merhaba kızlar nereden nasıl başlasam bilmiyorum. eşimle aynı şehirde ankarada tanıştık çok severek evlenme kararı aldık. ama eşim ailesinin yanında küçük bir şehirin küçük bir ilçesinde iş kurma kararı aldı. nişanlıydık ben de kabul ettim. başkasının yanında gece yarısına kadar çalışıp 3-5 kuruş alacağına kendi işi olsun rahat olsun ben de yanında çalışıurım vs diye düşündüm. eşim, eşimin ailesi ve bir abla çalışıyorlar. eşim biz nişanlıyken ailesinin yanına gitti işe başladı. ben ankaradaydım. gittikten sonra ise sorunlar başladı. oysa biz hiç kavga etmezdik. her neyse ufak tefek sorunlardı umursamadım. ama düğünden bir gün önce öyle canım sıkıldı ki. nişanı büyük nişan istedi ailesi. biz de maddi durumumuz müsait değil evde aramızda yakın akrabalarla yapalım dedik. ama onlar salon tuttular. ama biz istemedik yani salon falan. her neyse takılar takıldı biz de kaldı. daha dğünden önce çok borca girdikleri için tüm altınları alacaklarını biliyordum gözüm yok alsınlar sonuçta düğündü yeni işti sıkışıldı tamam. ama ne kadar çok olursa o kadar çok harcarlardı biliyordum. o yüzden düğün öncesi hep dedim ki nişanda takılan altınlar kalsın onları ankaraya el öpmeye gittiğimizde alalım hepsi karışmasın. annemde kalsın onlar. eşime dedim tamam dedi. düğünden bir gün önce sadece bilezikleri verdik ki o tarafa düğünde taksınlar yine diye. altınları vermedik. kayınbabam kınada bizimle olamadı geç saatte geldi. o geldikten sonra eşim bana bir soguk anlayamadım. aşağı bir in diyor evin önüne gelmiş. neyse indim. hayırdır dedim. babası demişmiş ki eğer düğünde de kendi taraflarının taktığı altınları vermeyecekse hiç takmasınlar. annesine öyle desin. iyi derim dedim. eve çıktım söyledim anneme. annem aradı eşimi konuşuyor oğlum niye vermeyim hani zaten verecektim sonra alırız karışmasın dedi kızım falan dedi. yani ben öyle dedim. ama bizimki bir bağırıyor bir bapırıyor. siz bize güvenmiyosunuz diye. neyse o gün annemin eli ayagı titredi. tüm moral alt üst beni onların yanına gönderecek ertesi gün düğünden sonra. ben sabaha kadar ağladım. arayıp gönlmü bile almadı. ertesi gün çok mutsuz çıktım annemin evinden. unutmaya çalıştım. 1 hafta sonra evlendikten eşime dedim ki çok zouma gitti falan konuşuyorum. ama bizimki asla konuşmaz adam akıllı sonradan öğrendim bu huyuu da. konuşmaya başladığında ordan onu katar burdan bunu seni suçlu hale getirir kavga eder bir de üstüne sen suçlu olursun. o gün öyle oldu. bağrış çağrış annenin evine git gelme dedi. evden çıktı gitti. 2 saat falan sonra geldi. ben gidicem dedim. otobüs bileti al dedim. beraber gideriz el öpmeye sonra döneriz dedi. göndermedi. ilk kavgamız buydu ilk haftamızda.
sonrasında bir sürü öyle kavgalarımız oldu. çünkü ben çok sıkıldım burada. pek işyerine gidip çalışasım gelmedi çünkü. 2 gün gitmesem 3. gn özlemiyomusun niye gelmiyosun falan. ama ben sürekli gitmek istemedim. kayınbabam ve kayınvalidem de oradalar. eşim benimle hiç zaman geçiremedi ilk dönemler. bir yemeğe çıkmadık gezmeye gitmedik eve kapandım kaldım bilmediğim yerde küçücük ilçede. ben çalışan insandım gezerdim sinemaya giderdim arkadaş ortamım vardı. o kadar sıkıldm ki her gün ağlar duruma geldim. çalışayım dedim çalışmama izin yok. gezsem küçücük yer. yol bilmem iz bilmem gezilecek yer de pek yok. eşime söylüyorum yok. benim annem babam senin kölen mi sen yat onlar çalışsın bir de ben geziyim falan diyor. yani haftada 1 gün olsun beraber kalkalım kahvaltı yapalım gezelim. yok yok yok.
kavga kavga kavga derken en sonunda bizimki 2 haftada bir falan öyle bir çıkarmaya başladı beni. ama yine de yetmiyor alışkınım çalışmaya ben. evde otur otur stres oluyorum. derken bir de sorunlar. ailmi özlüyorum bir taraftan ki eşimin ailemle sıkıntısı yok ama yine de onlardan uzağım
eşimle mücadele ede ede bir iş buldum çağrı merkezi hep bayanlar çalışıyor. eşimi de götürdüm görüşmeye giderken içinde şüphe kalmasın diye. 1 haftalık deneme süreci var dediler. eşim de tamam dedi biraz dene bakalım sıkılırsan çık dedi. ertei gün gittim başladım. akşamı eşim aradı. işten çıkmam için. kendi işyerleri için bir iş gelmiş onun için bana ihtiyacı varmış. kesin mi dedim. kesin dedi digorta yapacam sana falan. iyi dedim. ertesi gün kayınbabam çağırdı konuşalım diye. gittim. işte laf söz olur kendi işyerleri varken başka yere girdi falan. zaten millet laf arıyor vs. iyi dedim. ama eşime çok kızdım. çünkü beni savunamamış. şunu diyebilirdi ben eşime güveniyorum yeri de gördüm denesin bakalım orada mutluysa orada çalışsın. :'( elli ekz dedim ki kimse bir şeye karışmasın nasıl ki ben ailemi karıştırmadım çıktım geldim bu küçücük yere bizim kararımız dedim sen de bu bizim kararımız de karıştırma hesap verme. ama yok anlamadı.
en son dün kayınbabam görümcem ben işyerindeydim oturuyoruz. kayınbabam dedi ki kömür aldınız mı binamız kömürlü bizim kalorifer yakmak için kömür kullanılıyor. yok almadık daha baba dedim. o ev çok yakar binada iki aile var toplam 3 ev var zaten. ben deidm size köye yanımıza gelin diye dedi. yani demedi bana öyle bir şey ilk kez duydum. ne köyü baba ben burda patlıyorum bir de köye gelirsem artık sinir hastası olurum hastaneye yatırırsınız dedim. gülümseyerek tai. o zaman ankaraya gönderiyim dedi. ankarada ne yapacaz işimiz yok orada dedim. oğlum eski işine girer sen de bir yere girersin dedi. görümcem de güldü biriniz kir BİRİNİZ EV MASRAFINI ÖDERSİNİZ ARTIK DEDİ. ben çalışırım severim biliyorsunuz bıraksanız burada da çalışacağım dedim. görümcem hemen atladı. yok işlte burda kınarlarmış. ok işte kendi iş yerin varken başka yere gidilirmiymiş. sen gel çalış sigortanı yatırmazlarsa konuş. arkadaş ortamım olsun istiyrum ben başka insanlar görmek istiyorum diyorum. görümcemin öyle bir konuşması var ki sanki ahlaksız bişi istiyorum. öyle olur mu aaa kınarlar insanı falan diye ağzını doldura doldura.
sonuç bunlar sadece küçük bir kısım. eşim beni çok seviyor yaptıklarınan pişman oluyor kendini düzeltmeye çalışıyor ama nafile huylu huyundan vazgeçmiyor. herkesin lafına bakıyor. herkes her şeye karışabiliyor. yani benim hayatım haklarım ve özgürüğümle ilgili benden başka herkes söz sahibi olmaya çalışıyor. ben ne yapıyım bilmiyorum. kaç kez ciddi ciddi ayrılmayı düşündüm. ama eşim o kadar seviyor ki ben de onu kıyamıyorum. düzelir diye bekliyorum. düzelmeye çalışıyor. ama aileyle iç içe olduğumuz sürece asla düzelmicek biliyorum. çünkü onlara muhta.çünkü iş yerimizde kayınbabam olmazsa olmaz. işi bilen o. falan falan falan.
çok uzun oldu okuduyanız teşekkürler. ben içimi dökmek istedim. uzun zamandır yazma istiyordum.
sonrasında bir sürü öyle kavgalarımız oldu. çünkü ben çok sıkıldım burada. pek işyerine gidip çalışasım gelmedi çünkü. 2 gün gitmesem 3. gn özlemiyomusun niye gelmiyosun falan. ama ben sürekli gitmek istemedim. kayınbabam ve kayınvalidem de oradalar. eşim benimle hiç zaman geçiremedi ilk dönemler. bir yemeğe çıkmadık gezmeye gitmedik eve kapandım kaldım bilmediğim yerde küçücük ilçede. ben çalışan insandım gezerdim sinemaya giderdim arkadaş ortamım vardı. o kadar sıkıldm ki her gün ağlar duruma geldim. çalışayım dedim çalışmama izin yok. gezsem küçücük yer. yol bilmem iz bilmem gezilecek yer de pek yok. eşime söylüyorum yok. benim annem babam senin kölen mi sen yat onlar çalışsın bir de ben geziyim falan diyor. yani haftada 1 gün olsun beraber kalkalım kahvaltı yapalım gezelim. yok yok yok.
kavga kavga kavga derken en sonunda bizimki 2 haftada bir falan öyle bir çıkarmaya başladı beni. ama yine de yetmiyor alışkınım çalışmaya ben. evde otur otur stres oluyorum. derken bir de sorunlar. ailmi özlüyorum bir taraftan ki eşimin ailemle sıkıntısı yok ama yine de onlardan uzağım
eşimle mücadele ede ede bir iş buldum çağrı merkezi hep bayanlar çalışıyor. eşimi de götürdüm görüşmeye giderken içinde şüphe kalmasın diye. 1 haftalık deneme süreci var dediler. eşim de tamam dedi biraz dene bakalım sıkılırsan çık dedi. ertei gün gittim başladım. akşamı eşim aradı. işten çıkmam için. kendi işyerleri için bir iş gelmiş onun için bana ihtiyacı varmış. kesin mi dedim. kesin dedi digorta yapacam sana falan. iyi dedim. ertesi gün kayınbabam çağırdı konuşalım diye. gittim. işte laf söz olur kendi işyerleri varken başka yere girdi falan. zaten millet laf arıyor vs. iyi dedim. ama eşime çok kızdım. çünkü beni savunamamış. şunu diyebilirdi ben eşime güveniyorum yeri de gördüm denesin bakalım orada mutluysa orada çalışsın. :'( elli ekz dedim ki kimse bir şeye karışmasın nasıl ki ben ailemi karıştırmadım çıktım geldim bu küçücük yere bizim kararımız dedim sen de bu bizim kararımız de karıştırma hesap verme. ama yok anlamadı.
en son dün kayınbabam görümcem ben işyerindeydim oturuyoruz. kayınbabam dedi ki kömür aldınız mı binamız kömürlü bizim kalorifer yakmak için kömür kullanılıyor. yok almadık daha baba dedim. o ev çok yakar binada iki aile var toplam 3 ev var zaten. ben deidm size köye yanımıza gelin diye dedi. yani demedi bana öyle bir şey ilk kez duydum. ne köyü baba ben burda patlıyorum bir de köye gelirsem artık sinir hastası olurum hastaneye yatırırsınız dedim. gülümseyerek tai. o zaman ankaraya gönderiyim dedi. ankarada ne yapacaz işimiz yok orada dedim. oğlum eski işine girer sen de bir yere girersin dedi. görümcem de güldü biriniz kir BİRİNİZ EV MASRAFINI ÖDERSİNİZ ARTIK DEDİ. ben çalışırım severim biliyorsunuz bıraksanız burada da çalışacağım dedim. görümcem hemen atladı. yok işlte burda kınarlarmış. ok işte kendi iş yerin varken başka yere gidilirmiymiş. sen gel çalış sigortanı yatırmazlarsa konuş. arkadaş ortamım olsun istiyrum ben başka insanlar görmek istiyorum diyorum. görümcemin öyle bir konuşması var ki sanki ahlaksız bişi istiyorum. öyle olur mu aaa kınarlar insanı falan diye ağzını doldura doldura.
sonuç bunlar sadece küçük bir kısım. eşim beni çok seviyor yaptıklarınan pişman oluyor kendini düzeltmeye çalışıyor ama nafile huylu huyundan vazgeçmiyor. herkesin lafına bakıyor. herkes her şeye karışabiliyor. yani benim hayatım haklarım ve özgürüğümle ilgili benden başka herkes söz sahibi olmaya çalışıyor. ben ne yapıyım bilmiyorum. kaç kez ciddi ciddi ayrılmayı düşündüm. ama eşim o kadar seviyor ki ben de onu kıyamıyorum. düzelir diye bekliyorum. düzelmeye çalışıyor. ama aileyle iç içe olduğumuz sürece asla düzelmicek biliyorum. çünkü onlara muhta.çünkü iş yerimizde kayınbabam olmazsa olmaz. işi bilen o. falan falan falan.
çok uzun oldu okuduyanız teşekkürler. ben içimi dökmek istedim. uzun zamandır yazma istiyordum.