Alman basını, Merkel’in Türkiye ile krizin ardından çifte vatandaşlıkta kısıtlamayı öngören bir maddeyi parlamento seçimleri öncesinde CDU’nun seçim programına almaya sıcak baktığını yazdı
26 Mart 2017 Pazar 07:57
Almanya’da eylül ayındaki parlamento seçimleri yaklaşırken, Türkiye ile siyasi krizinin ardından aşırı sağcı oyları kazanmak isteyen Başbakan Angela Merkel, mülteci krizinde ‘sola kayan’ partisini yeniden ‘sağa çekiyor.’ Alman Der Spiegel dergisi, Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) Entegrasyon Ağı tarafından hazırlanan çalışmada ‘çifte vatandaşlığın’ kısmen kaldırılmasının planlandığını duyurdu. Habere göre, CDU’nun seçim programına da ‘çifte vatandaşlığın’ kaldırılmasına ilişkin maddenin dahil edilmesi söz konusu. Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu’na göre, bu adım mülteci krizinde CDU’nun eski profilini kaybettiğini ve sola kaydığını düşünen seçmenlere yönelik sağa dönüş politikasının bir parçası..
‘Merkel sıcak bakıyor’
CDU’nun parti programına girmesi beklenen ‘çifte vatandaşlığın’ kısıtlanmasına yönelik maddeyle belirli bir kuşaktan sonra ‘çifte vatandaşların’ iki devletten birisini seçmesi istenecek. Almanyalı Türklerin doğuştan çifte vatandaşlık hakkı elde eden çocuklarının bu hakkı koruması öngörülürken, torunların iki vatandaşlıktan birini tercih etmesi düşünülüyor. Habere göre, Başbakan Merkel ülkede yaşamaya odaklananların sadece Alman vatandaşlığını almalarını hedefleyen düzenlemeye sıcak bakıyor. Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) ise 23 yaşına gelen çifte vatandaşlık sahibi kişilerin bir ülke üzerinde karar kılması gereken modeli savunuyor.
“Sağa dönüş”
Milliyet’e konuşan Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, konunun hem Türkiye ile yaşanan krizle hem de Almanya’da aşırı sağın yaşadığı yükselişle alakalı olduğu görüşünde. Sofuoğlu, “CDU içinde, partinin sola kaydığını düşünen bir seçmen kitlesi var. Bu tip bir adım, hem partiden uzaklaşma eğilimi gösteren kişileri hem de aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine kayan oyları geri kazanmak açısından, partiyi yeniden sağa kaydırma hamlesi olarak düşünülebilir” görüşünde. “Merkel, mülteci krizinde takındığı sağlam tutumu, bu konuda sürdürür mü bilinmez” yorumunda bulunan Sofuoğlu, Türkiye’deki gelişmelerin Alman iç siyasetini oldukça etkiler bir hal aldığını ve bunun tehlikeli olduğunu ifade etti.
“Aşırı sağcı oylar”
Türkiye ve göç uzmanı akademisyen Yaşar Aydın ise Türklerin Türkiye ile kültürel ve siyasi bağlarının Almanya’da başından beri kuşkuyla karşılandığını, yaşanan krizin ardından bu kuşkunun daha çok ivme kazandığını vurguladı. Aydın, Alman hükümetinin Türkiye’ye karşı yeterince tavır alamadığı yönündeki eleştirilerinin bu planda etkili olduğu görüşünde. Aydın, “Çifte vatandaşlığın sembolik bir boyutu vardır ve muhafazakâr kitlelerin ortak bir payandasıdır” dedi.
Seçme zorunluluğu 2014’te kaldırılmıştı
Almanya’daki 2011’deki nüfus sayımına göre, yaklaşık 530 bin kişi hem Alman hem de Türkiye vatandaşlığına sahip. Sayımda, yaklaşık 1 milyon 500 bin Türk’ün sadece Türk vatandaşlığına, yaklaşık 800 bin Türkiye kökenli kişinin ise sadece Almanya vatandaşlığına sahip olduğu ortaya çıkmıştı. Çifte vatandaşlık sahibi kişiler, hem Almanya’da hem de Türkiye’de düzenlenen seçimlerde oy kullanma hakkına sahip. Almanya’da hâlihazırda uygulanan kanuna göre, doğan çocuğun anne ve babası Alman vatandaşı değilse ancak anne ve babadan biri en az sekiz yıldır ülkede yasal olarak ikamet etmişse çocuk otomatik olarak vatandaşlık elde ediyor. 2014 yılında Alman hükümeti, 21 yaşına kadar çifte vatandaşlara tercihi zorunlu kılan kanun maddesini yürürlükten kaldırmıştı.
http://m.yeniakit.com.tr/haber/alma...urk-vatandaslarini-ilgilendiriyor-293176.html