bu işe nasıl başladığımı anlatayım madem, topiği ziyaret eden arkadaşlarım merak ediyorsa :)
belki etmiyordur, deli deli konuşuyorumdur olsun :)
teyzem müthiş falcıdır bu arada, ancak bilenler bilir bu işe çok yakın bir tanıdığınızı kaybettiğinizde bir dur dersiniz. nitekim onun sonu da böyle oldu. öz annesinin kaybını 3 gün önceden görünce, elini eteğini tamamen çekti.
birgün kahveler kapandı yine, evde herkes birbirine fincanları veriyor. bakan kimse çıkmayınca ben kaldım bir tek. hanımlarda yapıyordur bunu, maksat bir iki bir şey sallasın yeter genelde :)
annem bana "al bak bakalım falımıza, sen neler söyleyeceksin? "dedi. dedim "anne ben nereden bileyim?"
(numeroloji ve refleksoloji kitapları okuyorum o sıralar)
"e seviyorsun böyle şeyleri okuyorsunda, zaten sen küçükken de cinliydin, ablan barbie bebek oynardı sen kalkar bulgurları koyduğum fanusları ters çevirir, kafana battaniye geçirir, kalemtıraşla renkli boya kalemlerini açar, tozlarını elimize sürer "size büyü yapıyorum" derdin dedi"
ama teyzem benim için süper bir modeldi, çocukluğumdan beri hep onu fal bakarken görürdüm.
fincanı açtım, klasik balık var geyik var deyip sallamaya başladım. o sırada tamamen orada gördüklerimden bağımsız olarak aklıma gelen herşeyi sıraladım. teyzem "valla maşallah iyi biliyor bu işi eylül" dedi ve sonrasında açılan tüm kahveler bana gönderildi.
annemin yakın bir arkadaşı yeni evliydi ve hamile kalmak istiyordu. "eylül bize fal bakar mısın sen çok güzel bakıyormuşsun dedi." tamam dedim ve açtım fincanı. inanacaklar inanır, inanamayacaklar inanmaz bu konuda herkes hür iradeye sahip.
"hamilesin" dedim. gülüştüler ve inşallah dedi fal kapandı. iki hafta sonra annem iş yerinden beni aradı. "eylül allah seni kahretmesin başımıza ikinci bir teyze mi kesileceksin sen songül hamileymiş hemde 5 haftalık, sen fal baktığında hamileymiş."
çok umursamadım ve normal karşıladım. hemen teyzem geldi ve kahveyi artık herkese bakmamamı söyledi.
bir gün yemek yerken annemin arkadaşına işyerinin önünde piyango satan bir amcayı arayıp aramadığını sordum. (ona düzenli yardım yaparlardı) kadın yo 3 gündür aramıyorum en son tüp götürdüm iyiydi dedi. bende bir baksan iyi olacak deyip yemeğime devam ettim.
kadın rahatsız oldu ben bi ararayım dedi ve aradı adama ulaşamadı.
sabah yine bir telefon ve adam 3 gündür kaldığı evinde ölü bulunmuş ve ölüsü o kadar kokmuş ki belediye işçileri maske ile cesedini almaya girmiş.
bütün her şey o günden sonra değişti hayatımda. o dönem bilinçsizce para alıyordum çünkü çocuktum, iran'dan çeşitli illerden insanlar gelmeye başladı ve 16 yaşındaki bir kız için iyi paralar kazanmaya başladım :) teyzem parayı artık almamamı söyledi. bende parayı kestim. derken tarotla tanıştım, kahve çok sınırlıyordu çünkü. tarotu bir çingene falcıdan öğrendim ve ogünden sonra rehberim kartlar oldu. asla öyle 20 30 dakikalık fallar bakmadım. saatlerce, uzun uzun bakmaya başladım. üniversite hocalarım gizli gizli bana ulaşıp fal baktırırdı. bir hocama en son fal bakıp uzun bir ara verdim. hoca öğrenci ilişkisi olduğu için kimseye özel hayatını anlatamıyor doğal olarak. ancak ben onun kocasının onu aldattığını söylediğimde ağlayarak kalktı masadan. gerçekten de 3 aydır bu yüzden ev ayırmışlardı. oğlunun okulla ilişkisi kalmadığını söylediğimde bana inanmadı önce, ancak mezun olduktan sonra yine kendisi bizzat ulaştı bana ve oğlunun okulu aslında 1 sene önce bıraktığını ve okumadığını söyledi. (hocamdan gizlemiş)
buna benzer daha pek çok şeyle karşılaşınca kendimi parapsikolojiye verdim. şamanlar, kutsal fahişeler, kibele, cadılar, tibet ve dahası.
çoğunlukla bana deli diyorlar. genelde çokta muhabbet etmezler benimle aslında bu yanımdan ötürü. ama ben başka bir boyutun olduğunu görüyorum ve buna inanmayanlara çok gülüyorum.
keşke biraz araştırsalar.