Albay Özenalp için 'sessiz çığlık'

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.378
1.437
248
Balyoz davası sanık yakınlarının her cumartesi düzenlediği, 'Sessiz Çığlık' eylemi, beyin kanaması geçiren ve hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp için toplandı. Beşiktaş Meydanı'nda gerçekleşen eylem sonrası katılanlar Barbaros Bulvarı'nı kısa süreli trafiğe kapattı.

İSTANBUL - Balyoz davası sanıklarının yakınları her cumartesi düzenlenen 'Sessiz Çığlık' eyleminde bu kez Mamak Cezaevi'nde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp için bir araya gelindi. Beşiktaş Meydanı'nda düzenlenen ve 'Adalet yoksa barış da olmaz' yazılı pankartın açıldığı eylemde Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp'ın fotoğrafları taşındı. Balyoz tutuklularının cezaevlerinden gönderdiği mektupların okunduğu eylemde konuşmalar sık sık "Mustafa Kemal'in askerleriz" ve “Özgürlük" sloganlarıyla kesildi.

"BU VEBALİN ALTINDAN KALKAMAYACAKSINIZ"
Albay Özenalp'in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getiren Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, “Ne yaparsanız yapın işlediğiniz cinayetin faileri olarak bu vebalin altından kalkamayacak, vicdanlarınızı aklayamayacak ve hukuki sorumluluklarınızdan kurtulamayacaksınız" diye konuştu.

"SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ"
Eyleme destek veren sanatçı Müjdat Gezen de kısa bir konuşma yaparak, “Sözün bittiği yerdeyiz. Suçlu aramaya gerek yok. Suçlular bugün zirvede. Ama her zirvenin ucu uçurumdur. Bunu unutmamak gerekiyor" dedi. Gezen konuşmasına Mustafa Kemal ile yaveri arasında Dolmabahçe'de geçen bir konuşmayı hatırlatarak şöyle devam etti: Dolmabahçe rıhtımında yabancı gemiler sıralanmış. Yaveri Mustafa Kemal'e 'Paşam ne olacak' diye soruyor. O da diyor ki 'Merak etme çocuk geldikleri gibi giderler'.

"BALYOZ'U ANLAYAMAYANLAR DURU VE BATU'NUN GÖZLERİNE BAKSINLAR "
Deniz Kurmay Albay Mehmet Örgen'in kızkardeşi Nurgün Özelçi de Özenalp'in hukuk ve demokrasi şehidi olduğunu söyleyerek, “Kurmay Albay Murat Özenalp düşmanla savaşarak değil, kumpasla tutsak alınarak şehit edilmiştir" şeklinde konuştu. Albay Özenalp'ın cenazesinde çocukları Batu ve Duru'nun durumunu hatırlatan Özelçi'nin konuşması sırasında dinleyenler gözyaşlarını tutamadı. Özelçi, “Duru'ya ayıcıklı t-shirtüyle babasının cenazesine gelmek değil, babasıyla parkta oynamak yakışırdı. 15 yaşındaki Batuya babasıyla futbol oynamak yakışırdı. Eğer hâlâ Balyoz darbesini bilmeyenler, yeterince anlayamayanlar varsa Duru ve Batu'nun gözlerine baksınlar. Orada gerçek darbeyi görecekler" dedi.

KÜÇÜK BELİZ: MURAT AMCAMIN ÇOCUKLARI NE KADAR ÜZÜLÜYORDUR
Hasdal Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mühendis Yarbay Gürkan Koldaş'ın küçük kızı Beliz ise duygularını şöyle anlattı: “Biz ona (Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp) çok üzüldük. Benim babam Hasdal'da tutuklu. Biz çok üzülüyoruz. Acaba Murat amcamın eşi ve çocukları ne kadar üzülüyordur."

"MURAT ÖLMEMİŞTİR, ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR"
Ergenekon Davası kapsamında geçtiğimiz ay tahliye edilen Tuğamiral Alaaddin Sevim de Balyoz davasının senaryo olduğunu belirterek, “Senaryo Balyoz davasında yargılanarak mahkum edilen bir arkadaşımı, Kurmay Albay Murat Özenalp'i toprağa verdim. Murat ölmemiştir, öldürülmüştür. Onu her görüş gününde artık eve ne zaman döneceğini söylemesini isteyen küçük kızını oyalamak için bir hapishanenin beton avlusunda oynamak zorunda bırakanlarca öldürülmüştür" diye konuştu.
Konuşmaların ardından eylemciler kısa bir süre Barbaros Bulvarı'nı trafiğe kapadı. Barbaros Bulvarı üzerinde 'özgürlük' diye bağırarak sesini duyurmak isteyen eylemciler bir süre sonra eyleme son verdi.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/albay_ozenalp_icin_sessiz_ciglik-1190093
 
Bencede ölmediler öldürüldüler ! Önce iftiralarla,yalanlarla,sahte belgeler,sözde gizli tanıklarla içeri atılıp ailelerine hasret bırakıldılar.Sonrada öldürüldüler.O çocukların,eşlerin,anne-babaların ahları tutar inşallah.Buna sebep olanlar vatanına ailesine sevdiklerine hasret geberip giderler.İnsanların hayatlarını çalmak umarım cezasız kalmaz.Gerçek suçlular hırsızlar vatan hainlerinin cezalarını çektiği,vatanseverlerin özgür kaldıkları günleri görürüz.Cdlerin belgelerin sahte olduğu kanıtlandığı halde,kumpas olduğunu kendileri açıkladıkları halde neden hala içerde bizim askerlerimiz.Yüzyılın hukuksuzluğunu bizlere yaşatanlar,adaleti delik deşik edenler birgün size de lazım olacak o adalet !
 
'Mark Spencer'ın Balyoz sunumu şeytaniliği çok yakından görmenize olanak sağlıyor.
Arsenal, ABD’nin önemli dijital adli bilişim şirketlerinden biri. Bu şirket Balyoz sanık avukatlarının talebiyle davaya temel oluşturan delilleri
incelemişti.

Arsenal’in Gölcük Donanması’nda bulunan 1 no’lu CD ve 5 no’lu harddisk ile ilgili raporu, yüzlerce emekli ve muvazzaf askerin hapis
yatmasına temel oluşturan deliller sahtedir diyordu. Tabii ki mahkeme tarafından görmezden gelinmişti.

Ama Arsenal’in konuya vâkıf olması meseleyi Amerikan uzmanların ve gazetecilerin (geçen şubat ayında New York Times’da Arsenal’in
raporuna atıfta bulunan tam sayfalık bir makale yer alıyordu) dikkatine taşımaya yetti.
Bugün ve yarın Boston’da ABD’nin en büyük ‘siber suçlar konferansı’ düzenleniyor. Ve tahmin edin sunumlardan biri nedir? Arsenal şirketinin başkanı Mark Spencer’ın hazırladığı ‘Ergenekon ve Balyoz: Sofistike bir dijital sahtecilik.’ Spencer’ın detaylarla dolu sunumunu önceden izleyen adli bilişim uzmanlarının yorumları da konferans gündeminde yer alıyor. Bakın neler demişler.
"Mark Spencer’ın Balyoz sunumu şeytaniliği çok yakından görmenize olanak sağlıyor. Spencer eğlendirici bir hikâye
anlatıyor ve ekibiyle ortaya çıkardığı bu sahtecilik hikâyesini kitaplaştırmalı." W. Olin Sibert, Başkan, Oxford Systems, Inc.
"Balyoz sunumu muhteşem. Gerçek şu ki niyeti bozmuş ve teknik olarak yetkin düşmanlar, delillerle oynayarak ulusların güç yapılarını değiştirebiliyor." Paul Bowen, Direktör, National Information Security Group, Inc.

"Bu sunumla eşi görülmemiş bir delil sahteciliğini çok yakından inceleme fırsatı yakalıyorsunuz. Arsenal’in kendisini adli bilişime adadığı çok açık." Joseph Dahlbeck, Dedektif, Boston Emniyet Müdürlüğü Balyoz’daki sahte delil meselesine iddianameyi didik didik ederek daha ilk günden şahit olduğum, şimdi Balyoz’a "Askerlere kurulmuş bir kumpas, cemaatin kötü planı" diyenlerden zamanında işittiğim hakaretlere aldırmadan bunu defalarca yazdığım için Mark Spencer’ın sunumu Amerikalı uzmanlar kadar beni şaşırtmayacaktır, orası kesin. Sanık yakınlarının birçoğunun son yıllarda çektiklerini bildiğimden bu sahtecilik serisini ‘nefes kesen bir film’ gibi izlemem de mümkün değil. Lakin Balyoz davasının adli bilişim konusunda en uzman insan grubu tarafından ‘eşi görülmemiş bir dijital sahtecilik’ olarak tescillenmesinin bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim. Çünkü hatırlayacaksınız, davanın sürdüğü, raporların alındığı, savunmaların yapıldığı ilk birkaç yıl sanki herkes aklını uçurmuş, işitme duyusunu kaybetmişti. Her şey barizdi ama kimse görmüyordu. Bu tutulmanın yıllar süreceğini sanmıştım. Yanılmışım. O nedenle bu konferanstaki Balyoz sunumunu çok önemsedim.

Bu iyi haberin ardından, eminim birçoğunuzu şaşırtmayacak bir de kötü haber: Sunumun sahibi Arsenal’in Başkanı Mark Spencer ile konuştum ve sordum: Bu sahteciliği kimin yaptığını bulmanın bir yolu var mı? Şöyle yanıtladı: "Eğer Balyoz delilleriyle oynamış olma ihtimali olan tüm bilgisayarları önümüze getirseler ve inceleme imkânı verseler… O bilgisayarlardan hangilerinin delillerle oynadığını bulabiliriz. Fakat gerçekçi olalım. Olayın üstünden zaman geçti.
Suçu işleyenler de biz adli bilişimcilerin nelere ulaşabileceğini biliyor. O nedenle o bilgisayarların çoktan denizin dibini boyladığını ya da harddisklerinin eritildiğini tahmin ediyorum." Yani, eşi görülmemiş bu dijital sahteciliği yapıp yüzlerce insanın hayatını karartanlar cezalandırılmayacak mı, 5 no’lu harddisk de bir ipucu vermiyor mu? Spencer’ın yanıtı: "5 no’lu harddisk üstünde değişiklik yapan bilgisayarı bulmamız gerekiyor, aksi halde şu andakinden fazla bilgi edinemeyiz. Ben size işin adli bilişim yönünü anlatıyorum. Fakat eminim Türk yetkilileri, eğer suçluyu bulmak isterse, başka birçok metotla sonuca ulaşabilir."
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/...is_sahtecilikle_bir_ulusu_degistirmek-1189778
 
Son düzenleme:
Bütün dünya farkında bu hukuksuzluğun ama bizimkiler göremedi bir tek.Balyoz sanıklarıyla iletişime geçip mektuplaştık.Gönderdikleri mektupta da herşey açık ve netti.Geçen sene ozaman daha kumpas olduğunu itiraf etmemişti bizim işbirlikçiler.Mektupta itiraflar açıkca belgelenmiş saat yer tutarsızlıkları açıklanmış.Cdlerin sahte olduğu kaç kez hangi kurumlar tarafından kanıtlanmış mahkemeye sunulmuş fakat mahkeme tüm bunları görmezden gelmiş vs.okurken sinir oldum ama onlar bunları hepsini yaşadı malesef ve hala yaşıyorlar.Ve hala suçsuz oldukları gün gibi ortadayken hiçbir şey yapılmıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…