- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
Bi formülünüz varsa duymak isterim, nasıl koruyacağız hakikaten?
Ne itiraz edende, ne yapanın kendini savunmasında zerre samimiyet yok. Ortada sanatın "s" sini umursayan da yok ya aslında neyse, baştan aşağı politik kaygılar. (Şu heykelin adı Adem ve Havva olmasaydı da Mahmut olsaydı kaç kişide dini çağrışım yapardı merak ediyorum mesela, kaç kişinin aklına gelirdi yani bak bu kesin Adem peygamber diye. Ya da şehrin ortasında sergiledigin eseri adam akıllı savunmak varken istismar davalarına nereden geldin? Gerçi taraflardan biri konuya "ahlaksıız" diye girince öbür taraf da "sensin ahlaksız" a bağlamıs ya neyse. Ülkenin siyasi profilinden yıldım.)
Sonuna kadar katılıyorum bu kısma.
"İnanç özgürlügü" kısmıysa herkesin kendine göre haklı olduğu bi alan.
Bilinen dini figürlerin çoğu tek bi inancın tekelinde değil. "Adem ve Havva" da bunun en güzel örneklerinden biri aslında. Yukarıda da anlatılmış kökeni Yunan mitolojisine hatta daha eski pagan inançlarına kadar gider. Hıristiyanlıkta ise bizzat yeri var.
Yani bi yerde bakıyosunuz çok tanrılı bi din. Tapınakları tanrıların heykelleriyle, resimleriyle, figürleriyle süslemek; sunaklar yapmak ve bunlara şükranlarını sunmak o dinin gereği, ibadet biçimi. Adı Adem ve Havva olmayan ama şu heykelden bin kat daha fazla "Adem ve Havva" yı çağrıştıran heykeller var bu inançtan kalan, dini ve tarihi degeri olan.
Hıristiyanlığa bakıyorsunuz karşınıza Adam&Eve gerçegi çıkıyor. Bu inanışa göre ne peygamberin ne de diğer dini değeri olan şahsiyetlerin resmedilmesinde ya da başka bi sanat eseriyle cisme dökülmesinde bi sakınca yok.
Müslümanlar ise inançları geregi dini degeri olan şahsiyetlerin resme ve heykele konu edilmesinden tamamen rahatsız.
Ya da ben inancı olmayan ama kendimi dinler tarihine adamış bi bilim insanı olsam mesela, bütün peygamber kabul edilen insanlar hakkında bi çalışma hazırlasam, hepsinin de tasvirlere göre bi portresini cizdirmek istesem yapamayacak mıyım, sırf inanç degil diye daha mı degersiz olacak benim çalışmam?
Hangi tarafı memnun edeceksiniz şimdi? Memnun etmek de degil mesele aslında. Örselenmiş, inancı baskı altına alınmış hissetmeden nasıl aynı anda bütün insanların inanç özgürlügünü koruyacaksınız?
Ya da ben inancı olmayan ama kendimi dinler tarihine adamış bi bilim insanı olsam mesela, bütün peygamber kabul edilen insanlar hakkında bi çalışma hazırlasam, hepsinin de tasvirlere göre bi portresini cizdirmek istesem yapamayacak mıyım, sırf inanç degil diye daha mı degersiz olacak benim çalışmam?
"İnanç özgürlügü" kısmıysa herkesin kendine göre haklı olduğu bi alan.
Hangi tarafı memnun edeceksiniz şimdi? Memnun etmek de degil mesele aslında. Örselenmiş, inancı baskı altına alınmış hissetmeden nasıl aynı anda bütün insanların inanç özgürlügünü koruyacaksınız?
Afiyet olsun ahahah kahvaltı iyi gelmiş, örneğimi tamamen dogru anlamışsınız. Sadece islama yönelik degil tüm dinleri içeren, saldırı amacı gütmeyen, belki sadece akademik çevrelerle sınırlı kalacak ya da ne bileyim kitap olarak yayımlanacak bi eser için çalışıyormuşum mesela. Eserin konusu da dini önder ve peygamberler olsun.ladyamore Kahvaltı sonrası daha iyi anladım değindiğin noktayı sanki.
Sen ateist bir dinler tarihi profusun ve bir "Tüm Peygamberler" derlemen için resimlerini çizdireceksin birine. (sorunun kabulü bu)
Şimdi İslam harici diğer tüm inançlar içinde kendi peygamberlerini resmet, buraya kadar bunu ancak Adam ile Eve gibi yorumlarım. Ancak bu çalışman bütün peygamber kabul edilenleri kapsıyormuş, tüm inanç sistemlerini yani, salt Hristiyanmış Museviymiş değil... İslam'daki tasviri ile Hz. Muhammed'i de kullanacaksın portresiyle doğru mu anlamışım?
Üstelik herhangi bir saldırı amacıyla yapılmış bir şey değil ve bilimsel bir bakış diyorsun.
Bunu hiçbir Müslüman kabul etmezladyamore ve karşı da çıkar, "Hz. Muhammed çizimini kaldırın" diye.
Çünkü burada dini sınırlar değil, insani sınırlar devreye giriyor.
"İnanmadığıma saygı duymam" diyorsan da anlarım, çünkü ben de duymam inanmadığım bir şeye saygı ama nasıl örnek verebilirim, bu olay biraz şunun gibi:
Buda heykeline karşı bi hürmetim olamaz, inanmıyorum, ama Budist insanlara saygı duyarım, onlardan ötürü onların değerlerine de dokunmam.
Bak benim çok sevdiğim bir laf var "Ateizm ahlaklı değildir, ama ateistin ahlakı vardır" diye.
Sen bir topluluk için iğfal hissi uyandıracağını bile bile "İnanmıyorum ve bu benim bilimsel çalışmam, inanç özgürlüğüm" dersen, bencilce kalmaz mı, Müslüman insanların hiçbirisine saygı duymuyorum demiş olmaz mısın dolaylı yoldan?
İnanmayabilirsin ama çalışma olarak eline Kur'anı aldığın an, İslam'ın - Müslüman'ın bölgesindesin demektir.
Uygun tepki aralığını da yazayım: Tepki alırsın, günlerce protesto edilirsin, kendi inanan meslektaşların tarafından da ikaz alırsın resmin kaldırılması için. Bu kadar insan karşısında, bilimsel çalışmanın değersizliği -değeri değil, inanıp inanmaman değil, sadece insani değerlerin sorgulanır. Konu senin şahsi özgürlüğün olmaktan çıkar, tek resimle kocaman bir inanan topluluğunu temsile girer farkında bile olmadan.
Aynı derlemeyi resimsiz yapmak, çalışmanın bilimsel değerinden gram düşürmez ve hatta bir ateist olarak Hz. Muhammed resmini kullanmazsan ben gibilerden "Hassasiyetiniz için teşekkür ederim" sözünü de duyar, saygı da görür, alkışlanırsınız da.
Dünya olarak ortaya karışık salatayız.
Liberalizm teorik olarak hepimizin kafasında var, ama pratikte maalesef mümkün değil.
Bunu benim kadar siz de iyi biliyorsunuz bence.
İnsanların inanç özgürlüğünü, sadece insanlığımızla koruyabiliriz. Bir arada yaşarken, alanlarımıza saygı duyarak, özgürlüklerimizi insanlara verebileceğimiz rahatsızlık ihtimallerinin önüne geçirmeyerek belki de... Bunun haricinde formülize edilip de uygulanası bir çözümü yok, bir önceki yorumlarımdan birinde dile getirdiğim gibi "Burada herkesin bir tutam bile olsa, haklılık payı var" ...
Verelim sana da malzemeyi, sen de şu heykele yüzde elli benzeyebilecek bir şey çıkar lütfen.
bumuymuş sanat bumuymuş adem ile havva tee ALLAHIM bir deli bişe yapar adınada sanat koyar ..neee laaa buuu
Bence sınırı %1'de tutalım, insaflı olsun :) Maksat ayak alışsın :)Verelim sana da malzemeyi, sen de şu heykele yüzde elli benzeyebilecek bir şey çıkar lütfen.
Çöp adam bile çizemem doğru dürüst, yazım da kötüdür, çekiç tutsam kendimi yaralarım kaldı ki heykel yontmak komple ütopik benim için.Bence sınırı %1'de tutalım, insaflı olsun :) Maksat ayak alışsın :)
bana malzeme vermeyi bırakta bu heykelcikte ne sanat gördün yada ne anladın sen onu deyiver heleVerelim sana da malzemeyi, sen de şu heykele yüzde elli benzeyebilecek bir şey çıkar lütfen.
Sorunlu güzel şeyler yazıyorsun ama o o cümleyi yazarken bunları düşünmedi ki. Onun öyle bir mantık süzgeci yok. Onun mantık süzgeci şöyle işliyor:Çöp adam bile çizemem doğru dürüst, yazım da kötüdür, çekiç tutsam kendimi yaralarım kaldı ki heykel yontmak komple ütopik benim için.
Güzel sanatların birçoğuna yeteneğim yok. Bana bahşedilmemiş bir becerinin kıskançlığı ile, buna sahip olan kişileri yermeye hakkım yok.
Hanım bunu beğenemedi, bir de sürrealist tabloları falan görse ne diyecekti Tanrı bilir.
İnsanlar sanatı bile tekdüze görmek istiyor, kafalara bakar mısın? Her şey realist olmak zorunda, madde alemiyle birebir tutmak zorunda sanki. Ya olduğu gibi ya da olması gerektiği gibi yansımalı illa. Asla olamayacağı gibisini yansıtmamalı.
Hayal dünyası gerçek dünyayla aynı olmayabilir, seninki belki aynı hayal gücün yok ondandır. Ama onunki epey renkliymiş baksana.
Sen bir şey görememişsin belli. Ben heykeltıraş değilim, sanat tarihi öğrencisi, profesörü falan da değilim. Ama bir edebiyatçı olarak bende uyandırdığı duyguları dile getirebilirim. Bu öznel değerlendirme olur, ki zaten sanat eserleri bunu amaçlar. Her bakan farklı şeyler görür, belki zamanla hissedilen şeyler farklılaşır, çeşitlenir. Tıpkı okuduğun bir şiiri 5 yıl sonra tekrar okuduğunda farklı şeyler çıkarabileceğin gibi...bana malzeme vermeyi bırakta bu heykelcikte ne sanat gördün yada ne anladın sen onu deyiver hele
Afiyet olsun ahahah kahvaltı iyi gelmiş, örneğimi tamamen dogru anlamışsınız. Sadece islama yönelik degil tüm dinleri içeren, saldırı amacı gütmeyen, belki sadece akademik çevrelerle sınırlı kalacak ya da ne bileyim kitap olarak yayımlanacak bi eser için çalışıyormuşum mesela. Eserin konusu da dini önder ve peygamberler olsun.
Bu örneği de konunun sadece farklı dinlerin inananlarının sorunu olarak görülmesini istemedigim icin verdim. Bahsettigimiz seyler sadece bir dine mensup insalar için anlam ifade etmiyor. Ateistler için de tarihi, kültürel ya da bilimsel degeri olabilir pekala ve bu degerlerin hicbiri de dinden daha aşagı (ya da yukarı) degildir bana göre.
Özetle hırıstiyanlıktan ve yunan mitolojisinden örnek vermişken ateistleri konu dışı bırakmayayım istedim.
Sizi alıntılamamı da yanlış anlamayın lütfen, sağduyulu buldum yorumlarınızı, hoşuma gitti. İnançlarınızla özgürlükler arasında denge kurarak yazmaya çalışmışsınız gayet. Kendini müslüman olarak tanımlayan insanların çoğu sizin aksinize kimi zaman aşırı hassasiyetten kimi zamansa anlam verilemeyen bi kibir ve öfkeden saldırgan ve karşı tarafa düşünme ve yaşam alanı tanımayan bi tutun izliyorlar.
İnanç ve bunun diğer özgürlüklerle ilişkisi meselesi ise bugün sadece bizde değil dünyada da hala tartışma konusu.
Ortadogu cografyasında işlerin çok çirkin ve kanlı bi hal alması dünyanın kalanının bu konuda hiç sorun yaşamadıgı anlamına gelmiyor. Pekala hıristiyanların da, musevilerin de, bizim adını bile bilmedigimiz kabile dinlerinin de kendince hassasiyetleri var, ihlal edilmesini istemedigi sınırları var.
Ve bi yandan bu sınır ve hassasiyetleri korurken bi yandan da karşı tarafın özgürlüklerini korumanın 2+2=4 şeklinde bi formülü de yok.
Yani hemen hemen aynı şeyleri söylüyoruz aslında sizinle.
Katılmadığım nokta ise "toplumda infial uyandırmayı" tek başına özgürlüklerin önünde bi bariyer, bi sınır olarak görmeniz.
Asıl bencilliğin ortada nefret söylemi, hakaret, aşagılama, itibarsızlaştırma vb. kötü niyetli bir durum yokken sırf toplumun herhangi bir kesimi rahatsızlık hissedecek diye insanların düşüncelerini açıklamalarını engellemek, yaratıcılıklarına ve çalışmalarına ket vurmak oldugunu düsünüyorum.
AİHM nin dönüm noktası olarak gorülebilecek bi kararında "ifade hürriyeti devletin ve toplumun bir bölümünü gücendiren ve şoke eden bilgi ve düşünceleri de kapsar" der. Başından beri anlattıgım seyin tek cümlelik özeti bu aslında.
Karşı tarafın alınması, gücenmesi, rahatsızlık ve mutsuzluk hissetmesi benim ne bileyim katolik kilisesinin eşcinsellere karşı yaklaşımını eleştirmemi ve bu eleştirimi sanatla ifade etmemi engelleyemez mesela, engellememeli. Ya da islam tarihi kendi usulümce tasvir etmemi imkansız kılamaz, kılmamalı.
Atıyorum Camiye ya da Vatikan'a girerken o bölgeye deger atfedenlerin ritüellerine ne kadar saygı duymaya mecbursam ben ki bu mecburiyet de degil degerlere gösterilen gönüllü bi sevgi ve saygı olmalı; aynı şekilde o dinlerin inananları da benim eserlerime saygı duymaya mecbur ve hevesli olmalılar. Hevesli degillerse de görmezden gelip uzak duracak kadar olgun olmalılar.
Toparlarsam benim yaptıgım ya da sizin yaptıgınız sey o an icin o inanc mensupları arasında takdir edilmiyor ya da onaylanmıyor olabilir. Ama olay zarar verme boyutuna taşmadıysa görmezden gelecek olgunlugu göstermeye mecburlar. Aynı şekilde ben de mecburum, sırf ben begenmiyorum ya da inciniyorum diye hicbir zarar verme amacı gütmeyen insanların düsünce ve eylemlerinin önüne taş koyamam.
Not: Biraz fazla uzun olmus kusuruma bakmayın.
Saldırı amacı taşımıyorsa zaten bu ağır bir nefret ve atak hissi uyandırmaz.Görmezden gelip uzak duracak kadar olgun olmalılar.
Yorumla diye buyurmuş az evvel yorumladım ne gördüğümü.Sorunlu güzel şeyler yazıyorsun ama o o cümleyi yazarken bunları düşünmedi ki. Onun öyle bir mantık süzgeci yok. Onun mantık süzgeci şöyle işliyor:
HeykelXAKP'lilerin olumsuz tepkisi=Bu sanat değil
Mesela ileride bir kısım AKP'li aslında olabilir derse
Heykel x(bir kısım AKP'linin olumlu tepkisi>bir kısım AKP'linin olumsuz tepkisi)= Yani çok da şey yapmamak lazım.
O yüzden derin analizler yapmaya gerek yok.
hımmm entel dantel olacağım diye uydurdun bişiler .. buda güzelmişşSen bir şey görememişsin belli. Ben heykeltıraş değilim, sanat tarihi öğrencisi, profesörü falan da değilim. Ama bir edebiyatçı olarak bende uyandırdığı duyguları dile getirebilirim. Bu öznel değerlendirme olur, ki zaten sanat eserleri bunu amaçlar. Her bakan farklı şeyler görür, belki zamanla hissedilen şeyler farklılaşır, çeşitlenir. Tıpkı okuduğun bir şiiri 5 yıl sonra tekrar okuduğunda farklı şeyler çıkarabileceğin gibi...
Bu heykeli ilk defa gördüm, o yüzden ilk izlenimlerimi yazacağım.
Şimdi ilk olarak gözüme çarpan şey bütün olarak görünen, ama iki ayrı beden. Dikkatli bakmadığında sanki tek bir yüz varmış gibi, ama biraz daha bakınca birbirine dönük, aşkla bütün iki kişi var. Çizgiler, dokunuşlar ise çok otantik, insanı biraz daha eskiye götürüyor. Mermer biraz daha yıpranmış görünse, tarihi eser diyebilirim bile cahilliğimle.
Havva figürü bir eliyle bir şey tutuyor, yuvarlak bir şey, sol tarafa düşüyor Adem'in kalbi mi yoksa elma mı? Güzel bir ayrıntı olmuş.
Yok güzel yorumlamışsın, içimden gelenleri yazmışsın. Ben de çok beğendim, bir figür olarak çok hoş ve güzel olmuş. Gören gözlerde ne hikmetler gizlidir, tabii.Yorumla diye buyurmuş az evvel yorumladım ne gördüğümü.
Kusura bakma, yine biraz derine daldım galiba. Ben derslerden dolayı alıştım bir şeyleri şerh etmeye, açıklamaya duramıyorum.
Edebiyat, sanat olmasa dünya çok sıkıcı bir yer olurdu, bunu hep düşünmüşümdür. İyi ki birileri düşünmüş, gereksiz olarak görmemiş.
hımm bak bu konudada bensiz yapamadın illa dokunduracaksınn .. ahh marilynn ahh entel,dantel olmaya çalışan.. tamam sen hem entelsin hem dantel.Sorunlu güzel şeyler yazıyorsun ama o o cümleyi yazarken bunları düşünmedi ki. Onun öyle bir mantık süzgeci yok. Onun mantık süzgeci şöyle işliyor:
HeykelXAKP'lilerin olumsuz tepkisi=Bu sanat değil
Mesela ileride bir kısım AKP'li aslında olabilir derse
Heykel x(bir kısım AKP'linin olumlu tepkisi>bir kısım AKP'linin olumsuz tepkisi)= Yani çok da şey yapmamak lazım.
O yüzden derin analizler yapmaya gerek yok.
Görmek için bakmak gerekir. Bakabilmek için de göz gerekir, lakin her gözde de ardını görebilecek bir kabiliyet yoktur. Yani kısacası bir şey yoksa yoktur, çok zorlamamak gerekir.hımmm entel dantel olacağım diye uydurdun bişiler .. buda güzelmişş
:) Ben de beğendim ne yalan söyleyeyim. Romantik bir havası var, ben de içten içe romantiğim ne yaparsın.Yok güzel yorumlamışsın, içimden gelenleri yazmışsın. Ben de çok beğendim, bir figür olarak çok hoş ve güzel olmuş. Gören gözlerde ne hikmetler gizlidir, tabii.
Ama diyorum ya, gereksiz. Boşa yoruluyorsun.
Yalnız o fotograf sahte. Vaktiyle sansasyon yaratmak amacıyla yapılmıs bi photoshop.New York'lu sanatçı görünmez 'sanat' üretiyor ve koleksiyoncular milyonlar ödüyor
Cumartesi, Eylül 27, 2014 - 20:04
27 yaşındaki sanatçı Lana Newstorm görünmez 'sanat'ı ilk kez kendisinin yarattığını söylüyor.
Newstorm'un sergisini ve stüdyosunu ziyaret edenler onun sıradışı sanat sürecini anlamaya çalışıyor.
"Sizin hiçbir şey görememeniz, benim bir parça yaratmak için saatler boyunca çalışmadığım anlamına gelmez"
"Sanat hayalgücüyle ilgili ve benim eserim insanların kendisiyle etkileşim içinde olmasını istiyor. Önlerinde bir resim veya heykel hayal etmek zorundalar." diyor Newstorm.
Newstorm'un ajansından Paul Rooney, Lana'nın yaşayan en büyük sanatçılardan birisi olabileceğine inandığını söylüyor. "O ne göremediğinizi anlattığında onun görünmez her bir işinin neden milyon dolarlara yükselebileceğini de anlamaya başlıyorsunuz" diyor Rooney.
ay bide caps koymayın diyorsunuz yahu şu ülkede şu boş duvarlara gidip görünmezlik sanatını izlediler sanatçıda paraları cukkaladıı..