- 29 Eylül 2024
- 12
- 3
- 1
- 31
- Konu Sahibi Babysmother
- #1
Merhaba. Yaklaşık bir buçuk yılı kapsayan güzel bir hazırlık aşamasından sonra 31 temmuz 2024'te gebelik müjdemi aldım. Bu müjdem 20 Ağustos'ta ikiye katlanmıştı. İkiz annesi olacaktım. Ben daha mutluluğumu yaşayamadan doktor hanım, bu gebeliğin riskli statüsünde olduğunu ve bu alanda uzman olan perinatolog ile sürecimin ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Ben kendi kendi kendime bu doktorlarda ne kadar abartıyorlar? Neden her zaman en kötüden başlamak zorundalar ki? diye söyleniyordum. Bizim için zaman ilerliyordu. Urfa'dan Denizli'ye tayinimiz çıkmıştı. Eşimle aynı kurumda görev yapacaktık. Müjdeler ardı ardına geliyordu. Gebeliğimin ilk ayları çok güzel geçiyordu. Sadece açlık şekerim düşük çıkıyor, her zaman düşük olan demirim bile asgari sınırın üstünde oluyordu. İdrarımda enfeksiyon görünüyordu lakin gebelikte normal kabul ediliyordu. Çevremin söylemleri ve kendi araştırmalarım sonunda bazı takviyelere başladım. Multivitamin, D vitamini, Calsiyum, Magnezyum ve Demir. Sonrasında hamileliğimin 18. haftalarında yapılan tahlillerde karaciğer enzimlerimde yükselişler oldu. Takviye gıdaları ilk süreçte tamamen kestim. Sonrasındaysa haftada bir olacak şekilde kullanmaya devam ettim. Bu enzimlerdeki yükselişin ana sebebiyse doktorun aynı anda iki demir ilacı yazması ve benim sorgulamadan iki gün bu ilaçları kullanmam, oldu. Her şey yolunda giderken 24+5'te Perinatolog olan doktorum rutin kontrol esnasında 4 cm açılmam olduğunu söyledi. Hızlı bir şekilde doğumhane hazırlandı ve servikal serklaj gerçekleşti. Başarılı bir operasyon oldu. Bu başarının ana aktörünün doktorum olması yanında doğum sancımın olmaması da en temel etkendi. O günden sonra hayat rutinim çok değişti. Yatarak günü tamamlama çabası içerisinde oldum. Operasyondan bir hafta sonra kontrole gittiğimde doktorum açılmanın kapandığını ve bir ay sonra gelebileceğimi söyledi. Bizde eşimle bu sürenin uzun olduğunu 20 gün sonra tekrar gelmenin uygun olacağını kararlaştırdık. Operasyonun ikinci haftasında sağlık ocağında tahliller yaptırdım. Doktorum, tetanoz ve şeker yüklemesi üzerinde çok duruyordu. Tahlil sonuçlarını doktoruma gönderdim ve hem yükleme hemde tetanoz olabileceğimi söyledi. Ek olarak tahlillerimde idrar yolu enfeksiyonu görünüyordu. Bayağı da yüksekti. Munurol ile bu işin çözülebileceğini ifade etti. 2 Ocak günü şeker yüklemesi gerçekleşti 154 çıktı. Hocayla görüşülüp ona göre bir yol izlenir, dedik. 3 Ocak günü tetanoz aşısının 2. dozu gerçekleşti yani 27+1'inci günde. Sağlık ocağındaki doktor munurolü yaşanmayacağını belirtti. Bizde hastane vasıtasıyla bu ilacı yazdırdık. Lakin ilacın gece kullanılması tavsiye ediliyordu. Aynı zamanda tetanoz ile aynı gün kullanmanın sorun olabileceğini düşündük ve 4 Ocak tarihinde kullanmaya karar verdik. Eczane işlerini tamamladıktan sonra karnımda bir bası hissetmeye başladım. Ama önemsemedim. Sabahleyin karnımın sol tarafında anormal bir şişlik vardı. Ama sürecin bir parçası olduğunu düşündüm. Akşam saat 20.00 gibi ritmik kasılmalar başladı. İlk etapta gaz sancısı gibi hissettim. Ama her 5 dakikada bir girip 15-20 saniye sürünce ilk doktorumu aradim. O da o gün ameliyat olmuş ve Fakültenin yataklı servisinde tedavi görüyormuş. Saat 21.00'da apar topar hastaneye gittik. O günün bir rüya hatta kabus olmasını istiyordum lakin gerçekti. O gün riskli gebeliğin anlamını öğrenmiştim. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonunun hafife alınmayacak bir rahatsızlık olduğunu anlamıştım. Hatırlamak istemediğim saat dilerimleri geçirdim. Sabah saatlerinden sezeryan olacağım söylendi. Doğumu yavaşlatmak için iğneler ve haplar verildi. Burak ve Kerem için ciğer geliştirici iğneler vuruldu. Lakin 4 Ocak 01.00'da acil doğum sürecim başladı. İlk etapta epidural anestezi altında doğum yapılacakken benim konu hakkında tam bilgi sahibi olmamam ve olumsuz refleksler göstermem sebebiyle genel anestezi altında doğum gerçekleşti. 01.20'deyse oğullarım dünyaya geldi. Herkes kendi çocuğunun peşinden gider. Annem benimle kalırken, eşim bebeklerin ardından gitmiş. Eşim yanima geldiğinde bebeklerin iyi olduğunu lakin üniversite hastanesinin Yeni Doğan Ünitesinde yer olmadığı için bebeklerin özel bir hastaneye nakledildiğini söyledi. Sonradanda şunu ekledi. Keşke hastane sorumluluktan kaçmak adına gerekli veya gereksiz bir sürü kağıda imza attıracağına Yeni Doğan Ünitesinde yer olmadığını, mümkünse Yeni Doğan ünitesi olan hastanede doğumun gerçekleşmesi için planlamalar yapılabileceğini bize bildirselerdi.
(Not: Ara ara tecrübelerimi paylaşmaya çalışacağım)
(Not: Ara ara tecrübelerimi paylaşmaya çalışacağım)