25 Mart ile ilgili sürpriz bekliyor musunuz?

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, hükümetin Twitter yasağını eleştirirken, “25 Mart ile ilgili sürpriz bekliyor musunuz?” sorusuna “Sürpriz falan beklemiyorum. Sürprizler var zaten yeterince. Allah’ın ayetleriyle dalga geçme var, Başbakan’ın oğluyla milyar doları konuşması var. Ayakkabı kutuları ortada. Yatak odalarındaki kasalar ortada. Niye sürpriz bekleyeyim? Bunlar yeter de artar bile. Yeni sürprize gerek yok. ” şeklinde yanıt verdi.
CHP Trabzon Seçim Koordinasyon Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan’ın dün Trabzon’da yaptığı mitinge atıfta bulunarak şunları söyledi:
“O YALANCI ADAM BURADAYMIŞ”
“Dün uzun adam, o yalancı adam buradaymış. Uzun adam buralarda yine esip gürlemiş. Yine CHP tarihi, yok Fethullah Gülen’le koalisyon yaptınız, partiyi Pensilvanya’ya teslim ettiniz. Bir insan bu kadar yüzsüz olabilir, yalancı olabilir. Sen 12 senedir ortaklık yapmışsın. ‘Ne istediler de vermedik’ demişsin, şimdi CHP’ye çamur atıyorsun. Kendiyle ilgili, ‘ben safmışım’ diyor. Saf adamdan başbakan olmaz. Saf adamdan bakkal da olmaz. Bizim bir safa ihtiyacımız yok. Ne safı, uyanığın tekisin, hem de büyük uyanıksın. Dolara, euroya, ayakkabı kutusuna, kasaya gelince saf değilsin, milleti kandırmaya geldi mi saf ayaklarına yatan uyanıksın sen. 5 gün sonra yeni bir düzenin önünü açacağız. 5 gün sonra Türkiye’de artık, yolsuzluk diktatörlük, iftira yalan, Alo Fatih düzeninin yıkılışına beraber tanıklık edeceğiz.”
BUNUN İÇİN MİLLET BAYRAK ÖNEMLİ DEĞİL
CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, hükümetin Suriye politikasını da eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin şu anda Suriye’de komşusu kim, kimse bilmiyor. Hangi sınır kapısı kimin elinde? İŞİD’in elinde mi, Özgür Suriye Ordusu’nun elinde mi? Türkiye’nin Suriye’de komşusu kim Başbakan bile bilmiyor. Ama bu Uzun Adam, Suriye’de girdiği bu bataklıktan bir zafer çıkartma peşinde. 5 günde Türkiye’yi savaşa sokarsa şaşırmayın. Bunun için millet, devlet, bayrak önemli değil. Bunun için bir tek şey önemli, onun iktidarda kalması. Türk bayrağını, İstiklal Marşı’nı reklamında kullanacak. Sen kimsin ya! O 76 milyonun İstiklal Marşı. Türkiye Cumhuriyeti ibaresini tabelalardan kaldıran, andımızı yasaklayan, ders kitaplarındaki 50 yıllık bayrak şiirini kaldıran sen değil misin? Bunların hepsini yapan bu uzun adam. Seçim yaklaşınca milliyetçilik duygularını öne çıkararak bayrak ve İstiklal Marşı üzerinden oy devşirmek isteyen bu uzun adamdan beraber kurtulmamız lazım.”
BİZ YAPSAYDIK PARTİ BİNAMIZI YAKARLARDI
Muharrem İnce, “Bunların bir bakanı Allah’ın ayetleriyle dalga geçiyor. Bakara suresine ‘makara’ diyor. Bunu Volkan Canalioğlu yapsaydı, yapmazdı ama yapsaydı, Muharrem İnce yapsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu yapsaydı, ne olurdu biliyor musunuz? Bizi bu şehirden kovarlardı, parti binamızı taşlayıp, yakarlardı. Nerede bu kabadayılar, yiğitler nerede? İslam dinini çok sevdiğini söyleyenler nerede? AKP teşkilatında. Hem Allah’ın ayetleriyle dalga geçecekler, hem de Müslümanlığı kimseye bırakmayacaklar. Buraya gelirken İstanbul Havalimanı’nda 22′nci dönemden eski bir AKP milletvekiline rastladım. Gülerek dedi ki; ‘Boşuna uğraşıyorsunuz. Bizim seçmen kitlesi başbakanın evinde 500 milyar dolar parayı gözleriyle görse, ‘bunu hayır için kullanacak’ der. Böyle düşünenler varsa Trabzon’da, sen öyle san. Hayır işlerinde kullanacağına inanmaya devam et. Ama Bilal’e hayır işinde kullanacak onu. Sen sefaleti yaşa, çocuğuna iş bulama” dedi.
İNÖNܒNÜN DEĞİL FRANKLİN’İN RESMİNİ KONUŞ
Başbakan Erdoğan’ın CHP’yi paraların üzerinden Atatürk’ün resmini kaldırıp İsmet İnönü’nün resmini koymakla suçladığını da hatırlatan Muharrem İnce, şunları söyledi:
“Bu adam yalancı. 1938’de bir kanun var. Kanun şu; ‘Cumhurbaşkanı kimse onun resmi konur paraya’. Atatürk ölmüş yerine İnönü gelmiş. Onun resmi konmuş. Sen İnönü’nün resmini konuşacağına, evinde biriktirdiğin dolarların üzerinde Benjamin Franklin’in resmi var. Sen onu konuş. O Uzun Adam’ın resmi var afişlerde, yanında da ‘başı dik’ diye yazıyor. Doğru, bunun başı dik. Boğazına kadar pisliğe batınca mecburen başını dik tutuyor. Boğazına kadar rüşvetin, yolsuzluğun içinde. Montaj diye bağırıyor. Ne montajı. Açıklasana TİB kayıtlarını. ‘Ben o saatte görüşmedim’ desene. Sabahın köründe telefonu açıyor, önce Selamünaleyküm diyor. Açarken kapatırken Selamünaleyküm. Arada dolar, euro. Hayırlı cumalar, gelsin dolarlar. Ampul kafa bu kafa işte. Milletin din duygularını sömürerek çalıp çırpıyorlar, sonra da millete Müslümanlık taslıyorlar. Müslümanlığı sizden mi öğreneceğiz? Meclis Camisi’nde bir gün bana birisi, ‘hoş geldin’ dedi. Sen kimsin, bana hoş geldin diyorsun. Camide kendini ev sahibi zannediyor adam. Babanın dükkanı mı, Allah’ın evi mi orası? Bunların dinle imanla alakası yok. Bunlar para derdinde. Millete din iman, kendilerine han hamam. Bunlardan inşallah 30 Mart’ta ilk raundu almış olacağız. Bunların kolunu kanadını kırıp, hemen erken genel seçimle bu çeteden kurtulmamız lazım.”
GEREKİRSE DUMANLA HEBERLEŞİRİZ
Muharrem İnce, bir gazetecinin, “25 Mart’ta açıklanacağı söylenen kayıtlar var. Bir sürpriz bekliyor musunuz?” sorusunu yanıtlarken de şu ifadeleri kullandı:
“Sürpriz falan beklemiyorum. Sürprizler var zaten yeterince. Allah’ın ayetleriyle dalga geçme var, Başbakan’ın oğluyla milyar doları konuşması var. Ayakkabı kutuları ortada. Yatak odalarındaki kasalar ortada. Niye sürpriz bekleyeyim? Bunlar yeter de artar bile. Yeni sürprize gerek yok. Çıkmış meydanlarda, ‘birinci parti olamazsam çeker giderim’ diyor. Bırak bu işleri sen. Demokraside birinci ikinci meselesi olmaz. Senin kadar hakkında yolsuzluk iddiası olup da koltukta oturan başka bir genel başkan, başbakan var mı batılı ülkelerde ? 25’i için yeterli önlemleri aldı. Twitter’ı yasaklayacak, Facebook’u yasaklayacak. İstersen elektrikleri kes. Posta güvercini kullanırız, hırsızlıklarını yine anlatırız. Ne yaparsa yapsın. Bir heyet göndeririz Amerika’ya, Kızılderililerden dumanla haberleşmeyi öğreniriz, rüşveti, yolsuzluğu yine anlatırız. Ne yaparsa yapsın.”
İnce, toplantının son bölümünde medyaya da eleştirilerde bulanarak, “Benim söylediklerimi yazamaz Ankara ve İstanbul’dakiler. Bir büyük gazetenin ve televizyonun yöneticisiyle sohbet ediyorum, ‘adımı verme ama bana bizzat telefon açtı. Muharrem İnce’yi televizyona çıkarmayın dedi’ diyor. Bütün bunlar korkak olduğunun göstergesidir. Çünkü bütün diktatörler korkaktır. 30 Mart’ta tıpkı 89’da olduğu gibi yeni bir Türkiye’ye uyanacağız” dedi.

Ömür AVCI/TRABZON,(DHA)