- 16 Haziran 2007
- 6.730
- 4
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Demirhan, alkol bağımlısı yetişkinlerin erkek çocuklarının, sadece babadan oğula geçen Y kromozomu nedeniyle hafıza ve dil özelliklerinde eksiklikler, okuma kavrayışı ile ilişkili işitme ve görsel dikkat sorunu yaşadığını bildirdi.
Alkol tüketimi ve bağımlılığının, uyuşturucu madde kullanımının temel nedeni olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirhan, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre, tüketimin Avrupa toplumlarını tehdit eder boyutlara ulaştığını, her yıl Avrupa kıtasında yaklaşık 600 bin kişinin alkol tüketiminin neden olduğu hastalıklar ve yaralanmalar sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
Türkiye'de alkol tüketiminin, diğer bazı ülkelerle kıyaslandığında, daha düşük olmakla birlikte önemli boyutlara ulaştığını belirten Prof. Dr. Demirhan, şöyle dedi:
Prof. Dr. Demirhan, alkolün kromozomlara olumsuz yönde etki yapıp çeşitli düzensizliklere yol açtığını ifade ederek, erkekler üzerinde yapılan çalışmalarda, kronik bağımlılarda kromozom bozukluk riskinin, normal popülasyona oranla daha yüksek görüldüğünü kaydetti.
Prof. Dr. Demirhan, antisosyal kişilik bozuklukluğu ile seyreden hastalığın toplumda görülme sıklığını gösteren ''alkolizm prevalansı''nın erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek olmasının temelinde, sadece babadan oğula geçen ''Y kromozomu''nun yattığının düşünüldüğünü belirtti.
Alkolle ilişkili hastalıklarda ailesel bir geçişin bulunduğu, ayrıca etnik ve kültürel faktörlerin de toplumda içme alışkanlığının güçlü belirleyicisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demirhan, ''Toplumda alkol alışkanlığı erkeklerde daha yaygın oluşuyor. Erkek sosyopsikolojik davranışlarda kendini daha güçlü göstermek için kadınlara oranla daha fazla alkol tüketiyor'' diye konuştu.
ALKOL BAĞIMLILIĞININ GENETİK YÖNÜ
Prof. Dr. Demirhan, alkolik kişilerin çocuklarında alkol bağımlılığı gelişme riskinin yüksek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Aynı zamanda alkoliklerin erkek çocukları, yapılan tıbbi kontrollere göre, daha fazla 'sinir sistemi rahatsızlığı' sorunu bulunan nörotik kişilik profili, gelişme ve ailesel problemler sergiliyor. Sorun bununla da sınırlı kalmayıp, alkolik kişilerin çocuklarında alkol bağımlılığının gelişme riski, 3-8 kat daha fazla oluyor.
Son çalışmalarda ise dikkat eksikliği hastalığı ve bir çeşit 'nöropsikolojik rahatsızlık' olan Tourette sendromlu çocukların, yetişkinlerde olduğu gibi alkol ve ilaç kullanımı veya bağımlılığı riski altında olduklarını gösteriyor.''
Alkolik babaların çocuklarının yüzde 73'ünde bağımlılığın daha etkin olarak ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Demirhan, bunun da bağımlılığın gelişmesinde ailesel genetik bir riskin bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Prof. Dr. Demirhan, ileri derecede alkol kullanımının, kanser riskini artırırken, uzun dönemde iştahsızlık, vitamin eksiklikleri, mide rahatsızlıkları, sindirim bozuklukları, deri ve cinsel işlevle ilgili sorunlar, aşırı şişmanlık, kalp ve merkezi sinir sistemi hasarına da yol açtığını bildirdi.
Alkol tüketimi ve bağımlılığının, uyuşturucu madde kullanımının temel nedeni olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirhan, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre, tüketimin Avrupa toplumlarını tehdit eder boyutlara ulaştığını, her yıl Avrupa kıtasında yaklaşık 600 bin kişinin alkol tüketiminin neden olduğu hastalıklar ve yaralanmalar sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
Türkiye'de alkol tüketiminin, diğer bazı ülkelerle kıyaslandığında, daha düşük olmakla birlikte önemli boyutlara ulaştığını belirten Prof. Dr. Demirhan, şöyle dedi:
Prof. Dr. Demirhan, alkolün kromozomlara olumsuz yönde etki yapıp çeşitli düzensizliklere yol açtığını ifade ederek, erkekler üzerinde yapılan çalışmalarda, kronik bağımlılarda kromozom bozukluk riskinin, normal popülasyona oranla daha yüksek görüldüğünü kaydetti.
Prof. Dr. Demirhan, antisosyal kişilik bozuklukluğu ile seyreden hastalığın toplumda görülme sıklığını gösteren ''alkolizm prevalansı''nın erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek olmasının temelinde, sadece babadan oğula geçen ''Y kromozomu''nun yattığının düşünüldüğünü belirtti.
Alkolle ilişkili hastalıklarda ailesel bir geçişin bulunduğu, ayrıca etnik ve kültürel faktörlerin de toplumda içme alışkanlığının güçlü belirleyicisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demirhan, ''Toplumda alkol alışkanlığı erkeklerde daha yaygın oluşuyor. Erkek sosyopsikolojik davranışlarda kendini daha güçlü göstermek için kadınlara oranla daha fazla alkol tüketiyor'' diye konuştu.
ALKOL BAĞIMLILIĞININ GENETİK YÖNÜ
Prof. Dr. Demirhan, alkolik kişilerin çocuklarında alkol bağımlılığı gelişme riskinin yüksek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Aynı zamanda alkoliklerin erkek çocukları, yapılan tıbbi kontrollere göre, daha fazla 'sinir sistemi rahatsızlığı' sorunu bulunan nörotik kişilik profili, gelişme ve ailesel problemler sergiliyor. Sorun bununla da sınırlı kalmayıp, alkolik kişilerin çocuklarında alkol bağımlılığının gelişme riski, 3-8 kat daha fazla oluyor.
Son çalışmalarda ise dikkat eksikliği hastalığı ve bir çeşit 'nöropsikolojik rahatsızlık' olan Tourette sendromlu çocukların, yetişkinlerde olduğu gibi alkol ve ilaç kullanımı veya bağımlılığı riski altında olduklarını gösteriyor.''
Alkolik babaların çocuklarının yüzde 73'ünde bağımlılığın daha etkin olarak ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Demirhan, bunun da bağımlılığın gelişmesinde ailesel genetik bir riskin bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
Prof. Dr. Demirhan, ileri derecede alkol kullanımının, kanser riskini artırırken, uzun dönemde iştahsızlık, vitamin eksiklikleri, mide rahatsızlıkları, sindirim bozuklukları, deri ve cinsel işlevle ilgili sorunlar, aşırı şişmanlık, kalp ve merkezi sinir sistemi hasarına da yol açtığını bildirdi.