Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri

derenay

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
27 Mart 2009
11
0
86
42
Ankara

ANADOLU KADINI ANNEM

O, cefakâr Anadolu kadını!
Ve adı üstünde: Anadır annem
Bilirim, sarsılmaz itikadını
Çünkü doğruluktan yanadır annem
***
Ölçülmeye gelmez, büyüktür çapı
Sevgiye açılan bir ulu kapı
Merhamet mülkünde en muhkem yapı
Esas koruyucu binadır annem
***
Güldükçe gül açar yüzünde renk renk
Ondadır teennî, ondadır âhenk
Sayfalar dolusu kitaplara denk
Mücerret, mukaddes mânadır annem
***
Yürüyende eşkin kır ata benzer
Azimde, sabırda Ferhat’a benzer
Hıçkırışı; Dicle, Fırat’a benzer
Mahzun çağlayışlı Tuna’dır annem
***
Kader bükmüş olsa bile belini
Daha saklar duvağının telini
Köyün umur görmüş saygın gelini
İsmiyle müsemmâ Suna’dır annem
***
Hizmet limanında bir sessiz gemi
Körün kılavuzu, kelin merhemi
Hastanın sayrının; ilacı emi
Yetimin saçında kınadır annem
***
O, başlı başına murakabedir
Ve o bir sırattır, bir akabedir
Mecazî anlamda kutsal Kâbe’dir
Safa’dır, Merve’dir, Mina’dır annem
***
“Hanım Ana” derler saygı gereği
Belli ki toplumun çarpan yüreği
Hakkın rızasıdır bütün ereği
Hasletlerle dolu rânâdır annem

Ahmet Süreyya DURNA
 
BAHAR TADINDA AŞK

Dünyaya göz açmışım, aşkın ilk icadında
Sevmişim bir güzeli ben, “İlkbahar” adında
Ta o günden bu güne, sakladığım resmini
Dört mevsim koklar dururum, bahar tadında

Ahmet Süreyya DURNA
 

AŞK SİTEMİ

Bırak! senin için yansın yüreğim,
Ne olur, su dökme aşk közüme yâr!
***
Düştüğümden beri sevda çölüne,
Neler konuşulur bak izime yâr!
***
Dolaşır üstümde kara bulutlar,
Şimşekler çakanda can özüme yâr!
***
Kolay mı katlanmak infirakına,
Hayâlin görünür hep gözüme yâr!
***
Harcıâlem lütuf beklemiyorum,
Yeter ki birazcık gül yüzüme yâr!
***
İstirhamım ömürde bir kefâret,
Muallâ başını koy dizime yâr!
***
Gayr-i samimilik yapım değildir,
Sadâkat yükledim her sözüme yâr!
***
Kâbuslar kuşatır çevre yanımı,
Geceler ağmada gündüzüme yâr!
..................................................
Bırak! senin için yansın yüreğim,
Ne olur, su dökme aşk közüme yâr!

Ahmet Süreyya DURNA
 
FARKLI BAKIŞ

An gelir sanki bir firarî gibi
Kaçarım can havli ben, benliğimden
Sen olunca güzelliğin sâhibi
Utanırım kendi çirkinliğimden

Ahmet Süreyya DURNA
 




DÜNYA BARIŞINA KATKI

Neyi paylaşamıyoruz neyi?
Şu üç günlük kahır dolu dünyada!
Taşı mı, toprağı mı
Petrol kuyularını mı
Ayı mı, güneşi mi, ufukları mı
Ya da;
Yorgun, hantal, köhneleşmiş çağı mı?!.

Neyi paylaşamıyoruz neyi?
Ekvator çizgisini mi
Kutupları mı
Çağdaşlık, uygarlık lâfta mı yoksa
Kanunlar, nizamlar rafta mı yoksa
Bilemiyorum da;
İnsanlığın sonu ne olacaksa?!.

Oysa paylaşmayı bilenler için;
Ekmek de var, aş da var yeterince
Nekesliğe ne gerek
Ne gerek zorbalığa?!.
Ekmeği muadil bölenler için;
Üretime yönelik iş de var yeterince
Hak hukuk kuralı çiğnenmiyorsa
Meziyet budur bence!

Ölüm kusan silahlarla kan dökmek
Can almak, can taşıyana reva mı?
Çocuklar öldürülür
Saf ve masum çocuklar
Acımasızca tek tek!
Bomba atmak âşiyâna reva mı?
Bırakın da gönlünce yaşasın yavrucuklar!

Özgürlük herkesin ortak paydası
Belli bir zümrenin değildir tekelinde!
Zulmün ve esâretin
İstilâların
Kime dokunmuş ki faydası?!.
Dil, ırk, kültür farkı kimin elinde
Öyleyse nedir bu öfke, bu şiddet, bu kin?

Aramızdan çekilirse baronlar
Denge bizim olur, güç bizim olur
Kızıl derilisi de
Ve siyah renklisi de
Hayatın tadını tuzunu anlar
Huzur, barış ortamında nitekim;
İnşallah, yeni bir dünya kurulur...

Ahmet Süreyya DURNA
 
KALEMİM

Sadık arkadaşım, samimi dostum,
Dert ve düşüncemi yazan kalemim.
Seninle avundum, seninle sustum,
Fikir haritamı çizen kalemim.

Ahmet Süreyya DURNA
 
TEMİNAT

Açık söylüyorum iyice dinle;
Hak’tan büyük dileğimsin, böyle bil!
Ölünceye kadar aşkım seninle,
Baş tacımsın, teleğimsin böyle bil!
***
Anla! Umudumsun çıkmadık canda;
Demir attım, bekliyorum limanda.
Ölçümsün, tartımsın aynı zamanda,
Süzgecimsin, eleğimsin böyle bil!
***
Sözlerindir kanun gibi uyduğum;
Söz konusu değil, gönül koyduğum.
Zevkle taşımaktan onur duyduğum,
Kahrı kutsal şeleğimsin, böyle bil!
***
Yusuf’un ben isem, Züleyha yüzlüm;
Katı olamazsın ey yufka özlüm!
Ey elma yanaklım! ey bâdem gözlüm!
Mor dutumsun, çileğimsin böyle bil!
***
Yaşadığım kutlu çağsın kuşkusuz,
Yaslandığım karlı dağsın kuşkusuz,
Çevremi kuşatan “ağ”sın kuşkusuz,
Koruyucu yeleğimsin böyle bil!
***
Turna katarından seçilmezimsin,
Kıymetinle paha biçilmezimsin,
Gerçek şu ki, tek vazgeçilmezimsin,
Melîkemsin, meleğimsin böyle bil!

Ahmet Süreyya DURNA
 
TEZAD

Kimi bolluk denizinde yüzerken
Kimi boğulmakta bir kaşık suda
Kimi kaldırımda uyur gezerken
Kimi gökdelende derin uykuda

Ahmet Süreyya DURNA
 

PLATONİK AŞK

Sanki kaygan bir zeminde,
Yürüyorum biteviye.
Peşimden ağır gölgemi,
Sürüyorum biteviye.
***
Deli gönlüm dert sâhibi,
Bulanık görünmez dibi.
Bir aşkı sarmaşık gibi,
Sarıyorum biteviye.
***
Gam taşırım harman harman,
Kesildi dizimde derman.
Canan için can alıp can
Veriyorum biteviye.
***
Aklım oynar yâr dendi mi,
Coşar yıkarım bendimi.
Kırık aynada kendimi,
Görüyorum biteviye.
***
Dilimde gizemli isim,
Kalbime kazınan resim,
Ben Mecnunsam bu Leyla kim?
Soruyorum biteviye.
***
Bağım dökse de gazeli,
Varsın essin sevda yeli.
Hayâlimdeki güzeli,
Arıyorum biteviye.
***
Nereye dönsem yönümü,
Kör aşk kapatır önümü.
Günüm tutmuyor günümü,
Eriyorum biteviye.

Ahmet Süreyya DURNA
 
DOSTLUK MESAJI

Dâhilde Trabzon’a, Tonya’ya selâm olsun.
Mudanya’ya, Kulu’ya, Konya’ya selâm olsun.
Hariçte Hanya’ya, Kenya’ya, İspanya’ya;
Hasılı topyekûn dünyaya, selâm olsun.

Ahmet Süreyya DURNA
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…