- 12 Temmuz 2006
- 35.053
- 30.485
- 61
Doğuştan mı & sonradan mı?
*
İnsanlarda iyilik, adalet ve ahlak doğuştan gelen bir özellik midir?
Yoksa iyi veya kötü olmayı yaşarken okuldan, ailemizden ve çevremizden mi öğreniriz?
*
Bunu öğrenmek üzere Yale Üniversitesi’ nde uzun yıllar sürecek bir seri araştırmalara başlanır.
Araştırma, en doğru ve doğal verilerin alınabileceği varsayımıyla 5 aylık ve daha küçük bebekler üzerinde yapılır.
*
Karen WAYNN tarafından yönetilen deneylerde konuşamayan, yardıma muhtaç olan, dileğini aktaramayan bebeklerin yine de karar verebilecekleri düşünülür. Bunun için de kuklalar ve kukla gösterileri kullanılır.
*
Önce bir kuklanın diğerine yardım ettiği bölüm oynatılır. Sonra diğer bir kuklanın bu yardımı engellediği bölüm oynatılır ve sonunda bebeğe bu iki kukla uzatılır. 5 aylık bebeklerin tamamına yakınının iyilik yapan kuklayı seçtiği ve aldığı gözlenir. Görülmüştür ki insanlar 5 aylıkken bile iyi ile kötü arasında seçim yapabilmektedirler.
Gerçekleştirilen çok sayıda deney sonuçlarında tutarlılık gözlerler, insanların doğuştan faydalı olma içgüdüsü ile doğduklarına karar verilir. WAYNN ve ekibi bu konudaki ilk makalelerini 2007 yılında Nature adlı bir dergide yayımlarlar.
*
Devam eden çalışmalarda deneylere yeni bölümler eklemeye karar verirler. Önce iki kukla top oynarken bir kuklanın topu aldığı ve kaçtığı bölümü oynatırlar. Hemen ardında aynı kuklalardan hareketle ilk bölümdeki yardım eden ve engelleyen kukla oyununu oynatırlar. Çocukların % 81’ nin birinci bölümde topu alarak kaçan kuklayı (daha sonra iyi rolde olmasına rağmen) seçmeyerek cezalandırdıkları gözlenir. Deneyi gerçekleştirenler bundan hareketle insanların doğuştan adalet duygularının olduğuna ve ahlaki temellerin doğuştan geldiğine karar verirler.
*
Araştırmanın birçok bölümünde Karen WAYNN ile birlikte olan Yale Üniversitesi psikoloji profesörü Paul BLOOM kendi çalışmalarını da birleştirerek “ insanların doğuştan ahlaki davranışlara sahip olduklarını, adalet anlayışımızın, doğru ve yanlış anlayışımızın biyolojik temelleri olduğunu “ dile getirmektedir.
*
Eğer bu araştırma sonuçları doğru ise, insanlar doğuştan ahlaklı, adaletli ve iyi davranışlara sahiplerse kötü duyguları ve davranışları nereden almaktadırlar? Kötülük sonradan mı öğrenilmektedir?
*
Devam edilen deneylerde çocuklara yiyecek seçenekleri sunulmuş. Aynı yiyecek seçimi kukla oyununda kuklalara da yaptırılmıştır. Görülmektedir ki çocuklar kendileri ile aynı yiyecekleri seçen kuklaları tercih etmişlerdir.* Merak edilen konu bebeklerin kendileri ile aynı seçimi yapmayan kuklalara tavırlarının ne olacağıdır.
Bundan sonra deneylerde bu bölümdeki seçimlere ilave olarak ilk baştaki bölüm oynatılmış. Bebeklerin 87’ sinin (iyi rolde oldukları halde) kendileri ile aynı seçimi yapmayan kuklaları seçmedikleri ve bunlara karşı bir şekilde ön yargılı davrandıkları gözlenmiştir.
*
Görülmektedir ki insanlar kendilerinden farklı gördükleri insanlara ve gruplara ön yargılı davranmaktadırlar. Bu da insanın doğuştan gelen karanlık yanıdır. Görülmektedir ki insanlar kendileri gibi olmayanları cezalandırma eğilimindedir ve bu da doğuştan gelmektedir.
*
Araştırmaya farklı deneylerle devam edilmiş, 5 aylık çocuklar yerine daha büyük çocuklarla çalışılmaya başlanmış. Uzun süreli eğitim sürecinde olan bu çocuklara oyunda almak istedikleri jetonu seçmeleri istenmiştir. Seçimlerde kendileri ile birlikte karşısındakinin de jeton sayısını belirleyeceği seçenekler sunulmuş. Çocukların tamamına yakınının öncelikle kendilerine fazla jeton alma eğiliminde oldukları gözlenmiştir.
*
Çocuklar büyüdüklerinde (8 yaşındayken) eşitliği seçmeye başladıkları, 9 ve 10 yaşlarında ise daha cömert davrandıkları diğer çocuğa (bilerek) kendilerinden daha fazla jeton vermeyi seçtikleri gözlenmiştir.
*
Prof Bloom’a göre “insanlar bazı yönleri ile iç karartıcı ve bazı yönleri ile de etkileyici ahlak davranışları ile hayata başlamaktadırlar. İnsanın doğuştan gelen içgüdüsel davranışlarından yararlanılabilir. Örneğin ırkçılığı gerçekten kaldırmak istiyorsanız, doğuştan gelen bir bağnazlık duygusu olduğunu ve bunun da çok normal olduğunu bilerek davranırsanız bunların üzerine iyiliği inşa edebilirsiniz. Yetişkinlerin kötü yargıları bebekliklerinden gelmektedir”.
*
Deneylerle de belirlenmiştir ki insanın iyi-kötü içgüdüleri ve adalet duygusu doğuştan gelir ve hangisinin büyüyeceğini ve egemen olacağını eğitimi ve çevre koşulları belirlemektedir.
*
Günümüzde bilimde ve teknolojide şaşırtıcı gelişmeler ve yenilikler yaşanmasına rağmen daha iyi insan olma, iyilik, adalet ve yardım severlik duygularında ne yazık ki aynı gelişmeler yaşanmamaktadır. Daha iyi olma adına yapıldığı varsayılan eğitim çalışmalarının, öğretilerin ve kurumların genel anlamda başarılı olamadıklarını söyleyebiliriz.
*
Dolaylı ya da dolaysız kin, nefret, adaletsizlik ve cezalandırma eğilimli eğitimler, kitle iletişimi ve rol modeller çok daha başarılı olmuştur. Acı olanı ise bunları yapan ve inşa eden kötü ruhlu insanların, bu amaçlarını iyilik, adalet ve sorumluluk görüntüsünde yapabiliyor olabilmeleridir.
*
İnsanlarda iyilik, adalet ve ahlak doğuştan gelen bir özellik midir?
Yoksa iyi veya kötü olmayı yaşarken okuldan, ailemizden ve çevremizden mi öğreniriz?
*
Bunu öğrenmek üzere Yale Üniversitesi’ nde uzun yıllar sürecek bir seri araştırmalara başlanır.
Araştırma, en doğru ve doğal verilerin alınabileceği varsayımıyla 5 aylık ve daha küçük bebekler üzerinde yapılır.
*
Karen WAYNN tarafından yönetilen deneylerde konuşamayan, yardıma muhtaç olan, dileğini aktaramayan bebeklerin yine de karar verebilecekleri düşünülür. Bunun için de kuklalar ve kukla gösterileri kullanılır.
*
Önce bir kuklanın diğerine yardım ettiği bölüm oynatılır. Sonra diğer bir kuklanın bu yardımı engellediği bölüm oynatılır ve sonunda bebeğe bu iki kukla uzatılır. 5 aylık bebeklerin tamamına yakınının iyilik yapan kuklayı seçtiği ve aldığı gözlenir. Görülmüştür ki insanlar 5 aylıkken bile iyi ile kötü arasında seçim yapabilmektedirler.
Gerçekleştirilen çok sayıda deney sonuçlarında tutarlılık gözlerler, insanların doğuştan faydalı olma içgüdüsü ile doğduklarına karar verilir. WAYNN ve ekibi bu konudaki ilk makalelerini 2007 yılında Nature adlı bir dergide yayımlarlar.
*
Devam eden çalışmalarda deneylere yeni bölümler eklemeye karar verirler. Önce iki kukla top oynarken bir kuklanın topu aldığı ve kaçtığı bölümü oynatırlar. Hemen ardında aynı kuklalardan hareketle ilk bölümdeki yardım eden ve engelleyen kukla oyununu oynatırlar. Çocukların % 81’ nin birinci bölümde topu alarak kaçan kuklayı (daha sonra iyi rolde olmasına rağmen) seçmeyerek cezalandırdıkları gözlenir. Deneyi gerçekleştirenler bundan hareketle insanların doğuştan adalet duygularının olduğuna ve ahlaki temellerin doğuştan geldiğine karar verirler.
*
Araştırmanın birçok bölümünde Karen WAYNN ile birlikte olan Yale Üniversitesi psikoloji profesörü Paul BLOOM kendi çalışmalarını da birleştirerek “ insanların doğuştan ahlaki davranışlara sahip olduklarını, adalet anlayışımızın, doğru ve yanlış anlayışımızın biyolojik temelleri olduğunu “ dile getirmektedir.
*
Eğer bu araştırma sonuçları doğru ise, insanlar doğuştan ahlaklı, adaletli ve iyi davranışlara sahiplerse kötü duyguları ve davranışları nereden almaktadırlar? Kötülük sonradan mı öğrenilmektedir?
*
Devam edilen deneylerde çocuklara yiyecek seçenekleri sunulmuş. Aynı yiyecek seçimi kukla oyununda kuklalara da yaptırılmıştır. Görülmektedir ki çocuklar kendileri ile aynı yiyecekleri seçen kuklaları tercih etmişlerdir.* Merak edilen konu bebeklerin kendileri ile aynı seçimi yapmayan kuklalara tavırlarının ne olacağıdır.
Bundan sonra deneylerde bu bölümdeki seçimlere ilave olarak ilk baştaki bölüm oynatılmış. Bebeklerin 87’ sinin (iyi rolde oldukları halde) kendileri ile aynı seçimi yapmayan kuklaları seçmedikleri ve bunlara karşı bir şekilde ön yargılı davrandıkları gözlenmiştir.
*
Görülmektedir ki insanlar kendilerinden farklı gördükleri insanlara ve gruplara ön yargılı davranmaktadırlar. Bu da insanın doğuştan gelen karanlık yanıdır. Görülmektedir ki insanlar kendileri gibi olmayanları cezalandırma eğilimindedir ve bu da doğuştan gelmektedir.
*
Araştırmaya farklı deneylerle devam edilmiş, 5 aylık çocuklar yerine daha büyük çocuklarla çalışılmaya başlanmış. Uzun süreli eğitim sürecinde olan bu çocuklara oyunda almak istedikleri jetonu seçmeleri istenmiştir. Seçimlerde kendileri ile birlikte karşısındakinin de jeton sayısını belirleyeceği seçenekler sunulmuş. Çocukların tamamına yakınının öncelikle kendilerine fazla jeton alma eğiliminde oldukları gözlenmiştir.
*
Çocuklar büyüdüklerinde (8 yaşındayken) eşitliği seçmeye başladıkları, 9 ve 10 yaşlarında ise daha cömert davrandıkları diğer çocuğa (bilerek) kendilerinden daha fazla jeton vermeyi seçtikleri gözlenmiştir.
*
Prof Bloom’a göre “insanlar bazı yönleri ile iç karartıcı ve bazı yönleri ile de etkileyici ahlak davranışları ile hayata başlamaktadırlar. İnsanın doğuştan gelen içgüdüsel davranışlarından yararlanılabilir. Örneğin ırkçılığı gerçekten kaldırmak istiyorsanız, doğuştan gelen bir bağnazlık duygusu olduğunu ve bunun da çok normal olduğunu bilerek davranırsanız bunların üzerine iyiliği inşa edebilirsiniz. Yetişkinlerin kötü yargıları bebekliklerinden gelmektedir”.
*
Deneylerle de belirlenmiştir ki insanın iyi-kötü içgüdüleri ve adalet duygusu doğuştan gelir ve hangisinin büyüyeceğini ve egemen olacağını eğitimi ve çevre koşulları belirlemektedir.
*
Günümüzde bilimde ve teknolojide şaşırtıcı gelişmeler ve yenilikler yaşanmasına rağmen daha iyi insan olma, iyilik, adalet ve yardım severlik duygularında ne yazık ki aynı gelişmeler yaşanmamaktadır. Daha iyi olma adına yapıldığı varsayılan eğitim çalışmalarının, öğretilerin ve kurumların genel anlamda başarılı olamadıklarını söyleyebiliriz.
*
Dolaylı ya da dolaysız kin, nefret, adaletsizlik ve cezalandırma eğilimli eğitimler, kitle iletişimi ve rol modeller çok daha başarılı olmuştur. Acı olanı ise bunları yapan ve inşa eden kötü ruhlu insanların, bu amaçlarını iyilik, adalet ve sorumluluk görüntüsünde yapabiliyor olabilmeleridir.