Anasının Tito'su: Yıldız geldi, efsane oldu

DatluCadu

5 dakkaya hazırım
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
22.576
772
413
45
Ocak ayının sonunda Galatasaray’a transfer olan Didier Drogba, ülkemizde futbolculuğunun büyüklüğüyle tanınırken, insani vasıfları da onun gelişinden kısa bir süre sonra öğrenildi. Yıldız oyuncunun sadakati, liderlik vasıfları, bir işi yaparken kendisini adarcasına mücadele etmesi herkes tarafından takdir toplamıştı. Gazetemiz yazarı Erkan Goloğlu’nun, transferden iki hafta sonra 13 Şubat’ta yazdığı ‘Ne güzel abimizsin sen Drogba’ başlıklı yazıda oyuncunun mücadeleci ruhunu nerden aldığına değinmişti: “Her çocuk anasının kuzusudur ama o anasının Tito’su. Tito hayranı bir annenin çocuğu Drogba. 2009 yılında The Sun’da Didier’i yazan Kastrınakis’in yalancısıyız. Annesi Tito’nun savaşçı ruhuna hayran olmasından mülhem, oğlunu böyle çağırırmış.”
Ülkemizde yaşananlar konusunda fikir beyan etmekten çekinmemesi ve tavrını ortaya koyması da onun daha da sevilmesini sağladı. Özellikle Gezi Parkı Protestoları sırasında “İstanbul’da şu an ne oluyor? İstanbul üzgün ve hayal kırıklığı içerisinde. Umarım her şey kısa sürede normala döner. Kalbim sizinle” ifadelerini kullanması sonrası adına ‘Çare Drogba’ sloganları atılmış, duvarlar bu yazıyla süslenmişti. Drogba’nın oynadığı Galatasaray’ın tarihine gösterdiği saygı ve son olarak Sarı-Kırmızılı efsane Metin Oktay’ın meşhur selamını vererek attığı golü ona adaması sporseverlerin gönlündeki yerini sağlamlaştırdı.

Mourinho’dan Drogba’ya...
Didier Drogba’nın kariyerinin en görkemli döneminde onun teknik direktörlüğünü yapan Portekizli Jose Mourinho da Fildişili oyuncunun biyografisine bir önsöz yazarak onun hakkındaki düşüncelerini anlatmıştı. Drogba’yla Chelsea’de 2004-2007 arasında beraber çalışan Portekizli teknik adamın düşüncelerinden bir bölüm ise şöyle: “Didier özel bir insan. Ve her zaman söylediğim gibi inanılmaz bir oyuncu. Ama hepsinden önemlisi dünya üzerinde yaptıkları ile, Afrikanın insanı olarak, Fildişi Sahili için bir öncü olarak, bir baba olarak, bir evlat ve bir arkadaş olarak çok özel bir insan Didier. Ve sadece bazılarımız onu hayatımızın içine alabilecek kadar şanslı olabildik.”
Didier Drogba, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ile de benzer bir ilişki içerisinde. Yıldız oyuncu, Terim’le baba-oğul gibi olduklarını ifade ediyor.

Radikal
 
Son düzenleme:
Abdullah Öcalan, 10'uncu görüşmeleri yapmak üzere geçtiğimiz günlerde İmralı Adası'na giden BDP heyetini verdiği bir örnekle çok şaşırttı.

Ada'ya giden heyetin özetle getirdiği mesajlar böyle iken Radikal'den Eyüp Can Ada'daki ilginç bir diyalogu köşesine taşıdı. Abdullah Öcalan'ın heyete, anadilde eğitim gibi temel haklarla ilgili izlenen politikaları eleştirerek Galatasaraylı dünyaca ünlü futbolcu Drogba'yı örnek gösterdiğini öne sürdü...

işte Eyüp Can'ın o köşe yazısı

Bu yazıyı dün Galatasaray-Real Madrid maçına gitmeden hemen önce yazıyorum.

Bir Fenerbahçeli olarak maçı Galatasaray'ın kazanması arzusuyla statta izleyeceğim...

Sonuç ne olur bilemiyorum...

Ama size maçın yıldızı olacağından hiç şüphe etmediğim Drogba ile ilgili çok ilginç siyasi bir anekdot aktarmak istiyorum...

Aslında Drogba'yı gündemine alan Abdullah Öcalan.

Durun hemen benim gibi "Drogba-Öcalan! Ne alaka?" demeyin.

Meğer varmış...

Şaşıracaksınız belki ama Öcalan, Drogba hayranıymış.

Nereden mi çıkarıyorum?

Gelin en baştan anlatayım...
* * *
Biliyorsunuz hafta sonu Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan'dan oluşan BDP heyeti Abdullah Öcalan'ı İmralı'da ziyaret etti.

Bu kritik görüşmeye dair basına birçok şey yansıdı.

Evet, çözüm süreci tüm zorluklarına rağmen devam ediyor.

Fakat Öcalan sürecin yeniden formatlanmasını istiyor. Ne demek yeni format?

Görüşmeler sınırlı bir diyalogdan daha geniş katılımlı bir müzakereye dönüşsün. Yani Öcalan, başta Kandil, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla direkt görüşsün.

Olur mu? Kısa vadede zor!

O da farkında...

Bu yüzden kendisini ziyaret eden heyete "Çekilme dursa da ateşkes mutlaka devam etmeli" demiş.

Zaten kendisinin başından beri çekilme sürecini haziranda bitirmek istediğini, gidenlerin Kandil'de kalmak için değil, siyaset yapmak için Türkiye'ye geri gelmesi gerektiğini önerdiğini söylemiş.
* * *
Bir ara konu anadilde eğitim gibi temel haklara gelince "Devletten dilenir gibi niye bekliyorsunuz. Drogba gibi olun" diyerek heyeti şaşırtmış.

Drogba!

Öcalan'ın sıkı bir Galatasaray taraftarı olduğu sır değil.

Ama Drogba'yı BDP'lilere örnek gösterecek kadar yakından takip ettiğini bilen yoktu.

Meğer ediyormuş.

Drogba'nın mücadeleci oyunculuğu ve kişiliğini hayranlıkla izliyormuş.

Drogba sadece dünya çapında iyi bir oyuncu değil o aynı zamanda ülkesinde yaşanan iç savaşa son vermek için canla başla mücadele etmiş bir barış elçisi.

Öcalan efsane oyuncu Eric Cantona'nın Didier Drogba'yı anlatan belgeselini İmralı'da izlemiş midir bilmiyorum ama belli ki Drogba'nın Fildişi Sahilleri'nde silahları susturmak için verdiği mücadeleden haberdar.
* * *
Drogba sadece parlak bir futbolcu değil.

O, ülkesinde yaşanan ayrımcılığa ve şiddete maçtan hemen sonra kameraların karşısına geçerek başkaldırmış cesur bir yürek.

Kazandığı kupayı, gol attığı ayakkabısını muhaliflere götüren, takım arkadaşları ile şiddete karşı şarkı söyleyen renkli ve yaratıcı bir isim o.
Kazandığı kupayı, gol attığı ayakkabısını muhaliflere götüren, takım arkadaşları ile şiddete karşı şarkı söyleyen renkli ve yaratıcı bir isim o.
Futboldan kazandığını kimsesiz çocuklara harcayan, doğduğu şehre hastane ve okul yaptıran, kurduğu vakıf aracılığıyla her türlü ayrımcılıkla mücadele eden, ülkesinde kahraman olarak görülen bir oyuncu o.
Eğer Öcalan’ın BDP’ye neden Drogba’yı örnek gösterdiğini daha iyi anlamak istiyorsanız tavsiye ederim dün akşamki maçın üzerine Cantona’nın ‘Football Rebels (Başkaldıran Futbolcular)’ belgeselini izleyin.
Çünkü ülkelerinin kaderini değiştiren 5 efsane futbolcu arasında Drogba’nın mücadelesi sadece BDP’liler için değil hepimiz için örnek.
Belgeselin kısa bir bölümünü izlemek için şu linki tıklamanız yeter:
(Cantona'dan Müthiş Didier Drogba Belgeseli! | İzlesene.com Video)
 
Özel yaşamı[değiştir]

2007 yılının Ocak ayında, Birleşmiş Milletler Gelişim Programı, yaptığı yardımlardan etkilendiği Didier Drogba’ya “İyi Niyet Elçisi” unvanını verdi. Futboldan kazandığı parayla sık sık ülkesindeki ve tüm Afrika’daki hayır kuruluşlarına bağışlarda bulunan Drogba için geçtiğimiz Şubat ayında, İngilizlerin ünlü The Daily Telegraph gazetesinde yayınlanan bir makalede, ülkesi için yaptıklarının Fildişi Sahili Devlet Başkanı’ndan dahi fazla olduğu yazılıydı. The Didier Drogba Foundation adında bir yardım kurumu kuran ünlü futbolcu, kaleme aldığı otobiyografi kitabının ve “Didier Drogba’nın Olağanüstü Kaderi” adlı DVD’nin tüm gelirlerini de bu kuruma bağışladı. 2009 yılında yaptığı bir reklam anlaşmasından aldığı 3 milyon euro’luk bedelin tümüyle de, doğduğu kent Abidjan’da bir hastane yaptırdı.
Didier Drogba’nın adını taşıyan bir de stadyum bulunmaktadır. Yıldız oyuncunun kariyerinin ilk adımını attığı Levallois kulübü, Drogba’nın Marsilya’dan Chelsea’ye transferinden aldığı payla geliştirme imkanı bulduğu stadına onun adını vermeyi uygun görmüştür. Eşi Lalla’dan Isaac, Iman ve Kieran isminde 3 çocuğu olan Drogba, iç savaş sırasında da kimsesiz kalan bir çocuğu evlatlık olarak aldı.[23]
Wikipedia
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…