- 3 Ocak 2011
- 6.292
- 16.389
- 39
Öncelikle bu güzel forumda hep birlikte eller verip sayın
K
Kazen
abiye
Mune
ablaya
isabel
e çok teşekkür etmek istiyorum sakince dostça bize cevap verdikleri için çok teşekkür ederim..
buaralar forumda çok güzel şeyler olmaya başladı ya da çocukken yaşadığım bir olaydan sonra bana güzel gelmeye başladı bilemiyorum..
asıl konuma dönecek olursam konu evlatlık edinme ve ya koruyucu aile olma..
Son zamanlarda televizyonlarda çok sık gördüğümüz ve biz hassas insanların tahammül edemediği bir gerçek var ki yeni doğan bebeği çöp konteynırına atmak ve ya öldürmek ya da bir hayvanı öldürmek işkence etmek..artık tahammül edemiyorum o yüzden de ot gibi yaşayayım dedim haber seyretmiyorum
Ben yaşadığım 1 seneyi anlatıcam sizlere ilkokul birinci sınıftayken olan ..
Çünkü o bir seneyi unutamıyorum ve hep aklım onda acaba ne yapıyor?iyi mi??iyi bir yerlere geldi mi?? yoksa serseri mi oldu? Öldü mü? Kaldı mi?
Neyse çok uzattım konuma başlıyorum
babam öğretmen olduğu için tayini çıkmıştı ve Kırşehir’e gitmiştik (çok severim orayı)herşey güzeldi iyidi hoştu ve ben ilkokul birinci sınıfa başladım..bilirsiniz hepimiz bir heyecan patlaması yeni arkadaşlarımız olacağı için mutlu oluyorduk sonuçta çocuktuk saf ve temizdi kalbimiz..
Sonra arkadaşlarımız oldu ama beni etkileyen tek bir kişi oldu koca sınıfta Adem..
En arka sırada oturur uzun boylu ürkek bir çocuktu..daha sonra neden ürkek olduğunu bu şekilde görmek istemezdim ama gördüm..
Bizim manyak öğretmenimiz araba alıp satardı galerisi vardı Ali osman..bazen ikinci derse yetişirdi o arada annem öğretmenlik yapardı
Annem sıraların yanından her geçişinde Adem eğilip korkarak başını kapardı..daha sonra öğretmen ikide bir Adem’i dövmeye başladı her vurduğunda sinirlerim hoplardı sonuçta çocuktuk canı acıyordu ben dayanamadım anneme söyledim..ve annem de öğretmene söyledi tehdit etti bir daha çocuğa dokunursanız sizi şikayet ederim dedi ..ve işe yaradı artık Adem dövülmüyor biz ikimiz teneffüslerde beraber geziyorduk beni abi edasıyla koruyordu..sonra annem ademe para verdi hani canı bişey ister alsın diye ama Adem paranın ne olduğunu bilmiyormuş yuttu zor kurtardı öğretmen..
Daha sonra ademin koruyucu ailesi olduk cuma günleri alırdık pazar günleri onu arabamızla çocuk esirgemeye götürür bırakırdık..her gidişimizde Adem çok mutluydu gülerek ve heyecanla aşağıya inerdi arkadaşları ise “Adem annen baban ve kardeşin geldi seni almaya derlerdi” kasıla kasıla iner ilk bana sarılır sonra anneme ve babama..
Sonra bir güzel giydirdik güzel kıyafetler aldık bizdede güzel duş aldı oturup yemeğimizi yedik sohbet falan..
Kırşehirde oturanlar bilirler yağmur yağınca böyle uzun uzun yağmur damlaları olur göz gözü görmez..
Bir hafta Adem’i almaya gidemedik o yağmurda çıkamadık Bursalılar ve Bursa’ya gelipte Mudanya’yı bilirler..
Kırşehirde de bizim oturduğumuz yerle çocuk esirgemenin arası mudanya kadardı e yağmurda da gidemedik Adem’i almaya..bizde annemle öğün komşuya çıkmıştık bir ara babam geldi misafiriniz var aşağı gelin dedi o yağmurda hiç misafir gelemez normalde aşağı bi indik Adem montunun önü bozulmuş su gibi kaçmış çocuk esirgemeden yürüyerek bize gelmiş tabi biz şok
Hemen üstünü değiştirdik yıkandı tertemiz oldu yemek yedik annem çocuk esirgemeyi aradı ademle görüşmek istiyorum dedi orda Adem arıyorlar
Bana bakın arayacağınıza adam gibi çocukları gözetin dedi annem Adem bizde bize gelmiş nasıl oluyorda bu yağmurda bu soğukta kaç km yolu bu çocuk yürüyebiliyor siz orda neden varsınız dedi karşıdaki bık bık..eğer bu çocuğa bişey yaparsanız sizi mahkemeye veririm de dedi
Neyse sonra Adem’i götürdük bıraktık hiç gitmek istemedi öyle geçti bir senemiz..
Bunu neden anlattım eğer imkanınız varsa lütfen çocuk esirgemeye gidip onları sevindirin koruyucu ailesi olun biraz da olsa onları mutlu edin görmediğiniz bilmediğiniz ortamlardaki çocukları mutlu etmek kadar güzel birşey yok bu hayatta..en çok onların sevgiye ihtiyaçları var gözlerim dolarak yazdım bunları çünkü yaşanmış acı gerçeklere halen aklıma geldikçe gözyaşı döküyorum unutamıyorum belki unutmak istemiyorum..oradaki çocukların o halleri gözümün önünden halen gitmiyor bir çocuğu mutlu etmek çok güzel bir duygu..
Okuduğunuz için çok teşekkür ederim
buaralar forumda çok güzel şeyler olmaya başladı ya da çocukken yaşadığım bir olaydan sonra bana güzel gelmeye başladı bilemiyorum..
asıl konuma dönecek olursam konu evlatlık edinme ve ya koruyucu aile olma..
Son zamanlarda televizyonlarda çok sık gördüğümüz ve biz hassas insanların tahammül edemediği bir gerçek var ki yeni doğan bebeği çöp konteynırına atmak ve ya öldürmek ya da bir hayvanı öldürmek işkence etmek..artık tahammül edemiyorum o yüzden de ot gibi yaşayayım dedim haber seyretmiyorum
Ben yaşadığım 1 seneyi anlatıcam sizlere ilkokul birinci sınıftayken olan ..
Çünkü o bir seneyi unutamıyorum ve hep aklım onda acaba ne yapıyor?iyi mi??iyi bir yerlere geldi mi?? yoksa serseri mi oldu? Öldü mü? Kaldı mi?
Neyse çok uzattım konuma başlıyorum
babam öğretmen olduğu için tayini çıkmıştı ve Kırşehir’e gitmiştik (çok severim orayı)herşey güzeldi iyidi hoştu ve ben ilkokul birinci sınıfa başladım..bilirsiniz hepimiz bir heyecan patlaması yeni arkadaşlarımız olacağı için mutlu oluyorduk sonuçta çocuktuk saf ve temizdi kalbimiz..
Sonra arkadaşlarımız oldu ama beni etkileyen tek bir kişi oldu koca sınıfta Adem..
En arka sırada oturur uzun boylu ürkek bir çocuktu..daha sonra neden ürkek olduğunu bu şekilde görmek istemezdim ama gördüm..
Bizim manyak öğretmenimiz araba alıp satardı galerisi vardı Ali osman..bazen ikinci derse yetişirdi o arada annem öğretmenlik yapardı
Annem sıraların yanından her geçişinde Adem eğilip korkarak başını kapardı..daha sonra öğretmen ikide bir Adem’i dövmeye başladı her vurduğunda sinirlerim hoplardı sonuçta çocuktuk canı acıyordu ben dayanamadım anneme söyledim..ve annem de öğretmene söyledi tehdit etti bir daha çocuğa dokunursanız sizi şikayet ederim dedi
Daha sonra ademin koruyucu ailesi olduk cuma günleri alırdık pazar günleri onu arabamızla çocuk esirgemeye götürür bırakırdık..her gidişimizde Adem çok mutluydu gülerek ve heyecanla aşağıya inerdi arkadaşları ise “Adem annen baban ve kardeşin geldi seni almaya derlerdi” kasıla kasıla iner ilk bana sarılır sonra anneme ve babama..
Sonra bir güzel giydirdik güzel kıyafetler aldık bizdede güzel duş aldı oturup yemeğimizi yedik sohbet falan..
Kırşehirde oturanlar bilirler yağmur yağınca böyle uzun uzun yağmur damlaları olur göz gözü görmez..
Bir hafta Adem’i almaya gidemedik o yağmurda çıkamadık Bursalılar ve Bursa’ya gelipte Mudanya’yı bilirler..
Kırşehirde de bizim oturduğumuz yerle çocuk esirgemenin arası mudanya kadardı e yağmurda da gidemedik Adem’i almaya..bizde annemle öğün komşuya çıkmıştık bir ara babam geldi misafiriniz var aşağı gelin dedi o yağmurda hiç misafir gelemez normalde aşağı bi indik Adem montunun önü bozulmuş su gibi kaçmış çocuk esirgemeden yürüyerek bize gelmiş tabi biz şok
Hemen üstünü değiştirdik yıkandı tertemiz oldu yemek yedik annem çocuk esirgemeyi aradı ademle görüşmek istiyorum dedi orda Adem arıyorlar
Bana bakın arayacağınıza adam gibi çocukları gözetin dedi annem Adem bizde bize gelmiş nasıl oluyorda bu yağmurda bu soğukta kaç km yolu bu çocuk yürüyebiliyor siz orda neden varsınız dedi karşıdaki bık bık..eğer bu çocuğa bişey yaparsanız sizi mahkemeye veririm de dedi
Neyse sonra Adem’i götürdük bıraktık hiç gitmek istemedi öyle geçti bir senemiz..
Bunu neden anlattım eğer imkanınız varsa lütfen çocuk esirgemeye gidip onları sevindirin koruyucu ailesi olun biraz da olsa onları mutlu edin görmediğiniz bilmediğiniz ortamlardaki çocukları mutlu etmek kadar güzel birşey yok bu hayatta..en çok onların sevgiye ihtiyaçları var gözlerim dolarak yazdım bunları çünkü yaşanmış acı gerçeklere halen aklıma geldikçe gözyaşı döküyorum unutamıyorum belki unutmak istemiyorum..oradaki çocukların o halleri gözümün önünden halen gitmiyor bir çocuğu mutlu etmek çok güzel bir duygu..
Okuduğunuz için çok teşekkür ederim