE GİRİYOR
25 yaşın üzerinde olan ve gebeliğinde aşırı kilo alan gebelik diyabeti riskinin daha yüksek olduğunu, bu durumda annede oluşan glukoz tolerans bozukluğunun bebekleri hipoglisemiye soktuğunu, kan şekerlerinin aşırı düştüğünü belirten Dr. Aybala Akıl, şunları söylüyor:
“Bebeğin kan şekeri aşırı düştüğünde hemen müdahale edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda bebekte ortaya çıkacak kalp büyümesi, solunum sıkıntısı, başka metobalik sıkıntılara karşı da acilen önlem almak gerekiyor. Bebeğin bu sıkıntılara girmesini önlemek amacıyla annenin gebelik döneminde anne adayının açlık-tokluk kan şekerini düzenli takip ediyoruz. Bu takipleri endokrinoloji, kadın hastalıkları ve doğum, diyetisyen birlikte çalışarak izliyoruz. Gebelik şekeri kontrol altına alınamıyorsa, bebek için fazla kiloyla doğmaya bağlı doğum zorlukları, metabolik ya da solunum sıkıntılarına bağlı doğum sonrası hasarların ve benzeri sıkıntıların riski daha da artıyor.
HAMİLE KALMADAN ÖNCE FAZLA KİLOLARINIZI VERİN
Gebelik diyabetinin yarattığı risklere karşı anneleri uyaran Dr. Aybala Akıl, anne adaylarına gebe kalmadan önce kilo vermelerini önererek, ideal kilolarında hamile kalanlar için riskin daha az olduğunu, ancak kilo fazlası bulunanlarda gebelik diyabeti riskinin arttığını vurguladı. Gebelik diyabeti tesbit edilenlere beslenme diyeti verildiğini ve aşırı kilo almamaları gerektiğini ifade eden Dr. Aybala Akıl, “Diyet sayesinde aşırı kilo almalarını önlüyoruz, belli bir oranda kilo kaybetmelerini sağlıyoruz. Beslenme uzmanının desteği olmadan ve diyet yapılmadan şekerin kontrol altına alınması oldukça güç. Eğer diyet yapılamıyorsa insülin tedavisine başlıyoruz” diye konuşuyor.
GEBELİK ŞEKERİNDE İNSÜLİN TEDAVİSİ VERİLİYOR
Gebelere insülin tedavisi verilmesinin tercih edildiğini, şeker hapları gibi ağızdan kullanılan ilaçların tercih edilmediğini vurgulayan Dr. Aybala Akıl, tedavi konusunda şu bilgileri veriyor:
“Artık metformin etken maddeli ilaçların gebelerde güvenli olduğunu bildiren çalışmalar var. Ancak yine de etkileri tam bilinmediğinden dolayı gebelik şekerinin tedavisinde ağızdan kullanılan şeker ilaçlarını tercih etmiyoruz. Diyet tedavisi yeterli gelmediğinde ise insüline başvuruluyor. Burada önemli bir nokta var ki o da, gebelik öncesi şeker hastası olup da şeker hapı kullanan kadınların gebe olduğunun anlaşılmasından itibaren kullandığı şeker ilaçlarının kesilmesi ve şeker seviyelerinin insülin ve diyetle kontrol altına alınmasıdır. Bu ilaçlar da doktor kontrolünde kesilmelidir.”
Gebelik diyabetinin doğumdan sonra geçtiğini ancak tamamen düzelmediğini ifade eden Dr. Aybala Akıl, beslenme, ilaç ve egzersiz önerileriyle kilo kontrolü sağlanmasının kan şekerinin normal sınırlara getirilmesinde çok önemli olduğuna değiniyor. Hastaya diyabet hastalığına yakalanma riskinin normal bireylerden daha yüksek olduğuna ilişkin bilgi verildiğini ve hayat boyu kan şekerini kontrol ettirmesinin önemli olduğunu hatırlatan Dr. Aybala Akıl, “Gebelikte ise asıl önemli olan kan şekerinin düzenli ve sık sık kontrol edilmesidir. Eğer kan şekeri normal seyrediyorsa bebekte de sorunla karşılaşılmayabilir. Ancak kan şekeri kötü seyrettiğinde bebek de riske giriyor” diyor.
27. HAFTADA TARAMA TESTİ YAPILMASI ŞART
Kadınların gebe kaldıktan sonra glukoz toleransının bozulması ya da yatkınlığın artmasıyla gebelik diyabeti ortaya çıkıyor. Ailesinde diyabet hastalığı olanlarda yatkınlığın fazla olması nedeniyle mutlaka tarama testi yapılması gerektiğine değinen Dr. Aybala Akıl, “Gebeliğin 24-27. haftaları arasında diyabetle ilgili olarak tarama testi yapıyoruz. Ailesinde yatkınlık olanların yanı sıra kilolu kadınlara da bu testin yapılması önem taşıyor. Bebekte kalıcı hasarlar yaratabileceğinden annenin kan şekeri düzeyinin normal sınırlara getirilebilmesi için diyet tedavisi ve insülin tedavisi veriliyor” diyor.
ANNENİN ŞEKERİ YÜKSEKSE BEBEK KRİZE GİRİYOR
25 yaşın üzerinde olan ve gebeliğinde aşırı kilo alan gebelik diyabeti riskinin daha yüksek olduğunu, bu durumda annede oluşan glukoz tolerans bozukluğunun bebekleri hipoglisemiye soktuğunu, kan şekerlerinin aşırı düştüğünü belirten Dr. Aybala Akıl, şunları söylüyor:
“Bebeğin kan şekeri aşırı düştüğünde hemen müdahale edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda bebekte ortaya çıkacak kalp büyümesi, solunum sıkıntısı, başka metobalik sıkıntılara karşı da acilen önlem almak gerekiyor. Bebeğin bu sıkıntılara girmesini önlemek amacıyla annenin gebelik döneminde anne adayının açlık-tokluk kan şekerini düzenli takip ediyoruz. Bu takipleri endokrinoloji, kadın hastalıkları ve doğum, diyetisyen birlikte çalışarak izliyoruz. Gebelik şekeri kontrol altına alınamıyorsa, bebek için fazla kiloyla doğmaya bağlı doğum zorlukları, metabolik ya da solunum sıkıntılarına bağlı doğum sonrası hasarların ve benzeri sıkıntıların riski daha da artıyor.
HAMİLE KALMADAN ÖNCE FAZLA KİLOLARINIZI VERİN
Gebelik diyabetinin yarattığı risklere karşı anneleri uyaran Dr. Aybala Akıl, anne adaylarına gebe kalmadan önce kilo vermelerini önererek, ideal kilolarında hamile kalanlar için riskin daha az olduğunu, ancak kilo fazlası bulunanlarda gebelik diyabeti riskinin arttığını vurguladı. Gebelik diyabeti tesbit edilenlere beslenme diyeti verildiğini ve aşırı kilo almamaları gerektiğini ifade eden Dr. Aybala Akıl, “Diyet sayesinde aşırı kilo almalarını önlüyoruz, belli bir oranda kilo kaybetmelerini sağlıyoruz. Beslenme uzmanının desteği olmadan ve diyet yapılmadan şekerin kontrol altına alınması oldukça güç. Eğer diyet yapılamıyorsa insülin tedavisine başlıyoruz” diye konuşuyor.
GEBELİK ŞEKERİNDE İNSÜLİN TEDAVİSİ VERİLİYOR
Gebelere insülin tedavisi verilmesinin tercih edildiğini, şeker hapları gibi ağızdan kullanılan ilaçların tercih edilmediğini vurgulayan Dr. Aybala Akıl, tedavi konusunda şu bilgileri veriyor:
“Artık metformin etken maddeli ilaçların gebelerde güvenli olduğunu bildiren çalışmalar var. Ancak yine de etkileri tam bilinmediğinden dolayı gebelik şekerinin tedavisinde ağızdan kullanılan şeker ilaçlarını tercih etmiyoruz. Diyet tedavisi yeterli gelmediğinde ise insüline başvuruluyor. Burada önemli bir nokta var ki o da, gebelik öncesi şeker hastası olup da şeker hapı kullanan kadınların gebe olduğunun anlaşılmasından itibaren kullandığı şeker ilaçlarının kesilmesi ve şeker seviyelerinin insülin ve diyetle kontrol altına alınmasıdır. Bu ilaçlar da doktor kontrolünde kesilmelidir.”
Gebelik diyabetinin doğumdan sonra geçtiğini ancak tamamen düzelmediğini ifade eden Dr. Aybala Akıl, beslenme, ilaç ve egzersiz önerileriyle kilo kontrolü sağlanmasının kan şekerinin normal sınırlara getirilmesinde çok önemli olduğuna değiniyor. Hastaya diyabet hastalığına yakalanma riskinin normal bireylerden daha yüksek olduğuna ilişkin bilgi verildiğini ve hayat boyu kan şekerini kontrol ettirmesinin önemli olduğunu hatırlatan Dr. Aybala Akıl, “Gebelikte ise asıl önemli olan kan şekerinin düzenli ve sık sık kontrol edilmesidir. Eğer kan şekeri normal seyrediyorsa bebekte de sorunla karşılaşılmayabilir. Ancak kan şekeri kötü seyrettiğinde bebek de riske giriyor” diyor.