- 16 Haziran 2007
- 822
- 203
- 39
Adaçayının inanılmaz faydaları... Ne kadar çok faydası varmış
"Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye" boşuna söylenmemiş.
Birçok hastalığın önlenmesi ve tedavi sürecinde iyi gelen adaçayı, doktor tavsiyesi ve önerisine göre kullanıldığında iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Çayır ve meralarda bulunan adaçayı (Salvia officinalis), dişotu ve meryemiye adları ile de tanınıyor. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişli, karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldıyor ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayıyor.
Adaçayı, çok eski çağlarda da şifalı bir bitki olarak biliniyor. 13. asırda "Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye" şeklinde sözlerle şifaları anlatılmaya çalışılan adaçayı, sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendiriyor, kalp krizi tehlikesini azaltıyor ve kötürümlüklerde çok yararlı olduğu biliniyor.
Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra yardımcı olabilecek tek bitki olarak gösteriliyor.
Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabiliyor.
Kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde kullanılabiliyor.
Adaçayının karaciğerde de çok olumlu etkiler oluşturduğu bilinirken, oluşan tüm rahatsızlıkları gidererek, gazları yok ediyor.
Kan temizleyici etkisi bulunan adaçayı, solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizliyor, iştah açıyor.
Adaçayı, mideyi ve bağırsakları rahatlatıp gazların dışkılanmasını sağlıyor.
Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcı etki gösteriyor
Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanabiliyor.
Adaçayı dıştan uygulandığında (çalkalama ve gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle öneriliyor.
Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da kullanılabiliyor
Bitki çayına batırılan pamuğun hasta bölgelere uygulanması uygun görülüyor. Sinirli ve yorgun olan kişilere ve rahim hastalığı çeken kadınlara arada sırada adaçayı oturma banyoları tavsiye ediliyor.
Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilebiliyor.
Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebiliyor.
Rahim kaslarını uyardığı için gebelik sürecinde kullanılması tavsiye edilmiyor, annelerin süt üretimini durdurabiliyor.
"Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye" boşuna söylenmemiş.
Birçok hastalığın önlenmesi ve tedavi sürecinde iyi gelen adaçayı, doktor tavsiyesi ve önerisine göre kullanıldığında iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Çayır ve meralarda bulunan adaçayı (Salvia officinalis), dişotu ve meryemiye adları ile de tanınıyor. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişli, karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldıyor ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayıyor.
Adaçayı, çok eski çağlarda da şifalı bir bitki olarak biliniyor. 13. asırda "Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye" şeklinde sözlerle şifaları anlatılmaya çalışılan adaçayı, sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendiriyor, kalp krizi tehlikesini azaltıyor ve kötürümlüklerde çok yararlı olduğu biliniyor.
Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra yardımcı olabilecek tek bitki olarak gösteriliyor.
Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabiliyor.
Kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde kullanılabiliyor.
Adaçayının karaciğerde de çok olumlu etkiler oluşturduğu bilinirken, oluşan tüm rahatsızlıkları gidererek, gazları yok ediyor.
Kan temizleyici etkisi bulunan adaçayı, solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizliyor, iştah açıyor.
Adaçayı, mideyi ve bağırsakları rahatlatıp gazların dışkılanmasını sağlıyor.
Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcı etki gösteriyor
Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanabiliyor.
Adaçayı dıştan uygulandığında (çalkalama ve gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle öneriliyor.
Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da kullanılabiliyor
Bitki çayına batırılan pamuğun hasta bölgelere uygulanması uygun görülüyor. Sinirli ve yorgun olan kişilere ve rahim hastalığı çeken kadınlara arada sırada adaçayı oturma banyoları tavsiye ediliyor.
Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilebiliyor.
Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebiliyor.
Rahim kaslarını uyardığı için gebelik sürecinde kullanılması tavsiye edilmiyor, annelerin süt üretimini durdurabiliyor.
Son düzenleyen: Moderatör: