- 4 Mayıs 2007
- 3.556
- 10
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, ağrı tedavisi gören hastalarına müzikle terapi uygulaması başlattı
Tamamen amatörlerden kurulan TÜMATA Grubu, hastanede ağrı tedavisi gören hastalara özel konserler veriyor. Kaynağı Türk müziği olan Pentatonik müzik yapan grup, 'müzik terapi' uygulayarak uygulayarak ağrı çeken hastaların ağrılarını azaltıyor, onları rahatlatıyor.
Son günlerde müzikle tedavinin tıptaki tamamlayıcı rolü tartışılırken, hastalarına en iyi hizmeti vermeyi hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından da Türkiye'de ilk defa ağrılı hastalara müzikle terapi uygulaması başlatıldı.
1976 yılında kurulan ve kısa adı TÜMATA olan Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu'nun tüm üyeleri tamamen amatörlerden oluşuyor. Kendilerini Türk kültürü ve insanlık kültürüne adayan TÜMATA müzik grubu, dünyanın dörtbir tarafında verdiği konserlerle tanınıyor. Emekli öğretim üyesi Yrd. Dr. Rahmi Oruçgüvenç başkanlığındaki grup, bu kez de hastanelerde çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gören ve ağrı çeken hastalara konserler veriyor. Geleneksel Türk kıyafetleri ve çalgıları kullanan grup, 'müzik terapi' yöntemi ile Türk musikisi konserleri vererek hastaların ağrılarını dindiriyor. TÜMATA grubu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Avni Babacan'ın daveti üzerine bugün hastalara yaklaşık bir saatlik bir konser verdi. Konserde Orta Asya'da yaşayan Türkler'in eski şarkılarını söyleyen grup, müzik terapiyi başarıyla tamamladı. Bu ilginç konserde büyük bir kazan içine doldurulan su sesi de efekt olarak kullanıldı. Müzik terapiye katılan hastalar, çalışan dinlendirici şarkı ve enstrümanlar sayesinde ağrılarının azaldığını, kendilerini daha iyi hissettiklerini söyledi.
TÜMATA Grubu lideri, emekli öğretim üyesi Yrd. Dr. Rahmi Oruçgüvenç, kaynağı Türk müziği olan Pentatonik müziğin kararlılık ve kendine güven hissi verdiğini, beyinde konsantrasyonu artırdığını belirterek, bu müziğin hem rahatlatıcı hem de tedavi edici özelliğinin bulunduğunu kaydetti. Müzik terapinin yaklaşık bin yıllık bir geçmişi olduğunu ve özelliklere hastalara karşı önemli faydalar sağladığının bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını belirten Oruçgüvenç, şunları söyledi: "Ağrı bir duygu olayıdır. Ağrının olması ve geçmesi kişinin duyumuna bağlıdır. Ağrı geçiyorsa onun hisseder, duyar. Bu bilimsel olarak da belirlenir. Bin yıllık bir geçmişe yönelik bilgi birikimleridir. Farabi, İbn-i Sina gibi üstatların eserlerinde hangi musiki makamlarının hangi organları etkilediği, hangi duyguları ortaya çıkardığı bilgileri vardır. Biz bu bilgileri aldık, klinik gözlemle güçlendirdik ve laboratuvar bulgularıyla sonuçlandırdık. Örneğin Rast makamının gevşeme etkisi olduğunu biliyoruz. Uşak makamının uyku getirici etkisi var, insana gülme etkisi verir. Hüseyin-i makamımın iç organlara etkisi olduğu gibi tasnifler var. Bunlar bin yıllık bilgilerdir. Bizim için bugün gerekli olan, bugünün bilim seviyesine göre bunların analizidir. Avusturya'da bir klinikte komadaki hastalara Türk musikisi dinletildi. Bu yöntemle hastaların çoğunun komadan çıktığı, alfa ve beta ritimlerinin yükseldiği görüldü. Japon müziğinin insanları rahatlattığı doğrudur. Çünkü Japon kaynağının kaynağı Pentatonik müzik yani Türk müziğidir. Bu müzik Japonya'ya Orta Asya Ve Sibirya'nın güneyinden yayılmıştır. Macar araştırmacının çalışmasında da kanıtladığı gibi tedavide kullanılan müziğin kaynağı Türk müziğidir. Pentatonik müziğin kararlılık ve kendine güven hissi verdiği, beyinde konsantrasyonu artırdığı bilinir. Bu müziğin hem rahatlatıcı hem de tedavi edici özelliği vardır. Biz gürültü yapmıyoruz. Gürültü insanı rahat eder ve azap verir. Ama ahenkli müzik rahatlatır. Örneğin kuş sesi huzur vericidir."
İHA
Tamamen amatörlerden kurulan TÜMATA Grubu, hastanede ağrı tedavisi gören hastalara özel konserler veriyor. Kaynağı Türk müziği olan Pentatonik müzik yapan grup, 'müzik terapi' uygulayarak uygulayarak ağrı çeken hastaların ağrılarını azaltıyor, onları rahatlatıyor.
Son günlerde müzikle tedavinin tıptaki tamamlayıcı rolü tartışılırken, hastalarına en iyi hizmeti vermeyi hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından da Türkiye'de ilk defa ağrılı hastalara müzikle terapi uygulaması başlatıldı.
1976 yılında kurulan ve kısa adı TÜMATA olan Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu'nun tüm üyeleri tamamen amatörlerden oluşuyor. Kendilerini Türk kültürü ve insanlık kültürüne adayan TÜMATA müzik grubu, dünyanın dörtbir tarafında verdiği konserlerle tanınıyor. Emekli öğretim üyesi Yrd. Dr. Rahmi Oruçgüvenç başkanlığındaki grup, bu kez de hastanelerde çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gören ve ağrı çeken hastalara konserler veriyor. Geleneksel Türk kıyafetleri ve çalgıları kullanan grup, 'müzik terapi' yöntemi ile Türk musikisi konserleri vererek hastaların ağrılarını dindiriyor. TÜMATA grubu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Avni Babacan'ın daveti üzerine bugün hastalara yaklaşık bir saatlik bir konser verdi. Konserde Orta Asya'da yaşayan Türkler'in eski şarkılarını söyleyen grup, müzik terapiyi başarıyla tamamladı. Bu ilginç konserde büyük bir kazan içine doldurulan su sesi de efekt olarak kullanıldı. Müzik terapiye katılan hastalar, çalışan dinlendirici şarkı ve enstrümanlar sayesinde ağrılarının azaldığını, kendilerini daha iyi hissettiklerini söyledi.
TÜMATA Grubu lideri, emekli öğretim üyesi Yrd. Dr. Rahmi Oruçgüvenç, kaynağı Türk müziği olan Pentatonik müziğin kararlılık ve kendine güven hissi verdiğini, beyinde konsantrasyonu artırdığını belirterek, bu müziğin hem rahatlatıcı hem de tedavi edici özelliğinin bulunduğunu kaydetti. Müzik terapinin yaklaşık bin yıllık bir geçmişi olduğunu ve özelliklere hastalara karşı önemli faydalar sağladığının bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını belirten Oruçgüvenç, şunları söyledi: "Ağrı bir duygu olayıdır. Ağrının olması ve geçmesi kişinin duyumuna bağlıdır. Ağrı geçiyorsa onun hisseder, duyar. Bu bilimsel olarak da belirlenir. Bin yıllık bir geçmişe yönelik bilgi birikimleridir. Farabi, İbn-i Sina gibi üstatların eserlerinde hangi musiki makamlarının hangi organları etkilediği, hangi duyguları ortaya çıkardığı bilgileri vardır. Biz bu bilgileri aldık, klinik gözlemle güçlendirdik ve laboratuvar bulgularıyla sonuçlandırdık. Örneğin Rast makamının gevşeme etkisi olduğunu biliyoruz. Uşak makamının uyku getirici etkisi var, insana gülme etkisi verir. Hüseyin-i makamımın iç organlara etkisi olduğu gibi tasnifler var. Bunlar bin yıllık bilgilerdir. Bizim için bugün gerekli olan, bugünün bilim seviyesine göre bunların analizidir. Avusturya'da bir klinikte komadaki hastalara Türk musikisi dinletildi. Bu yöntemle hastaların çoğunun komadan çıktığı, alfa ve beta ritimlerinin yükseldiği görüldü. Japon müziğinin insanları rahatlattığı doğrudur. Çünkü Japon kaynağının kaynağı Pentatonik müzik yani Türk müziğidir. Bu müzik Japonya'ya Orta Asya Ve Sibirya'nın güneyinden yayılmıştır. Macar araştırmacının çalışmasında da kanıtladığı gibi tedavide kullanılan müziğin kaynağı Türk müziğidir. Pentatonik müziğin kararlılık ve kendine güven hissi verdiği, beyinde konsantrasyonu artırdığı bilinir. Bu müziğin hem rahatlatıcı hem de tedavi edici özelliği vardır. Biz gürültü yapmıyoruz. Gürültü insanı rahat eder ve azap verir. Ama ahenkli müzik rahatlatır. Örneğin kuş sesi huzur vericidir."
İHA