• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Akdeniz'i bir günde temizleyecekler

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.378
1.437
248
Kıyıları üç kıtaya yayılan Akdeniz etrafındaki 22 ülkede örgütlenen ’Haydi yapalım’ grubu üyeleri, 10 Mayıs’ta aynı anda tüm bu ülkelerde hem kıyı, hem dip temizliği yapacak. Türkiye’de de Edirne’den Hatay’a kadar 10 ilde deniz temizliği çalışması olacak. Daha önce 50 bin kişi aynı anda Estonya'da temizlik yapmıştı.


Let’s Do It’ (Haydi Yapalım) hareketi, 2008 yılında Baltık ülkesi Estonya’da 50 bin gönüllünün bir araya gelerek 5 saatte 10 bin ton atık toplayarak ülkeyi temizlemesiyle başladı. Bu uluslararası çevre hareketi, 10 Mayıs 2014 günü üç kıtada 22 ülkede kıyıları bulunan Akdeniz’in temizlenmesini gündeme getirecek bir etkinlik planlıyor. 22 ülkede aynı anda başlayacak etkinlikle Akdeniz’de hem dip hem de kıyı temizliği yapılacak.


TÜRKİYE’DE 10 İL

Let’s Do It Akdeniz basın sözcüsü Beysu İnal, Akdeniz’in temizliği için bütün tarafların sorumluluk alması gerektiğine inandıklarını söyledi. Akdeniz’in üç kıtada kıyısı bulunan tek deniz olduğuna işaret eden Beysu İnal, kıyısı olan 22 ülkeden katılımla Akdeniz’i 1 günde temizlemek üzere harekete geçen Let’s Do It Akdeniz’in Türkiye’de Edirne, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay illerinde faaliyet gösterdiğini ve bu illerdeki her yaştan kişinin gönüllü olabileceğini dile getirdi.

YUNANİSTAN’DAN Suriye SINIRINA

Türkiye’de temizliğin Yunanistan’dan Suriye sınırına kadar süreceğini belirten Beysu İnal, "Edirne’den başlayıp Hatay kıyılarına kadar sualtı ve kıyı temizliği planlıyoruz. Dünyanın en büyük iç denizi özelliği taşıyan Akdeniz, 46 bin kilometrelik kıyı şeridiyle Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlamaktadır. Dünyada, yaklaşık 100 milyon ton atık bulunduğu düşünülüyor. Bu sadece estetik bir sorun değil aynı zamanda sağlık, doğal hayat, dayanışma ve sorumlulukla alakalı bir durum. Sadece bir günde kapımızın önünü süpürerek, dünyayı temizleyebileceğimize inanıyoruz" dedi.

AKDENİZ TEHDİT ALTINDA

Akdeniz’in tehlike sinyali verdiğini anlatan İnal, şöyle devam etti:

"Akdeniz yüzyıllardır insan medeniyetinin pek de şirin olmayan işgali altında. BM Çevre Programı-Akdeniz Eylem Planı (UNEP-MAP) tarafından hazırlanan Akdeniz Deniz ve Kıyı Durum Raporu’nda, Akdeniz’in barındırdığı ve yüzde 30’u sadece kendine özgü olan türler ile biyolojik çeşitliliğin tehlike altında bulunduğu belirtiliyor. İklim değişikliğinin etkisiyle sıcaklığın artması istilacı türleri de artırıyor. Bunların bazıları önemli balıkçılık kaynağı olarak değerlendirilirken, bazıları da ekosistemi risk altına sokuyor. Aşırı balıkçılık, tesadüfi avlanma veya yan avlar, deniz dibi yapısını bozan dip trolü ve diğer yöntemler ekolojik süreçleri ve ekosistem hizmetlerini etkileyerek Akdeniz üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Ayrıca kıyı yerleşimlerinin yüzde 37’sinde kanalizasyon arıtılmadan denize deşarj ediliyor, atık su arıtım tesislerinin yüzde 18’i ise yetersiz. Ayrıca dünya deniz trafiğinin yüzde 15’i Akdeniz’de gerçekleşiyor ve kazalardan kaynaklı petrol kirliliği artıyor."
http://www.milliyet.com.tr/akdeniz-i-bir-gunde-temizleyecekler/gundem/detay/1872181/default.htm
 
Hele şükür güzel bir haber geldi.
Elin adamları temizlesin yapsın bari biz yapamıyoruz.:ssz:
 
Bizim yapamacağımız kadar güzel bir aktivite, eee Mune sende herşeyde bize laf söyleye söyleye bir hal oluyorsun diyecekseniz hiiiç demeyin, özellikle yaz sezonu deniz kenarları pet şişeler, bira tenekeleri, cam kırıkları, bebeklerin pislettikkeri bezler, poşetlerle doluyor, ki birkaç metre arayla çöp konteynırları var, biz her hafta elimizde koca çöp poşetleriyle o çöpleri toplayıp çöpe atıyoruz, mecbur muyuz insanların çöpünü toplamaya? Değiliz ama biz doğa severiz, düşüncesiz insanlar ortalığı çöpe çevirmiş deyip kafamızı çeviremiyoruz.

Evlerinde titizlikten kırılan kadınlar bebeklerinin kirlettikleri bezleri sağa sola savuruyor, evlerinde birtane çöp görünce çıldıran kadınlar içtikleri içecekten tut, yedikleri çekirdeklerin kabuğuna kadar yerlere atıyorlar.

Yakılan mangalların yarı sönmüş yarı yanar çöpünü de ağaç dibine döküyorlar:47:

Denizden çıkanlarsa içler acısı:50:

Ey İnsanoğlu,
böyle giderseniz ne deniz kalacak ne çevre:47: çok şey istemiyorum evinizdeki özeni gösterinde demiyorum, çöplerinizi yere değil çöpe atın kafi.
 
Bizim yapamacağımız kadar güzel bir aktivite, eee Mune sende herşeyde bize laf söyleye söyleye bir hal oluyorsun diyecekseniz hiiiç demeyin, özellikle yaz sezonu deniz kenarları pet şişeler, bira tenekeleri, cam kırıkları, bebeklerin pislettikkeri bezler, poşetlerle doluyor, ki birkaç metre arayla çöp konteynırları var, biz her hafta elimizde koca çöp poşetleriyle o çöpleri toplayıp çöpe atıyoruz, mecbur muyuz insanların çöpünü toplamaya? Değiliz ama biz doğa severiz, düşüncesiz insanlar ortalığı çöpe çevirmiş deyip kafamızı çeviremiyoruz.

Evlerinde titizlikten kırılan kadınlar bebeklerinin kirlettikleri bezleri sağa sola savuruyor, evlerinde birtane çöp görünce çıldıran kadınlar içtikleri içecekten tut, yedikleri çekirdeklerin kabuğuna kadar yerlere atıyorlar.

Yakılan mangalların yarı sönmüş yarı yanar çöpünü de ağaç dibine döküyorlar:47:

Denizden çıkanlarsa içler acısı:50:

Ey İnsanoğlu,
böyle giderseniz ne deniz kalacak ne çevre:47: çok şey istemiyorum evinizdeki özeni gösterinde demiyorum, çöplerinizi yere değil çöpe atın kafi.


Hay ağzınla bin yaşa Mune.

O evlerinde titizlikten kırılan temizlik abidelerini sokaklarda görüyorum ben.Çocukları yeri,arabayı,kediyi elledi diye ıslak mendille ellerini silip mendiller yere atanları mı dersin...Ne yapıyorsun desen uyarsan anında şarlayacaklar ondan bişey de diyemiyorsun...
Geçen yaz Kuşadasında sahilde orkid gördüm ya hadi çocuk bezini geçtim diyorum.2-3 gün denize giremedim...
O gelişmekte olan ülkeyiz hikaye ya.Biz az gelişmiş bir toplumuz.Biz kendimize fayda sağlayana bağlı olan bir toplumuz.
 
Hay ağzınla bin yaşa Mune.

O evlerinde titizlikten kırılan temizlik abidelerini sokaklarda görüyorum ben.Çocukları yeri,arabayı,kediyi elledi diye ıslak mendille ellerini silip mendiller yere atanları mı dersin...Ne yapıyorsun desen uyarsan anında şarlayacaklar ondan bişey de diyemiyorsun...
Geçen yaz Kuşadasında sahilde orkid gördüm ya hadi çocuk bezini geçtim diyorum.2-3 gün denize giremedim...
O gelişmekte olan ülkeyiz hikaye ya.Biz az gelişmiş bir toplumuz.Biz kendimize fayda sağlayana bağlı olan bir toplumuz.

Hiç kusura bakmasınlar, konu çevre ve doğa olunca gördüklerimi söylerim, çocuklarını da öyle yetiştiriyorlar maalesef, o çocuklar yedikleri içtiklerini yerlere ata ata yürüyor sokakta, sen öğretmensin, okulunuzda tuvaletle ilgili şikayetler geliyor mu bilmiyorum ama kızımın daha önce okuduğu okulda wc hakkında çok şikayetler alıyorduk hizmetlilerden, çocuklar sifonlara bile neler tıkıştırıyordu, çocukların böyle olmasına sebep ebeveynlerdir, okuldaki wc için tek söz etmezler ama evlerinde titizlikten koltuğa bile oturtmazlar çoluk çocuklarını.

Her dakika kendilerini överler şöyle titizim böyle temizim diye, birgün unutmam kızım ufak, göz kontrolü için bir kliniğe gittim, çocuk bu tabii, çok afedersin tuvaleti geldi, görevli hanıma tuvaletin yerini sordum, kadıncağız tuvaleti temiz bırakmayanlar yüzünden kilitlemek zorunda kalmış, anahtarını verdi, lütfen çaktırmadan girin ve tuvaleti bulduğunuz gibi bırakıp kapıyı tekrar kilitleyin, anahtarı bana getirin dedi, inan utandım.

Ağaç yaşken eğilir, çocuklara sadece evlerinde temiz olup dikkat etmeyi öğretmek yetmez, çevre duyarlılığı, doğa ve hayvan sevgisi de küçükken aşılanır. Ağacı dalı kırılacak odun, hayvanı taş atılacak varlık, denizi wc yapılacak su birikintisi, çevreyi belediyenin temizlemesi gereken alan olarak görürsek, ne çevre kalır ne doğa.

Bugün Bodrum'da dalgıçların ve çevrecilerin denizden çıkardıkları çöplerle ilgili haberleri seyrettim, o kadar çok çöp çıkartmışlar ki belki utanan olur diye sergi haline getirmişler.

Şu çevre kirliliğinin binde birini Avrupa ülkesinde yapsa ya bizim millet, yapamazlar, cezası var. Avrupa'da kurallara kayıtsız şartsız uyarlar daha sınır kapısından girerler başlar kuralsızlıklar.
Yalansa yalan desinler, Avrupa'da hız sınırlarına uyarlar, sınır kapısından geçer geçmez basar gaza, sollama yapar, orda yerlere çekirdek çöpü bile atamaz, burda yerlere tüküre tüküre bir hal olur.
Burda İngilizler bile alıştı Türk geleneklerine. İngiltere'de sahiplendiği köpekleri sokağa terk edemez, burda önce sahipleniyor sonra ülkesine dönerken sokağa terk ediyor, hemde ne cins hayvanlar, görsen için acır.


Biraz duyarlı olalım, doğa bize bahşedilen mükemmel bir hazine, bu hazine kendi kendine değil bizim elimizle yok oluyor.
 
Back