- 25 Ocak 2010
- 265
- 65
Türk Nöroloji Derneği (TND) Yönetim Kurulu Üyesi ve Algoloji Çalışma Grubu Moderatörü Doç. Dr. Levent Ertuğrul İnan, doktora danışmadan ve sık aralıklarla alınan ağrı kesicilerin, ağrıyı azaltmadığını, aksine arttırabildiğini belirtti.
İnan, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yapılan çalışmalara göre, en sık rastlanan ağrı yerlerinin baş, bel (yüzde 13.2), bacaklar (yüzde 13.1) ve karın bölgesi (yüzde 11.2) olduğunu kaydetti. Küme tipi baş ağrılarının erkeklerde daha fazla görüldüğünü bildiren İnan, şunları ifade etti:
“Türk Eczacılar Birliği ve Türk Algoloji Derneği’nin birlikte yaptığı çalışmada araştırmaya katılan kişilerin yüzde 63.5'i son üç ay içinde ağrıdan yalandıklarını belirtmişlerdir. Ağrı çekenlerin yüzde 73.2'sinde bu ağrı 6 aydan uzun süren ağrılar yani kronik ağrılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ağrısı olanların yarısı (yüzde 50.1) batı, yaklaşık beşte biri (yüzde 18) orta bölgede, yüzde 5.5'i kuzeyde ve yüzde 9.1'i güneyde yaşamaktadır.
Türk Eczacıları Birliği'nin verdiği rapora göre, kişi başına düşen ağrı kesici miktarı yıllık iki kutudur. 1999 yılında yapılan çalışmada ağrısı olan kişilerin yüzde 73'ünün ağrı kesici kullandığı tespit edilmiştir. Türkiye’de diğer ülkelerde olduğu gibi doktora danışmadan ağrı kesicilerin sık kullanımı yaygın görülmektedir. Örneğin, baş ağrısında ağrı kesicinin sık kullanımının; tersine baş ağrısını artırıp tedaviyi zorlaştırdığı bilinmektedir.”
İZMİR Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicalpark Hastanesi Gastrroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, Aspirin ve kuvvetli ağrı kesici ilaçların yaygın ve bilinçsizce kullanımının mide ve oniki parmak bağırsağında ülser, gastrit, kanama ve hatta nadiren de olsa midede delinmeye neden olabileceği uyarısında bulundu.
Özellikle yaşlılarda ağrı kesicilerin sık ve uzun süreli kullanımının daha ağır tablolara, ülser ve kanamalara neden olduğunu belirten Prof. Dr. Göral, "Genelde, romatizmal kas ve eklem hastalıklarında, migren, bel fıtığı, kırık ve zedelenmelerde, bayanlarda adet sancılarında, diş ve diğer bölge ağrılarında, ağrı hemen geçsin diye, çok kuvvetli ağrı kesiciler alınmakta ve bazen de çok ciddi mide ve bağırsak kanamalarına ve ülserlere neden olmaktadır" dedi.
Ağrı kesiciler, mide ve bağırsak dışında, ince ve kalın bağırsakta da kanamalara, ayrıca, karaciğerde toksik etkilere ve böbreklerde de hasara neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Göral şu uyarılarda bulundu: "Ağrı kesici kullanımında; başlangıçta, öncelikle yan etkisi çok az olan, mide ve bağırsağı kanatmayan, diğer organlara önemli yan etkisi olmayan ağrı kesiciler seçilmelidir. Bu ağrı kesiciler ile ağrı geçmezse, orta etkili ağrı kesiciler kullanlır. Bunlarla da ağrı geçmezse, daha etkili ağrı kesiciler kullanılır. Bu kararı ilgili hekim verecektir. Hekim tavsiyesi dışındaki tavsiyeler, ciddiye alınmamalıdır. Ağrı kesiciler mutlaka tok karnına ve bol su ile alınmalıdır. Midede ülser veya gastriti olan hastalar, ağrı kesici almak zorunda ise, tok karnına ve beraberinde mide koruyucu hap veya şurup ile beraber almalıdır. Kronik romatizmal hastalıklar gibi durumlarda, uzun süreli ağrı kesici ilaç almak gerekiyorsa, mutlaka endoskopi de yapılarak, midede helicobacter pylori adı verilen bakteri araştırılmalıdır. Çünkü midede helikobakter pylori adlı bakteri varsa, ağrı kesicilerin olumsuz etkileri daha fazla artmaktadır."
Ağrı Kesicilerin Ne Gibi Yan Etkileri Olabilir?
Her ilacın farklı yan etkileri vardır.Bunlar ilaçların gruplarına bağlı olarakta değişebilir. Her bir ilacın kendi kimyasal yapısına bağlı olarakta yan etki çıkarabilirler. Genel olarak ağrı kesicilerin yan etkilerinden bahsedecek olursak , öncelikle nonsteroid anti-inflamatuar dediğimiz birinci grup ağrı kesicilerden bahsetmemiz gerekir. Nonsteroid anti-inflamatuarlar piyasada çok yaygın satılan , herkesin kolaylıkla gidip reçetesiz bile alabilecekleri ilaçlar olmasına rağmen mide kanamalarına , mide hasarlarına yol açabilecek çok yaygın sorunlara yol açabilecek , hatta ölümcül sorunlarada yol açabilecek ilaçlardır. Sadece mide ile ilgili değil , kalp hastalıklarınında tetiklenmesine , kalp problemlerinin artmasına , tansiyonun artmasına , kalp krizinin tetiklenmesine neden olabilecek özelliklere sahiptir.Hatta bu ilaçların bir kısmı bu nedenler piyasadan çekilmiş veya kontrollü kullanıma sunulmuştur.Bunun yanı sıra nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar böbrek yetmezliklerine yol açabilirler , böbrek akımını azaltabilirler. Bunun yanı sıra tabi hepsinin bütün ilaçların alerjik etkileride olabilir ve alerjik bakımdan da mutlaka kontrol etmemiz gereklidir.Her ilaç farklı hastalarda farklı biçimlerde alerjiye yol açabilir. İkinci grup ilaçlarımız opioid aneljeziklerinde yan etkilerinden bahsetmemiz mümkün. Özellikle bu ilaçların bazı yan etkileri kısa sürede geçebilir , kendiliğinden tolerans dediğimiz vücudun savunma mekanizması gelişerek , geçebilir. Bu kısa sürede geçen yan etkilerine uyku , sedasyon , kaşıntı , mide bulantısı gibi yan etkileride sayabiliriz. Bunun yanı sıra bu opioid dediğimiz narkotik aneljeziklerin en geç geçen yan etkisidir. Yani bu hastalar bu ilaçları aldığında mutlaka uzun süre kabızlık çekerler. Bunun yanı sıra opioid aneljeziklerin bir de korkulan yan etkileri vardır ki bunlardan birisi bağımlılık yapmasıdır. Bir çok hekimde bu yüzden bu ilacı yazmaktan çekinir ama oysa biz biliyoruz ki bir çok araştırmada kronik ağrılı hastalarda özellikle opioid aneljeziklerin bağımlılık yapma riski çok çok düşüktür. Yani 10.000'de 4 , 11.000'de 5 gibi çok düşük rakamlar çıkmıştır. Bağımlılık yapmasından yanı sıra en çok korkulan yan etkilerden biri solunumu durdurmasıdır. Bu her hastada olmaz. Bu da yine yüzde birden daha az görülen solunum sıklığının azalmasıyla seyreden bir durumdur.İkincil aneljezikler dediğimiz , üçüncü grup ağrı kesicilerde ise her bir grubun kendine özel yan etkileri vardır.Örneğin antidepresanlar uyku yapar , kabızlık yapar yine kalbe etki edebilir.Örneğin antiepileptikler uyku , sersemlik , vücudda ödem gibi sorunlar yapabilir.Bir de bunların hepsi iştah açabilir , şişmanlığa yol açabilir , iştah kontrolü gerekebilir.Her bir ayrı grubun kendine özgü yan etkileri söz konusudur. Bu ilaçları aldığımızda yan etki görüldüğünde hekimle danışıp , o yan etkiler konusunda nasıl çözümler bulabileceğinize hekiminizle beraber karar verebilirsiniz.
alıntıdır
Doğal Ağrı Kesiciler Tıklayınız
İnan, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yapılan çalışmalara göre, en sık rastlanan ağrı yerlerinin baş, bel (yüzde 13.2), bacaklar (yüzde 13.1) ve karın bölgesi (yüzde 11.2) olduğunu kaydetti. Küme tipi baş ağrılarının erkeklerde daha fazla görüldüğünü bildiren İnan, şunları ifade etti:
“Türk Eczacılar Birliği ve Türk Algoloji Derneği’nin birlikte yaptığı çalışmada araştırmaya katılan kişilerin yüzde 63.5'i son üç ay içinde ağrıdan yalandıklarını belirtmişlerdir. Ağrı çekenlerin yüzde 73.2'sinde bu ağrı 6 aydan uzun süren ağrılar yani kronik ağrılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ağrısı olanların yarısı (yüzde 50.1) batı, yaklaşık beşte biri (yüzde 18) orta bölgede, yüzde 5.5'i kuzeyde ve yüzde 9.1'i güneyde yaşamaktadır.
Türk Eczacıları Birliği'nin verdiği rapora göre, kişi başına düşen ağrı kesici miktarı yıllık iki kutudur. 1999 yılında yapılan çalışmada ağrısı olan kişilerin yüzde 73'ünün ağrı kesici kullandığı tespit edilmiştir. Türkiye’de diğer ülkelerde olduğu gibi doktora danışmadan ağrı kesicilerin sık kullanımı yaygın görülmektedir. Örneğin, baş ağrısında ağrı kesicinin sık kullanımının; tersine baş ağrısını artırıp tedaviyi zorlaştırdığı bilinmektedir.”
İZMİR Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicalpark Hastanesi Gastrroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, Aspirin ve kuvvetli ağrı kesici ilaçların yaygın ve bilinçsizce kullanımının mide ve oniki parmak bağırsağında ülser, gastrit, kanama ve hatta nadiren de olsa midede delinmeye neden olabileceği uyarısında bulundu.
Özellikle yaşlılarda ağrı kesicilerin sık ve uzun süreli kullanımının daha ağır tablolara, ülser ve kanamalara neden olduğunu belirten Prof. Dr. Göral, "Genelde, romatizmal kas ve eklem hastalıklarında, migren, bel fıtığı, kırık ve zedelenmelerde, bayanlarda adet sancılarında, diş ve diğer bölge ağrılarında, ağrı hemen geçsin diye, çok kuvvetli ağrı kesiciler alınmakta ve bazen de çok ciddi mide ve bağırsak kanamalarına ve ülserlere neden olmaktadır" dedi.
Ağrı kesiciler, mide ve bağırsak dışında, ince ve kalın bağırsakta da kanamalara, ayrıca, karaciğerde toksik etkilere ve böbreklerde de hasara neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Göral şu uyarılarda bulundu: "Ağrı kesici kullanımında; başlangıçta, öncelikle yan etkisi çok az olan, mide ve bağırsağı kanatmayan, diğer organlara önemli yan etkisi olmayan ağrı kesiciler seçilmelidir. Bu ağrı kesiciler ile ağrı geçmezse, orta etkili ağrı kesiciler kullanlır. Bunlarla da ağrı geçmezse, daha etkili ağrı kesiciler kullanılır. Bu kararı ilgili hekim verecektir. Hekim tavsiyesi dışındaki tavsiyeler, ciddiye alınmamalıdır. Ağrı kesiciler mutlaka tok karnına ve bol su ile alınmalıdır. Midede ülser veya gastriti olan hastalar, ağrı kesici almak zorunda ise, tok karnına ve beraberinde mide koruyucu hap veya şurup ile beraber almalıdır. Kronik romatizmal hastalıklar gibi durumlarda, uzun süreli ağrı kesici ilaç almak gerekiyorsa, mutlaka endoskopi de yapılarak, midede helicobacter pylori adı verilen bakteri araştırılmalıdır. Çünkü midede helikobakter pylori adlı bakteri varsa, ağrı kesicilerin olumsuz etkileri daha fazla artmaktadır."
Ağrı Kesicilerin Ne Gibi Yan Etkileri Olabilir?
Her ilacın farklı yan etkileri vardır.Bunlar ilaçların gruplarına bağlı olarakta değişebilir. Her bir ilacın kendi kimyasal yapısına bağlı olarakta yan etki çıkarabilirler. Genel olarak ağrı kesicilerin yan etkilerinden bahsedecek olursak , öncelikle nonsteroid anti-inflamatuar dediğimiz birinci grup ağrı kesicilerden bahsetmemiz gerekir. Nonsteroid anti-inflamatuarlar piyasada çok yaygın satılan , herkesin kolaylıkla gidip reçetesiz bile alabilecekleri ilaçlar olmasına rağmen mide kanamalarına , mide hasarlarına yol açabilecek çok yaygın sorunlara yol açabilecek , hatta ölümcül sorunlarada yol açabilecek ilaçlardır. Sadece mide ile ilgili değil , kalp hastalıklarınında tetiklenmesine , kalp problemlerinin artmasına , tansiyonun artmasına , kalp krizinin tetiklenmesine neden olabilecek özelliklere sahiptir.Hatta bu ilaçların bir kısmı bu nedenler piyasadan çekilmiş veya kontrollü kullanıma sunulmuştur.Bunun yanı sıra nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar böbrek yetmezliklerine yol açabilirler , böbrek akımını azaltabilirler. Bunun yanı sıra tabi hepsinin bütün ilaçların alerjik etkileride olabilir ve alerjik bakımdan da mutlaka kontrol etmemiz gereklidir.Her ilaç farklı hastalarda farklı biçimlerde alerjiye yol açabilir. İkinci grup ilaçlarımız opioid aneljeziklerinde yan etkilerinden bahsetmemiz mümkün. Özellikle bu ilaçların bazı yan etkileri kısa sürede geçebilir , kendiliğinden tolerans dediğimiz vücudun savunma mekanizması gelişerek , geçebilir. Bu kısa sürede geçen yan etkilerine uyku , sedasyon , kaşıntı , mide bulantısı gibi yan etkileride sayabiliriz. Bunun yanı sıra bu opioid dediğimiz narkotik aneljeziklerin en geç geçen yan etkisidir. Yani bu hastalar bu ilaçları aldığında mutlaka uzun süre kabızlık çekerler. Bunun yanı sıra opioid aneljeziklerin bir de korkulan yan etkileri vardır ki bunlardan birisi bağımlılık yapmasıdır. Bir çok hekimde bu yüzden bu ilacı yazmaktan çekinir ama oysa biz biliyoruz ki bir çok araştırmada kronik ağrılı hastalarda özellikle opioid aneljeziklerin bağımlılık yapma riski çok çok düşüktür. Yani 10.000'de 4 , 11.000'de 5 gibi çok düşük rakamlar çıkmıştır. Bağımlılık yapmasından yanı sıra en çok korkulan yan etkilerden biri solunumu durdurmasıdır. Bu her hastada olmaz. Bu da yine yüzde birden daha az görülen solunum sıklığının azalmasıyla seyreden bir durumdur.İkincil aneljezikler dediğimiz , üçüncü grup ağrı kesicilerde ise her bir grubun kendine özel yan etkileri vardır.Örneğin antidepresanlar uyku yapar , kabızlık yapar yine kalbe etki edebilir.Örneğin antiepileptikler uyku , sersemlik , vücudda ödem gibi sorunlar yapabilir.Bir de bunların hepsi iştah açabilir , şişmanlığa yol açabilir , iştah kontrolü gerekebilir.Her bir ayrı grubun kendine özgü yan etkileri söz konusudur. Bu ilaçları aldığımızda yan etki görüldüğünde hekimle danışıp , o yan etkiler konusunda nasıl çözümler bulabileceğinize hekiminizle beraber karar verebilirsiniz.
alıntıdır
Doğal Ağrı Kesiciler Tıklayınız
Son düzenleme: