Aftları Nasıl Durdurabilirsiniz

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
294.034
605.239
43


Aftlar (ağız ülserleri) milyonların yaşamına rahatsızlık verir. Ağız içindeki bu küçük ülserleşmelerin bazıları ufak dertlerdir ama kimileri için aftlar yaşamı neredeyse çekilmez hale getirir. Hastanın doktoru veya diş hekimi bu ülserleri nasıl tedavi edeceğini bilemezse, durum genelde daha da kötüleşerek hastayı hüsran ve acı içinde bırakır. Hekimlik uygulamalarında, aftlardan mustarip birçok insanla karşılaşılır. Aftlar, nüfusun neredeyse %20 sini etkilemektedir. İyi olan, aftlar hakkında bilinmeyen birçok şey olsa da etkin biçimde önleyip tedavi etme yollarının olması.

Aft

Aftlar (Ağız ülserleri) ve Uçuklar Arasındaki Fark: Aftlar sıklıkla uçuklarla karıştırılır. Birçok ortak özelliği olsa da aftlar ile uçuklar arasında (örneğin ikisi de tekrarlasa da, çok acı verici olabilse de) önemli farklar var:Aftlar (Ağız ülserleri):

  • Kesinlikle ağız içindedir, yani yalnızca ağız içinde meydana gelir.
  • Bulaşıcı değildir, yani kişiden kişiye yayılmaz.
  • Virüsten kaynaklanmaz.
  • öncesinde kesecik denilen küçük kabartılar oluşur.
  • Genelde ağız dışında meydana gelir ama bazen ağız içinde de çıkar. Uçuklar eğer ağız içinde çıkmışsa ağzın sabit (hareketsiz) bölümlerinde, mesela damakta görülür.
  • Bulaşıcıdır, yani kişiden kişiye geçer.
  • Virüsten kaynaklanır.
Aftın Sebepleri
Aftlarla (Ağız ülserleriyle) Bağlantılı Vücut Durumları Aftlar çoğu vakada başka bir hastalıkla ilişkili değildir, ancak vakaların küçük bir yüzdesinde vücutla ilgili (sistemik) bir rahatsızlığın habercisi olabilir. Mesela, Behçet Hastalığı olan insanların, genital lezyonlar, göz lezyonları ve genel cilt hastalıklarına ilaveten çoğunlukla aftları da olur. çölyak hastalığı, Crohn Hastalığı, ülseratif Kolit ve aşırı gluten duyarlılığı gibi hastalıkları olan insanlarda, ilgili hastalığın belirtisi olarak aftlar da görünür. HIV bulaşan hastalarda da, ülserler gibi aftlar ortaya çıkabilir. Bir hastalık belirtisi olduğu şüphesi uyandıran vakaların küçük bir yüzdesinde, dikkatli bir tıbbi kayıt ve doktor muayenesi, hastadaki aftların başka bir hastalıkla bağlantılı olup olmadığını gösterebilir.


Kaynak:hemen sağlık
 
Önleme



Aftları (Ağız ülserlerini) önleme Konusunda Ağız içinin yaralanması aftların oluşumunu tetikleyebilir. Bu yaralanmalar aşırı hararetli diş fırçalamak, yanağınızı ya da dilinizi ısırmak ve ağzınızın içini sert veya sivri yiyeceklerle (örneğin sert krakerlerle) çizmekle oluşabilir. Bu nedenle aşağıdaki önerilere uyarak aft oluşumunu önleyebilirsiniz. Ağız içindeki dokuyu kesebilecek, aşındırabilecek ya da başka türlü yaralayabilecek patates cipslerini, sert krakerleri, elmaları ve sert şekerleri ufak parçalar halinde yiyin. Fazla hararetli bir şekilde diş fırçalamamalayın. Bu, diş fırçasının dişleriniz, diş etleriniz ve ağız içi zarınıza zarar vermenize yol açar. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki üç kişiden ikisi çok sert diş fırçalıyor. Maalesef, çoğu insan o kadar hararetle diş fırçalamayı bilinçli bir şekilde bırakamıyor çünkü diş fırçalamak yerleşmiş bir alışkanlık. Eğer onlardan biriyseniz, ağız dokusunu yaralamaya başladığınızda kırmızı ışık ile sizi uyaran alarmlı diş fırçası kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Bu diş fırçası, size, dişlerinizi temizleyip plağı ortadan kaldırırken diş etlerinizle ağız içindeki dokuya zarar vermeyecek kuvveti uygulamayı öğretir. Ağzınızın içini veya dudaklarınızın kenarlarını ısırmayın. Birçok insanda bu, gerginlikten doğan bir alışkanlıktır. Bazı insanlarsa ağızlarının içini uyurken ısırır. Eğer sizin için de böyleyse, uyurken ağız koruyucu takmanızı öneriyoruz. Ağız koruması, genelde daha fazla ağız yaralanmasını önlemekte çok etkilidir. Stres, aftları tetikleyebilecek başka bir etmen. Aftlara yatkın kişiler yaşamlarındaki stresi azaltmalıdır. Günümüz toplumunda bunu söylemek kolay. Ne var ki, çabaya değer çünkü stresi azaltmanın sağlığa başka yararları da var. Bir araştırmaya göre, birçok aft vakasının sorumlusu belli besinlere verilen tepki olabilir. Bazı insanlarda aftlara neden olabilen besinler; fındık/ceviz, yerfıstığı ezmesi, deniz mahsulleri, buğday ürünleri, çikolata ve süttür. Aft meydana getiren etmenlerden biri de, başta en çok da B12, demir ve folik asit olmak üzere bazı vitamin ve minerallerin eksikliğidir. İngiltere de yapılan birçok çalışma, aft hastalarının önemli bir kısmının bu vitamin ya da mineral düzeylerinde eksiklik olduğunu saptadı. Ne var ki, ABD deki çalışmalar, bu vitamin ya da minerallerin düzeyleriyle aft oluşumu arasında aynı ilişkiyi göstermiyor. En heyecan verici gelişmelerden biri ise, aftlar ve neredeyse bütün diş macunlarında bulunan bir madde arasındaki bağın tespit edilmesi oldu. SLS katkı maddesi veya sodyum loril sülfat, aft oluşumunun bir faili olabilir. SLS (sodyum loril sülfat), aynen deterjan rolü üstlenir. Laboratuarda, protein ve yağların zarlarını bozundurmak ve çözündürmek için kullanılır. SLS, diş macununda yağ ve su bazlı maddeleri karıştırmak için kullanılır. Diş fırçalarken macununuzdan çıkan köpükler bu maddenin eseridir. SLS, yatkın bireylerde mikroskobik yaralanmaya veya ağızdaki deri hücrelerinin parçalanmasına neden olabilir. Yaralanmayla veya bağışıklık sisteminin işleyişiyle birlikte SLS, aft oluşumuna yol açabilir. Bunlar henüz başlangıç niteliğinde çalışmalar ve daha araştırma yapılması gerekli ama yine de umut vaat ediyor. Birçok hasta, SLS içermeyen diş macunlarından büyük ölçüde yararlanıyor. Size de, SLS içermeyen diş macunlarını tavsiye ediyoruz.
 
Aft (Ağız ülseri) Günlüğü Tutmak

Yukarıdaki etmenlerden birinin aftlarınıza neden olduğundan şüpheleniyorsanız ne yapabilirsiniz
Size Aft Günlüğü tutmanızı öneririz. Kullandığınız diş macunu, yediğiniz besinler, stresli olaylar ve ağzınızın içinde meydana gelebilecek her türlü yaralanmayı yazabileceğiniz basit bir defter bu. Aynı defterde, aft oluşma sayısını da kaydedin. Bu defteri tutarak belirli bir etmenle aftlarınızın nedeni arasında bağlantı kurabilirsiniz.
 
BEBEKLERDE AFT, NEDENLERİ VE TEDAVİSİ


Aft ağız ülseri olarak da adlandırılmaktadır ve bebeklerde nadiren görülen bir durumdur. 10 yaşının altındaki çocuklarda da nadir görülür. Bebeklerde nadir görülse de muhtemelen bebekte rahatsızlığa yol açacak bir durumdur.

Aft yuvarlak beyaz veya sarı renkte yara şeklindedir. Aftlar genelde yanakların veya dudakların iç kısmında görülür. Dil, diş etleri ve yumuşak damakta da görülebilir. Tek halde görülebileceği gibi küçük kümeler halinde de görülebilir.

Aftlar ciddi bir durum değildir fakat bebek için rahatsız edici olabilir. Bebek özellikle beslenme sırasında acı hissedebilir.

Aftlar neden oluşur?

Aftların nedeni tam olarak net değildir. Ailesel yatkınlık bunda etken olabilir. Yani genetik bir boyutu vardır. Bazen de stres aft oluşumunu tetikleyebilir.

Aftlar kimi zaman ağız içinde meydana gelen bir travma sonucunda da görülebilir. Örneğin dil veya yanağı ısırınca veya bir ağız için operasyon sonucunda görülebilir. Besin alerjisinin, viral bir enfeksiyonun, süt ve süt ürünleri tüketimindeki eksikliğin de aft oluşumuna yol açabileceğine dair bilimsel bulgular da bulunmaktadır.
Aftlar ve uçuk aynı şeyler midir?

Aftlar ve uçuklar iki farklı şeydir. Aftlar bulaşıcı değildir ve ağız içinde yumuşak dokuda görünürler. Uçuklar ise bulaşıcıdır ve genelde dudakların dış kısmında görünürler.

Aftlar nasıl tedavi edilmelidir?

Aftlar kendi kendilerine geçerler. Genelde 7 – 10 gün içinde geçerler. Aftın oluşturduğu acı ise 3 – 4 günde hafifler.

Aftın oluştuğu yerdeki acıyı hafifletmek için buz tedavisi uygulanabilir. Eğer bebeğiniz katı gıdaları almaya başladıysa ona sıcak, acılı besinleri ve turunçgil meyvelerini vermeyin. Çünkü bunlar bebekteki acıyı azdırabilir.

Bir başka çözüm olarak; bir ölçü oksijenli su ile 1 ölçü suyu karıştırın. Sonra bir pamuklu bir bezle yardımıyla bu karışımı bebeğin aft oluşan yerine nazikçe uygulayın. Fazla bastırmayın. Bunun günde 3 – 4 defa uygulayın. Bu uygulama hem rahatsızlığını hafifletecek hem de aftların iyileşmesine yardımcı olacaktır.

Eğer bebeğiniz aftlardan dolayı oldukça rahatsız görünüyorsa bir acı veya ağrı dindirici ialç için hekimden tavsiye isteyebilirsiniz. Bebeğiniz asla aspirin vermeyin. Çünkü aspirin Reye sendromu olarak bilinen ölümcül bir hastalığı tetikleyebilir.

Aftlar için bebeği ne zaman hekime göstermeli?

Eğer bebeğinizin ağız içindeki oluşumunun aft olup olmadığından emin değilseniz veya bu sorun 2 haftadan daha uzun sürerse teşhis için bebeğinizin hekimine göstermeniz gerekir. Ayrıca bebeğinizde ateş, lenflerde şişme, isilik gibi sorunlar da varsa bunu hekime bildirmelisiniz.

Kaynak:annelikbilinci
 
Kraker yedigimde olusuyor bende.. damak kisminda.. bir iki kere meydana geldi. Ama baya bi kraker yemistim o zamanda..

Bilgi icin tesekkurler nevom
 

çok güzel konu
üfff aft buyuk derdımdı, aylardır bu dertten muzdarıptim
bır anda geçiverdi
yok vıtamın eksıklıgı bagısıklık sorunu dedıler vs
bır cok sey megerse kullandıgım dıs macunundanmıs
yanı bana oyle gelıyor sankı onu kullanmayı kestıgımden berı yok olmuyor
o macunu o kadar da severek almıştım ama demek kı yara sebebıymıs
 
Geçmiş olsun canım Aft ara ara hepimizin kabusu oluyor
 
ben dede çok çıkardı stres olunca ve diş fırçamı şiddetle yanlışlıkla çarpınca. stres olunca boğazıma yakın yerde çıkmadan 3 gün önce ağrısı başlardı. sanırsınız ki boğaz enfeksiyonu, hani grip olunca olur ya. ben çareyi karbonatlı ve tuzlu su karışımında buldum. yatarken, günde sık sık gargara yaptım ve inanın daha çıkmadan aft o dediğim ağrı bile gidiyor. ağrıyı hisseder etmez başlıyorum ve sabah bi kalkıyorum hiç bir ağrı kalmamış. şiddetle tavsiye ederim. sağlık dolu günler... :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…