Lohusalık/nifas hali, doğum veya düşük yapan ya da kürtaj olan bir kadının doğumdan sonra kanamasının devam ettiği haldir. Böyle kadına lohusa denir. Her kadın için farklı nifas süreleri olabilir. Bu, kadınların fiziki bünyelerine, kalıtım ve çevre şartlarına göre değişir.
Lohusalık halinin alt sınırı yoktur. Üst sınır ise, Hanefî mezhebine göre kırk; Şâfiî mezhebine göre altmış gündür. Bu üst sınırlar geçtikten sonra görülen kan, nifas değil, özür kanıdır. Ayrıca lohusalık günlerindeki akıntı bir süre kesilip sonra devam ederse, akıntının kesildiği günler de lohusalık halinden sayılır (Aliyyü’l-kârî, Fethu bâbi’l-’inâye, I, 144-145; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 185).
Kadınlar nifas hallerinde, cinsel ilişkide bulunamaz; namaz kılmaz, oruç tutmaz (Buhârî, Hayız, 6; Müslim, Hayız, 16, 67-69) ve Kabe’yi tavaf edemezler (Buhârî, Hayız, 1, 7). Kadınlar hayız ve nifas hallerinde kılmadıkları namazları daha sonra kaza etmezler, ancak tutamadıkları farz oruçları kaza ederler (Müslim, Hayz, 67-69). Doğum yapan kadının kanaması kırk gün dolmadan tamamen kesilirse yıkanır ve ibadetlerini yapmaya başlar.