- 25 Mart 2013
- 131
- 176
- 103
Kısaca özet geçmeye çalışacağım. Beklentileri yüksek tutmayalım yine de uzun oldu :)
Annem ve babam ayrı, annem benden farklı bir şehirde yaşıyor. Düğün sürecinde ne annemden ne de babamdan maddi manevi destek görmedim (eşimin tarafı sağolsun her konuda çok yardımcı oldu) bu konuda bi burukluk var onu bir belirteyim ama birazdan anlatacaklarımı buna bağlayıp doldurmuyorum kendimi. Annem yılda bir ya da iki kez gelip bende kalır. İlk hamileliğim problemliydi, bebeğin kalp atışı durduğu için kürtaj olmam gerekti. Bu süreçte bir iki hafta kadar yanımda kaldı. Sonra ben tekrar hamile kaldım ve bulantı kusmalardan dolayı ilk zamanlarında çok zorlandım hiçbir şey yiyemeyip işe gidemez durumdaydım bu süreçte de üç hafta kadar bendeydi. Dışarıdan görünen : Ne güzel yardıma desteğe en çok ihtiyacın olan durumlarda yanındaymış işte.
Benim açımdan görünen ve olayın iç yüzü : Aşağıda.
Kürtaj olacağım daha belli değildi, her şey yolunda zannediyorduk. Bebeğin kalp atışını duyacağımız gün annem sabahtan sürpriz yapıp geldi. Hazırlanıp gittik hastaneye. Hamileliğimin yolunda gitmediğini, kürtaj olmam gerektiğini öğrendik. Bir hafta kadar beklemek istedim bir umutla. Belki bir yanlışlık olmuştur, bir hafta sonra farklı şeyler duyarım diye. Farklı hastanelere, doktorlara da gittik sonuç aynıydı. Bu bir hafta benim için o kadar zor geçti ki eşimle çok istediğimiz bir hamilelikti ve hemen olmamıştı bir yıla yakın uğraşmıştık. Ağlamaktan gözümde yaş kalmamıştı. Annem de hadi dışarı çıkalım, hadi pasta alalım, hadi gezelim biraz gibi şeyler söyleyerek kafamı dağıtmaya çalışıyordu, yani o zamanlar ben öyle zannediyordum. Ben de o halde bunların hiçbirini yapmak istemedim doğal olarak. Ben bunları yapmayıp içime kapandıkça onun da suratı asılmaya başladı ama benim kızım zor bir süreçten geçiyor, canı sıkkın bu yüzden ben de üzülüyorum surat asılması değil. Ben kırk yılda bir geliyorum onda da eve tıkılıp kalıyor, benimle bir şeyler yapmıyor surat asılması. Sürekli telefonda oyun oynayıp balkonda sigara içip (eşimle ben sigara kullanmıyoruz) telefonla konuşmaya başladı. Sonra en yakın arkadaşım geldi yanımda kalıp destek olmak için. Annem de sen geldiğine göre ben içim rahat bir şekilde gidebilirim dedi ve gitti. Elinden geleni yapıp bu zorlu görevi tamamlamıştı çünkü :)
İkinci kez hamile kaldım. Ara ara annemle telefonda konuşuyorduk o zaman çalışmıyordu, evde sıkıldığından yapacak bir şey bulamadığından bahsediyordu. Sonra benim işe gidemediğimi, mide bulantılarından sürekli evde yattığımı öğrendi. Dedi geleyim sana yardımcı olayım, dedim olur gel. Geldiii. Ben zaten bir şey yiyemediğim için eşime yemek yaptı sağolsun akşam gelince ev yemeği yemiş oldu adam. Sigaraların ardı arkası hala kesilmiyordu balkonda içiyor ama sanki içmiyor yiyor. Öyle bir koku. Normalde de rahatsız olurum ama zaten hassas olduğum için o balkondan içeri girdiği gibi öğürerek kendimi lavaboya zor atıyordum. Yanlış anlamasın diye de bir şey demedim. Telefonda sürekli yine oyun oynuyor benimle konuşmuyordu bile. Gelmese de benim için bir şey fark etmeyecekti, hatta sonra fark ettim ki gelmese benim için daha iyi olacakmış. Hiçbir zaman titiz, düzenli bir kadın olmadı, kişisel bakımına özen göstermedi ama (af dileyerek yazıyorum) kirli çamaşırlar birikmişti makineyi çalıştırmak için gittim ve kirli çekmecesini açtığım gibi (görüntüden çıkarttığım bu) bir haftadır değiştirilmeyip artık değiştireyim kirlendi galiba düşüncesiyle kirliye atılmış bir iç çamaşırı. Bunu görmek için üstten birkaç kirli çamaşır bile almadım ya da çamaşırı görünce kontrol etmedim gayet açık bir şekilde en üstte duruyordu. Hem sinirlendim, hem utandım, hem o görüntüden sonra koşa koşa yine çıkarttım. Eşim ev işlerinde bana yardımcı olur, o görüntüyle ben değil o da karşılaşabilirdi, karşılaşmış da olabilir bilmiyorum. Annemin yatağını oturma odasına hazırlıyorduk normalde. Ben orda rahat edemiyorum deyip salonda yattı hep. Her neyse annem gitti.
Eşimle genel bir temizlik yapalım dedik hem eve sinen sigara kokusu gitsin hem ben biraz kendime gelmişken temizliği aradan çıkartalım diye. Gördüğümüz manzaralar şunlar: balkona çıkan odadaki beyaz halının üzerindeki siyah ayak izleri (ev terliğiyle balkona çıkıp sigara içildikten sonra aynı terlikle eve girildiği için), yattığı koltuğun vidasının çıkmış olması, mutfak kapısının arkasında küflenmiş 3 poşet ekmek, tuvalet giderinin tıkanıklığı. Bunları görünce ister istemez sinirleniyor insan, çünkü sözde bana yardıma gelmişti, gittikten sonra arkasını toplayıp temizledik.
Hamilelik sürecim de evlilik gibiydi. Kayınvalidem bebek için birçok alışveriş yaptı, el emeği göz nuru battaniyeler, kazaklar hazırladı. İlk zamanlar sütüm olmazsa diye bebeğin mamasına kadar düşünüp aldı sağolsun. Annem yine hiçbir şey yapmadı arada telefonda konuştuğumuzda da kaynanan toruna hazırlık yapıyor mu diye sordu ben de detaya girmeden yapıyor sağolsun birçok şeyi o aldı dedim. Yapsın tabi babaanne olmak kolay değil dedi dalga geçer gibi. Benim bu süreçlerde iki taraftan da hiçbir beklentim olmadı ama kayınvalidemin o kadar çırpınıp annemin kılını kıpırdatmayışı beni çok üzdü.
Hadi artık doğum iznine çık da yanına geleyim evde sıkılıyorum demeye başladı annem. Birkaç gün önce izne ayrıldım ve bu akşam geliyor. E doğum yapacağım lohusalıkta yardıma ihtiyacım olacak, anne yüreği el vermez o da sağolsun beni yalnız bırakmayacak yine :) Annem hakkında bunları düşünmek beni üzüyor ama hal böyle. Öncekileri düşününce gelecek olmasının stresi bir hafta önceden sardı beni. Bu kez sigara konusunu peşin peşin konuştum kırıcı olmamak için şakayla karışık hadi yine iyisin torun sana sigarayı bıraktıracak o gelince sigara yasak dedim ama göreceğiz. Cinnetsiz atlatabilmeyi diliyorum. Buraya kadar geldiyseniz siz de dileklerinizi esirgemeyin efendim. Teşekkürlerimi sunarım.
Annem ve babam ayrı, annem benden farklı bir şehirde yaşıyor. Düğün sürecinde ne annemden ne de babamdan maddi manevi destek görmedim (eşimin tarafı sağolsun her konuda çok yardımcı oldu) bu konuda bi burukluk var onu bir belirteyim ama birazdan anlatacaklarımı buna bağlayıp doldurmuyorum kendimi. Annem yılda bir ya da iki kez gelip bende kalır. İlk hamileliğim problemliydi, bebeğin kalp atışı durduğu için kürtaj olmam gerekti. Bu süreçte bir iki hafta kadar yanımda kaldı. Sonra ben tekrar hamile kaldım ve bulantı kusmalardan dolayı ilk zamanlarında çok zorlandım hiçbir şey yiyemeyip işe gidemez durumdaydım bu süreçte de üç hafta kadar bendeydi. Dışarıdan görünen : Ne güzel yardıma desteğe en çok ihtiyacın olan durumlarda yanındaymış işte.
Benim açımdan görünen ve olayın iç yüzü : Aşağıda.
Kürtaj olacağım daha belli değildi, her şey yolunda zannediyorduk. Bebeğin kalp atışını duyacağımız gün annem sabahtan sürpriz yapıp geldi. Hazırlanıp gittik hastaneye. Hamileliğimin yolunda gitmediğini, kürtaj olmam gerektiğini öğrendik. Bir hafta kadar beklemek istedim bir umutla. Belki bir yanlışlık olmuştur, bir hafta sonra farklı şeyler duyarım diye. Farklı hastanelere, doktorlara da gittik sonuç aynıydı. Bu bir hafta benim için o kadar zor geçti ki eşimle çok istediğimiz bir hamilelikti ve hemen olmamıştı bir yıla yakın uğraşmıştık. Ağlamaktan gözümde yaş kalmamıştı. Annem de hadi dışarı çıkalım, hadi pasta alalım, hadi gezelim biraz gibi şeyler söyleyerek kafamı dağıtmaya çalışıyordu, yani o zamanlar ben öyle zannediyordum. Ben de o halde bunların hiçbirini yapmak istemedim doğal olarak. Ben bunları yapmayıp içime kapandıkça onun da suratı asılmaya başladı ama benim kızım zor bir süreçten geçiyor, canı sıkkın bu yüzden ben de üzülüyorum surat asılması değil. Ben kırk yılda bir geliyorum onda da eve tıkılıp kalıyor, benimle bir şeyler yapmıyor surat asılması. Sürekli telefonda oyun oynayıp balkonda sigara içip (eşimle ben sigara kullanmıyoruz) telefonla konuşmaya başladı. Sonra en yakın arkadaşım geldi yanımda kalıp destek olmak için. Annem de sen geldiğine göre ben içim rahat bir şekilde gidebilirim dedi ve gitti. Elinden geleni yapıp bu zorlu görevi tamamlamıştı çünkü :)
İkinci kez hamile kaldım. Ara ara annemle telefonda konuşuyorduk o zaman çalışmıyordu, evde sıkıldığından yapacak bir şey bulamadığından bahsediyordu. Sonra benim işe gidemediğimi, mide bulantılarından sürekli evde yattığımı öğrendi. Dedi geleyim sana yardımcı olayım, dedim olur gel. Geldiii. Ben zaten bir şey yiyemediğim için eşime yemek yaptı sağolsun akşam gelince ev yemeği yemiş oldu adam. Sigaraların ardı arkası hala kesilmiyordu balkonda içiyor ama sanki içmiyor yiyor. Öyle bir koku. Normalde de rahatsız olurum ama zaten hassas olduğum için o balkondan içeri girdiği gibi öğürerek kendimi lavaboya zor atıyordum. Yanlış anlamasın diye de bir şey demedim. Telefonda sürekli yine oyun oynuyor benimle konuşmuyordu bile. Gelmese de benim için bir şey fark etmeyecekti, hatta sonra fark ettim ki gelmese benim için daha iyi olacakmış. Hiçbir zaman titiz, düzenli bir kadın olmadı, kişisel bakımına özen göstermedi ama (af dileyerek yazıyorum) kirli çamaşırlar birikmişti makineyi çalıştırmak için gittim ve kirli çekmecesini açtığım gibi (görüntüden çıkarttığım bu) bir haftadır değiştirilmeyip artık değiştireyim kirlendi galiba düşüncesiyle kirliye atılmış bir iç çamaşırı. Bunu görmek için üstten birkaç kirli çamaşır bile almadım ya da çamaşırı görünce kontrol etmedim gayet açık bir şekilde en üstte duruyordu. Hem sinirlendim, hem utandım, hem o görüntüden sonra koşa koşa yine çıkarttım. Eşim ev işlerinde bana yardımcı olur, o görüntüyle ben değil o da karşılaşabilirdi, karşılaşmış da olabilir bilmiyorum. Annemin yatağını oturma odasına hazırlıyorduk normalde. Ben orda rahat edemiyorum deyip salonda yattı hep. Her neyse annem gitti.
Eşimle genel bir temizlik yapalım dedik hem eve sinen sigara kokusu gitsin hem ben biraz kendime gelmişken temizliği aradan çıkartalım diye. Gördüğümüz manzaralar şunlar: balkona çıkan odadaki beyaz halının üzerindeki siyah ayak izleri (ev terliğiyle balkona çıkıp sigara içildikten sonra aynı terlikle eve girildiği için), yattığı koltuğun vidasının çıkmış olması, mutfak kapısının arkasında küflenmiş 3 poşet ekmek, tuvalet giderinin tıkanıklığı. Bunları görünce ister istemez sinirleniyor insan, çünkü sözde bana yardıma gelmişti, gittikten sonra arkasını toplayıp temizledik.
Hamilelik sürecim de evlilik gibiydi. Kayınvalidem bebek için birçok alışveriş yaptı, el emeği göz nuru battaniyeler, kazaklar hazırladı. İlk zamanlar sütüm olmazsa diye bebeğin mamasına kadar düşünüp aldı sağolsun. Annem yine hiçbir şey yapmadı arada telefonda konuştuğumuzda da kaynanan toruna hazırlık yapıyor mu diye sordu ben de detaya girmeden yapıyor sağolsun birçok şeyi o aldı dedim. Yapsın tabi babaanne olmak kolay değil dedi dalga geçer gibi. Benim bu süreçlerde iki taraftan da hiçbir beklentim olmadı ama kayınvalidemin o kadar çırpınıp annemin kılını kıpırdatmayışı beni çok üzdü.
Hadi artık doğum iznine çık da yanına geleyim evde sıkılıyorum demeye başladı annem. Birkaç gün önce izne ayrıldım ve bu akşam geliyor. E doğum yapacağım lohusalıkta yardıma ihtiyacım olacak, anne yüreği el vermez o da sağolsun beni yalnız bırakmayacak yine :) Annem hakkında bunları düşünmek beni üzüyor ama hal böyle. Öncekileri düşününce gelecek olmasının stresi bir hafta önceden sardı beni. Bu kez sigara konusunu peşin peşin konuştum kırıcı olmamak için şakayla karışık hadi yine iyisin torun sana sigarayı bıraktıracak o gelince sigara yasak dedim ama göreceğiz. Cinnetsiz atlatabilmeyi diliyorum. Buraya kadar geldiyseniz siz de dileklerinizi esirgemeyin efendim. Teşekkürlerimi sunarım.