Akupunktur Tüp Bebekte Başarı Şansını Artırıyor

isabel

Kuzey Ege
Yönetici
Super Moderator
Anneler Kulübü
6 Mart 2012
17.745
27.702
49
tup_bebek_akupuntur.png

Nvitro fertilizasyon ya da tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olma çabası, anne-baba adaylarında yoğun strese sebep olmaktadır. Hatta yapılan çalışmalar bu stres, kaygı ve depresyon düzeyinin, “kanser ve AIDS” hastaları seviyesinde olduğunu göstermektedir. bir diğer çok önemli nokta, yıllar süren hazırlık dönemlerinde, yatrojenik olarak da oluşacak olan “Bozucu alanların” da tedavide göz önünde bulundurulmasıdır.

Özellikle “Migren” , vakalarında yıllardır edindiğimiz bilgi ve tecrübe, genellikle “20-40” yaş arasındaki bu hastaların hormonal disfonksiyonları düzeltilmeden iyileşmediklerini ortaya koymaktadır. Yani genel sağlık sorunlarını düzeltemediğiniz hiçbir hastada “şifa” vermek ve kalıcı iyileştirme mümkün olmamaktadır. Bunun için de hastalarımızın tedavilerinde, “Bozucu alan mantığı” ve tedavisi son derece kritik bir değere sahiptir.

Yani aslında, tüp bebek protokolleri öncesinde, hastanın genel sağlık sorunlarının ve “mental-psikolojik-fiziksel” bozucu alanlarının tedavisi, asli görevimiz olan “iyileştime” yi mümkün kılmaktadır. İster akupunktur, ister bilinçli hipnoz, ister homeopati vb. tedaviler, modern tıp yaklaşımları ile kombine edilsin, “bozucu alan mantığı” ve tedavileri “başarının anahtarıdır.”

Bununla beraber, akupunkturun bilimsel çalışmalar ışığında etkileri ve sonuçlarını aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
Akupunktur’un limbik sistemi düzenleyici etkisi ile anne adayının strese karşı dayanıklılığı artmakta ve bu olumsuz etki, akupunktur ile ortadan kaldırılmaktadır.

Akupunkturun stresi azaltıcı etkisi pek çok araştırmada gösterilmiştir. 241 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada elektroakupunktur uygulamasının herhangi bir yan etki oluşturmadan antidepresan etki gösterdiği rapor edilmiştir.
Bu amaçla tüp bebek uygulamasından yaklaşık 3 hafta öncesinden başlayarak ya da embriyo transferi sırasında veya luteal fazda akupunktur tedavisi gören anne adaylarında başarı, yaklaşık % 25 ila % 45 oranlarında artmıştır.

Amanya’dan Dr.Stefan Dieterle ( University of Witten/Herdecke-Dortmund) ve Çin’den Dr.Gao Ying (Huazhong University of Science and Technology,Wuhan) tarafından ortak yürütülen ve 225 hasta üzerinde yapılan araştırmada, luteal fazda uygulanan akupunktur tedavisinin gebelik oranını arttırdığı gösterilmiştir. u araştırmada akupunktur tedavisi, embriyo transferinden hemen sonra ve 3. gün olmak üzere 2 kez uygulanmıştır. Araştırmada vücut ve kulak noktaları kullanılmıştır.


Danimarka’da özel bir tüp bebek merkezinde 273 hastada yapılmış olan bir başka araştırmada, embriyo transferi sırasında uygulanan akupunktur tedavisinin (%39), gebelik oranını akupunktur uygulanmayan gruba (%24)göre anlamlı düzeyde arttırdığı gösterilmiştir.


Almanya’da 160 hasta ile yapılan bir başka çalışmada embriyo transferi öncesi ve sonrasında uygulanan akupunktur tedavisinde gebelik oranı %42.5, akupunktur uygulanmayan grupta ise gebelik oranı %26.3 olarak bulunmuştur.

İsveç Göteborg Üniversitesi’nde yapılmış bir çalışmada 10 infertil kadına uygulanan elektroakupunkturun uterus kan akımını arttırdığı gösterilmiştir.



EMBRİYO TRANSFERİNDE AKUNPUNKTUR

Akupunktur ile Rahme giden kan akımı artmakta ve böylece rahmin kasılmasının azaltılması hedeflenmektedir. Ayrıca bağışıklık sisteminin güçlendirmesi nedeniyle embriyonun rahme tutunması için uygun ortam oluşturulmaktadır. Infertilite hastalarında akupunktur tedavi öncesi, tedavi sırasında ve embriyo transferinde uygulanabilmektedir.

Aslında bu aşamadan önce “çifler” ve/veya anne adayları, genel sağlıklarının iyileştirilmesi ve hazırlık için tedaviye alınmalıdır. Özellikle birkaç kez başarısız denemeleri olan adaylarda, “Bozucu alan” tedavi yaklaşımı ile 4-6 haftalık bir ön hazırlık son derece faydalı olacaktır. Yine de 2.3. günlerde başlayan “Tüp Bebek Merkez” ziyaretleri ve tahlil sürecinde ilk seansların başlaması başarı şansını artıracaktır.

Bununla birlikte, bazı yurtdışı merkezlerde olduğu gibi İlk seans akupunktur, 8.-10. günlerde, follikül gelişimi ve endometrium kalınlığını artırmak ve anne adayının stresini azaltmak için de uygulanabilir.
İkinci seans, yumurta toplanmasından hemen sonra post-op stresin azaltılması, bulantı-kusma ve nekahat döneminin huzurlu geçmesi ve karının rahatlaması için uygulanabilir.Üçüncü seans, Embriyo transferinden önce veya hemen sonra uygulanabilir. Dördüncü ve Beşinci seanslar, transferin 24.-48. saatlerinde (embriyonun güvenli gelişimi için) ve transferden sonra 4.-7. günlerde (embriyonun uterusa doğal olarak yapışıp tutunması-implantasyon-için) uygulandığında gebelik oranları artmaktadır.

Beta HCG’nin yapılacağı (2.-3. günde başlayan siklus 40 gün sürüyor aslında) dönemi de içeren bir tedavi programı daha doğru olacaktır. En azından implantasyon sonrasında da (18.-24. günlerden sonra) hastaya (HİPNOZ ya da) AKUP/NÖRAL TERAPİ ile destek olmak uygun olacaktır.

Eğer sadece transfer sırasında düşünülüyorsa bile, transferden hemen önce uygulamak ve sonra 24.-72. saatlerde uygulamak daha doğru bir strateji olabilir.Çünkü “anne adayımıza” daha sık müdahale etmek de bilgi ve tecrübelerimize göre faydalı olmamaktadır.

Akupunktur uygulaması sonrası hastaların %70-86’sında stresin azaldığı ve gevşeme hissi olduğunu biliyoruz.
Bu çalışmalara başka bir örnek ise gene akupunkturun gebelik oranlarını olumlu yönde etkilediği yönündedir. Almanya’dan Dr.Dieterle Stefan (University Of Witten -Dortmund) ve ekibi gebelik oranlarını; akupunktur uygulanan hastalarda %33,9, akupunktur uygulanmayan hastalarda %15,6 olarak hesaplamışlardır.

Akupunkturun tamamlayıcı tedavi olarak uygulanması bir ayrıcalıktır. Tüp bebek tedavilerinde süren hızlı gelişmelere ek olarak elimine edilebilir tüm olumsuz etkenleri geride bırakmak gerekmektedir. Amerika ve İngiltere’nin önde gelen tüp bebek merkezlerinde infertil hastaların tedavi süreçleri boyunca ve embriyo transferi sırasında akupunktur tedavisi uygulanmaktadır.
 
X