- 31 Temmuz 2007
- 2.110
- 12
Görüntülü konuşmaya geçilmesine rağmen abonelerin büyük bölümünün hala sesli konuşmayı kullandığını belirten Acarer, Kurum laboratuarlarında yapılan incelemelere göre beyinde tümör oluşturma riskine karşı uzun görüşmelerde kulaklık kullanmayı
tavsiye etti. Acarer, konuşma esnasında telefonun yüze yapıştırılmadan 45 derecelik açıyla tutulmasını önerdi. Acarer, telefonu açar açmaz kulağa götürülmesinin zararlı olduğunu söyledi.
3 GSM şirketinin başlattığı sınırsız konuşma paketleriyle vatandaşların konuşma süreleri artıyor. Bu yılın ilk 3 ayında geçen yılın aynı dönemine göre Turkcell'de yüzde 45, Vodafone'da yüzde 13,7, Avea'da ise yüzde 8'lik görüşme sürelerinde artış yaşandı.
Cep telefonuyla konuşmanın sağlığa etkilerinin çok önemli ve geniş bir konu olduğunu kaydeden Acarer, tüketicinin dikkat etmesi gereken konuları sıraladı.
Baz istasyonu ne kadar uzaksa cep telefonun o kadar tehlikeli olacağını ifade eden Acarer, "Çünkü baz istasyonu ne kadar yakınsa cep telefonu iyi irtibat kurar yaydığı radyasyon azalır." dedi. Şehir dışına çıkıldığında sabahtan şarj edilen telefonun bataryasının akşama kadar azaldığını ifade eden Başkan, bu durumu şehir dışında baz istasyonun daha seyrek olmasına bağladı. Baz istasyonunda irtibatlı kalabilmek için telefonların daha çok enerji harcadığına vurgu yapan Acarer, "Bu yüzden şehir dışında telefonunuzu vücudunuzdan uzakta bulundurun. Arabanın koltuğuna koyun. O telefonun baz istasyonuyla irtibatta kalabilmesi için daha çok verici yayacaktır. Ben bunu söylüyorum ama tam tersi şeyler söylüyorlar. Mühendis olarak söylüyorum tersini mühendis olarak ispat etsin." diye konuştu.
TELEFONU YÜZE YAPIŞTIRMAYIN
Kullanılan cep telefonlarının hem alıcı hem verici bir cihaz olduğunu söyleyen Acarer, görüşmelerde özellikle kulaklık kullanılmasında yarar bulunduğunu aktardı.
Uzun görüşmelerde mutlaka kulaklık kullanmayı tavsiye eden Acarer, araçtayken sete bağlanıp hoparlörden görüşülmesinin daha sağlıklı olduğunu ifade etti.
Cep telefonunu sürekli aynı tarafla değil değiştirerek görüşülmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan, "Telefon yüze yapıştırma şeklinde değil de kulakta belli bir açıyla tutulması gerekir. Daha yararlı. Laboratuarda inceliyoruz. Direk yapıştırdığınız zaman daha fazla enerji basıyor. Değişim olmasında yarar var." şeklinde konuştu.
Çaldırma sırasında telefonu kulağa dayamamakta da büyük yarar olduğunu söyleyen Acarer, gerekçesini cihazın en fazla enerjiyi o sırada harcamasıyla açıkladı.
Karşı taraf telefonu açtığında radyasyonun rutine geçtiğini ve etkisinin azaldığını vurgulayan Acarer, hoparlörü açıp çalma sesi duyulana kadar telefonu kulağa götürmemek gerektiğini belirtti.
CEP TELEFONUNUN TESPıT EDıLEN ZARARLARI
Geçici işitme aksaklıkları, gözlerde kararma, sulanma ve yanma, kalp ritminde bozukluk, kalp pilinin arızalanma riski, yoğun stres ve yorgunluk hali, konsantrasyon ve dikkat dağılması, baş ağrısı ve sersemleme, unutkanlık, refleks zafiyeti, kulakta çınlama ve ısınma, görüş alanında daralma, gözlerin çapaklanması. Uzun dönemdeki zararları ise beyin tümörü, işitme siniri kökenli tümörler, cilt kanseri, yüksek tansiyon, görme bozukluğu, kan hücrelerinin deformasyonu, kan beyin bariyerinin zedelenmesi, kalıcı işitme kayıpları, kalp hastalıkları, hafızada zayıflama, embriyo gelişiminin zarara uğraması, düşük ihtimalinde artış, sperm sayısının azalması.
(CıHAN)
tavsiye etti. Acarer, konuşma esnasında telefonun yüze yapıştırılmadan 45 derecelik açıyla tutulmasını önerdi. Acarer, telefonu açar açmaz kulağa götürülmesinin zararlı olduğunu söyledi.
3 GSM şirketinin başlattığı sınırsız konuşma paketleriyle vatandaşların konuşma süreleri artıyor. Bu yılın ilk 3 ayında geçen yılın aynı dönemine göre Turkcell'de yüzde 45, Vodafone'da yüzde 13,7, Avea'da ise yüzde 8'lik görüşme sürelerinde artış yaşandı.
Cep telefonuyla konuşmanın sağlığa etkilerinin çok önemli ve geniş bir konu olduğunu kaydeden Acarer, tüketicinin dikkat etmesi gereken konuları sıraladı.
Baz istasyonu ne kadar uzaksa cep telefonun o kadar tehlikeli olacağını ifade eden Acarer, "Çünkü baz istasyonu ne kadar yakınsa cep telefonu iyi irtibat kurar yaydığı radyasyon azalır." dedi. Şehir dışına çıkıldığında sabahtan şarj edilen telefonun bataryasının akşama kadar azaldığını ifade eden Başkan, bu durumu şehir dışında baz istasyonun daha seyrek olmasına bağladı. Baz istasyonunda irtibatlı kalabilmek için telefonların daha çok enerji harcadığına vurgu yapan Acarer, "Bu yüzden şehir dışında telefonunuzu vücudunuzdan uzakta bulundurun. Arabanın koltuğuna koyun. O telefonun baz istasyonuyla irtibatta kalabilmesi için daha çok verici yayacaktır. Ben bunu söylüyorum ama tam tersi şeyler söylüyorlar. Mühendis olarak söylüyorum tersini mühendis olarak ispat etsin." diye konuştu.
TELEFONU YÜZE YAPIŞTIRMAYIN
Kullanılan cep telefonlarının hem alıcı hem verici bir cihaz olduğunu söyleyen Acarer, görüşmelerde özellikle kulaklık kullanılmasında yarar bulunduğunu aktardı.
Uzun görüşmelerde mutlaka kulaklık kullanmayı tavsiye eden Acarer, araçtayken sete bağlanıp hoparlörden görüşülmesinin daha sağlıklı olduğunu ifade etti.
Cep telefonunu sürekli aynı tarafla değil değiştirerek görüşülmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan, "Telefon yüze yapıştırma şeklinde değil de kulakta belli bir açıyla tutulması gerekir. Daha yararlı. Laboratuarda inceliyoruz. Direk yapıştırdığınız zaman daha fazla enerji basıyor. Değişim olmasında yarar var." şeklinde konuştu.
Çaldırma sırasında telefonu kulağa dayamamakta da büyük yarar olduğunu söyleyen Acarer, gerekçesini cihazın en fazla enerjiyi o sırada harcamasıyla açıkladı.
Karşı taraf telefonu açtığında radyasyonun rutine geçtiğini ve etkisinin azaldığını vurgulayan Acarer, hoparlörü açıp çalma sesi duyulana kadar telefonu kulağa götürmemek gerektiğini belirtti.
CEP TELEFONUNUN TESPıT EDıLEN ZARARLARI
Geçici işitme aksaklıkları, gözlerde kararma, sulanma ve yanma, kalp ritminde bozukluk, kalp pilinin arızalanma riski, yoğun stres ve yorgunluk hali, konsantrasyon ve dikkat dağılması, baş ağrısı ve sersemleme, unutkanlık, refleks zafiyeti, kulakta çınlama ve ısınma, görüş alanında daralma, gözlerin çapaklanması. Uzun dönemdeki zararları ise beyin tümörü, işitme siniri kökenli tümörler, cilt kanseri, yüksek tansiyon, görme bozukluğu, kan hücrelerinin deformasyonu, kan beyin bariyerinin zedelenmesi, kalıcı işitme kayıpları, kalp hastalıkları, hafızada zayıflama, embriyo gelişiminin zarara uğraması, düşük ihtimalinde artış, sperm sayısının azalması.
(CıHAN)
Son düzenleme: