Son günlerde burun estetiğinde açık teknik, kapalı teknik aldı başını gitti. Sizin tercihiniz hangisi ? hangi teknik uygulandığından sizce daha başarılı sonuçlar alındığını gözlemlediniz ?
Burun ameliyatı olmak isteyenlerin sıkça sorduğu 'Açık teknik mi yoksa kapalı teknik mi daha iyi sonuç verir ?' sorusu için "Kapalı teknikte, burun ucundaki şişlikler daha çabuk inmektedir. Açık teknikle ameliyat yapmak ise daha kolaydır" ...
Burun estetiğinde açık mı yoksa kapalı cerrahi mi yapılmalı ?
Açık burun ameliyatında, burun deliklerinin ortasındaki deri kesilir ve burun derisi, burun iskeleti üzerinden sıyrıldıktan sonra ameliyat, burun anatomisini oluşturan yapılar görülerek gerçekleştirilir. Kapalı teknikte ise bu kesi yoktur. Tüm ameliyat, burun deliklerinin içinden yapılır. İki ameliyat tekniği de birbirinden çok farklı strateji gerektirmektedir. Her iki tekniğin de ayrı bir eğitim süreci vardır.
Hangisi daha zor?
Kapalı ameliyat yapan bir cerrahın ne yaptığını yanındaki asistanı bile göremez. Yani kapalı ameliyatı öğrenmek, açık ameliyata göre daha zordur. Ancak kapalı teknikte, burun ucunda minimum hasar oluştuğu için burun ucundaki şişlikler daha çabuk inmektedir.
Peki açık ameliyatın faydaları var mıdır ?
Açık ameliyat, öğrenmesi daha kolay bir tekniktir ve cilt kaldırıldığı için yapmak daha kolaydır. Açık ve kapalı teknik arasında ameliyat süresi bakımından büyük fark yok. Ancak öğrenmesi ve yönetmesi daha kolay olduğu için günümüzde açık ameliyat, kapalı ameliyata göre daha çok yapılıyor. Son yıllarda sadece kapalı ameliyat yapanlar, açık ameliyata göre sonucun iyi olmadığını söylemektedir. Ancak, iyi cerrahların kapalı teknikle yaptığı ameliyatlar, halen çok iyi çalışan bir yöntemdir. Açık teknik, uzun süren şişlik ve burun altındaki yara izine rağmen nispeten daha kontrollüdür. Kapalı tekniği yapması ve kontrolü zordur. Ancak şişlikler daha çabuk inmekte, cilt değişiklikleri daha az olmaktadır.
KAPALININ AVANTAJI VAR
Neden hâlâ kapalı yöntemle ameliyat yapılıyor ?
Kapalı ameliyat görmeden yapılan ameliyattır. Kontur çizgileriyle burnu değerlendirmek, cilt altındaki kıkırdakları görmemizi sağlar. İyi muayene ile problemi çok iyi belirlemek mümkündür. Ancak bazı hastalarda, kapalı teknik artık yetersiz kalmakta ve açık teknik daha iyi sonuç vermektedir. Burun ucunda ciddi şekil bozukluğu varsa, daha önce yapılmış ameliyatlar nedeniyle asimetriler meydana gelmişse açık teknik tercih edilmektedir. Burun ucu çok güzel olan bir hastanın, burun ucunu bir miktar hareket ettirmek yeterli olduğunda açık tekniğe ihtiyaç kalmamaktadır.
Son dönemde açık mı yoksa kapalı teknik mi daha çok kullanılıyor ?
Her ikisi de. Ancak son dönemde açık teknik daha çok tercih ediliyor diye, kapalı teknikler terk ediliyormuş havası yaratılmamalı. İyi sonuca ulaşmak için gerekiyorsa, açık teknik tercih edilmeli. Bazı burunlarda ise kapalı tekniğin çabuk iyileşme avantajından yararlanılmalı
DAR, UFAK VE OYUK BURUNLAR ARTIK BAŞARISIZ SAYILIYOR
BURUN ESTETİĞİNDE YENİ TRENDLER NELER ?
Bu yıl nasıl burunlar daha moda? Dar, ince, ucu çok kalkık, üstü çok oyulmuş burunlar geçmişte kaldı. Son yıllarda dünyadaki trend de bu yönde... Bizim için ideal olan, dışarıdan bakıldığında çok güzel görünmesine rağmen, estetik olduğu anlaşılmayan burunlar... Hastalarımız da dar ve ufak görünen, oyuk burunları istemiyor. Hekimler olarak biz bu tür burunları başarısızlık olarak adlandırıyoruz. Çünkü bu tip burunlar, hem kötü bir görünüme hem de nefes problemlerine neden olabiliyor.
HER MEVSİM YAPILIR
Hiç iz kalmadan dışarıdan bakıldığında asla belli olmayacak burun ameliyatı yapılabilir mi ?
Estetik cerrahide operasyonlar sonrası 'iz kalmıyor' denmesinin nedeni izlerin gizlenmesidir. Meme operasyonlarında uygulama meme altından açılarak, yüz germede kulak önü ya da saç diplerinden girilerek yapıldığı için iz yokmuş gibi görünür. Tüm cerrahi girişimlerde erken dönemde kesi bölgeleri; kırmızı, sert ve kabarık görünür. Yara iyileşme sürecinde izler yavaş yavaş azalır.
Burun ameliyatlarından sonra en büyük problem morluklar... Bunlar azaltılabildi mi?
Burun ameliyatı sonrası erken dönemde göz kapağında ve yüzde beliren şişlikler ve morluklar eskiye nazaran daha az olmakla birlikte yine de görülebilir. Bu şişlikler, ilk iki gün artabilir. Ancak bir hafta içinde ciddi anlamda azalacaktır. Yüz bölgesinde ameliyat sonrası morluklar oluşmuşsa, iyileşme döneminin kısa olması için hastalarımıza o süre zarfında güneşe çıkmamalarını tavsiye ediyoruz. Anestezideki ilerlemeler sonucu, ameliyat öncesinde burna enjekte edilen, kanamayı azaltıcı özel sıvılarla uygulanan cerrahi teknikle birlikte morluk ve şişlikler olabildiğince azaltıldı. Burun ameliyatları her mevsim yapılabilir. Ancak çok sıcak dönemlerde yapılan burun ameliyatları sonrası hasta bir süre alçı ve bandajla gezeceği için hastanın konforu olumsuz etkilenebilir.
UYUM OLMASI ŞART!
Yüze en çok yakışan burun nasıl seçilir?
Burun ve çene yapısının birbiri ile uyumlu olması gerekir. Çenesi geride bir hastada kemerli burun çok daha kötü görünürken, buruna estetik cerrahi uygulandığında bu görüntü azaltılır. Bu şekildeki bir hastaya bir de çene estetiği uygulandığında ciddi düzelme sağlanır. Kişinin profili çok daha güzel olur
ÜÇ BOYUTLU GENÇLEŞME REVAÇTA!
YÜZÜ GERİYORUZ!
"Yüz cerrahisinde, saçlı deriden kısa kesilerle girilip; alın, kaş ve orta yüz bölgesi tamamen serbestleştirilip, istenilen pozisyon alınabilmektedir. Endoskopik orta yüz cerrahisinin en büyük avantajı, yaşlanma sürecinde aşağıya doğru sarkan yüzün yukarıya asılmasıdır. Genellikle hastalarda kaş ve alın düşüklüğü de olduğundan aynı kesilerden alın germe ve kaş kaldırma işlemi de yapılabilir. Hastalar ameliyattan bir gün sonra evlerine dönebilmektedir. Yüz ve göz çevresindeki şişlikler 7 ile 10 gün arasında azalmaktadır. Kişi, sosyal yaşantısına kısa zamanda döner."
Burun ameliyatı olmak isteyenlerin sıkça sorduğu 'Açık teknik mi yoksa kapalı teknik mi daha iyi sonuç verir ?' sorusu için "Kapalı teknikte, burun ucundaki şişlikler daha çabuk inmektedir. Açık teknikle ameliyat yapmak ise daha kolaydır" ...
Burun estetiğinde açık mı yoksa kapalı cerrahi mi yapılmalı ?
Açık burun ameliyatında, burun deliklerinin ortasındaki deri kesilir ve burun derisi, burun iskeleti üzerinden sıyrıldıktan sonra ameliyat, burun anatomisini oluşturan yapılar görülerek gerçekleştirilir. Kapalı teknikte ise bu kesi yoktur. Tüm ameliyat, burun deliklerinin içinden yapılır. İki ameliyat tekniği de birbirinden çok farklı strateji gerektirmektedir. Her iki tekniğin de ayrı bir eğitim süreci vardır.
Hangisi daha zor?
Kapalı ameliyat yapan bir cerrahın ne yaptığını yanındaki asistanı bile göremez. Yani kapalı ameliyatı öğrenmek, açık ameliyata göre daha zordur. Ancak kapalı teknikte, burun ucunda minimum hasar oluştuğu için burun ucundaki şişlikler daha çabuk inmektedir.
Peki açık ameliyatın faydaları var mıdır ?
Açık ameliyat, öğrenmesi daha kolay bir tekniktir ve cilt kaldırıldığı için yapmak daha kolaydır. Açık ve kapalı teknik arasında ameliyat süresi bakımından büyük fark yok. Ancak öğrenmesi ve yönetmesi daha kolay olduğu için günümüzde açık ameliyat, kapalı ameliyata göre daha çok yapılıyor. Son yıllarda sadece kapalı ameliyat yapanlar, açık ameliyata göre sonucun iyi olmadığını söylemektedir. Ancak, iyi cerrahların kapalı teknikle yaptığı ameliyatlar, halen çok iyi çalışan bir yöntemdir. Açık teknik, uzun süren şişlik ve burun altındaki yara izine rağmen nispeten daha kontrollüdür. Kapalı tekniği yapması ve kontrolü zordur. Ancak şişlikler daha çabuk inmekte, cilt değişiklikleri daha az olmaktadır.
KAPALININ AVANTAJI VAR
Neden hâlâ kapalı yöntemle ameliyat yapılıyor ?
Kapalı ameliyat görmeden yapılan ameliyattır. Kontur çizgileriyle burnu değerlendirmek, cilt altındaki kıkırdakları görmemizi sağlar. İyi muayene ile problemi çok iyi belirlemek mümkündür. Ancak bazı hastalarda, kapalı teknik artık yetersiz kalmakta ve açık teknik daha iyi sonuç vermektedir. Burun ucunda ciddi şekil bozukluğu varsa, daha önce yapılmış ameliyatlar nedeniyle asimetriler meydana gelmişse açık teknik tercih edilmektedir. Burun ucu çok güzel olan bir hastanın, burun ucunu bir miktar hareket ettirmek yeterli olduğunda açık tekniğe ihtiyaç kalmamaktadır.
Son dönemde açık mı yoksa kapalı teknik mi daha çok kullanılıyor ?
Her ikisi de. Ancak son dönemde açık teknik daha çok tercih ediliyor diye, kapalı teknikler terk ediliyormuş havası yaratılmamalı. İyi sonuca ulaşmak için gerekiyorsa, açık teknik tercih edilmeli. Bazı burunlarda ise kapalı tekniğin çabuk iyileşme avantajından yararlanılmalı
DAR, UFAK VE OYUK BURUNLAR ARTIK BAŞARISIZ SAYILIYOR
BURUN ESTETİĞİNDE YENİ TRENDLER NELER ?
Bu yıl nasıl burunlar daha moda? Dar, ince, ucu çok kalkık, üstü çok oyulmuş burunlar geçmişte kaldı. Son yıllarda dünyadaki trend de bu yönde... Bizim için ideal olan, dışarıdan bakıldığında çok güzel görünmesine rağmen, estetik olduğu anlaşılmayan burunlar... Hastalarımız da dar ve ufak görünen, oyuk burunları istemiyor. Hekimler olarak biz bu tür burunları başarısızlık olarak adlandırıyoruz. Çünkü bu tip burunlar, hem kötü bir görünüme hem de nefes problemlerine neden olabiliyor.
HER MEVSİM YAPILIR
Hiç iz kalmadan dışarıdan bakıldığında asla belli olmayacak burun ameliyatı yapılabilir mi ?
Estetik cerrahide operasyonlar sonrası 'iz kalmıyor' denmesinin nedeni izlerin gizlenmesidir. Meme operasyonlarında uygulama meme altından açılarak, yüz germede kulak önü ya da saç diplerinden girilerek yapıldığı için iz yokmuş gibi görünür. Tüm cerrahi girişimlerde erken dönemde kesi bölgeleri; kırmızı, sert ve kabarık görünür. Yara iyileşme sürecinde izler yavaş yavaş azalır.
Burun ameliyatlarından sonra en büyük problem morluklar... Bunlar azaltılabildi mi?
Burun ameliyatı sonrası erken dönemde göz kapağında ve yüzde beliren şişlikler ve morluklar eskiye nazaran daha az olmakla birlikte yine de görülebilir. Bu şişlikler, ilk iki gün artabilir. Ancak bir hafta içinde ciddi anlamda azalacaktır. Yüz bölgesinde ameliyat sonrası morluklar oluşmuşsa, iyileşme döneminin kısa olması için hastalarımıza o süre zarfında güneşe çıkmamalarını tavsiye ediyoruz. Anestezideki ilerlemeler sonucu, ameliyat öncesinde burna enjekte edilen, kanamayı azaltıcı özel sıvılarla uygulanan cerrahi teknikle birlikte morluk ve şişlikler olabildiğince azaltıldı. Burun ameliyatları her mevsim yapılabilir. Ancak çok sıcak dönemlerde yapılan burun ameliyatları sonrası hasta bir süre alçı ve bandajla gezeceği için hastanın konforu olumsuz etkilenebilir.
UYUM OLMASI ŞART!
Yüze en çok yakışan burun nasıl seçilir?
Burun ve çene yapısının birbiri ile uyumlu olması gerekir. Çenesi geride bir hastada kemerli burun çok daha kötü görünürken, buruna estetik cerrahi uygulandığında bu görüntü azaltılır. Bu şekildeki bir hastaya bir de çene estetiği uygulandığında ciddi düzelme sağlanır. Kişinin profili çok daha güzel olur
ÜÇ BOYUTLU GENÇLEŞME REVAÇTA!
YÜZÜ GERİYORUZ!
"Yüz cerrahisinde, saçlı deriden kısa kesilerle girilip; alın, kaş ve orta yüz bölgesi tamamen serbestleştirilip, istenilen pozisyon alınabilmektedir. Endoskopik orta yüz cerrahisinin en büyük avantajı, yaşlanma sürecinde aşağıya doğru sarkan yüzün yukarıya asılmasıdır. Genellikle hastalarda kaş ve alın düşüklüğü de olduğundan aynı kesilerden alın germe ve kaş kaldırma işlemi de yapılabilir. Hastalar ameliyattan bir gün sonra evlerine dönebilmektedir. Yüz ve göz çevresindeki şişlikler 7 ile 10 gün arasında azalmaktadır. Kişi, sosyal yaşantısına kısa zamanda döner."
Açık Teknik ve Kapalı Teknik nedir? Bu teknikler neden önemlidir?
Burun estetik ameliyatı açık ve kapalı teknik olarak iki şekilde yapılabilir.
Kapalı teknikte bütün kesiler burun içerisinde yapılır. Cerrah görmeden, içeriden çalışarak ameliyatı tamamlar. Açık teknikte ise burun ucunda 3-4mm lik bir kesi yapılarak burun ucu açılır. Bu şekilde bütün burun yapılarına ulaşmak mümkün olur ve ameliyat hiç bir şey şansa bırakılmadan görülerek yapılır. Ben ameliyatlarımı açık teknikle yapıyorum. Çünkü açık teknik ile buruna tam hakim olmak mümkündür.
Açık Teknikte Kullandığımız Kesi
Hastalara hep şu örneği veriyorum; Arabanız bozuldu. Tamirciye gittiniz. Motora bakıp sorunu çözmesi gerekiyor. Kaputu açmadan mı motoru tamir etmek doğru olur açarak mı? Tabiki açıp, sorunu direkt görüp sonra tamir etmek daha doğrudur.
Burna şekil, kıkırdaklar ve kemikler üzerinde çalışılarak verilir. Her insanda farklı olan bu kıkırdak yapıları tek tek analiz edilip, sorunları tesbit etdikten sonra bu sorunlara uygun çözüm tekniklerini uygulamak gerekir. Estetik burun ameliyatı; bir nevi hekimin hastanın burun anotomisi ile oynadığı santrançtır. Bu yüzden ameliyatda hekimin yaptığı manevraların kısa ve uzun dönemde sonuç üzerindeki etkilerini iyi hesap etmesi, sabırlı olması ve acele etmemesi esastır. İyi yapılırsa çok memnun kalacağınız ama kötü yapılırsa düzeltmenin de zor olduğu bir ameliyatdır. Kıkırdak ve kemik üzerinde çalışırken, burnu taşıyan yapılara zarar vermekten sakınmak gerekir. Bu dokulara zarar vermek, aşırı kemik ve kıkırdaktan çıkarmak, kıkırdakları ezmek, doğramak kısa, orta ve uzun dönemde burunda ciddi şekil bozukluklarının çıkmasının en önemli sebeplerindendir. Böyle yapılır ise burun çöker, mandalla sıkılmış gibi durur, aşırı kalkık durur hatta nefes alma problemleri ortaya çıkar. Ben bu komplikasyonlardan sakınmak amacı ile kıkırdakları ezerek, aşırı çıkararak, doğrayarak değil dikiş kullanarak, destekleyerek, takviye yaparak şekillendiriyorum. Aslında bazen benim yaptığım güzel bir tabloya ilave bir kaç fırça darbesidir.
Bunun bilimsel olarak doğru olanı şudur. Burun estetik ameliyatı için iki yönteminde endikasyonları vardır. Endikasyon, tıbbi olarak dayandırılan neden olarak açıklanabilir. Yani seçilen metodun bilimsel bir sebebi olması gerekir.
Açık rinoplasti, burun deliklerinin arasında kalan kısımda yapılan bir kesi ile burun derisinin kaldırılıp burun ucu kıkırdaklarının üzerlerinin açılarak ameliyat yapılmasıdır. Bu yapılan kesi yerinde tabii az da olsa bir iz kalacaktır.
Kapalı rinoplastide ise tüm kesiler burun içinden yapılır, dışta bir iz kalmaz.
Açık rinoplasti özellikle burun ucu problemli olan vakalarda uygulanmalıdır. Burun ucunda bir problem yoksa kapalı rinoplasti uygun olur. Kapalı rinoplasti teknik olarak daha zordur. Açık rinoplastide ise burun ucu derisi kaldırıldığı ve burun ucu daha çok travmatize olduğundan kapalı tekniğe göre burun ucunda daha uzun süren ödem, şişlik ve sertlik görülmektedir. Açık teknikte burun ucu kıkırdakları tamamen üzerleri açılıp birbirlerinde ayrıldıkları ve burun ucundaki dokular inceltildiği için yapılabilecek ufak hataların ödemler geçtikten sonra belirgin olarak açığa çıkma ihtimali daha yüksek olmaktadır. Kapalı rinoplastide ise burun ucu kıkırdakları daha az travmatize olmakta, ödem daha çabuk geçmekte, burun ucunda aimetri, şişlikler ya da şekil bozukluğu olasılığı çok daha az olmaktadır.
Sonuç olarak en doğrusu her hastaya tek metodun değil, en uygun olan cerrahi metodun uygulanmasıdır.
Yine açık rinoplastinin gerektiği durumlardan biri, sekonder burun ameliyatları yani hatalı yapılan burun ameliyatlarının düzeltilmesi amacıyla yapılan ameliyatlardır.
Başka bir açık rinoplasti endikasyonu da yarık dudak burnu denilen, dudak yarı olan hastalarda, burun kıkırdaklarında dudak yarığı nedeniyle oluşan burun şekil bozukluklarının, kıkırdak yapılarının düzeltilmesidir.