- 9 Mayıs 2007
- 773
- 4
Yazar : Tarık Akan
Can Yayınları
198 sayfa / İstanbul - 2002
Muzip bakışları, şeytan tüyü ve tatlı diliyle kalbime girdiğinde adı Ferit'ti, bense küçük bir çocuk. Zamanla büyüyüp gerçek adını öğrendiğimde, o da soyunmuştu, sıyrılmıştı çoktan Feritliğinden. Tarık Akan olmuştu yeniden ve bambaşka. Tarık Akan, Can Yayınları'ndan çıkan ilk kitabı Anne Kafamda Bit Var'da, Ferit döneminin artık geride kaldığı bir zamandan, 1980'lerin başlarından itibaren, hayatının çok önemli ama bir o kadar da az bilinen bir dönemine ait anılarını aktarıyor. 1981 yılı başlarında Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden tutuklanmasından başlayarak, uzun yargılama süreci boyunca siyasi şubede ve sorgulamalarda yaşadıklarını, soğuk ve bitli hücrelerde çektiği sıkıntıları, bu sırada tanıştığı kişileri ve onların etkileyici hikâyelerini öğreniyoruz. Ayrıca Yılmaz Güney cezaevindeyken çok büyük zorluklarla çekilen, adeta yoktan var edilen Yol filminin yapımının ilginç ve atlanmaması gereken hikâyesi de Tarık Akan'ın anıları arasında yer alıyor. Bir sinema sanatçısının ilk yazarlık deneyimi için son derece akıcı bir dille etkileyici bir anlatım oluşturarak okuyucuyu anılarının içine çekmeyi beceriyor Tarık Akan. Sanatçının gizli kalmış yönlerini de açığa çıkaran anılar, o dönemin siyasi tablosunu da ayrıntılı bir biçimde gözler önüne seriyor. Turkiye'nin yakın geçmişine ve o dönemde yaşananlara içten bir anlatımla, bir sanatçının gözüyle ayna tutuyor. Bu kitabı okumanız için Akan hayranı olmanıza ya da sinemaya özel bir ilginizin olmasına gerek yok. Zor koşullar altında bir birey ve bir sanatçı olma ısrarıyla Tarık Akan, bir çeşit insanlık dersi de veriyor sanki.
Can Yayınları
198 sayfa / İstanbul - 2002
Muzip bakışları, şeytan tüyü ve tatlı diliyle kalbime girdiğinde adı Ferit'ti, bense küçük bir çocuk. Zamanla büyüyüp gerçek adını öğrendiğimde, o da soyunmuştu, sıyrılmıştı çoktan Feritliğinden. Tarık Akan olmuştu yeniden ve bambaşka. Tarık Akan, Can Yayınları'ndan çıkan ilk kitabı Anne Kafamda Bit Var'da, Ferit döneminin artık geride kaldığı bir zamandan, 1980'lerin başlarından itibaren, hayatının çok önemli ama bir o kadar da az bilinen bir dönemine ait anılarını aktarıyor. 1981 yılı başlarında Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden tutuklanmasından başlayarak, uzun yargılama süreci boyunca siyasi şubede ve sorgulamalarda yaşadıklarını, soğuk ve bitli hücrelerde çektiği sıkıntıları, bu sırada tanıştığı kişileri ve onların etkileyici hikâyelerini öğreniyoruz. Ayrıca Yılmaz Güney cezaevindeyken çok büyük zorluklarla çekilen, adeta yoktan var edilen Yol filminin yapımının ilginç ve atlanmaması gereken hikâyesi de Tarık Akan'ın anıları arasında yer alıyor. Bir sinema sanatçısının ilk yazarlık deneyimi için son derece akıcı bir dille etkileyici bir anlatım oluşturarak okuyucuyu anılarının içine çekmeyi beceriyor Tarık Akan. Sanatçının gizli kalmış yönlerini de açığa çıkaran anılar, o dönemin siyasi tablosunu da ayrıntılı bir biçimde gözler önüne seriyor. Turkiye'nin yakın geçmişine ve o dönemde yaşananlara içten bir anlatımla, bir sanatçının gözüyle ayna tutuyor. Bu kitabı okumanız için Akan hayranı olmanıza ya da sinemaya özel bir ilginizin olmasına gerek yok. Zor koşullar altında bir birey ve bir sanatçı olma ısrarıyla Tarık Akan, bir çeşit insanlık dersi de veriyor sanki.