- 12 Temmuz 2006
- 35.015
- 30.372
- 60
Denizli'de, böbrek yetmezliği tanısı konulup hastaneye yatırılan ve diyalize bağlanan 22 yaşındaki Emine Ülker'e babası 55 yaşındaki Nedim Ülker can aşısı oldu.
Denizli'de Ramazan ayının ilk günü ayaklarındaki şişme yüzünden gittiği hastanede böbrek yetmezliği tanısı konulup yatırılan ve diyalize bağlanan 22 yaşındaki Emine Ülker'e, babası 55 yaşındaki Nedim Ülker can aşısı oldu. Babasının bir böbreği nakledilen genç kız, "Ramazan ayı benim için kötü başlamıştı ama bayram sevinciyle bitti. Babamın böbreği bana hem yeni bir hayat, hem doğum günü hem de bayram hediyesi oldu." dedi.
TOPALLAMAYA BAŞLAYINCA SOLUĞU HASTANEDE ALDI
Ailesi İzmir'in Beydağ ilçesine bağlı Erikli Köyü'nde oturan, kendisi ise Denizli'de bir tekstil firmasında çalışan Emine Ülker'in hayatı, iki ay içinde allak bulak oldu. Emine Ülker, ikinci kez iki ayağının da şişip topallayarak yürümeye başlaması üzerine soluğu Denizli Devlet Hastanesi'nde aldı. Böbreklerinin iflas ettiği ortaya çıkan genç kız, hemen diyalize bağlandı.
"BABA BENİ KURTAR"
Çaresizlik içinde ailesini arayıp babasından kendisini kurtarmasını isteyen Ülker, birkaç seans diyaliz macerasının ardından nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne başvurdu. Anne, baba ve kız kardeşi gönüllü verici oldu. Tetkiklerde uygun bulunan ise baba Ülker oldu. Baba-kız geçen 6 Temmuz'da hastanenin Böbrek Nakli Bölümü Başkanı Opr. Dr. Işık Özgü başkanlığında, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu, Uzm. Dr. Ebru Sevinç Ok ve hemşire Havva Kara'dan oluşan ekip tarafından ameliyata alındı. Başarılı geçen naklin ardından baba taburcu edilirken, nekahet döneminde olan Emine Ülker, yaşadıklarını gözyaşları içinde şöyle anlattı:
"BABAMIN BÖBREĞİ, BAYRAM HEDİYEM OLDU"
"İlk ayak şişmesi bundan iki ay önce olduğunda özel hastaneye gittim. MR çekip bel fıtığı tanısı koydular, ilaç verdiler. İlaçla ağrım ve şişlik geçti. Ama bir ay sonra, yani Ramazan'ın birinci günü yüzüm gözüm şişmiş, göz kapaklarımı açamaz hale gelmiştim. İki ayağım da şişmiş, topallayarak yürüyordum. Bu kez Devlet Hastanesi'ne başvurdum. İlk tahlilden sonra yatırdılar, diyalize bağladılar. Doktorum, benim bir yıl önce hastaneye kansızlık nedeniyle başvurduğumu hatırlatırken beni şoke etti. Geçen yıl kandaki üre düzeyim yüksekmiş. 'Eğer o dönem tedavi olsaydın bunlar başına gelmezdi.' dedi. Ama benim bunlardan haberim yoktu, dünyam bir kez daha başıma yıkıldı. Babamı aradım, baba diyalize bağlandım, böbrek nakli olmam gerekiyor, kurtar beni dedim. Babam da beni kurtardı. Ramazan ayı benim için kötü başlamıştı ama bayram sevinciyle bitti. 11 Temmuz doğum günümdü. Babamın böbreği bana hem yeni bir hayat, hem doğum günü, hem de bayram hediyesi oldu. Babam sağ olsun."
"RÜYALARIMDA 'BABA BENİ KURTAR' DİYORDU"
Gurbette hayat mücadelesi veren kızı Emine Ülker'in telefonla verdiği kötü haberin ardından kabus gördüğünü anlatan iki çocuk babası Nedim Ülker, "Ailece Emine için gönüllü olduk. Kimin uygun çıkacağı tahlillerle belli olacaktı. Sonuçları beklerken geceleri rüyama giriyordu. Kızım sürekli 'Baba beni kurtar' diye ağlıyordu, ben onun elinden tutmak isterken tutamıyordum. Karabasan gibiydi. Sonra ben uygun bulundum, nakil gerçekleşti. Kızıma böbreğim değil canım feda olsun, helal olsun. Çok iyiyiz, çok mutluyuz. Bu bayram gerçekten bize bayram." diye konuştu.
BAZI BÖBREK YETMEZLİKLERİ HİÇ BELİRTİ VERMİYOR Hastanenin Nefroloji Uzmanı Dr. Ebru Sevinç Ok, böbrek yetmezliği tanısının Emine Ülker için önemli bir şok olduğunu belirterek, "Emine'nin daha önceden bilinen hiçbir hastalığı yok, bilinen hiçbir şikayeti yok. Sadece birkaç yıl önce adet düzensizliği gibi her hastalıkta olabilecek bir takım belirtileri olmuş. Son başvurusunda tanı konulmuş, ultrason tetkikinde de böbrekleri küçük. Büyük ihtimalle gelişimsel dönemde ortaya çıkan ama son anda fark edilen bir böbrek yetmezliği var. Maalesef böbrek yetmezliklerinin bir bölümü tanısına kadar hiç belirti vermeyebiliyor, son anda artık çalışamayacak düzeye geldiği ortaya çıkabiliyor. Bu şekilde diyalize başlanmış. Taburcu olduktan sonra bize başvurdu, birkaç hafta içinde hazırladık, nakli gerçekleştirdik. Diyalize girmeden nakil olmuş gibi oldu. Çünkü diyalize girmeden ya da kısa sürelerle diyalize girenler hemen gerçekleştirilen böbrek nakillerinde nakil başarısı, yani vücudun böbreği reddetme olasılığı düşük, daha uzun ömür sağlıyor. Biz uzmanlar da hiç diyalize girmeden böbrek naklinin önemini vurguluyoruz." dedi.
http://www.haberler.com/bayram-hediyesi-baba-bobregi-7514371-haberi/
Denizli'de Ramazan ayının ilk günü ayaklarındaki şişme yüzünden gittiği hastanede böbrek yetmezliği tanısı konulup yatırılan ve diyalize bağlanan 22 yaşındaki Emine Ülker'e, babası 55 yaşındaki Nedim Ülker can aşısı oldu. Babasının bir böbreği nakledilen genç kız, "Ramazan ayı benim için kötü başlamıştı ama bayram sevinciyle bitti. Babamın böbreği bana hem yeni bir hayat, hem doğum günü hem de bayram hediyesi oldu." dedi.
TOPALLAMAYA BAŞLAYINCA SOLUĞU HASTANEDE ALDI
Ailesi İzmir'in Beydağ ilçesine bağlı Erikli Köyü'nde oturan, kendisi ise Denizli'de bir tekstil firmasında çalışan Emine Ülker'in hayatı, iki ay içinde allak bulak oldu. Emine Ülker, ikinci kez iki ayağının da şişip topallayarak yürümeye başlaması üzerine soluğu Denizli Devlet Hastanesi'nde aldı. Böbreklerinin iflas ettiği ortaya çıkan genç kız, hemen diyalize bağlandı.
"BABA BENİ KURTAR"
Çaresizlik içinde ailesini arayıp babasından kendisini kurtarmasını isteyen Ülker, birkaç seans diyaliz macerasının ardından nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne başvurdu. Anne, baba ve kız kardeşi gönüllü verici oldu. Tetkiklerde uygun bulunan ise baba Ülker oldu. Baba-kız geçen 6 Temmuz'da hastanenin Böbrek Nakli Bölümü Başkanı Opr. Dr. Işık Özgü başkanlığında, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu, Uzm. Dr. Ebru Sevinç Ok ve hemşire Havva Kara'dan oluşan ekip tarafından ameliyata alındı. Başarılı geçen naklin ardından baba taburcu edilirken, nekahet döneminde olan Emine Ülker, yaşadıklarını gözyaşları içinde şöyle anlattı:
"BABAMIN BÖBREĞİ, BAYRAM HEDİYEM OLDU"
"İlk ayak şişmesi bundan iki ay önce olduğunda özel hastaneye gittim. MR çekip bel fıtığı tanısı koydular, ilaç verdiler. İlaçla ağrım ve şişlik geçti. Ama bir ay sonra, yani Ramazan'ın birinci günü yüzüm gözüm şişmiş, göz kapaklarımı açamaz hale gelmiştim. İki ayağım da şişmiş, topallayarak yürüyordum. Bu kez Devlet Hastanesi'ne başvurdum. İlk tahlilden sonra yatırdılar, diyalize bağladılar. Doktorum, benim bir yıl önce hastaneye kansızlık nedeniyle başvurduğumu hatırlatırken beni şoke etti. Geçen yıl kandaki üre düzeyim yüksekmiş. 'Eğer o dönem tedavi olsaydın bunlar başına gelmezdi.' dedi. Ama benim bunlardan haberim yoktu, dünyam bir kez daha başıma yıkıldı. Babamı aradım, baba diyalize bağlandım, böbrek nakli olmam gerekiyor, kurtar beni dedim. Babam da beni kurtardı. Ramazan ayı benim için kötü başlamıştı ama bayram sevinciyle bitti. 11 Temmuz doğum günümdü. Babamın böbreği bana hem yeni bir hayat, hem doğum günü, hem de bayram hediyesi oldu. Babam sağ olsun."
"RÜYALARIMDA 'BABA BENİ KURTAR' DİYORDU"
Gurbette hayat mücadelesi veren kızı Emine Ülker'in telefonla verdiği kötü haberin ardından kabus gördüğünü anlatan iki çocuk babası Nedim Ülker, "Ailece Emine için gönüllü olduk. Kimin uygun çıkacağı tahlillerle belli olacaktı. Sonuçları beklerken geceleri rüyama giriyordu. Kızım sürekli 'Baba beni kurtar' diye ağlıyordu, ben onun elinden tutmak isterken tutamıyordum. Karabasan gibiydi. Sonra ben uygun bulundum, nakil gerçekleşti. Kızıma böbreğim değil canım feda olsun, helal olsun. Çok iyiyiz, çok mutluyuz. Bu bayram gerçekten bize bayram." diye konuştu.
BAZI BÖBREK YETMEZLİKLERİ HİÇ BELİRTİ VERMİYOR Hastanenin Nefroloji Uzmanı Dr. Ebru Sevinç Ok, böbrek yetmezliği tanısının Emine Ülker için önemli bir şok olduğunu belirterek, "Emine'nin daha önceden bilinen hiçbir hastalığı yok, bilinen hiçbir şikayeti yok. Sadece birkaç yıl önce adet düzensizliği gibi her hastalıkta olabilecek bir takım belirtileri olmuş. Son başvurusunda tanı konulmuş, ultrason tetkikinde de böbrekleri küçük. Büyük ihtimalle gelişimsel dönemde ortaya çıkan ama son anda fark edilen bir böbrek yetmezliği var. Maalesef böbrek yetmezliklerinin bir bölümü tanısına kadar hiç belirti vermeyebiliyor, son anda artık çalışamayacak düzeye geldiği ortaya çıkabiliyor. Bu şekilde diyalize başlanmış. Taburcu olduktan sonra bize başvurdu, birkaç hafta içinde hazırladık, nakli gerçekleştirdik. Diyalize girmeden nakil olmuş gibi oldu. Çünkü diyalize girmeden ya da kısa sürelerle diyalize girenler hemen gerçekleştirilen böbrek nakillerinde nakil başarısı, yani vücudun böbreği reddetme olasılığı düşük, daha uzun ömür sağlıyor. Biz uzmanlar da hiç diyalize girmeden böbrek naklinin önemini vurguluyoruz." dedi.
http://www.haberler.com/bayram-hediyesi-baba-bobregi-7514371-haberi/