- 10 Ağustos 2009
- 26.095
- 18.284
www.bolgehaberi.com/gundem/ahlaksiz-bir-nesil-icin-dizi-izleyin-h7923.html
Ahlaksız Bir Nesil İçin Dizi İzleyin!
Dizilerde aile mefhumu ihmal ve
inkâr ediliyor. Nikâhsız hayat,
zina, çarpık ilişkiler, aldatma, lüks
hayat, emeksiz kazanç gibi
mefhumlar teşvik ediliyor. Mesela
bu dizilerde; kız kardeşlerin aşk
savaşı..
01 Aralık 2014 Pazartesi 23:24
Türkiye’de televizyon dizileri son
yıllarda sıkça tartışılıyor.
Dizilerindeki tema, sanatı, felsefesi
ve mesajı gençler açısından ciddi
problemler içeriyor. Bu nedenle bu
dizilerin genelinde toplumu ve
toplumu ayakta tutan aile yapısını
ve geleceğimizin teminatı olan
gençlerimiz üzerinde olumsuz
etkiler yaptığı yapılan araştırmalar
ortaya koymaktadır.
Televizyon dizi yapımcıları sadece
reyting kaygısı ve para kazanma
arzusuyla dizileri çekmiyorlar. Hiç
şüphesiz bunların bir gayesi var.
Televizyon dizilerinin birçoğunda
işlenen ortak tema toplum
değerleriyle taban tabana zıt
konular dikkat çekiyor.
Dizilerde aile mefhumu ihmal ve
inkâr ediliyor. Nikâhsız hayat,
zina, çarpık ilişkiler, aldatma, lüks
hayat, emeksiz kazanç gibi
mefhumlar teşvik ediliyor. Mesela
bu dizilerde; kız kardeşlerin aşk
savaşı... “İki kız kardeşin âşık
olduğu bir adam” ya da “abi-
kardeş arasında kalmış bir kız”
tiplemeleri bugünkü dizilerin
sanki temel konusu oldu. En çok
seyredilenler arasında yer alan
bu dizilerde, yuva yıkan taraf
mazlum ve haklı gösteriliyor.
Hikâyeler zengin aileler arasında,
lüks konaklarda geçiyor. Kız
kardeşlerden biri varlık elde etme
amacıyla zengin biriyle evleniyor.
Ancak baldızlar devreye girip
eniştelerine göz koyuyor. Toplum
nezdinde kabul görmeyen ve
ahlâk anlayışımızı sorgulatan bu
tür ilişkiler, neden sıklıkla
ekranlara getiriliyor?
Bir dizi tuttu diye benzerleri mi
çekiliyor? Bu aşk savaşları, genel
kanaatin aksine toplumda yaygın
da diziler buna bir ayna mı
tutuyor?
Kültürel değerlerimizi korumak için
son derece dikkatli olmak
durumundayız. Televizyonlarda
yayınlanan özellikle belli diziler
(!), çarpık ilişkiler, kötü örnekler
ve ahlak dışı gayrimeşru
yaşantılar, gelenek ve
kültürümüze aykırı davranışlarla
toplumun dengesini
bozmaktadır. Bir dizide, bir
eserde, bir yapıtta olması
gereken en önemli unsurlardan;
sanat, felsefe ve estetik bugün
adı geçen dizilerde yoktur.
Yapılan dizilerde toplumun
kültürel dinamiklerine dinamit
konulduğu gibi geleceğimizi
emanet edeceğimiz gençlerimiz
yanlış yönlendirilmekte, düne
kadar kutsal gördüğümüz
değerler ayaklar altına
alınmaktadır.
Okuma alışkanlığının düşük olduğu
Türkiye’de, romanlardan uyarlanan
televizyon dizileri gençlik üzerinde
yarar sağlamaktan ziyade olumsuz
yönde etkisini gösteriyor.
Senaryoya uyarlanan öykü, roman
ve hikâyelerin, bu kitapların
okunmasına karşı ilgi
uyandırmadığı gibi o kitapların
okunmasına da mani oluyor.
Senaryo kaynaklarını edebi hikâye
ve romanlardan alan diziler,
kitaplar hakkında ön fikir vermekte
ve bilgi doygunluğuna sebep
olmaktadır. Okuyucu, kitapların
içeriğini bildiğini sanarak, kitapla
yüzleşmenin gereksiz olduğuna
inanmaktadır. Birçok kişi zamanının
büyük bölümünü televizyon
karşısında geçiriyor. Ülkemizde
düşük olan kitap okuma alışkanlığı
dikkate alınarak, dizi, sinema filmi
yapımcıları bu doğrultuda hareket
etmelidir. Dizi senaryoları
hazırlanırken bu olumsuz etki
düşünülmeli ve bunu önleyecek
önlemler alınmalıdır.
Zararlı dizilerden bazıları!
Genelde bütün toplumu ve özellikle
gençlik üzerinde olumsuz etki
bırakan dizilerin bazılarını kısaca
zikretmekte yarar vardır.
Kanal D’de yayınlanan “Öyle bir
geçer zaman ki” dizisi, Hollandalı
sevgilisi için yuvasını yıkan bir
kaptanın ailesini dağıtma
hikâyesini işliyor. Dizide Ali
Kaptanın (Erkan Petekkaya) liseli
kızı Aylin (Farah Zeynep Abdullah),
zengin iş adamı Soner’e (Mete
Horozoğlu) âşık oluyor. Daha
doğrusu Soner kızı kendine âşık
ediyor. Aylin’i seven iş adamı, genç
kızı kendisine değil sayılı günleri
kalan hasta kardeşine istiyor. Yani
Aylin, iki erkek kardeş arasında
kalıyor. Tamamen değerlerimizi
altüst etmekle kalmayıp teşvik
eden bir örnek sunulmaya
çalışılıyor. Böylece gençlerimiz
ahlaksızlığı itilmek isteniyor.
Bir başka dizi Fox Tv’de yayınlanan
“Yer Gök Aşk”ta, Kapadokya’nın
zengin ailelerinden
Hancıoğullarının oğlu Yusuf (Murat
Ünalmış), konağın
himmetçilerinden birinin yeğeni
olan Havva’ya (Birce Akalay) aşık
oluyor. Havva’nın kız kardeşi
Toprak (Selen Soyder) konağa
sütanne olarak geliyor. Bu arada
Havva ve Toprak Yusuf’a âşık
oluyor. Yine ahlaka aykırı tema
işleniyor.
Fox Tv’de ekranlara gelen “Lale
Devri”nde iki ayrı aile içi skandal
işleniyor. Başrol oyuncusu Çınar
(Tolgahan Sayışman), babasını
amcası olarak biliyor. Çünkü
annesinin kaynından olan ilişkisi
sonucu doğmuştur. Dizi bu sır
üzerine kurulurken, Çınar’ın karısı
Lale (Emina Sandal),
Ahlaksız Bir Nesil İçin Dizi İzleyin!
Dizilerde aile mefhumu ihmal ve
inkâr ediliyor. Nikâhsız hayat,
zina, çarpık ilişkiler, aldatma, lüks
hayat, emeksiz kazanç gibi
mefhumlar teşvik ediliyor. Mesela
bu dizilerde; kız kardeşlerin aşk
savaşı..
01 Aralık 2014 Pazartesi 23:24
Türkiye’de televizyon dizileri son
yıllarda sıkça tartışılıyor.
Dizilerindeki tema, sanatı, felsefesi
ve mesajı gençler açısından ciddi
problemler içeriyor. Bu nedenle bu
dizilerin genelinde toplumu ve
toplumu ayakta tutan aile yapısını
ve geleceğimizin teminatı olan
gençlerimiz üzerinde olumsuz
etkiler yaptığı yapılan araştırmalar
ortaya koymaktadır.
Televizyon dizi yapımcıları sadece
reyting kaygısı ve para kazanma
arzusuyla dizileri çekmiyorlar. Hiç
şüphesiz bunların bir gayesi var.
Televizyon dizilerinin birçoğunda
işlenen ortak tema toplum
değerleriyle taban tabana zıt
konular dikkat çekiyor.
Dizilerde aile mefhumu ihmal ve
inkâr ediliyor. Nikâhsız hayat,
zina, çarpık ilişkiler, aldatma, lüks
hayat, emeksiz kazanç gibi
mefhumlar teşvik ediliyor. Mesela
bu dizilerde; kız kardeşlerin aşk
savaşı... “İki kız kardeşin âşık
olduğu bir adam” ya da “abi-
kardeş arasında kalmış bir kız”
tiplemeleri bugünkü dizilerin
sanki temel konusu oldu. En çok
seyredilenler arasında yer alan
bu dizilerde, yuva yıkan taraf
mazlum ve haklı gösteriliyor.
Hikâyeler zengin aileler arasında,
lüks konaklarda geçiyor. Kız
kardeşlerden biri varlık elde etme
amacıyla zengin biriyle evleniyor.
Ancak baldızlar devreye girip
eniştelerine göz koyuyor. Toplum
nezdinde kabul görmeyen ve
ahlâk anlayışımızı sorgulatan bu
tür ilişkiler, neden sıklıkla
ekranlara getiriliyor?
Bir dizi tuttu diye benzerleri mi
çekiliyor? Bu aşk savaşları, genel
kanaatin aksine toplumda yaygın
da diziler buna bir ayna mı
tutuyor?
Kültürel değerlerimizi korumak için
son derece dikkatli olmak
durumundayız. Televizyonlarda
yayınlanan özellikle belli diziler
(!), çarpık ilişkiler, kötü örnekler
ve ahlak dışı gayrimeşru
yaşantılar, gelenek ve
kültürümüze aykırı davranışlarla
toplumun dengesini
bozmaktadır. Bir dizide, bir
eserde, bir yapıtta olması
gereken en önemli unsurlardan;
sanat, felsefe ve estetik bugün
adı geçen dizilerde yoktur.
Yapılan dizilerde toplumun
kültürel dinamiklerine dinamit
konulduğu gibi geleceğimizi
emanet edeceğimiz gençlerimiz
yanlış yönlendirilmekte, düne
kadar kutsal gördüğümüz
değerler ayaklar altına
alınmaktadır.
Okuma alışkanlığının düşük olduğu
Türkiye’de, romanlardan uyarlanan
televizyon dizileri gençlik üzerinde
yarar sağlamaktan ziyade olumsuz
yönde etkisini gösteriyor.
Senaryoya uyarlanan öykü, roman
ve hikâyelerin, bu kitapların
okunmasına karşı ilgi
uyandırmadığı gibi o kitapların
okunmasına da mani oluyor.
Senaryo kaynaklarını edebi hikâye
ve romanlardan alan diziler,
kitaplar hakkında ön fikir vermekte
ve bilgi doygunluğuna sebep
olmaktadır. Okuyucu, kitapların
içeriğini bildiğini sanarak, kitapla
yüzleşmenin gereksiz olduğuna
inanmaktadır. Birçok kişi zamanının
büyük bölümünü televizyon
karşısında geçiriyor. Ülkemizde
düşük olan kitap okuma alışkanlığı
dikkate alınarak, dizi, sinema filmi
yapımcıları bu doğrultuda hareket
etmelidir. Dizi senaryoları
hazırlanırken bu olumsuz etki
düşünülmeli ve bunu önleyecek
önlemler alınmalıdır.
Zararlı dizilerden bazıları!
Genelde bütün toplumu ve özellikle
gençlik üzerinde olumsuz etki
bırakan dizilerin bazılarını kısaca
zikretmekte yarar vardır.
Kanal D’de yayınlanan “Öyle bir
geçer zaman ki” dizisi, Hollandalı
sevgilisi için yuvasını yıkan bir
kaptanın ailesini dağıtma
hikâyesini işliyor. Dizide Ali
Kaptanın (Erkan Petekkaya) liseli
kızı Aylin (Farah Zeynep Abdullah),
zengin iş adamı Soner’e (Mete
Horozoğlu) âşık oluyor. Daha
doğrusu Soner kızı kendine âşık
ediyor. Aylin’i seven iş adamı, genç
kızı kendisine değil sayılı günleri
kalan hasta kardeşine istiyor. Yani
Aylin, iki erkek kardeş arasında
kalıyor. Tamamen değerlerimizi
altüst etmekle kalmayıp teşvik
eden bir örnek sunulmaya
çalışılıyor. Böylece gençlerimiz
ahlaksızlığı itilmek isteniyor.
Bir başka dizi Fox Tv’de yayınlanan
“Yer Gök Aşk”ta, Kapadokya’nın
zengin ailelerinden
Hancıoğullarının oğlu Yusuf (Murat
Ünalmış), konağın
himmetçilerinden birinin yeğeni
olan Havva’ya (Birce Akalay) aşık
oluyor. Havva’nın kız kardeşi
Toprak (Selen Soyder) konağa
sütanne olarak geliyor. Bu arada
Havva ve Toprak Yusuf’a âşık
oluyor. Yine ahlaka aykırı tema
işleniyor.
Fox Tv’de ekranlara gelen “Lale
Devri”nde iki ayrı aile içi skandal
işleniyor. Başrol oyuncusu Çınar
(Tolgahan Sayışman), babasını
amcası olarak biliyor. Çünkü
annesinin kaynından olan ilişkisi
sonucu doğmuştur. Dizi bu sır
üzerine kurulurken, Çınar’ın karısı
Lale (Emina Sandal),