- 12 Ekim 2008
- 4
- 0
AŞKA DAİR
Zaman ,çok çok önce
Mekan ,iyi huylarla kötü huyların ,ne yapacaklarını bilmeden dolaştiklari yerler ...
Yine bir gün bütün huylar her zamankinden dahada sıkkın halde otururken,
saflık birdenbire otaya bir fikir atmış :
“heey,neden saklambaç oynamıyoruzki? “
“neden omasınki?...” demişler hep birden,bu teklifi beğenerek...
tam bu sırada cılgınlık cığlık cığlığa :
“ben ebe olup saymak istiyorum!” diye bağırmış
Hiç kimse cılgınlığı saklanabileceği yerlerde arayacak kadar çıldırmadığı için,
bu teklifide herkes tarafından kabul görmüş.
Ve çılgınlık kollarını bir ağaca yaslayıp, yüzünü de kollarına dayamış,
saymaya baslamış:
O saydıkça iyi huylarla kötu huylar, kendileri için saklanacak yer aramaya başlamışlar.
Şefkat , Ay’ın boynuzua asılmış ...
İhanet ,çöp yığınının içine dalmış...
Sevgi, bulutların arasına kıvılmış...
Yalan, bir taşın altına saklanacağını söyleyip, gölün dibine girmiş...
Tutku, dünyanın merkezine inmiş...
Para hırsı, bir çuvalın içine girerken onuda yırtmış...
Ve çılgınlık saymaya devam etmiş :”80,81,82...”
Aşk dışında bütün huylar o zamana kadar zaten saklanmış.
Aşk, kararsız olduğu gibi nereye saklanacağını da bilmiyormuş.
Buna kimseler şaşırmamış, çünki “aşkı gizlemenin” ne kadar zor olduğunu herkes bilmekteymiş!...
Ve Çılgınlık “99” da sayıp “yüüüz!” diyeceği anda,
Aşk sıçramış, güllerin arasına girip saklanmış.O esnada Cilginlik:
“Sağım solum sobe,saklanmayan ebe!!!!” deyip,arkasini dönmüş ve döner dönmez de Tembellik’i ayakta görmüş.Cünkü onun saklanacak kadar enerjisi yokmuş...
Sonra Şefkat’i Ay’ın boynuzunda görup sobelemis. Ardindan Ihanet’i
Çöplerin,sevgi’yi bulutlarin arasinda, Yalan’ı gölün dibinde,Tutku’yu dunyanın merkezinde bulmuş ... birer birer saklandıkları yerlerden çıkarmış...
Sadece biri kalmis bulunamayan, o da Aşk’mış...
Çılgınlık tam umutsuzluğa kapıldığı sırada,Haset onun yanına yaklasmış ve kulağına eğilerek;
“Aşk’i başka yerlerde niye ariyorsunki!!” demiş “O güllerin arasinda saklaniyor...”
Bunun uzerine Cilginlik, sinsi sinsi gulerek eline ucu çatal şeklinde bir değnek almış
Ve güllerin arasına cılgınca saplamaya başlamış. Saplamış saplamış...
Ta ki yürek burkan bir haykırış onu durduruncaya kadar ! Ardından da Aşk
Elleriyle yüzünü kapatmış olarak ortaya cıkmış.
Acı içinde kivraniyor, gozlerini sımsıkı bastırıyormuş avuclariyla. Ama akan kanı durduramıyormuş. Çılgınlık bir anlık heyecanla, istemeden kör ettigi Ask’in karşısında
Dövünüyormuş simdi : “ah ne yaptim ben, neden yaptim...?” diyormuş “Seni kör ettim!”
Şimdi gözlerini nasıl iyileştirebilir, bu hatamı nasıl telafi edebilirim?”
“gözlerimi geri veremezsinki artık!” demiş Ask acı içinde.”ama benim için bir şey
yapabilirsin : benim kılavuzum olabilirsin ...”
işte o günden beri askın gözü kör ve yanı başında da hep Çılgınlık vardır .....:asigim:.
Mekan ,iyi huylarla kötü huyların ,ne yapacaklarını bilmeden dolaştiklari yerler ...
Yine bir gün bütün huylar her zamankinden dahada sıkkın halde otururken,
saflık birdenbire otaya bir fikir atmış :
“heey,neden saklambaç oynamıyoruzki? “
“neden omasınki?...” demişler hep birden,bu teklifi beğenerek...
tam bu sırada cılgınlık cığlık cığlığa :
“ben ebe olup saymak istiyorum!” diye bağırmış
Hiç kimse cılgınlığı saklanabileceği yerlerde arayacak kadar çıldırmadığı için,
bu teklifide herkes tarafından kabul görmüş.
Ve çılgınlık kollarını bir ağaca yaslayıp, yüzünü de kollarına dayamış,
saymaya baslamış:
O saydıkça iyi huylarla kötu huylar, kendileri için saklanacak yer aramaya başlamışlar.
Şefkat , Ay’ın boynuzua asılmış ...
İhanet ,çöp yığınının içine dalmış...
Sevgi, bulutların arasına kıvılmış...
Yalan, bir taşın altına saklanacağını söyleyip, gölün dibine girmiş...
Tutku, dünyanın merkezine inmiş...
Para hırsı, bir çuvalın içine girerken onuda yırtmış...
Ve çılgınlık saymaya devam etmiş :”80,81,82...”
Aşk dışında bütün huylar o zamana kadar zaten saklanmış.
Aşk, kararsız olduğu gibi nereye saklanacağını da bilmiyormuş.
Buna kimseler şaşırmamış, çünki “aşkı gizlemenin” ne kadar zor olduğunu herkes bilmekteymiş!...
Ve Çılgınlık “99” da sayıp “yüüüz!” diyeceği anda,
Aşk sıçramış, güllerin arasına girip saklanmış.O esnada Cilginlik:
“Sağım solum sobe,saklanmayan ebe!!!!” deyip,arkasini dönmüş ve döner dönmez de Tembellik’i ayakta görmüş.Cünkü onun saklanacak kadar enerjisi yokmuş...
Sonra Şefkat’i Ay’ın boynuzunda görup sobelemis. Ardindan Ihanet’i
Çöplerin,sevgi’yi bulutlarin arasinda, Yalan’ı gölün dibinde,Tutku’yu dunyanın merkezinde bulmuş ... birer birer saklandıkları yerlerden çıkarmış...
Sadece biri kalmis bulunamayan, o da Aşk’mış...
Çılgınlık tam umutsuzluğa kapıldığı sırada,Haset onun yanına yaklasmış ve kulağına eğilerek;
“Aşk’i başka yerlerde niye ariyorsunki!!” demiş “O güllerin arasinda saklaniyor...”
Bunun uzerine Cilginlik, sinsi sinsi gulerek eline ucu çatal şeklinde bir değnek almış
Ve güllerin arasına cılgınca saplamaya başlamış. Saplamış saplamış...
Ta ki yürek burkan bir haykırış onu durduruncaya kadar ! Ardından da Aşk
Elleriyle yüzünü kapatmış olarak ortaya cıkmış.
Acı içinde kivraniyor, gozlerini sımsıkı bastırıyormuş avuclariyla. Ama akan kanı durduramıyormuş. Çılgınlık bir anlık heyecanla, istemeden kör ettigi Ask’in karşısında
Dövünüyormuş simdi : “ah ne yaptim ben, neden yaptim...?” diyormuş “Seni kör ettim!”
Şimdi gözlerini nasıl iyileştirebilir, bu hatamı nasıl telafi edebilirim?”
“gözlerimi geri veremezsinki artık!” demiş Ask acı içinde.”ama benim için bir şey
yapabilirsin : benim kılavuzum olabilirsin ...”
işte o günden beri askın gözü kör ve yanı başında da hep Çılgınlık vardır .....:asigim:.
