-
- Konu Sahibi bikahvebikitap
- #321
Öğretmenim. İroni yaptığımı anladığınızı umuyorumGerçekten öğretmen misiniz?
Valla ne yalan söyleyeyim bı an gerçek sandım....Öğretmenim. İroni yaptığımı anladığınızı umuyorum
Spor yapmayı hiç sevmediğim doğru, daha önce denedim ama aşırı yoruluyorum güçsüz bir insanım. Yüzmeyi seviyorum bir tek ama uzun zamandır onu da yapmadım.Valla ne yalan söyleyeyim bı an gerçek sandım....
Az ağzını arayıp sorsan o velin de çocuklara gaaayeeeet iyi baktığını, her istedikleri olmasa da çoook iyi yetiştiklerini, çocuklarini çooook sevdiklerini, çoook ilgilendiklerini, çocuklarin çok mutlu olduklarını ve iyi ki dogurduklarini falan söyleyecektir. Genelde profil şaşmaz...Fakat orta halli şekilde büyütülebilen mutlu çocuklar mutlu aileler de var diye düşünüyorum.
Bir velim var evine gittik durum içler acısı. Üç çocuğu vardı dördüncü de geldi. Henüz gençler de belki beşinci de gelir. Bu çocuklara ben çok üzülüyorum mesela. Bu şekilde sırf yapmak için yapan doğru düzgün ilgilenmeyen anne babalara ben de kızıyorum. .
Aman durun, o kadar et mi yenir, proje çocuk mu yetistiriyorsunuz, her istediğini yedirirseniz şimarik olur filan maazallah linci geliyor birazdan...Açıkçası benim bu konudaki eleştiri kriterim çocuğu her gün balık veya et ile besleyip besleyememek. Çocuklarınız haftada en az iki gün balık yiyorsa eleştirmem ama yetersiz besleniyorlar ise eleştiririm. Kötü beslenen çocuklar iyi beslenen yaşıtları kadar zeki olamazlar, bir toplumu kalkındıran şey ise zeki insanlardan oluşan vatandaşlardır. Bu yüzden toplumun bir bireyi olarak çocuklar her hafta et balık yiyemiyorsa eleştiririm. Bazı aileleri de goruyorum, çocuklar makarna ekmek yemekten ekmek beyinli olmuş, çocuğu lüks giydirmek derdinde. Önce iyi beslenmeli çocuklar, sonra iyi giyinmeli; öncelik karışmamalı. Elalem ne diyecek diye gösteriş olmamalı.
burada da bazen yazarım ben zengin aileden gelmiyorum gayet küçük emrah dramlarım da vardır hattaBebelerin mutfak masrafı da pek farklı değil.
Ek gıdaya geçince eti, balığı, organik yumurtası derken bi bu kadar tutuyor zaten. Doktoru menü önermesi yapmıştı et ağırlıklı kuzu vs. Şimdi ben söylesem lüks onlar denir, yok artık kuzu mu çevirelim, biz et balıkla mı büyüdük denir. E evett yani bunlar gerekli, doktor söylüyor zaten, ayrıca neden lüksmüş. Sağlıklı beyin ve fiziksel gelişim için bunlar şart. Bugün marketten 10lu organik yumurta aldım 100 tl.
Organik tavuk normal paketli tavuktan 3 kat pahalı.
Bu kadar pahalı gıda almak ben de istemiyorum ama mecburum. Almasan yok erken ergenlik yok gdo lu ürün.
Havyar çok sağlıklı olsaydı onu da alırdım evet. Lüks anneyim çünkü.
O çocuklardan biri de benim,biz sadece 2 kardeşiz.şehir dışında istediğim bölümü kazandım ama gidemedim.çünkü ailemin durumu yoktu.40 yaşını geçtim bu hep içimde kaldı.17 yaşından beri hem çalıştım hem okudum ama aklım hala orda ,farklı bi mesleğim olacaktı.ailem karnımızı doyururdu,az da olsa ne istesek yerdik,boğazımızdan hiç kısmadılar.biz de yoktan anlardık,tutturmazdık ama büyüdükçe özendiğimiz şeyler olurdu.bi kot markası ya da bir spor ayakkabı ya da arada arkadaşlarla bi cafeye gidebilmek gibi.küçükken ne alırsanız giyer falan ama büyüdükçe öyle olmuyor,özeniyor,istiyor çocuklar.sırf bu sebeble 17 yaşında çalışmaya başladım.bu 30 sene öncesiydi şimdiki devir daha da farklı.içimde kalanları kızım da yaşamasın diye tek çocukta kaldım ben mesela.durumumuz ortalamanın çok üstünde,özel okula gidiyor,istediği kurslara gidiyor,2. Bi çocuğum olsa aynı şartları sağlayabilirdim ama hiç düşünmedim..Bana 3. Çocuk hala makul gelmiyor.
Bakın yeğenim tıp kazandı. 6 sene epey pahalı ve ağır bir eğitim aşacak. Kitapları ve malzemeler çok pahalı.
Devlet yurdu kolay çıkmıyor. Özel yurda bu sene 50 bin ödediler. Seneye 100 bin. Konu sahibinin büyük tıp kazanırsa en az 4 sene iki çocuk okutacak.
Çok kardeş olduğu için şehirdışı yazamayan çocuklar var artık.
Bana kursağına çorba girer aç kalmaz diye 16 sene sonrasını düşünmeden peş peşe şocuk yapmak mantıklı gelmiyor
Ayırmışı var işte migren, burdaki bilinçli anneler söylesin sana bütçeyi, ben diyorum açik açık, yaşa göre biraz değişir ama çocuk başı 10-15 k arası sadece beslenme. Daha bunun eğitimi sağlığı barınması faturasi üstü başı faaliyeti oyuncağı kitabı servisi...saymadik ...durum gittkce kötüye gidiyor bir de, yarı aç yarı tok , gözlerinin feri sönmüş, dünyadan bihaber bir sürü çocuk sırf ana babaları üreyebiliyor diye topluma karışıyor. Her nesil diğerinden bitik geliyor....burada da bazen yazarım ben zengin aileden gelmiyorum gayet küçük emrah dramlarım da vardır hatta
ancak benim çocukluğum kış boyu balık yaz boyu kuzu yiyerek geçti -ve biz yoksulduk neredeye (aslında yokyoksul değildik de hem çok kardeşiz hem sülale kalabalık onlar da bizdeydi vs.)
kış boyu karadenizde balık neredeyse bedava oluyordu 3-4 kilo hamsi alınıyordu mesela annem sobada buğulama yapıyordu en az hafta 1-2 defa artı istavrit, mezgit, babamlar kızılırmakta avlanıyordu oradan da sazan vs. bahar gelince çamlığa gidip kilo kilo sucuk köfte yapıyorduk mangalda...(hatta daha geçen bunun muhabbetini ettik mangal yapmayalı seneler oldu diye).
yaz boyu da köyde koyun-kuzu kesiliyordu biz gittiğimizde. ben liseye gidene kadar marketten yağ yoğurt peynir yumurta pekmez tahin kavurma salça reçel bal vs. alındığını bilmiyordum. lisede yatılı okula gittim de öğrendim. hala paketli pek çok gıdayı yiyemem.
tamam herkesin aile dinamikleri farklı ve herkes benim gibi büyümedi, farkındayım ama bakın benim ailem neredeyse "yoksuldu" diyorum. ben burslu okumuş ailesinden 1 kuruş almamış bir çocuğum. benim çocuğum olsa böyle beslemek için cidden bütçe ayırmam lazım
Çocuk büyütürken evet önemli kriter ama bence en önemlisi değil.Açıkçası benim bu konudaki eleştiri kriterim çocuğu her gün balık veya et ile besleyip besleyememek. Çocuklarınız haftada en az iki gün balık yiyorsa eleştirmem ama yetersiz besleniyorlar ise eleştiririm. Kötü beslenen çocuklar iyi beslenen yaşıtları kadar zeki olamazlar, bir toplumu kalkındıran şey ise zeki insanlardan oluşan vatandaşlardır. Bu yüzden toplumun bir bireyi olarak çocuklar her hafta et balık yiyemiyorsa eleştiririm. Bazı aileleri de goruyorum, çocuklar makarna ekmek yemekten ekmek beyinli olmuş, çocuğu lüks giydirmek derdinde. Önce iyi beslenmeli çocuklar, sonra iyi giyinmeli; öncelik karışmamalı. Elalem ne diyecek diye gösteriş olmamalı.
Gelmiş yine sitemizin yobaziBenimle "he aynen dış minnaklar ehehe" diye dalga geçebilirsiniz ama gerçekten sistem kadına ne yapmış farkında mısınız? Bir kadın için anne olmak müthiş bir duygu değil midir? Ama artık çocuk yapmayan ve gece gündüz çalışan kendisine bir saat vakit ayıramayan kadınlar alkışlanıyor, çocuk yapanlarsa linç yiyor. Çocuk sahibi olmayı anne olmayı öcü gösterdiler ve meyvelerini de görüyoruz.
Siz öğretmen misinizBen bir öğretmen olarak eğitim sisteminin geldiği noktadan şikayet etmiştim. Sistemin hiçbir şekilde bir yaptırım uygulamaması, çocukları tepemize çıkarması ve buna bağlı olarak öğretmenin elinin kolunun bağlı olması ve saygı diye bir şeyin kalmaması.
Doğurup doğurup sokağa salınan çocuklar konusunda haklısınız da konu sahibinin öyle olacağı nerden biliniyor ki böyle tepkiler geliyor? İki çocukla çok zorlanıyorum çocuklarımla ilgilenemiyorum üstüne bir de isteyerek üçüncüye hamile kaldım dese ben de tepki veririm ama konu sahibi gayet mutlu. Kimi insanın bir çocuğu olur iyi bakamaz kiminin beş çocuğu olur iyi bakar
Aynen çok güzel anlatmışsınız ben hamileyken karnındayken sevdiğim konuştuğum kucağıma alma hayali kurdugum bebeğim doğunca sudan çıkmış balık gibi hissettim hemen kucağıma bile almadığımı sonradan farkettim ve iki cocugumdada lohusalık depresyonu yaşadım güya kendimi hazırlamıştım ikincide böyle olmim diye daha beter oldu bebegimde hiç emmek istemedi çok uğraştım ama hastanede bi iki emdi evde oldugu kadar sagdim sagdim verdim.Annelik gerçekten hem çok güzel harika hem çok zor bi duygu.Neden üzüleyim? Bir doktor söylese derken mesela bir tv programına çıksa orda annelikle ilgili konuşsa, annelik kadın için müthiş bir olaydır vücutta şöyle şöyle hormonlar salgılanır böyle böyle olur bağ kurulur anne bebek bağı çok özeldir diye anlatsa karşı çıkarlar mı mesela? Anlarlar ki genel anlamda fizyolojik süreçlerden bahsediyor. Çıkıp da hayır doktor kötü anneler de var herkes için iyidir diyemezsin mi derler?
Herkes için demiyorum ki. Sürekli öğretmenliğimden laf ediliyor görev yaptığım köyde çocuğunu terk etmiş anneler var. Ya da çocuğuna doğru düzgün annelik etmeyenler, mağdur çocuklar. Bunları biliyorum, yakinen tanıklık ediyorum. Birsürü çocuk yapıp düzgün ilgilenmeyen veliler de var, bunları da eleştiriyorum.
Her kadın anne olmak istemez, her kadın evlenmek bile istemez bunlar gayet normaldir herkesin de kendi tercihidir. Ben kendim de bir dönem anne olmayı hiç istemedim mesela. Yani burda istemeyenleri de anlıyorum ben merak etmeyin.
Ya da mesela anne olunca direkt bağ kuracağımın da garantisini asla vermiyorum, hatta çocuğundan tiksinenler bile var, inşallah öyle bir süreç yaşamadan güzel bir deneyim yaşarım diye dua ediyorum.
Fakat ben anne olmayı istemezken de "annelik müthiş bir histir" denmesine karşı çıkmazdım. Genel geçer bir söz bu. Çoğunluğu kapsar.
"Her kadın anne olmayı ister, istemeyen bozuktur, her kadın için annelik müthiştir" demişim gibi yanıtlar alıyorum bu yüzden sürekli kendimi açıklama gereği duyuyorum.
Fakat sanırım bu mesajda konuyla ilgili toparlama bir yorum yaptım, umarım bu mesajım da okunur.
Ne kadar üzücü bir yorum,. Spor ve sanatsal aktiveteler sayesinde bir sürü öğrencimin hayatı düzene girdi. Babasını kaybeden öğrencim dans sayesinde kendisini daha iyi hissetti, madalyalar aldı.Spor yapmam yapmayı asla sevmem o yüzden bilmiyorumdur umarım çocuğum da benim gibi olur
Ailenizin üzülmesi normal. Benim de 3 çocuğum var. Maddi olarak sıkıntımız yok ama ben çok yoruluyorum. Akşam 7 de işten gelip saat 10 a kadar hiç oturmuyorum. Sadece çocuklarla ilgileniyorum ev işi falan yapmıyorum. Annemde ben yorulduğum için üzülüyor. Hala arada der ne gerek vardı da 3 çocuk yaptın diye. Sonuçta siz de annenizin evladısınızArkadaşlar merhaba herkese. Baştan anlatmam gerekirse 7 yıllık evliyim 2 çocuğum var biri 5 biri 2 buçuk yaşında ve şuan 3.ye 3 aylık hamileyim. Eşimde bende daha sevgililik zamanlarımızdan beri 3 çocuk istiyorduk Allahta nasip etti çok şükür. Ben tarih öğretmeniyim bir süre özelde çalıştım şuan çalışmıyorum. İnstagram üzerinden kapı süsü yaparak kendi paramı kazanıyorum emek vererek büyüttüğüm güzel bir sayfam var yani tabi bu rakam bir öğretmen maaşına görece daha düşük kalabilir ama hiç bişey yapmıyor olmaktan daha iyi benim için hem zevk alıyorum hem para kazanıyorum. Çocuklarım için hobi olarak yaptığım bişey mesleğe döndü bir nevi ve çok mutlu oluyorum bunun için. Gel gelelim 3.çocuk haberini ailelerimize verdiğimizden beri inanır mısın kimse beni insan yerine koymamaya başladı. Dalga konusu oldum resmen. Babam geçen toplum içinde tavşan gibi 6 ayda bir doğuruyor dedi. Annem desen her gördüğü yerde laf sokuyor. Onlara göre kendimi yakmışım yazık etmişim ne güzel kızmışım evde oturup çocuk mu büyütecekmişim? Yani korunma yöntemlerini biliyorum cahil değilim istemesem yapmam ama kimse mutlu musun diye sormuyor onlara göre yorgun bitkin kendini gençliğini mahfetmiş bir insanım ben. Eşim bana destek olmaya çalışıyor yani en çokta ona güveniyorum inanıyorum. Eşim bundan 4 yıl önce biraz yatırım yaparak bir dükkan açtı ama ortak açmışlardı ve istedikleri gibi gitmedi dükkan ve biraz maddi olarak sıkıntıya düştük. Ama birilerinden bişey istedik olarak değil hep kendi kendimize yettik ama sonuçta maddi bir düşüş oldu ama insanlar bunda bile yani inişli çıkışlı hayat bu demedilerde yine bizi küçümsemeye çalışarak yani hep bir şakayla karışık istediğimi söylerim tavrı oldu herkeste. O kadar ciddiye alınmadığımızı düşünüyorum ki şuan hem kendi ailem hem eşimin ailesi tarafından. Kimse dört dörtlük değil ve bende insanlar gibi şakayla karışık seninde zamanında şöyle şöyle bir durumun olmamış mıydı ya ah ne günlerdi dediğimde bozulup direk kavgaya dönüyorlar ama benim bozulmaya hakkım yok. Eşim çalışan çalışmayı seven parasını eve getiren yani güvenilir düzgün bir insan kimseye bir saygısızlığı yok ama artık o da kızıyor yani karnımdaki çocuğa bile aldır gitsin dediler bir şey söylicem yüzyüze bakacak şey kalmayacak diyor eşim. Aslında benim ailemde eşiminkilerde iyiler ama yani biz onlara göre çok kolayız kırılmayız üzülmeyiz sanki çocuğuz yani ben 32 yaşındayım çocukta değilimki. Kayınvalidem tam bir eltimkolik onu ciddiye alır birşey yapacak olsa danışır haberleşir ben hep en son duyan etliye sütlüye karışmayan çağırılmadıkça gitmeyen görece mesafeli ama yinede lafları hep işiten o gelinim. Kimseye karşı bunu kıramadım malesef eşimde aynı şekilde. Eski maddi olarak çok rahat olduğumuz günlere dönsek biri bizden para istediğinde hemen çıkarıp verebilsek bizden kralı yok o ayrı. Ama şuan gelenin gidenin laf ettiği kaale alınmayan insanlar olduk ve bir hata yapmadam yada kötü bir durum kimseye yaşatmadan. Ne yapabilirim biliyorum ki herşey benim başta duruşumu değiştirerek olucak ama ben o kadar duygularıyla hareket eden kıyamayan biriyim ki o duruş o tavır nasıl değiştirilir bilmiyorum.