Bu yazdiklarim sadece Turkiye degil tum dunya kadinlarinin hali ile ilgili.
Kadinlar insan irkinin devamini saglayan cinsidir. Dogurmazsak insanlik tukenir. Fazla dogurursak insanlik yine tukenir. Yani biz kadinlar varolusa hakim varliklariz.
Madem bu kadar ustun bir vasfimiz var, neden hayatimizin akisina, kaderimize, simdiye ve gelecege hakim degiliz? Birakin hakimiyeti, dunyanin nimetlerinin malvarliklarinin sadece %1'i kadinlarin elinde.
Dunyayi yoneten bir avuc erkegin elinde kaderimiz. Zihinsel kapasitemiz mi yetmiyor bu adaletsizlige dur demeyi? Yoksa aslinda kadinlar cok bencil de, ben yasayayim dogurayim, oteki yasamasin dogurmasin mi.
Tamam belki bu gune kadar teknik en buyuk problem dogum kontrolu idi, onun da cozumleri var. Artik kadinlar ne zaman doguracagini asagi yukari seciyor. Bu sayede cocuk bakmadan kendi baslarina kalabildikleri zaman dilimi muthis artti. Bu zaman dilimi icinde kendileri icin, dogacak cocuklari icin, tum dunyanin iyiligi icin daha adil ve verimli bir yonetim sekli getirmeleri mumkun.
Fakat neden olmuyor?
Neden hala kadinlarin sifir temsil edildigi, kadin liderlerin parmakla sayildigi bir dunyada yasiyoruz?
Neden gelecek nesiller icin teror, savas, insan eliyle tuketilmis bir doga ve yok olan bir atmosfer birakiyoruz?
Neden cennet gibi olabilecek bu dunyada cehennemin acilarini yasamak zorundayiz?
Yoksa tarih yazacak gucumuzun farkinda degil miyiz?