Ahmet Altan: Türkiye ve AKP çöküşte, Erdoğan başkan olursa iç savaş çıkabilir
http://www.diken.com.tr/ahmet-altan-turkiye-ve-akp-cokuste-erdogan-baskan-olursa-ic-savas-cikabilir/
Gazeteci-yazar Ahmet Altan, AKP ve Türkiye’nin çöküş döneminde olduğunu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkan olması durumunda ülkenin bir ya da iki yıl içinde iç savaşa gidebileceğini söyledi.
aksiyon dergisine konuşan, Altan, AKP’nin kendisini halktan üstün görüp hırsızlıkların üstünü örtmek için çalıştığını ve ‘sert bir iktidar’ arayışıyla orduyla ittifak yaptığını söyledi.
HDP’nin barajı geçeceğine inandığını ve Erdoğan’ın başkanlığına izin vermeyeceğini söyleyen Altan, gelişmiş dünyanın, Kürtleri, Ortadoğu’da kendisine müttefik en büyük güç olarak gördüğünü belirtti.
Altan’ın söyleşisinden satırbaşları şöyle:
* AKP, çok tuhaf bir maceradan geçti. Sadece Türkiye’nin değil, dünya tarihinin en önemli partilerinden biri olma şansını ele geçirdi. Çeşitli din ve zümreler arasında bağ olacak bir partiydi ve dünya büyük bir heyecanla ve alkışlayarak 2011 yılına kadar AKP’yi destekledi. Hem Doğu dünyasındaki insanların hem Batı dünyasındaki Hristiyanların ondan beklentileri vardı.
* Ne zaman ki Recep Tayyip Erdoğan ‘Ben ustayım’ dedi, Avrupa hukukundan ve hukuktan ayrıldı, bütün bu insanlığın, tarihin, zamanın ondan beklentileri olan misyonu yerine getirmekten vazgeçti, o zaman AKP için de Türkiye için de bir çöküş başladı. Şu an AKP de çöküşte, Türkiye de…
* Bugün Türkiye’de ne hürriyet var ne saadet. Türkiye’de hukuksuzluk ve ahlaksızlık günlük hayatın değişmeyen bir parçası hâline geldi. Bu en çok da Müslümanlar açısından önemli. Çünkü bugünler geçer ama bugün Türkiye’de Müslüman imajı tarihinde en fazla yara aldığı dönemi yaşıyor. Müslümanlık iddiasıyla, dindarlık iddiasıyla iktidara gelen bir grup, hiçbir ahlaki değerinin olmadığını göstererek her şeyi çiğnedi. Hukuku çiğnedi, ahlakı çiğnedi, çaldı çırptı, hırsızlara ceza vermedi. Yani Müslüman adam dindar adamdır, Müslüman adam güvenilir adamdır anlayışını –ki bu çok yerleşik bir anlayıştır bizde- hakikatten beş senede paramparça etmeyi başardı.
* Tayyip Erdoğan, başkan olacağım diye tutturmasa Türkiye bu kadar gerginleşmeyecek. Problemler var ama bu kadar nefrete yol açacak problem yok ortada. Tek başına ülkeyi böyle bölebilmesi, bütün ülkeyi böyle nefret uçurumuna sürükleyebilmesi Türkiye’nin 100 yıl sonra hâlâ aynı çürüklüğü sürdürdüğünü gösteriyor. Burada güçlü bir toplum yok, o yüzden zaten Türkiye hep güçlü bir lider arıyor.
* Bugün AKP kendini halktan üstün görüyor, halkı kandırabileceğine yüzde yüz inanıyor, durmadan yalan söylüyor, kendisine karşı olan muhalefeti şiddetle bastırmaya çalışıyor ve büyük hırsızlıkların üstünü örtmek için uğraşıyor.
* Benim gördüğüm kesinlikle en tehlikeli şey oluyor. AKP ile ordu ittifak yapıyorlar. Hedef herhâlde sert bir iktidar. Türkiye’de ne zaman sağcı bir lider benim arkamda halk var, ben orduyu da kullanarak diktatörlüğe gidebilirim dediyse darbeyle devrildi. Eğer gayrimeşruya geçecekseniz, hukuk dışına geçecekseniz; orada silahı, pazusu en güçlü olan iktidarı alır. Eğer siz orduyla birlikte bir siyasi iktidar kurmak isterseniz, ordu sonunda sizi kenara iter ve iktidarı kendisi alır.Bir taraf hırsızlıktan, diğer taraf darbecilikten yaralandı. Birbirlerinin yaralarını yalayarak iyi etmeye çalışıyorlar ve ittifak kuracaklar. Bu Türkiye için çok tehlikeli, ama kendileri için de tehlikeli.
* Erdoğan’ın başkan olacağını zannetmiyorum. Bence başkan olursa neler olabileceğini AKP’lilerin de önemli bir kısmı görüyor. Erdoğan başkan olursa 2015’te Türkiye 1925’leri, büyük devlet şiddetini, yasaklamaları yaşar, bir ya da iki sene içinde iç savaşa gideriz. Çünkü devlet şiddeti ekonomik çöküntüyle bir araya geldiğinde toplumu patlatır. Şu anda AKP’nin toplumu götürdüğü yer orası. Eğer Tayyip Erdoğan başkan olursa oraya daha da süratli götürecek. Çünkü ekonomik bütün veriler olumsuz, devlet şiddeti yükseliyor. Bu ikisi yan yana toplumu patlatır.
* Kürtler ise şu anda gelişmiş dünyanın Ortadoğu’da kendisine müttefik olarak gördüğü en ciddi güç. Bu uluslararası güç onlara Türkiye içinde de büyük bir direnç, kuvvet ve yayılma imkânı veriyor. HDP ciddi biçimde Türkiyeli bir partiye dönüşüyor ve zannediyorum ki yüzde 10 barajını geçecek.
* Demirtaş çok açık bir şekilde en kısa en vurucu en etkileyici açıklamalarından birinde başkanlığa izin vermeyeceklerini belirtti. Bu lafa rağmen yaparlarsa çok ahlaksızca davranmış olurlar. Zannetmiyorum Kürtler bu ahlaksızlığı böylesine rahat kabul etsin. Siyaset bu gerçi, AKP de ne sözler vererek gelmişti ama her şeye rağmen bu kadar net verilmiş bir söz var. Bunu Kürtlerin bunca yıl mücadele ettikten sonra siyasete ilk güçlü girişlerinde ahlaksızlık yolundan gitmeyi göze alacaklarına çok ihtimal vermiyor
http://www.diken.com.tr/ahmet-altan-turkiye-ve-akp-cokuste-erdogan-baskan-olursa-ic-savas-cikabilir/
Gazeteci-yazar Ahmet Altan, AKP ve Türkiye’nin çöküş döneminde olduğunu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkan olması durumunda ülkenin bir ya da iki yıl içinde iç savaşa gidebileceğini söyledi.
aksiyon dergisine konuşan, Altan, AKP’nin kendisini halktan üstün görüp hırsızlıkların üstünü örtmek için çalıştığını ve ‘sert bir iktidar’ arayışıyla orduyla ittifak yaptığını söyledi.
HDP’nin barajı geçeceğine inandığını ve Erdoğan’ın başkanlığına izin vermeyeceğini söyleyen Altan, gelişmiş dünyanın, Kürtleri, Ortadoğu’da kendisine müttefik en büyük güç olarak gördüğünü belirtti.
Altan’ın söyleşisinden satırbaşları şöyle:
* AKP, çok tuhaf bir maceradan geçti. Sadece Türkiye’nin değil, dünya tarihinin en önemli partilerinden biri olma şansını ele geçirdi. Çeşitli din ve zümreler arasında bağ olacak bir partiydi ve dünya büyük bir heyecanla ve alkışlayarak 2011 yılına kadar AKP’yi destekledi. Hem Doğu dünyasındaki insanların hem Batı dünyasındaki Hristiyanların ondan beklentileri vardı.
* Ne zaman ki Recep Tayyip Erdoğan ‘Ben ustayım’ dedi, Avrupa hukukundan ve hukuktan ayrıldı, bütün bu insanlığın, tarihin, zamanın ondan beklentileri olan misyonu yerine getirmekten vazgeçti, o zaman AKP için de Türkiye için de bir çöküş başladı. Şu an AKP de çöküşte, Türkiye de…
* Bugün Türkiye’de ne hürriyet var ne saadet. Türkiye’de hukuksuzluk ve ahlaksızlık günlük hayatın değişmeyen bir parçası hâline geldi. Bu en çok da Müslümanlar açısından önemli. Çünkü bugünler geçer ama bugün Türkiye’de Müslüman imajı tarihinde en fazla yara aldığı dönemi yaşıyor. Müslümanlık iddiasıyla, dindarlık iddiasıyla iktidara gelen bir grup, hiçbir ahlaki değerinin olmadığını göstererek her şeyi çiğnedi. Hukuku çiğnedi, ahlakı çiğnedi, çaldı çırptı, hırsızlara ceza vermedi. Yani Müslüman adam dindar adamdır, Müslüman adam güvenilir adamdır anlayışını –ki bu çok yerleşik bir anlayıştır bizde- hakikatten beş senede paramparça etmeyi başardı.
* Tayyip Erdoğan, başkan olacağım diye tutturmasa Türkiye bu kadar gerginleşmeyecek. Problemler var ama bu kadar nefrete yol açacak problem yok ortada. Tek başına ülkeyi böyle bölebilmesi, bütün ülkeyi böyle nefret uçurumuna sürükleyebilmesi Türkiye’nin 100 yıl sonra hâlâ aynı çürüklüğü sürdürdüğünü gösteriyor. Burada güçlü bir toplum yok, o yüzden zaten Türkiye hep güçlü bir lider arıyor.
* Bugün AKP kendini halktan üstün görüyor, halkı kandırabileceğine yüzde yüz inanıyor, durmadan yalan söylüyor, kendisine karşı olan muhalefeti şiddetle bastırmaya çalışıyor ve büyük hırsızlıkların üstünü örtmek için uğraşıyor.
* Benim gördüğüm kesinlikle en tehlikeli şey oluyor. AKP ile ordu ittifak yapıyorlar. Hedef herhâlde sert bir iktidar. Türkiye’de ne zaman sağcı bir lider benim arkamda halk var, ben orduyu da kullanarak diktatörlüğe gidebilirim dediyse darbeyle devrildi. Eğer gayrimeşruya geçecekseniz, hukuk dışına geçecekseniz; orada silahı, pazusu en güçlü olan iktidarı alır. Eğer siz orduyla birlikte bir siyasi iktidar kurmak isterseniz, ordu sonunda sizi kenara iter ve iktidarı kendisi alır.Bir taraf hırsızlıktan, diğer taraf darbecilikten yaralandı. Birbirlerinin yaralarını yalayarak iyi etmeye çalışıyorlar ve ittifak kuracaklar. Bu Türkiye için çok tehlikeli, ama kendileri için de tehlikeli.
* Erdoğan’ın başkan olacağını zannetmiyorum. Bence başkan olursa neler olabileceğini AKP’lilerin de önemli bir kısmı görüyor. Erdoğan başkan olursa 2015’te Türkiye 1925’leri, büyük devlet şiddetini, yasaklamaları yaşar, bir ya da iki sene içinde iç savaşa gideriz. Çünkü devlet şiddeti ekonomik çöküntüyle bir araya geldiğinde toplumu patlatır. Şu anda AKP’nin toplumu götürdüğü yer orası. Eğer Tayyip Erdoğan başkan olursa oraya daha da süratli götürecek. Çünkü ekonomik bütün veriler olumsuz, devlet şiddeti yükseliyor. Bu ikisi yan yana toplumu patlatır.
* Kürtler ise şu anda gelişmiş dünyanın Ortadoğu’da kendisine müttefik olarak gördüğü en ciddi güç. Bu uluslararası güç onlara Türkiye içinde de büyük bir direnç, kuvvet ve yayılma imkânı veriyor. HDP ciddi biçimde Türkiyeli bir partiye dönüşüyor ve zannediyorum ki yüzde 10 barajını geçecek.
* Demirtaş çok açık bir şekilde en kısa en vurucu en etkileyici açıklamalarından birinde başkanlığa izin vermeyeceklerini belirtti. Bu lafa rağmen yaparlarsa çok ahlaksızca davranmış olurlar. Zannetmiyorum Kürtler bu ahlaksızlığı böylesine rahat kabul etsin. Siyaset bu gerçi, AKP de ne sözler vererek gelmişti ama her şeye rağmen bu kadar net verilmiş bir söz var. Bunu Kürtlerin bunca yıl mücadele ettikten sonra siyasete ilk güçlü girişlerinde ahlaksızlık yolundan gitmeyi göze alacaklarına çok ihtimal vermiyor