- 4 Kasım 2006
- 236
- 1
- 53
ADANA (İHA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, kadınların gebelik döneminde kızamıkçık hastalığına yakalanmalarının çocuklarında, sağırlığa, körlüğü ve zeka geriliğine yol açtığını söyledi.
Leblebicioğlu, yaptığı açıklamada, kızamıkçık, kabakulak ve kızamık gibi çocukluk çağlarında sık rastlanan ancak ergenlik ve erişkin döneminde de görülebilen bu hastalıklardan kızamıkçığın; kızamık gibi önce yüzde, kulak arkasından başlayan ve başladığı yerden solan ve sonra kollara, bedene ve bacaklara yayılan hafif pembe döküntülerle kendisini belli ettiğini belirtti.
Kızamıkçığın özellikle ilkbahar aylarında 5-9 yaş arası çocuklarda sık görüldüğünü hatırlatan Leblebicioğlu, "Solunum yolu sekresyonları bulaştırıcıdır. Salgınlara neden olabilir. Döküntülerin başladığı dönem en fazla bulaştırıcı olunan dönemdir. Hastalıkta döküntü yanında bezelerde büyüme görülür. Ateş olabilir. 5-9 yaş arası çocuklarda sık görülür. Bazen kanamaya ve beyin iltihabına neden olabilir" dedi.
Hastalığın özellikle hamilelik döneminde ortaya çıkmasında, doğacak bebekte zeka geriliğine neden olabileceğini vurgulayan Leblebicioğlu, "Kızamıkçığın en önemli ve ciddi tablosu gebe bayanların kızamıkçığa yakalanması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığı geçirmemiş kadınların, gebeliğin ilk 3 ayında hastalığa yakalanmaları durumunda, hastalık etkenleri (virüsler) plasenta yoluyla anne rahminde büyüyen, gelişen ve organ taslaklarının oluşma sürecindeki yavruyu (embriyo) etkileyerek doğumsal anormalliklere neden olmaktadır" diye konuştu.
Bu duruma "doğumsal kızamıkçık sendromu" adı verildiğini belirten Leblebicioğlu, şunları söyledi:
"Doğumsal kızamıkçık sendromunda, büyüme ve gelişmede gerilik, prematürelik, ölü doğum ve düşükler, zeka gerilikleri, körlük, katarakt, kalp anormallikleri, sağırlık, hepatit ve kanamalar görülebilir. Tüm bu ciddi komplikasyonlar nedeniyle kadınların hamile kalmadan önce bir kan testiyle kızamıkçık geçirip geçirmediğinin test edilmesi gerekmektedir. Eğer hastalık geçirilmediyse, kızamıkçık aşısıyla aşılanmaları ve 3 ay süreyle hamile kalmamaları tavsiye edilmektedir. Aşılanan kişilerin yüzde 95'i bu hastalığa karşı yaşam boyu korunmaktadırlar. Kızamıkçıklı bir hastayla temas eden hamile bir kadının zaman geçirmeden 3 hafta arayla alınacak kan örneklerinde savunma cisimciklerinin belirlenmesini ve sonucun doktoru tarafından değerlendirilmesini istemelidir."
Leblebicioğlu, yaptığı açıklamada, kızamıkçık, kabakulak ve kızamık gibi çocukluk çağlarında sık rastlanan ancak ergenlik ve erişkin döneminde de görülebilen bu hastalıklardan kızamıkçığın; kızamık gibi önce yüzde, kulak arkasından başlayan ve başladığı yerden solan ve sonra kollara, bedene ve bacaklara yayılan hafif pembe döküntülerle kendisini belli ettiğini belirtti.
Kızamıkçığın özellikle ilkbahar aylarında 5-9 yaş arası çocuklarda sık görüldüğünü hatırlatan Leblebicioğlu, "Solunum yolu sekresyonları bulaştırıcıdır. Salgınlara neden olabilir. Döküntülerin başladığı dönem en fazla bulaştırıcı olunan dönemdir. Hastalıkta döküntü yanında bezelerde büyüme görülür. Ateş olabilir. 5-9 yaş arası çocuklarda sık görülür. Bazen kanamaya ve beyin iltihabına neden olabilir" dedi.
Hastalığın özellikle hamilelik döneminde ortaya çıkmasında, doğacak bebekte zeka geriliğine neden olabileceğini vurgulayan Leblebicioğlu, "Kızamıkçığın en önemli ve ciddi tablosu gebe bayanların kızamıkçığa yakalanması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığı geçirmemiş kadınların, gebeliğin ilk 3 ayında hastalığa yakalanmaları durumunda, hastalık etkenleri (virüsler) plasenta yoluyla anne rahminde büyüyen, gelişen ve organ taslaklarının oluşma sürecindeki yavruyu (embriyo) etkileyerek doğumsal anormalliklere neden olmaktadır" diye konuştu.
Bu duruma "doğumsal kızamıkçık sendromu" adı verildiğini belirten Leblebicioğlu, şunları söyledi:
"Doğumsal kızamıkçık sendromunda, büyüme ve gelişmede gerilik, prematürelik, ölü doğum ve düşükler, zeka gerilikleri, körlük, katarakt, kalp anormallikleri, sağırlık, hepatit ve kanamalar görülebilir. Tüm bu ciddi komplikasyonlar nedeniyle kadınların hamile kalmadan önce bir kan testiyle kızamıkçık geçirip geçirmediğinin test edilmesi gerekmektedir. Eğer hastalık geçirilmediyse, kızamıkçık aşısıyla aşılanmaları ve 3 ay süreyle hamile kalmamaları tavsiye edilmektedir. Aşılanan kişilerin yüzde 95'i bu hastalığa karşı yaşam boyu korunmaktadırlar. Kızamıkçıklı bir hastayla temas eden hamile bir kadının zaman geçirmeden 3 hafta arayla alınacak kan örneklerinde savunma cisimciklerinin belirlenmesini ve sonucun doktoru tarafından değerlendirilmesini istemelidir."