- 4 Mayıs 2007
- 712
- 3
- 96
Alooo, yüzen ada bulduk!
Bu bir "yüzen ada ihbar hattı". Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. İhsan Bulut tarafından kuruldu. Hattın numarası 0505 644 20 04. Eğer sizin yaşadığınız bölgede de bir yüzen ada varsa İhsan Bey hemen gelip görüyor, tespitlerini yapıyor ve, "Dünya Yüzenada Bibliyografyası"na ülkemizin bu güzel ve şirin adalarının kaydını yaptırıyor.
"Yüzen adalar" kavramı Türkiye için henüz çok yeni; ancak Atatürk Üniversitesi Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. İhsan Bulut, eğer iyi değerlendirilirse bilimsel geziler, doğa eğitimi, eko-turizm, biyo-turizm, kuş üreme alanları olarak bu adaların turizme önemli katkı sağlayacağını söylüyor. Yüzen adalar konusunda 2002'den bu yana araştırmalar yapan Bulut, Türkiye'deki adaları tespit eden en yetkili profesörlerden biri. Kurduğu "yüzen ada ihbar hattı" ile ülkemizin her yanındaki adaları anında belirleyip Amerika'da yayınlanan "Dünya Yüzenada Bibliyografyası"na kaydını yaptırıyor. Buna göre şu anda ülkemizde toplam 22 yüzen ada var. Türkiye'nin hemen her yöresinde yüzen adalara ve oluşumlarına rastlamak mümkün. Bulut, tamamlanma aşamasında olan üç yüzen adayla ilgili araştırmalarının devam ettiğini belirtiyor. En son Tortum Zökün Gölü'nde yeni bir ada tespit edilmiş. Diğerleri Artvin'in Yusufeli ilçesi Kılıçkaya beldesine yakın Göllü mezrasında ve Ladik Gölü'nde. Geçen yıl Erzican'ın Ahmediye köyünde bulunan adanın sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük yüzen adası olduğu iddia edilmişti. Ancak Bulut, dünyadaki en büyük yüzen adalar hakkında henüz bir derecelendirme ve alan büyüklüğü çizelgesine rastlamadıklarını belirtiyor
İhsan Bulut, Türkiye’nin yüzen adalar açısından bir cennet olduğunun, bibliyografya yazarı Chet Van Duzer ile sürekli yaptığı görüşmelerde ortaya çıktığını söylüyor. Bulut, “Turizm sektörünün geliştiği ve turist profilinin giderek çeşitlendiği ülkemizde yüzen adalar tanıtımı yeni, ziyaretçisi henüz çok korunması gereken önemli bir doğal kaynak olarak değerlendirilmeli. Sulak alan olmaları nedeniyle sahip oldukları, ilginç flora ve fauna özellikleriyle pek çok doğa bilimcisinin araştırma alanları olarak, ulusal ve uluslararası turizm açısından doğa turizmi, doğa eğitimi, eko-turizm, biyo-turizm gibi etkinliklerin yeni gözdesi olarak ilgi beklemektedir.” diyor ve en son tespit ettikleri Zökün Gölü’nde bulunan iki yüzen adanın en önemli özelliğinin Erzurum’un şehir merkezine çok yakın olduğunu; ancak buna rağmen araştırmacılar ve kamuoyunun dikkatini çekemediğini belirtiyor.
***
İlk adalar Bingöl’de...
Türkiye’deki ilk yüzen adaları Bingöl’ün Solhan İlçesi, Hazarşah köyünde halk tarafından keşfedilmiş. Biz de Yaşam İçin Sivil Toplum Derneği’nin turizm projesi kapsamında bu adaları görmeye gittik. Üzerindeki ağaçlar ve bitki örtüsü ile dikkat çeken üç küçük ada parçası, her an batacakmış hissi veren süngerimsi tabakasıyla fantastik bir görüntü sunuyor. Üzerine binildiğinde sal gibi ağır ağır her tarafa hareket ediyor. Gölde aslında yedi adet yüzen ada varken, köylüler ot biçmek için diğer adaları birleştirdiği için bu sayı üçe inmiş. Yüzen ada deyince, aklınıza hemen kocaman kara parçalarının deniz üzerindeki gezintisi gelmesin. Daha küçük ada parçacıklarının durgun göl suyundaki kısa yolculuğu şeklinde tarif etmek daha doğru. Terörden yorgun ve bitap düşmüş bir şehir olan Bingöl için yüzen adalar önemli bir ümit kaynağı. Bingöl’ün yetkilileri de, halkı da bu adalardan güç alarak şehirlerini geliştirmek için harekete geçirmiş durumda. Bingöl Sivil Toplum Derneği yöneticisi İbrahim Buyankara, Bingöl’ün turizm sektöründe tanınmasını sağlamak, şehir imajını turizm merkezi olarak güçlendirmek için projeler geliştiriyor. Bingöl-Solhan karayoluna 4,5 kilometre uzaklıkta bulunan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce koruma altına alınan yüzen adalar, doğa turizmine açılarak turist çekilmesi hedefleniyor.
***
Yüzen adalar nasıl oluşuyor?
Rüzgarla hareket eden yüzen adalar, bitki kök ve saplarının, canlı kök ve çürüklerinin birikmesiyle ve birbirine yapışarak organik madde oranı yüksek sıkı keçemsi bir doku oluşturmasıyla meydana geliyor. Birbirine tutunan bu bitkiler, suyun üstünde sal gibi yüzmeye başladıktan sonra üzerinde bitkiler, hatta ağaçlar yetişebiliyor. Nitekim Bingöl yüzen adalarının üzerinde üç adet dişbudak ağacı ve çalılar vardı. Rüzgarın estiği yöne doğru yer değiştiren adalar, büyüklüklerine göre sırıklarla da itilebiliyor. İhsan Bulut, oluşumu yüzlerce hatta binlerce yıl süren adaların bilinçsiz yararlanma sonucu kısa sürede yok olabileceğini ve bu nedenle turizme kazandırılması kadar korunmasının önemli olduğu gerçeğini önemle vurguluyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Tespit edilen yüzen adalar
Bingöl: Solhan ilçesi, Hazarşah köyünde 3 tane.
Erzurum: Olur ilçesi, Sülük Gölü’nde 1 tane.
Erzurum: Zökün Gölü’nde 2 tane.
Afyon: Eber Gölü’nde 1 tane.
Konya: Akşehir Gölü’nde 1 tane.
Erzincan: Ahmediye köyünde 1 tane.
Artvin: Yusufeli ve Şavşat’ta toplam 12 tane.
Denizli: Işıklı Gölü’nde 1 tane.
İçel: Gülnar ilçesi, Demirözü köyü Adalıgöl’de 1 tane.
Adıyaman: Çat Baraj Gölü’nde çok sayıda.
Samsun: Ladik Gölü’nde çok sayıda.
Kayseri: Sultansazlığı’nda çok sayıda.
alıntı
Bu bir "yüzen ada ihbar hattı". Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. İhsan Bulut tarafından kuruldu. Hattın numarası 0505 644 20 04. Eğer sizin yaşadığınız bölgede de bir yüzen ada varsa İhsan Bey hemen gelip görüyor, tespitlerini yapıyor ve, "Dünya Yüzenada Bibliyografyası"na ülkemizin bu güzel ve şirin adalarının kaydını yaptırıyor.
"Yüzen adalar" kavramı Türkiye için henüz çok yeni; ancak Atatürk Üniversitesi Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. İhsan Bulut, eğer iyi değerlendirilirse bilimsel geziler, doğa eğitimi, eko-turizm, biyo-turizm, kuş üreme alanları olarak bu adaların turizme önemli katkı sağlayacağını söylüyor. Yüzen adalar konusunda 2002'den bu yana araştırmalar yapan Bulut, Türkiye'deki adaları tespit eden en yetkili profesörlerden biri. Kurduğu "yüzen ada ihbar hattı" ile ülkemizin her yanındaki adaları anında belirleyip Amerika'da yayınlanan "Dünya Yüzenada Bibliyografyası"na kaydını yaptırıyor. Buna göre şu anda ülkemizde toplam 22 yüzen ada var. Türkiye'nin hemen her yöresinde yüzen adalara ve oluşumlarına rastlamak mümkün. Bulut, tamamlanma aşamasında olan üç yüzen adayla ilgili araştırmalarının devam ettiğini belirtiyor. En son Tortum Zökün Gölü'nde yeni bir ada tespit edilmiş. Diğerleri Artvin'in Yusufeli ilçesi Kılıçkaya beldesine yakın Göllü mezrasında ve Ladik Gölü'nde. Geçen yıl Erzican'ın Ahmediye köyünde bulunan adanın sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük yüzen adası olduğu iddia edilmişti. Ancak Bulut, dünyadaki en büyük yüzen adalar hakkında henüz bir derecelendirme ve alan büyüklüğü çizelgesine rastlamadıklarını belirtiyor
İhsan Bulut, Türkiye’nin yüzen adalar açısından bir cennet olduğunun, bibliyografya yazarı Chet Van Duzer ile sürekli yaptığı görüşmelerde ortaya çıktığını söylüyor. Bulut, “Turizm sektörünün geliştiği ve turist profilinin giderek çeşitlendiği ülkemizde yüzen adalar tanıtımı yeni, ziyaretçisi henüz çok korunması gereken önemli bir doğal kaynak olarak değerlendirilmeli. Sulak alan olmaları nedeniyle sahip oldukları, ilginç flora ve fauna özellikleriyle pek çok doğa bilimcisinin araştırma alanları olarak, ulusal ve uluslararası turizm açısından doğa turizmi, doğa eğitimi, eko-turizm, biyo-turizm gibi etkinliklerin yeni gözdesi olarak ilgi beklemektedir.” diyor ve en son tespit ettikleri Zökün Gölü’nde bulunan iki yüzen adanın en önemli özelliğinin Erzurum’un şehir merkezine çok yakın olduğunu; ancak buna rağmen araştırmacılar ve kamuoyunun dikkatini çekemediğini belirtiyor.
***
İlk adalar Bingöl’de...
Türkiye’deki ilk yüzen adaları Bingöl’ün Solhan İlçesi, Hazarşah köyünde halk tarafından keşfedilmiş. Biz de Yaşam İçin Sivil Toplum Derneği’nin turizm projesi kapsamında bu adaları görmeye gittik. Üzerindeki ağaçlar ve bitki örtüsü ile dikkat çeken üç küçük ada parçası, her an batacakmış hissi veren süngerimsi tabakasıyla fantastik bir görüntü sunuyor. Üzerine binildiğinde sal gibi ağır ağır her tarafa hareket ediyor. Gölde aslında yedi adet yüzen ada varken, köylüler ot biçmek için diğer adaları birleştirdiği için bu sayı üçe inmiş. Yüzen ada deyince, aklınıza hemen kocaman kara parçalarının deniz üzerindeki gezintisi gelmesin. Daha küçük ada parçacıklarının durgun göl suyundaki kısa yolculuğu şeklinde tarif etmek daha doğru. Terörden yorgun ve bitap düşmüş bir şehir olan Bingöl için yüzen adalar önemli bir ümit kaynağı. Bingöl’ün yetkilileri de, halkı da bu adalardan güç alarak şehirlerini geliştirmek için harekete geçirmiş durumda. Bingöl Sivil Toplum Derneği yöneticisi İbrahim Buyankara, Bingöl’ün turizm sektöründe tanınmasını sağlamak, şehir imajını turizm merkezi olarak güçlendirmek için projeler geliştiriyor. Bingöl-Solhan karayoluna 4,5 kilometre uzaklıkta bulunan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce koruma altına alınan yüzen adalar, doğa turizmine açılarak turist çekilmesi hedefleniyor.
***
Yüzen adalar nasıl oluşuyor?
Rüzgarla hareket eden yüzen adalar, bitki kök ve saplarının, canlı kök ve çürüklerinin birikmesiyle ve birbirine yapışarak organik madde oranı yüksek sıkı keçemsi bir doku oluşturmasıyla meydana geliyor. Birbirine tutunan bu bitkiler, suyun üstünde sal gibi yüzmeye başladıktan sonra üzerinde bitkiler, hatta ağaçlar yetişebiliyor. Nitekim Bingöl yüzen adalarının üzerinde üç adet dişbudak ağacı ve çalılar vardı. Rüzgarın estiği yöne doğru yer değiştiren adalar, büyüklüklerine göre sırıklarla da itilebiliyor. İhsan Bulut, oluşumu yüzlerce hatta binlerce yıl süren adaların bilinçsiz yararlanma sonucu kısa sürede yok olabileceğini ve bu nedenle turizme kazandırılması kadar korunmasının önemli olduğu gerçeğini önemle vurguluyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Tespit edilen yüzen adalar
Bingöl: Solhan ilçesi, Hazarşah köyünde 3 tane.
Erzurum: Olur ilçesi, Sülük Gölü’nde 1 tane.
Erzurum: Zökün Gölü’nde 2 tane.
Afyon: Eber Gölü’nde 1 tane.
Konya: Akşehir Gölü’nde 1 tane.
Erzincan: Ahmediye köyünde 1 tane.
Artvin: Yusufeli ve Şavşat’ta toplam 12 tane.
Denizli: Işıklı Gölü’nde 1 tane.
İçel: Gülnar ilçesi, Demirözü köyü Adalıgöl’de 1 tane.
Adıyaman: Çat Baraj Gölü’nde çok sayıda.
Samsun: Ladik Gölü’nde çok sayıda.
Kayseri: Sultansazlığı’nda çok sayıda.
alıntı
Son düzenleyen: Moderatör: