Akraba Evlilikleri
Ülkemizde akraba evliliklerinin görülme sıklığı nedir? Akraba evlilikleri hangi bölgelerde daha yaygındır?
Ülkemizde akraba evlilikleri çok sık olarak gerçekleştirilmektedir. Yapılan çeşitli çalışmalar, bu oranın %20-25 arasında olduğunu göstermektedir. Yani her 4 veya 5 evlilikten biri akrabalar arasında yapılmaktadır. Bu evlilikler, daha çok birtakım hastalıkların ortaya çıkması bakımından bizim biyolojik olarak riskli gördüğümüz gruba giren kardeş çocukları ve kardeş torunları arasında yapılmaktadır. Daha az yani %10-15 kadarlık bölümü ise daha uzak akrabalar arasında yapılmaktadır ki bu evliliklerin hastalıkların ortaya çıkması bakımından riskleri daha düşüktür. Fakat şu bir gerçektir ki, ülkemizde riskli evlilikler sık olarak yapılmakta ve bu sıklık yaşadığımız coğrafyadaki sıklığa da paralellik göstermektedir. Çünkü, coğrafi olarak akraba evliliklerinin en sık yapıldığı bölgeler arasında bulunmaktayız. Ortadoğu ülkeleri, Afrika’nın kuzeyi, Pakistan, Hindistan, ıran, Irak, Suriye gibi ülkeler akraba evliliklerin en sık yapıldığı ülkelerdir.
Akraba evliliklerini özel olarak bölgelerimiz bazında ele alınırsa, bazı bölgelerde bu evliliklerin çok daha sık yapıldığı görülmektedir. Bu bölgeler içinde birinci sırada %40’lara varan oranda akraba evlilikleriyle GüneydoğuAnadolu Bölgesi gelmektedir. Karadeniz Bölgesi, Akdeniz Bölgesi yine sık olarak akraba evliliğinin yapıldığı bölgeler olmakla beraber, bu bölgeleri ıç Anadolu Bölgesi takip etmektedir. En az sıklıkta ise batıda Trakya Bölgesinde akraba evlilikleri görülmektedir.
Bu konuda önemli bir bilgiye daha değinmek gerekirse; Haccettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü’nün nüfus ve sağlık çalışmaları vardır.O çalışmalara göre akraba evliliklerinin oranı 1968’de %30 civarında saptanmıştır. Zaman içinde akraba evliliklerini azaltan nedenlerle ve Türkiye’nin sosyoekonomik gelişmesine paralel olarak akraba evliliği %20’lere kadar düşmüştür. 1983’te bu oran %20 iken, daha sonra ilginç bir durum ortaya çıkmıştır; çünkü Nüfus Etüdlerinin 1988,1993 ve 1998 yıllarında yaptığı çalışmalarda görülmüştür ki, akraba evlilikleri oranı muntazam bir artış göstermektedir. Önce %21, sonra %23, en son 1998 yılında yapılan çalışmada ise oran %25’e kadar yükselmiştir. Bu oranların tekrar yükselişe geçmesinin nedenleri araştırılmaktadır. Fakat öncelikle kapalı bir toplum şeklinde yaşamanın getirdiği bir özellik olarak düşünülebilir. Akraba evliliğini göçler artırıyor olabilir; aileler dışarıya açılmaktan ve tanımadıkları kişilerle çocuklarını evlendirmekten çekindikleri için sıklık tırmanıyor olabilir.
Akraba evlilikleri için ekonomik nedenler hep düşünülür fakat kültürel nedenlerin çok daha önde olduğu söylenebilir. Malın parçalanmaması, bölünmemesi bir neden olabilir, ama çok önde gelen faktörlerden biri değildir. Ayrıca kadın eğitimsizse, meslek sahibi değil ise ve statüsü iyi değilse, kırsal alanda yaşıyorsa, evliliği aile organize ediyorsa akraba evliliği yapma ihtimali yükselmektedir. Yapılan çalışmalarda enterasan bir bulguya rastlanmıştır; erkek eğitildiği zaman akraba evliliği yapma ihtimali çok azalmaz, eğitimi bitip döndüğü zaman tekrar köyündeki veya memleketindeki akrabalarından birinin kızıyla evlenebilir. Buna karşın kız çocuğu eğitildiği, ortaokul ve üstünde eğitim gördüğü zaman kızın akraba evliliği yapma ihtimali %3-4’lere düşmektedir. Kadın statüsü ve eğitimi yükselince o kültürel baskıyı kırma şansı olmaktadır. Ayrıca toplumumuzda akraba evliliğini destekleyen akraba evliliği ile ilgili çok ilginç özdeyişler vardır:
Eldeki bülbülden bendeki karga iyidir. Elin yoğurduğundan benim ayranım iyidir. Elin iyisinden köyün köpeği iyidir. Huyunu bildiğinin bir huyu var bilmediğinin bin huyu var. Gibi çeşitli özdeyişle bulunmaktadır. Bu konuda söylenmiş teşvik edici türküler de vardır. Bahçelerde kelebek, dalları benek benek, amcaoğlu dururken, eloğlu neme gerek.
Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kızlar için amcaoğlu evlilikleri ilk akla gelen ilk yapılması gereken evlilikler arasında yer almaktadır. Urfa ve civarında bir kızın amcaoğlu ben onunla evlenmeyeceğim dediği zaman başka birisiyle evlenme hakkı doğmaktadır. Bütün bunlar olayın kültürel boyutunun önemini göstermektedir.
Akraba evliliklerinin toplum sağlığı açısından önemi nedir, bu tip evliliklerden dünyaya gelen çocuklarda en sık görülen hastalıklar hangileridir?
Akraba evlilikleri daha çok tıbbı nedenlerle gündeme gelmekte ve doktorlar arasında konuşulmaktadır; çünkü akraba evliliğinin sonucunda ortaya çıkan hastalıkları doktorlar görmektedir. Aslında akraba evliliği sosyal ve kültürel bir olaydır. Akraba evliliği bir grup kalıtsal hastalığın ortaya çıkma ihtimalini arttırmaktadır. Otozomal resesif kalıtımla geçen hastalıklar dediğimiz anne ve babanın her ikisinin de bir hastalığın genini taşıdığı, ama tek doz taşıdıkları için kendilerinin hasta olmadığı bir grup hastalık vardır. Bu hastalıklarda çocuklar her iki ebeveynden o bozuk,mutasyona uğramış geni aldıkları için hastalık ortaya çıkar. Vücudumuzda her gen iki dozla temsil edilir. Bunlardan birini annemizden birini babamızdan alırız. Bu tip kalıtımda genlerden bir tanesi bozuk olduğu zaman problem ortaya çıkmaz, çünkü diğeri bunu telafi eder. Ama ikisi birden bozuk olunca hastalık ortaya çıkmaktadır. Akraba evlilikleri bu tip hastalıkların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu hastalıklar isim olarak sayılabilecek kadar az değildir, çünkü değişik sistemleri ilgilendiren çok çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu evliliklerin sonucu doğan çocuklarda göz hastalığı, cilt hastalığı, kan hastalığı, sinir sistemi hastalıkları gibi her organımızla ilgili hastalıklar görülmektedir. Akraba evliliğinin her sistemle ilgili hastalık yaptığını belirtmiştik. Mesela; ülkemizde sık görülen kistik fibrozis dediğimiz, tekrarlayan ishallerle ve tekrarlayan zatürre ataklarıyla giden ilk bakışta akraba evliliği gibi düşünülmeyen bir hastalık vardır. Bu hastalık akraba evliliğinden ileri gelir ve teşhisi de zordur. Eğer çocukların ölüm nedenini teşhis edememişseniz, bu çocukların ishalden ya da zatürreden öldükleri sanılabilir. Halbuki çocuklar iyi incelenebilirse bu hastalığın akraba evliliğinden dolayı olduğu anlaşılır.
Akraba evliliklerinden ileri gelen hastalıkların teşhisleri çok zordur. Önemli bilgi birikimine ve labaratuvar imkanlarına ihtiyaç gösterir. Bu nedenle her yerde teşhis edilemez, teşhis edilemeyince de bilinmeyen nedenlerle olmuş çocuk ölümleri olarak değerlendirilir. Genel olarak söylemek gerekirse, akraba evlilikleri özellikle nadir görülen hstalıkların ortaya çıkma ihtimalini arttırırlar ve bu tip hastalıkların ülkemizde dünyanın birçok yerinden daha sık olduğunu görmekteyiz.
Akraba evliliği yapılmadan önce ya da akraba evliliği yapanlar hamile kalmadan önce bu evlilikle ilgili riskleri belirleyebilirler mi?
Maalesef bu risk ailede bir hastalık ortaya çıkıp, kesin tanısı konuluncaya kadar bilinemiyor. Yani ailede bu şekilde kalıtılan bir hastalık yoksa, hangi akraba evliliği risklidir, hangisi değildir bilmek mümkün değil.
alıntıdır
Ülkemizde akraba evliliklerinin görülme sıklığı nedir? Akraba evlilikleri hangi bölgelerde daha yaygındır?
Ülkemizde akraba evlilikleri çok sık olarak gerçekleştirilmektedir. Yapılan çeşitli çalışmalar, bu oranın %20-25 arasında olduğunu göstermektedir. Yani her 4 veya 5 evlilikten biri akrabalar arasında yapılmaktadır. Bu evlilikler, daha çok birtakım hastalıkların ortaya çıkması bakımından bizim biyolojik olarak riskli gördüğümüz gruba giren kardeş çocukları ve kardeş torunları arasında yapılmaktadır. Daha az yani %10-15 kadarlık bölümü ise daha uzak akrabalar arasında yapılmaktadır ki bu evliliklerin hastalıkların ortaya çıkması bakımından riskleri daha düşüktür. Fakat şu bir gerçektir ki, ülkemizde riskli evlilikler sık olarak yapılmakta ve bu sıklık yaşadığımız coğrafyadaki sıklığa da paralellik göstermektedir. Çünkü, coğrafi olarak akraba evliliklerinin en sık yapıldığı bölgeler arasında bulunmaktayız. Ortadoğu ülkeleri, Afrika’nın kuzeyi, Pakistan, Hindistan, ıran, Irak, Suriye gibi ülkeler akraba evliliklerin en sık yapıldığı ülkelerdir.
Akraba evliliklerini özel olarak bölgelerimiz bazında ele alınırsa, bazı bölgelerde bu evliliklerin çok daha sık yapıldığı görülmektedir. Bu bölgeler içinde birinci sırada %40’lara varan oranda akraba evlilikleriyle GüneydoğuAnadolu Bölgesi gelmektedir. Karadeniz Bölgesi, Akdeniz Bölgesi yine sık olarak akraba evliliğinin yapıldığı bölgeler olmakla beraber, bu bölgeleri ıç Anadolu Bölgesi takip etmektedir. En az sıklıkta ise batıda Trakya Bölgesinde akraba evlilikleri görülmektedir.
Bu konuda önemli bir bilgiye daha değinmek gerekirse; Haccettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü’nün nüfus ve sağlık çalışmaları vardır.O çalışmalara göre akraba evliliklerinin oranı 1968’de %30 civarında saptanmıştır. Zaman içinde akraba evliliklerini azaltan nedenlerle ve Türkiye’nin sosyoekonomik gelişmesine paralel olarak akraba evliliği %20’lere kadar düşmüştür. 1983’te bu oran %20 iken, daha sonra ilginç bir durum ortaya çıkmıştır; çünkü Nüfus Etüdlerinin 1988,1993 ve 1998 yıllarında yaptığı çalışmalarda görülmüştür ki, akraba evlilikleri oranı muntazam bir artış göstermektedir. Önce %21, sonra %23, en son 1998 yılında yapılan çalışmada ise oran %25’e kadar yükselmiştir. Bu oranların tekrar yükselişe geçmesinin nedenleri araştırılmaktadır. Fakat öncelikle kapalı bir toplum şeklinde yaşamanın getirdiği bir özellik olarak düşünülebilir. Akraba evliliğini göçler artırıyor olabilir; aileler dışarıya açılmaktan ve tanımadıkları kişilerle çocuklarını evlendirmekten çekindikleri için sıklık tırmanıyor olabilir.
Akraba evlilikleri için ekonomik nedenler hep düşünülür fakat kültürel nedenlerin çok daha önde olduğu söylenebilir. Malın parçalanmaması, bölünmemesi bir neden olabilir, ama çok önde gelen faktörlerden biri değildir. Ayrıca kadın eğitimsizse, meslek sahibi değil ise ve statüsü iyi değilse, kırsal alanda yaşıyorsa, evliliği aile organize ediyorsa akraba evliliği yapma ihtimali yükselmektedir. Yapılan çalışmalarda enterasan bir bulguya rastlanmıştır; erkek eğitildiği zaman akraba evliliği yapma ihtimali çok azalmaz, eğitimi bitip döndüğü zaman tekrar köyündeki veya memleketindeki akrabalarından birinin kızıyla evlenebilir. Buna karşın kız çocuğu eğitildiği, ortaokul ve üstünde eğitim gördüğü zaman kızın akraba evliliği yapma ihtimali %3-4’lere düşmektedir. Kadın statüsü ve eğitimi yükselince o kültürel baskıyı kırma şansı olmaktadır. Ayrıca toplumumuzda akraba evliliğini destekleyen akraba evliliği ile ilgili çok ilginç özdeyişler vardır:
Eldeki bülbülden bendeki karga iyidir. Elin yoğurduğundan benim ayranım iyidir. Elin iyisinden köyün köpeği iyidir. Huyunu bildiğinin bir huyu var bilmediğinin bin huyu var. Gibi çeşitli özdeyişle bulunmaktadır. Bu konuda söylenmiş teşvik edici türküler de vardır. Bahçelerde kelebek, dalları benek benek, amcaoğlu dururken, eloğlu neme gerek.
Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kızlar için amcaoğlu evlilikleri ilk akla gelen ilk yapılması gereken evlilikler arasında yer almaktadır. Urfa ve civarında bir kızın amcaoğlu ben onunla evlenmeyeceğim dediği zaman başka birisiyle evlenme hakkı doğmaktadır. Bütün bunlar olayın kültürel boyutunun önemini göstermektedir.
Akraba evliliklerinin toplum sağlığı açısından önemi nedir, bu tip evliliklerden dünyaya gelen çocuklarda en sık görülen hastalıklar hangileridir?
Akraba evlilikleri daha çok tıbbı nedenlerle gündeme gelmekte ve doktorlar arasında konuşulmaktadır; çünkü akraba evliliğinin sonucunda ortaya çıkan hastalıkları doktorlar görmektedir. Aslında akraba evliliği sosyal ve kültürel bir olaydır. Akraba evliliği bir grup kalıtsal hastalığın ortaya çıkma ihtimalini arttırmaktadır. Otozomal resesif kalıtımla geçen hastalıklar dediğimiz anne ve babanın her ikisinin de bir hastalığın genini taşıdığı, ama tek doz taşıdıkları için kendilerinin hasta olmadığı bir grup hastalık vardır. Bu hastalıklarda çocuklar her iki ebeveynden o bozuk,mutasyona uğramış geni aldıkları için hastalık ortaya çıkar. Vücudumuzda her gen iki dozla temsil edilir. Bunlardan birini annemizden birini babamızdan alırız. Bu tip kalıtımda genlerden bir tanesi bozuk olduğu zaman problem ortaya çıkmaz, çünkü diğeri bunu telafi eder. Ama ikisi birden bozuk olunca hastalık ortaya çıkmaktadır. Akraba evlilikleri bu tip hastalıkların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu hastalıklar isim olarak sayılabilecek kadar az değildir, çünkü değişik sistemleri ilgilendiren çok çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu evliliklerin sonucu doğan çocuklarda göz hastalığı, cilt hastalığı, kan hastalığı, sinir sistemi hastalıkları gibi her organımızla ilgili hastalıklar görülmektedir. Akraba evliliğinin her sistemle ilgili hastalık yaptığını belirtmiştik. Mesela; ülkemizde sık görülen kistik fibrozis dediğimiz, tekrarlayan ishallerle ve tekrarlayan zatürre ataklarıyla giden ilk bakışta akraba evliliği gibi düşünülmeyen bir hastalık vardır. Bu hastalık akraba evliliğinden ileri gelir ve teşhisi de zordur. Eğer çocukların ölüm nedenini teşhis edememişseniz, bu çocukların ishalden ya da zatürreden öldükleri sanılabilir. Halbuki çocuklar iyi incelenebilirse bu hastalığın akraba evliliğinden dolayı olduğu anlaşılır.
Akraba evliliklerinden ileri gelen hastalıkların teşhisleri çok zordur. Önemli bilgi birikimine ve labaratuvar imkanlarına ihtiyaç gösterir. Bu nedenle her yerde teşhis edilemez, teşhis edilemeyince de bilinmeyen nedenlerle olmuş çocuk ölümleri olarak değerlendirilir. Genel olarak söylemek gerekirse, akraba evlilikleri özellikle nadir görülen hstalıkların ortaya çıkma ihtimalini arttırırlar ve bu tip hastalıkların ülkemizde dünyanın birçok yerinden daha sık olduğunu görmekteyiz.
Akraba evliliği yapılmadan önce ya da akraba evliliği yapanlar hamile kalmadan önce bu evlilikle ilgili riskleri belirleyebilirler mi?
Maalesef bu risk ailede bir hastalık ortaya çıkıp, kesin tanısı konuluncaya kadar bilinemiyor. Yani ailede bu şekilde kalıtılan bir hastalık yoksa, hangi akraba evliliği risklidir, hangisi değildir bilmek mümkün değil.
alıntıdır
Son düzenleme: