24 Kasım, pek kıymetli öğretmenlerimize hediye edilen ve her sene ülkemizde büyük sevinçle kutlanılan bir gündür. Öğretmenlik mesleği en kutsal mesleklerdendir. Bizlere karşı sonsuz sabır gösteren, özverili öğretmenlerimiz için böyle bir gün az bile.. Öğretmenlerimiz, küçük yaşlarımızdan itibaren bizi eğiten ve şekillendiren bir kişidir. 24 Kasım Öğretmenler günü ülkemizde kutlanıldığı gibi pek çok dünya ülkesinde de kutlanılan bir gündür.
Bu gün ilk olarak 1981 yılının 24 Kasım Ülkemizde kutlanmaya başlanmıştır. Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere diğer tüm öğretmenlere hediye edilmiştir. Öğretmenler günü, öğrencilerin minik hediyelerle öğretmenlerini sevindirdiği ve okul çağında özel kutlamalar yapılan bir gündür. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm saygıdeğer öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar, saygı ve şükranlarımızı sunarız.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ Bir gün sizleri anlatmaya yetmez,
Sizin sevginiz asırlarca geçmez,
Hayatım sayfa sayfa eseriniz,
Nasıl unuturuz anıları biz.
Öğretmenim gününüz kutlu olsun,
Öğrendikçe bu millet mutlu olsun,
Defter, kitap, kalemler neye yarar,
Siz olmazsanız yetişmez dimağlar.
O zaman; devlet millet seni anar,
Çünkü her makamda bir öğrencin var.
Cumhurbaşkanı senin talebendir,
Başbakan hesabı senden öğrenir.
Yıllar geçmiş bir zat elinizi öper,
Ben Milli Eğitim Bakanıyım der.
Sizleri yazarken titrer ellerim,
Sanki gene imtihanda gibiyim.
Hatalı yazdıysam özür dilerim,
Satırlarda sınırlanmaz bu sevgim.
24 Kasım sonbahara rastlar,
Yapraklar döküldükçe sevginiz artar.
Gönlünüz ikinci baharı yaşar,
Tarih böyle mutlu günlerde dolar.
Öğretmenim , gününüz kutlu olsun,
Öğrendikçe bu millet mutlu olsun...
Muhittin Yegül
KÖY ÖĞRETMENİ Yurdumuz uçsuz bucaksız
Gökte yıldız kadar köylerimiz var
Ama uzak ama harap ama garipsi
Alın benim gönlümden de o kadar
Uçsuz bucaksız köylerimizde kuşlar gibi
Her sabah çocuklar size uçar
Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç
Alın benim gönlümden de o kadar
Siz kara göklerin yıldızları
Işıtın yurdumuzu sabaha kadar
Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu
Alın benim gönlümden de o kadar...
Cahit Külebi
BENİM CANIM ÖĞRETMENİM ŞİİRİ Bir çok şeyler öğrettin,
Yaramazlıklarıma sabrettin,
Hatalarımı düzelttin,
Benim Canım Öğretmenim.
Sen bir gül gibisin,
Bize hep gülümsersin,
Bilirim bizi seversin,
Benim Canım Öğretmenim.
Atatürk'ü översin,
Onu örnek alın dersin,
En iyi olmamızı istersin,
Benim Canım Öğretmenim.
Birbirinizi sevin dersin,
Hepimizi seversin,
Barışın güzel olduğunu söylersin,
Benim Canım Öğretmenim
BİRİCİK ÖĞRETMENİM Öpmek istiyorum hep o şefkatli elleri.
Yerimde sayıyordum alıp geçtin ileri.
Bana hep sen öğrettin o güzel bilgileri.
Benim bilgi kaynağım, sevgili öğretmenim.
Hep okulda geçirsem günleri, geceleri,
Daha erken öğrensem harfleri, heceleri.
Sende saklı bulunan o güzel bilgileri,
Ben de almak isterim biricik öğretmenim.
İstemez oldum artık vefasız geceleri.
Hep sınıfımda olsam, okusam heceleri.
Atamın önerdiği olmam istenen yeri,
Bana sen hazırladın biricik öğretmenim.
Hakkı ÇEBİ
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin...ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kir ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Koy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencileri istiyorum.
Yalnız ve çileli hayatimin çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız, ama kokusu essiz çiçek.
Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yasadım,
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Simdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.