• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Fatma Şahin

Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Fatma Şahin'i


  • Ankete Katılan
    24

Kazen

Yönetim
Administrator
14 Kasım 2001
21.326
2
69.485
1.623
101
Fatma Şahin, (20 Haziran 1966, Gaziantep, Türkiye), Türk siyasetçi, AK Parti milletvekili,

Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ilk kadın bakanıdır. Evli ve 2 çocuk annesidir. Gaziantep'in ilk kadın milletvekilidir. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya-Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. Özel sektörde İşletme Mühendisi ve İşletme Müdürü olarak çalıştı. XXII., XXIII.ve XXIV. Dönem Gaziantep Milletvekilidir. Ayrıca Gaziantep ve bölgenin üst üste 2 dönem Milletvekilliği yapan ilk kadın Milletvekilidir. XXII. Dönem'de Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyeliği görevinde bulundu. TBMM Töre ve Namus Cinayetleri ile Çocuklara Karşı Şiddeti Araştırma Komisyon Başkanlığı görevini yürüttü. AK Parti Kadın Kollarında bir dönem teşkilattan ve bir dönem de siyasi işlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar eski bakanlarından Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'la ilgili oluşturulan Meclis Soruşturma Komisyonunda ve Tuz Gölü Araştırma Komisyonunda çalıştı. Ak Parti 2. Olağan Kongresinde Merkez Karar Yürütme Kuruluna seçildi.

Fatma Şahin, Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı olarak teşkilatta görev yapan 3000 kadını 2 ayda Ankara'ya Genel Merkeze getirmiş ve çeşitli konularda eğitim almalarını sağlamıştır. Eğitim verenler, ağırlıklı olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcıları ve Bakanlardan oluşmuştur.

AK Parti'de kadın başlıklı ilk uluslararası toplantıları Fatma Şahin Başkanlığındaki Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı gerçekleştirmiştir. Her yıl olmak üzere toplam 3 uluslararası toplantı gerçekleştirilmiştir.

Bunlar:
Uluslararası İş'te Kadın Konferansı, (Tüm dünyadan başarılı iş kadınları/CEO'lar katılmıştır)
Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Şurası, (Tüm dünyadan kadın belediye başkanları katılımıyla)
Uluslararası Kadın Hakları Zirvesi, (Tüm dünyadan Kadın Bakan, Meclis Başkanı ve Milletvekilleri katılımıyla).

30 Mart 2014'te yapılacak yerel seçimlerde AK Parti'den Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne aday gösterilmiştir.


Merhaba,
Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Fatma Şahin şimdi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne adayı gösterilmiştir. Bakanlık yaptığı dönemi değerlendirseniz ;

- Kadın için neleri iyi yaptı nelerde eksik kaldı ? beğenmediğiniz eksik gördüğünüz yönleri nelerdi ?
 
bence değişen birşey yok.....sadece önüne gelen kadın sığınmaya gidiyor sonrası ne? sonuç ne? aile bakanı demek sadece kadın bakanı demek değil yaşlı engelli özürlü ve adı üstünde sosyal politikalar....bence fatma şahin aile değil kadın bakanıudı kadına şiddetle başladı devamı yok
 
Konuya anket ekledim birden fazla seçeneğe oy verebilirsiniz.
 
bakanlığında 3 ayda 55928 liralık kuruyemiş faturası gelen kişi.

artan şikayetler, kadın cinayetleri, tecavüzler karşısında 4320 saylı kanunun, zoraki olarak 6284 sayılı kanunla değiştirilmesini gerektirmiş; yine de kanunları uygulayan "paralel" kafaların değişmemesi neticesinde, kız çocuklarının "kendi rızalarıyla" tecavüze uğramaları kararına ses etmeyen kadın bakanımız.

zamanında -partisinin iktidarıyla- kadına yönelik işlenen cinayetler ve tecavüz vakaları istatistiksel olarak pik yapmıştır, bu bir başarıysa kendisini tebrik ediyorum.

öğrendiğime göre çoçuk esirgeme kurumunda kalan 4-5 yaş kız ve erkek çocukları ayrıştırılmış olup, bu yaşlardaki kız çocuklar kendilerinden büyük kızlarla, erkek çocuklar da kendilerinden büyük erkek çocuklarla aynı bölümde kalmaya başlamış. yani çocuklar yaşıtlarıyla değil, hem cinsleriyle bir aradalar. haremlik-selamlık 4 yaşa kadar inmiş, ne diyelim tebrikler.
 
bakanlığı döneminde kadına şiddetin artık out olup yerine kadın cinayetlerinin in olduğu bir zattır

iyi bilmezüdük kendisini
 
Merhaba,
Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Fatma Şahin şimdi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne adayı gösterilmiştir. Bakanlık yaptığı dönemi değerlendirseniz ;

- Kadın için neleri iyi yaptı nelerde eksik kaldı ? beğenmediğiniz eksik gördüğünüz yönleri nelerdi ?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanları arasında en çok adı duyulandı bence. çok da iyi işler yaptı... evet kadın cinayetleri fazlalaştı ama önlemleri de fazlalaştı. ben samimiyetine çok güvendim, sosyal medyayı da çok iyi kullandı. bence kalmalıydı bakanlıkta hala, yaptıkları yapacakları hakkında fikirler verdi bize. kısa süre durdu. başarı için memnun olunan kişilerde süreklilik devamlılık şart yoksa kısmen olur her şey.
 
gönül elçileri projesini beğendim ben.
mesela bir berberin ayda iki gününü bir huzurevindekilerin saçlarına adaması,koruyucu aile olmak isteyenlere sağladıkları kolaylıkları,bunun reklamını yapabilmelerini...
onun dışında koca bir sıfır olarak görüyorum aile ve sosyal politikalar faaliyetlerini
kadın cinayetleri günden güne artarken neden bunu önleyici çalışmalar yapılmadı??
başbakan kadının vajinasına kadar karışırken neden "beyefendi burada duralım" deme cüretini gösteremedi????
sözkonusu kürtajken mesela ağzını açıp "evet,kürtaj vahşi bir olaydır ama her güne 5 yeni kadının öldürüldüğü bir toplumda yaşıyoruz,bu aşamada kürtajı yasaklamak yeni kadın cinayetlerine yer açmak demektir.Madem kürtaj sayıları bu kadar arttı demek ki toplumda bir eğitim eksikliği var, eğitim bakanlığı ve sağlık bakanlığının bu konuda çalışıp okullarda-sağlık ocaklarında doğum kontrol yöntemlerini halka daha iyi tanıtmaları gerekmektedir,bu konuda istihdamlar yapılmalı" diyebilmeliydi mesela
"kadın şu kadar doğursun,üç de yetmez beş tane" denirken kadın sığınma evlerindeki durumları,çok çocuklu yoksul aileleri,geçim sıkıntısını dile getirebilirdi
İb. Melih Gökçek "tecavüze uğrayan kadın kürtaj olacağına kadın kendini öldürsün" dediğinde tüyleri diken diken olabilmeliydi,davetlerde yan yana gülücükler atmamalıydı o adamla...
hem sade vatandaş,hem bir kadın hem de aile bakanlığında çalışmayı düşünen bi sosyolog olarak benim notum 3
inşallah bakan falan da olamaz,kendi parti bakanlarının ağzından çıkmayan milletvekillerine hiçbir şekilde saygı duymuyorum
 
Son düzenleme:
Kadın şiddeti, kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzleri, cinsiyet eşitliği, küçük yaşta evlilikler gibi bu bakanlığın alanına giren konuları gözönüne almazsak iyi bir bakandı, sempatik görünüyordu en azından. Bakanlığın sorumluluk alanını düşünürsem, neyse, düşünmeyeyim.

Avrupa’da yaklaşık her 3 bin kadına bir sığınma evi düşerken Türkiye’de ocak 2013te toplam 86 kadın sığınma evi olduğunu, 35 şehirde kadın sığınma evi bulunmadığını da dipnot olarak ekleyeyim.
 
Bakalım yeterli mi değil miydi Fatma Şahin:

Resmi kayıtlara göre Türkiye'de 2011 yılında 257, 2012 yılında 210, 2013’ün ilk 11 ayında 190 kadının öldürüldü.

2011’de 102 kadın ve 59 kız çocuğuna, 2012’de 141 kadına, 8 çocuğa, 2013’ün ilk yedi ayında 97 kadına tecavüz edildi ki bunlar basına yansıyan veriler sadece...

Yine verilere göre Türkiye'de ortalama 4 saatte bir tecavüz suçu işleniyor, bu çok korkunç bir rakam, utancın rakamı.

yukarıda yazdıklarım sadece en yüzeysel veriler, daha neler gördü bu ülke...Aile yapısına uygun değil diye dizi karakterlerinin evlendirildiği(Behzat Ç. ve 1Kadın 1Erkek) bir ülke burası. Dizideki karakterlerle uğraşmak yerine gerçek hayatta ne yaptılar acaba?

Kadın cinayetleri ve tecavüzün kadınların ensesinde bir gölge gibi olduğu ülkemizde, adaletin de olmadığını varsayarsak ne gibi iyileştirmeler yaptı kendisi? Kadın sığınma evleri güzel uygulama ama kendisinden önce de vardı. Çocuk gelin haberleri giderek katlanıyor, bunlara önlem olarak fiilen ne yapmış?

Lafta hep "kadınlarımıza koruma sağlıyoruz" dendi, bu korunmuş halleriyse vah ki ne vah...:50: Kadın sığınma evlerini erkekler basıyor, yine yapacağı varsa yapıyor.

Elbette bu olay tek bir bakanın sorumluluğu değil, birey olarak bizler kendimizi ve kafalarımızı değiştirebiliyor muyuz? Değiştirmemiz için Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı bir şey yapıyor mu? Oturduğumuz yerden ne bizler, ne de bakanlar hiç bir şeyi değiştiremeyiz.

Kadın olmak, bir aileyi sırtlamak zaten zorken; kadının kadını yaftaladığı , erkeklerin vajina kelimesinden utanç duyup vahim zannettiği bir ülkede hepten zor.
 
gönül elçileri projesini beğendim ben.
mesela bir berberin ayda iki gününü bir huzurevindekilerin saçlarına adaması,koruyucu aile olmak isteyenlere sağladıkları kolaylıkları,bunun reklamını yapabilmelerini...
onun dışında koca bir sıfır olarak görüyorum aile ve sosyal politikalar faaliyetlerini
kadın cinayetleri günden güne artarken neden bunu önleyici çalışmalar yapılmadı??
başbakan kadının vajinasına kadar karışırken neden "beyefendi burada duralım" deme cüretini gösteremedi????
sözkonusu kürtajken mesela ağzını açıp "evet,kürtaj vahşi bir olaydır ama her güne 5 yeni kadının öldürüldüğü bir toplumda yaşıyoruz,bu aşamada kürtajı yasaklamak yeni kadın cinayetlerine yer açmak demektir.Madem kürtaj sayıları bu kadar arttı demek ki toplumda bir eğitim eksikliği var, eğitim bakanlığı ve sağlık bakanlığının bu konuda çalışıp okullarda-sağlık ocaklarında doğum kontrol yöntemlerini halka daha iyi tanıtmaları gerekmektedir,bu konuda istihdamlar yapılmalı" diyebilmeliydi mesela
"kadın şu kadar doğursun,üç de yetmez beş tane" denirken kadın sığınma evlerindeki durumları,çok çocuklu yoksul aileleri,geçim sıkıntısını dile getirebilirdi
İb. Melih Gökçek "tecavüze uğrayan kadın kürtaj olacağına kadın kendini öldürsün" dediğinde tüyleri diken diken olabilmeliydi,davetlerde yan yana gülücükler atmamalıydı o adamla...
hem sade vatandaş,hem bir kadın hem de aile bakanlığında çalışmayı düşünen bi sosyolog olarak benim notum 3
inşallah bakan falan da olamaz,kendi parti bakanlarının ağzından çıkmayan milletvekillerine hiçbir şekilde saygı duymuyorum

Tam olarak arkadaşımızın saydığı nedenlerden dolayı bende saygı duymuyorum sayın bakana...partili kimliğinden sıyrılmayı beceremeyen ve halkın değil partisinin çıkarlarını önde tutan insanların ne millet vekili ne bakan ne de belediye başkanı olmasını da onaylamıyorum...böyle bir seçenek de ankette yok ne yazık ki...
 
http://www.kadinlarkulubu.com/tup-b...eririz-hadi-destek-verin-3-cocuk-yapalim.html

Konumuza Sosyal Medya grubu el attı, biraz sevinç yaşadık ama sevincimiz yarıda kaldı sonuç alamadık.
Sonra konuyu Cumhurbaşkanına yazdım oradan da bugüne kadar ses seda yok...

Bu konunun akıbetine çok üzüldüm . Hem çok başarılı hem de bam teline dokunacak hassaslıkta bir çalışma idi , sonuç alınabileceğini düşünmüştüm , sadece düşünmüşüm malesef.

_________________________________________________________________________________

Fatma Şahin'i geçmiş dönem bakanları ile kıyasladığımda ankette '' yetersiz '' demek içime sinmedi . Onlardan bir tık önde olması da onu yeterli kılmadığı için ; çalışmalarını daha da artırabilirdi dedim .

Kadına şiddet istatistiklerinin inmeyen ivmesinden çok ( bunu indirmenin bir dönemde sonuç göstereceğine inanmıyorum çünkü ) , Fatma Şahin de gerektiğinde masaya yumruk vuracak , söz konusu kadın olduğunda ''erkek'' kararlarına ses çıkaracak kapasiteyi göremediğim için yetersiz buldum.

Ama emsalleri ile kıyaslandığında projeleri , hayata geçirdiği programları , en azından çalıştı dedirtti . Ama hayallerim bakanı asla değildi .
 
Siyasette kimse kalmamış gibi aynı şahsiyetlerin ordan oraya nakledilmesini anlmaıyırum. Türkiye siyasi rol üretmekte bu kadar mı aciz?
bu bakımdan sayın Bakanın başkan adaylığını desteklemiyorum.
Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığının kadın cinayetleri konusundaki çalışmalarına gelince. Maalesef Türkiye de hep sonuca göre çözüm üretilmeye çalışılıyor. Kadın cinaytelerinin en önemli faktörü Kadınların toplumda kabullenilememiş kimliği. Yada başka bir ifade ile değişmeye başlayan Türk Kadını imajının bugüne kadar kabul edilmiş rolünden farklı bir yapıya sahip olması ve bu farklı rolün toplumca sindirilememiş olması. Kadın yada Anadolu Kadını tarlasında çalışan, evini çekip çeviren, çocuklarını fedakarlıkla yetiştiren bir simge idi. kentleşme ile birlikte bu rol kadının farklı bir kimlik keşfi ile yapılan işlemler açısından aynı olmasına rağmen değişime uğradı. kadın artık tarlada değil okulda, devlet dairesinde, özel sektörde kısacası her yerde. ancak kadın yine evini çekip çeviriyor, çocuklarına fedakarca analık yapıyor. takriben 20 yıllık bir çalışma hayatı değişkliğine uğrayan kadın bu zaman zarfında kendini daima dünya ile eşitleme gayreti içerisinde. ne demek bu; kadın artık modern dünyanın bütün nimetlerinden doğal olarak faydalanmak istiyor. kadın seyahet etmek istiyor, kadın güzel giyinmek istiyor, kadın parasını özgürce harcamak istiyor, kadın tartışmak istiyor kısacası kadın erkeklerle aynı haklara sahip olmak istiyor. çünkü her ikisi de aynı oranda emek üretiyor. kadın biyolojik anne vasfını tamamladıktan sonra erkeğinde devam eden annelik rolüne eşlik etmesini istiyor. evi çekip çevirme rolünü eşi ile paylaşmak istiyor.Fakat maalesef bu yeni Türk kadını eski Türk erkeği tarafından kabul görmüyor. Türk kadını evrimleşirken Türk erkeği hala mağara adamı formunda (istisnalar hariç : ) )
İşlenen cinayetelere baktığınızda bu durumu açıkça görmeniz mümkün. durum böyle iken siz durumu düzeltmek yerine sonuca odaklanıp cezaları artırısanız cinayet oranlarını dürüşmek yerine bu seferde erkek cinayeti oranını artırısınız. son günlerde baskılardan bunalan pek çok kadın bulduğu ilk fırsatta mağdur rolünden katil psikolojisine bürünüyor. Bu durum güçlü olanın kaznadığı bir savaş haline gelmişitr. savaşın galibini cezalandırmk ise kalıcı bir çözüm değil.
peki çözüm ne . Çözüm bakanlığın kadınların sorunları konusunda ciddi bir araştırma planlayıp gerçekçi çözümler üretmesidir. Çalışan kadınlar devlet tarafaından maddi manevi koruma altına alınmalı, erkeklerce sömürülmesine izin verilmemeli, manevi kayıplarının asgari düzeye indirilmesi gerekmektedir. her kurumda bir psikolg çalıştırılmalı, kadının ev ve çocuğu ile ilgili üzerinde bulunan baskıların hafifletilemsi yoluna gidilmeli, kadının kişisel gelişimi güvence altına alınmalı. bi tabi erkerlerin de üzerinde bulunan baskılardan kurtulabilmesi için psikoloji desteğe ihtiyacı vardır. Mutlaka ülke geneline yayılan evliik öncesi kurs , seminer türü eğitim kuurmarı açılmalı. hatta evlilik öncesi rapor bile istenmeli.
iki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş atatsözü maalesef bugün %100 geçerli değil. aşk bitince samanlar göze batmaya başlıyor. ne yazık ki maddi imkan yoksunluğu ilişkilerin en hassas noktası. bu kapsamda bakanlığın önderliğinde evlenen çiftlere maddi destek verilmesi güzel bir adım ancak yetersiz. bugün bizzat Başkaban tarafından sürekli dile getirilen 3 çocuk isteği de şartlar göz önünde bulundurulduğunda gayri ciddi bir istek. Kadına 21 yy Türk toplumu bakış açısı değişmedikçe, çocuklar salt anne güdümüne bırakıldıkça, devlet tarafından anneye maddi manevi detsek verilmedikçe bırakın 3 çocuğu tek çocuk bile çok zor. hemen ümitsizliğie kapılmak yerine bardağa dolu tarafından bakmak lazım. cinayete kurban giden bir ebeveynin yokluğu ile yetim-öksüz kalmaktansa, boşanan ailelerin mağdur çocuğu olmaktansa hiç olmamamsı daha iyi .
bu bağlamda Sayın Fatma Şahin bir takım olumlu projelerle kadın bakış açsın düzenlemeye çalıştıysa da yetersiz kalmıştır. Yeni bakanın da bu konuda çok yeterli adımlar atacağını, fark yaratacak projeler geliştirebileceğini pek sanmıyorum. hatta uzun soluklu bir bakan olacağını dahi sanmıyorum.
 
Back